• ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel |
301
|
|
|
|
Çok uzaklarda bir yerdeyim. Görevim var. Gelmiþleri ve geçmiþleri araþtýrýyorum ve yardýmcýlarým sadece gölgeler... |
|
302
|
|
|
|
Bugün kalabalýk bir eve misafirliðe gitmiþtik, yüzlerde hep ayný ifadeler ne söyleyeceðini ve |
|
303
|
|
|
|
Sokaklar karalýkla kucaklaþýrken ben ona giderdim. “Benimle evlenecek misin? diye sormazdý. Akþama gelirken bunu þunu al da demezdi. O baþka kýzlara benzemezdi. Bazen geceleri birlikte sokaklara çýkardýk. Ya istasyona iner çay içer, yada eski deðirmenden bozma su kýyýsýndaki kahveye giderdik. Yaþlý kahveci yorgun adýmlarýyla bize, sundurmanýn altýna çay servisi yapardý. |
|
304
|
|
|
|
Ahmet Bey'in iþe baþlayýþý ve evlenip hayatýný sürdürmesi... |
|
305
|
|
|
|
-Evet, O da öyle düþünmüþ olabilir. Koltuða oturtup elini yüzünü kolonya ile ovdum. Ýyileþtiðini düþünürken, bir aðlama krizine girdi. Sustaramýyordum. “Aðlayabildiði kadar aðlasýn” diye düþünerek býraktým. Sustuðunda yanýna gidip, saçlarýný okþayýp güzel sözler söyledim. Ýyi görünüyordu. Çantasýný açtý, parfüme benzeyen bir þey çýkardý. Daha doðrusu ben öyle zannettim. Çýkardýðý parfüm deðil biber gazýymýþ. Gözlerime doðru elindeki þeyi sýktý. Hiç bir þey göremiyordum. Gözlerim yanýyordu, ovuþturdum; ancak fayda etmedi. |
|
306
|
|
|
|
Kahve içmeye ara vereli birkaç hafta olmuþtu, saðlýk için deðildi elbette. Sigaranýn zihnini açtýðýný düþündüðü ve yararlý olduðunu düþündüðü gibi kahvenin de onu sakinleþtirici bir etkisi olduðunu düþünüyordu. Yine bu akýl dýþý tespiti nedeniyle býrakmýþtý kahveyi, fazla sakinleþmiþ olmaktan kaynaklanabileceðini düþünmüþtü durumlarýn, coþkusunu bu denli derin uyutan kahveydi. Ama þimdi içmek istedi, sakinleþmek için mi bilemedi, sanmýyordu. Gidip ýsýtýcýyý çalýþtýrdý. |
|
307
|
|
|
|
Köpek yavrusu çok sevimli olduðu için birkaç kez diðer çocuklar tarafýndan çalýndý. Kasabamýzda fazla büyük bir yer olmadýðý ve herkes birbirini tanýdýðý için her seferinde kýsa süre sonra bulunup geri getiriliyordu. Hatta çalýndýktan sonra iki kez birkaç |
|
308
|
|
|
|
imdi seyrine doyulmaz kentte/ sýcacýk gece, çöller yakýyor soðuðuyla baþka bir coðrafyanýn eteðinde .
ben yanlýzca üþüyorum ve tarif edemiyorum.
ellerimde sýký sýký baðlý, uçan balon gibi buhran.
kessem elimde kan (da)mý kalacak/ günün biri özgürleþtiðim anda bitiverirse yaþam? / tükendiðim anýn resmini çizen, yakýnýmda bir pervane dolanacak/ ve ýslýklanacak bilinç
uzakta, yalnýz . seyyah gölgesinde daðýlacak/
çanlar benim için çalacak/
yok (oluþ) mudur? kurtuluþu/
çözünür bilinç, bir ohhh! çeker/
yaz ortasý üzerimde incecik bir matem serili / uyurum/
uyur gece
|
|
309
|
|
|
|
“Neden açmadý acaba? Kim vardý içerde? Sevim gerçekten yok m uydu? Yoksa … Sancý ve yoksa … Sancý ve uzaklaþtý bu düþünceden.
|
|
310
|
|
|
|
-Okült bilgi; saklanmýþ, gizlenmiþ olan bilgidir. Ona herkes eriþemez, sahip olamaz. Bu bilgi kiþiye ancak bir üstat tarafýndan öðretilebilir. Her önüne gelene açýklanýrsa o zaman gizliliðinden bahsedemeyiz. Üstelik sýr dolu olduðu için de her insan tarafýndan kolayca hazmedilemez.
-Bu bilginin özüne sahip olmak için ne yapmalýyým?
-Senin karakterindeki bir insan ne yaparsa yapsýn, bu bilginin özüne sahip olamaz. Bunu sana aktarabilecek bir üstat da bulamazsýn. |
|
311
|
|
|
|
Kimden uzaklaþýyordu? Uzaklaþmak istediði þeylerden mi yoksa kendisinden mi? |
|
312
|
|
|
|
"Demlendi, nihayet oldu." |
|
313
|
|
|
|
-Diðeri de annemin babam tarafýndan öldürüldüðü gece. Ýkisinde de karanlýk, gök gürültüsü ve çaresizliðim vardý.
-Korkularýný fazla düþünme. Çünkü korku, ondan korktuðunu anlarsa, korkutmaya devam eder.
|
|
314
|
|
|
|
Bedenim kendinden habersiz, sessiz ve öksüzce geçiyor sahte seviþmelerden. Geride piþmanlýk, yalandan söylenmiþ sözcüklerin piþkin bakýþlarý, aldanýþlar... bana kalansa piç bir yalnýzlýk! |
|
315
|
|
|
|
külden kor, kordan ateþ yapacak coþkularým. ya yok edecek ya da yerle bir olacaðým ama asla uzlaþmayacaðým. |
|
316
|
|
|
|
Ýçimde devrimciler yaþattým anne denizleri bu yüzden çok sevdim... |
|
317
|
|
|
|
hani büyüklerimiz hep derdi ya nerde o eski bayramlar,evet nerde o bayramlar.gülerek eðlenerek karþýladýmýz o bayramlar.bayramlarýmýzý kimler caldý.annem nerde ya babam,bayramý büyük bir sabýrsýzlýkla beklerdik.annem bi gün öncesinde ellerimize kýna yakardý sabah kalktýðýmýzda ilk iþ kimin kýnasýnýn en iyi cýktýðýna bakmak olurdu.daha sonra annemle ablam bayram kahvaltýsý hazýrlarlardý.patates kýzartmasý herzamankinden farklý oluurdu |
|
318
|
|
|
|
hedeflere hapsolunca tutkular, düþler tökezlemeye baþlar; döke saça kendini ulaþýr ölümüne, formüllere rehin kalan yaþamlar... |
|
319
|
|
|
|
Aþkýn kaybedeni veya kazananý yoktur. Sonunu biraz daha geciktirip, felekten bir kaç ay daha çalabilirdik. Sen her þey yolunda gittiðinde yaþadýklarýn sanki çok rutinleþmiþ gibi algýlýyorsun. Ýlla kavgalarýmýz, yersiz inatlaþmalarýmýz, gereksiz küskünlük |
|
320
|
|
|
|
Ara sokaklardan birine sapýnca kendimi daha iyi hissettim. En azýndan baþkalarýna göstermelik bu seremoniyi yaþamaktan ve kendimi riyakâr hissetmekten kurtulmuþtum. Þimdi aylar sonra her þeyi nasýl bu kadar ayrýntýlarýyla anýmsadýðýma ben de þaþýyorum. Se |
|