|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Bayrammý Deðiþti
Orhan Bani
Þiir > Garip
Bayrammý deðiþti, benmi bilmedim, Bayram gelmiþ duydum, bana gelmedi
Belki o da sordu, nerdedir diye, demek bulamadý, soran olmadý
Hani oruç tutan Bayram ederdi, dost dostunu arar, halin ne derdi
Hani kardeþ idik, mümin sorardý, demek eskidenmiþ, soran olmadý
Ne þeker isterim, þerbet istemem, hiç sýlam olmadý, gurbettir demem
Eðri söyleyene, doðru söylemem, arife aramaz, Bayram sormadý
Oruç Hakkýn emri, Hakka uyarým, orucun sonrasý Bay
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Öykü > Modern |
41
|
|
|
|
Ümit elindeki ruja baktý, rujun kapaðýný her açtýðýnda söylediði sözleri söyledi “mutlu yýllar anne… “. |
|
42
|
|
|
|
Ayný tarz iliþikiler içinde kayboluyoruz da farklý sanýyoruz kendimizi. Aslýnda benziyoruz öyle deðil mi? Herkes bazen bizim kadar geçimsiz bizim kadar kýskanç bizim kadar farklý deðil mi? |
|
43
|
|
|
|
**Öykünün özü: Her 'þey'in bir 'hata' olma olasýlýðý var. Deðerler ve yaratýcýlar deðiþtikçe 'hata'nýn nitelikleri de deðiþir. Önemli olan 'hata'nýn nedenini tespit edebilmektir. Eli kanlý ve aç insanlarla dolu 'bu dünya' bir 'hata'dýr. Bu baðlamda bize düþen, en azýndan öyküdeki 'Hata' olabilmektir… |
|
44
|
|
|
|
Hiç bu açýdan bakmamýþtým olaya. Düþmanýmýn bu saldýrýsý her ne kadar mantýklý olsaydý da neticede o benim düþmanýmdý ve delirtici zehirin özgürleþtirici olabileceði düþüncesini kabul etmemeliydim. Ama bu sefer de bir gerçeði yadsýdýðým için yara alacak, belki de bir daha hiç toparlanamayacaktým. Þu an için düþmaným benden daha özgürdü; ona þöyle dedim:
--Ýnsan aþýksa özgürdür.
--Tam tersi, dedi. Aþk bir hapishanedir.
|
|
45
|
|
|
|
Tabutun üstünden ufka, gökyüzünün ve denizin maviyle buluþtuðu yere doðru bir þey kanatlanýyordu.. BÝR MAVÝ KELEBEK… |
|
46
|
|
|
|
Sessizlikse sizi korkutan.
Artýk ben de susuyorum. |
|
47
|
|
|
|
Bir ayçiçeðinin gerçek öyküsüdür bu. Sarýlý, siyahlý ve iþveli bir ayçiçeðinin yalnýzlýk dolu, yüklemsiz öyküsü.
|
|
48
|
|
|
|
Küçük bir oda; Sarý boyalý...
Ýki kiþi,
Bir kadýn bir adam... |
|
49
|
|
|
|
Ýlyas, kendini büyük bir sahada düþledi. Tribünler aðzýna kadar doluydu |
|
50
|
|
|
|
Yapraklarýn düþüþ sesini hayal etti. Martýlarýn seviþir gibi aðlamasýný hayal etti. Bir çocuk uyandýrdý onu. Islaktý, çöp kokuyordu. Para istedi. Ama tüm parasýný serbest býraktýðý o kuþa vermiþti. Nazikçe reddetti çocuðu. Arkasýný döndü. Çocuðun ettiði küfürü duymamazlýða geldi. Yürüdü, yürüdü, hiç bir þey duymadan yürüdü.
|
|
51
|
|
|
|
Gazete yazarlarýnýn yalan söylediði besbelli. Býrakýn bir kez de senaristler anlatsýn size Robert Metz’in gerçek hikayesini. |
|
52
|
|
|
|
Kanlý baþlayan , ilaç kokusu sinmiþ ama sýmsýcak bir aþk öyküsü. |
|
53
|
|
|
|
Þuurunun yerinde olduðu son saniyede Vincent'ýn annesi azarladýktan sonra mutfak kapýsýndaki kendi gözlerine bakan çaresiz gözlerini hatýrladý. Son olarak ve sonsuza dek o çaresiz gözleri... |
|
54
|
|
|
|
Sýkýcý bir devlet memurunun sýký bir jigoloya dönüþüm hikayesi. |
|
55
|
|
|
|
Her insanýn hatasýnda aslýnda kendi hatalarýmýzýn olduðunu aklýmýzdan çýkarmamalýyýz. Bunlar bizim de bir parçasý olduðumuz insanlýðýn hatalarý ve hepimizin içinde ayný kusurlar var. Sýrf biz de görünmüyorlar diye baþkalarýna kýzamayýz. A. Schopenhauer |
|
56
|
|
|
|
Aþk ve hayat içinde bulunduðu ülkenin þeklini alýr... Ýnsan ancak baþka bir insan varsa vardýr... Bir aþktan iki insanýn ayný þeyi anlamasý mümkün deðildir... Zaman, garip huylu bir hayattýr... |
|
57
|
|
|
|
geçmiþimizin anýlarý gelecekte hala bizden izler taþýr. bu anlýalr tatlý veya acý olsun bize yansýmalarý çeþitlidir. |
|
58
|
|
|
|
Yaþamayý seviyoruz, peki ya sevdiklerimiz olmasa? |
|
59
|
|
|
|
Yazarýn Zühreye Kanat Çýrpmak adlý öyküsü üzerine bir deneme. |
|
60
|
|
|
|
Babasýnýn kolundan tutup eve sürükledi… Mehmet þaþkýndý, içeri girdiler. Etrafa baktý, ev Sibel’in býraktýðý gibiydi, onun gibi kokuyordu, her duvarda onun fotoðrafý vardý. Salonun ortasýnda durdular. Mehmet “eksik olan tek þey sesin” dedi usulca. Barýþ kumandanýn düðmesine bastý… “iþte artýk sesi de burada” dedi babasýna. |
|
|
|