..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > derya eðilmez




8 Haziran 2011
Mahkemede Bir Gün  
derya eðilmez
Saat 10.40,adýmlarýmý hýzlandýrýyorum. Gerçi duruþma saat 11.10 da,olsun erken gitmekte fayda var.Sanki heyecanlanýyor gibiyim,kendimi yokluyorum hayýr heyecan falan yok.Bu halimi çok seviyorum.


:BAAE:
Saat 10.40,adýmlarýmý hýzlandýrýyorum. Gerçi duruþma saat 11.10 da,olsun erken gitmekte fayda var.Sanki heyecanlanýyor gibiyim,kendimi yokluyorum hayýr heyecan falan yok.Bu halimi çok seviyorum. Ýnsan, hiç paniðe kapýlmaz mý? Hiç heyecanlanmaz mý?Kalbi güm güm atýp,panik yapmaz mý?Soðuk terler döküp,bacaklarý titremez mi? Yok,yok yok heyecanlanmýyorum iþte ziyadesi ile soðukkanlýyým.
Adliyeden içeri giriyorum. Bayan polis, çantamý didik didik ediyor.
Önce usb kablosunu soruyor, ardýndan ses kayýt cihazýný, sonrasýnda,
-Bu da fotoðraf makinesi her halde, diyerek fotoðraf makinesini eline alýyor
-Evet diyorum
-Siz gazetecimi siniz?
Lafý fazla uzatmamak için
-Evet diyorum baþýmý sallayarak
-Çaký varsa, diyor
-Hayýr, yok.
-Hani unutulmuþ olabilir,
-Hayýr çaký taþýmýyorum, ruhsatlý silahým vardý, onu da çýkardým zaten,
-Tamam, geçin
Bayan polisin geç iþareti ile çantamý kapatýp, mahkeme salonunu arýyorum. Neyse giriþ kattaymýþ, mahkeme salonuna doðru ilerliyorum. Salonun yanýnda asýlý listeyi görüyorum, listede duruþma saatleri dikkatimi çekiyor, her duruþmaya beþ dakika ayrýlmýþ, beþ dakikada duruþma yapýlýr mý? Yapýlýyormuþ demek ki, yeni bir þey daha öðrendim. Listeye bakarken içeriden çýkan mübaþire kimliðimi gösteriyorum, listeden duruþma saatine bakýyor,
-Ohoo size çok var daha, zamaný gelince ben seslenirim, bekleyin diyor.
Önce koridorda volta atýyorum, mübaþirin sözlerini düþünüyorum. Niye size çok var dedi ki saat 11.00 olmuþ, acaba saatte sarkmalar mý oluyor? Kafamda duruþma saatini düþünerek oturuyorum. Yeni oturmuþken koridorun baþýnda þikayetçi olduðum kýzý görüyorum, salýna salýna mahkeme salonuna doðru ilerliyor, listeden duruþma saatine bakýp geri dönüyor, önümden geçip gidiyor. Koridorda karþýlýklý demir sandalyeler boydan boya dizilmiþ, nispeten boþ olan koridorun giriþ kýsmýný tercih ediyorum.Aþaðý yukarý 12-13 çocuk oturmuþ, ikiþer üçerli gruplar halinde kümelenmiþler. Müþteki olanlar ayrý, sanýk olanlar ayrý oturuyor. Mesela sol çaprazýmda oturan üç çocuk sanýk sýfatýyla bulunuyor. Yanlarýndaki sandalyede oturan üç çocuk ise davacý, kavga ettiklerini yetiþkin iki kiþinin konuþmasýndan anlýyorum.
-Peki, diyor konuþmaya sonradan katýlan,
-Sadece dövüþtükleri için mi þikayetçi olmuþlar, yaralanma, býçaklanma falan yok mu?
-Hayýr, yok
-Aileleri ile konuþmaya çalýþmadýnýz mý? Uzlaþma saðlasaydýnýz da konuyu mahkemeye intikal ettirmeselerdi, diye çözüm öneriyor konuþmaya sonradan katýlan,
-Konuþmayý býrakýn, yanlarýna gittiðimizde suratýmýza bakmadan geçip gittiler. Çabalar boþa çýktý diye ekliyor, çocuklardan birinin babasý. Uzlaþmacý tavýr takýnýp, ara bulmaya çalýþan þahsýn, sanýk sýfatýyla orada bulunan üç çocuktan birinin önceki yýllarda öðretmenliðini yaptýðýný anlýyorum.
Saðda bir karaltý fark edip dönüyorum, þikayetçi olduðum kýz önde, annesi arkada koridora girip, piþkin piþkin ilerliyor, arkalarýnda süslü püslü bir kadýn daha var, önce yabancý biri sanýyorum ancak duruþma salonunun karþýsýndaki sandalyelere birlikte oturunca akraba veya bir arkadaþlarý olduðunu düþünüyorum. Neþeli görünmeye çalýþtýklarý her hallerinden belli. Sanki ben hýrsýzlýk yapmýþým onlar þikayetçi olmuþ gibi ya da kýz hiçbir þey yapmamýþ da ben iftira atmýþým gibi hava estirmeye çalýþýyorlar.
Öðretmen, eski öðrencisinin kafasýný okþayýp, yerine gönderiyor, babasýna dönüp,
-Hangisi, þikayetçi olanlarýn yakýný?
-Þu ilerde ayakta duran, arkasý dönük, gri yelekli, o biraz daha ýlýmlý gibi
-Olmazsa, beraber gidip tekrar konuþalým diyor, iyi niyetli öðretmen
-Olur, diye cevap veriyor, çocuðun babasý,
Birlikte iþaret edilen tarafa gri yelekli adamla konuþmaya gidiyorlar. Konuþmalarý duyamýyorum ancak ses yükselmediðine göre uyumlu bir konuþma yaptýklarýný tahmin edebiliyorum.
Saati merak ediyorum, telefonu çýkarýp baktýðýmda 11.20 olduðunu görüyorum. Demek ki daha bekleyeceðim. Koridora, iki jandarma arasýnda elleri kelepçeli bir çocuk giriyor, arkada bir jandarma da onlarý takip ediyor. Mahkeme salonunun önüne gittikleri sýrada mübaþir dýþarý çýkýyor. Jandarmalarla konuþup tekrar içeri giriyor.
Hava bulutlu ve kapalý ancak koridorun camlarý açýk, içerisi bir hayli serin,insan üþüyor. Gözüm karþý duvardaki tabelaya takýlýyor. “Bu ek hizmet binasý 19.07.2001 tarihinde Adalet Bakaný Sayýn H.Sami Türk tarafýndan açýlmýþtýr” yazýyor. Duruþma salonunun kapýsý açýlýp, içerdekiler çýkýyor, mübaþir kimseye seslenmiyor çünkü jandarma ile gelen çocuðu içeri alýyor. Kim bilir ne yaptý ki bilekleri kelepçeli getirildi.
Koridorun yerleri beton, özenli yapýlmamýþ ama demir sandalyeler ile uyum saðlamýþ. Elinde çay tepsisi ile bordo yelekli, papyon kravatlý servis elemaný çay götürüyor. Arkasýndan bakýyorum, koridorun sonundan dönüp kayboluyor. Gözüm yine karþý duvardaki tabelaya takýlýyor. Sanki tabeladaki yazýyý kafama nakþetmeye çalýþýyorum. Adliyeye gelirken önünden geçtiðim çiçekçideki papatyalarý düþünüyorum. Baharý müjdeleyen, inatçý çiçekler. Gerçi biraz þanssýzdýr papatya, seviyor-sevmiyor fallarýnýn kadersiz çiçeðidir. Yine de ýsrarla çýkar her yerden, sarý ve beyazýn asil hakimiyeti birleþmiþtir bünyesinde. Çiçekçideki papatyalardan olsa diyorum kendi kendime büyük süslü saksýlarda, özensiz yetiþmiþ kýr papatyalarý, koridorun köþelerine konsa saksýlar,hatta demir sandalyelerin arasýndaki boþluklara birer tane yerleþtirilse hoþ ve dekoratif olur. Koridorun, kasvetli soðuk havasý yerini, baharýn sýcak, yumuþak yüzüne býrakýr. Ne güzel söyler Demet Saðýroðlu,
Ah þu papatya fallarý
Çaresiz yüreðim buna mý kaldý
Ah þu papatya fallarý
Baþka bahara kaldý
Þarkýyý içimden terennüm ederken gözüm yine tabelaya takýlýyor, papyonlu servis elemaný boþ tepsi ile koridorun baþýnda gözüküyor. Gözümü tabeladan ayýrmak için ilerde konuþanlara bakýyorum o sýrada duruþma salonunun kapýsý açýlýyor. Biraz önce giren çocuk elleri kelepçeli, jandarmalarýn nezaretinde çýkýyor. Muhtemelen tutuklu yargýlanacak,cezaevine gidiyor.
Mübaþir kapýda görününce sesleneceði ümidi ile düþüncelerimden sýyrýlýyorum ama nafile baþka isimler telaffuz ediyor. Arabuluculuk yapmaya çalýþan öðretmen, konuþtuðu adamlarýn yanýndan ayrýlýp aðýr aðýr yürüyerek uzaklaþýyor, neticeyi öðrenemiyorum, içimden yardýmsever öðretmenin giriþimini takdir ediyorum. Böyle öðretmenler hala varmýþ helal olsun diyorum.
Koridorun baþýnda jandarmalar ile beraber bir çocuk daha gözüküyor. Bunun bilekleri kelepçeli deðil, duruþma salonunun kapýsýna doðru ilerleyip bekliyorlar. Anlaþýldý bu gidiþle bana sýra gelmeyecek, mübaþir tekrar kapýdan görünüyor, adýmý söylüyor,yerimden kalkýyorum,
-Bekleyin, alacaðým,diyor.
Tekrar yerime oturuyorum. Saat 11.40`ý gösteriyor. Mübaþir, jandarmalarla gelen çocuðu duruþma salonuna alýyor, kapý yine kapanýyor. Öðretmenin arabuluculuk yapmaya çalýþtýðý olayýn kahramanlarý birer ikiþer koridorda ilerleyip, sessizce orayý terk ediyor. Bizim dýþýmýzda bekleyen üç kiþi daha var. Jandarmalarla gelen çocuk, yine onlarla birlikte mahkeme salonundan ayrýlýyor. Papyonlu servis elemaný, çay tepsisinde üç çay götürüyor. Daha önceki gibi koridorun sonunda kayboluyor.
Mübaþir, mahkeme salonunun önünde beliriyor, oturan kiþilerin isimlerini söylüyor. Yerlerinden kalkýp salona gidenlerin arkasýndan bakýyorum. Þikayetçi olduðum kýz, annesi ve yanýndaki süslü kadýnla neþeli sohbetler yaptýðýný göstermeye çalýþýyor. Onlarý çok umursamýyorum, biraz sonra hakim karþýsýnda neler söyleyeceðimi de düþünmüyorum. Kafamý çevirmemle duvardaki tabelayla yine göz göze geliyorum. Yazýyý okumaya baþlarken papyonlu çaycý boþ tepsi ile önümden geçiyor ve tabelayla aramda bir saniyeliðine engel oluþturuyor. Tabela,önceliðini kaybediyor. Jandarma ile gelen çocuklarý, koridorda ailesi ile bekleyenleri düþünüyorum. “Çocuklar arasýnda suç oraný ne kadar yüksekmiþ, dýþarýda olunca bunlarý görmüyoruz, haberimiz bile olmuyor. Geleceðimizi, ülkemizi,bayraðýmýzý onlara emanet edeceðiz,ne acý” diye iç geçiriyorum.
Yanýmda yükselen sesler ile düþüncelerimden sýyrýlýyorum. Üç erkek koridorda birini arýyor. Biri hafif kilolu,esmer,orta boylu diðer ikisi daha zayýf ve ayný boylarda. Zayýf,buðday tenli olan kilolu esmer olana dönüp,
-Þimdi buradaydý, gitmiþ olamaz,çýk bahçeye bak,diyor
Kilolu esmer adam,sesini çýkarmadan verilen emri yerine getiriyor.Emir veren ve yanýndaki diðer zayýf adam koridordan aþaðý doðru gidip, o taraftaki odalara bakýyorlar. Birkaç dakika sonra þiþman,esmer adam bahçeden gelip koridorda diðerlerine bakýnýyor.Diðer uçtan sesler geliyor,evet iki zayýf adam göründü
-Bahçede kimse yok,diyor þiþman olan
-Ýyi de burada olduklarýný söyledi nereye gitmiþ olabilirler ki? Diye sesini yükseltiyor zayýf,kumral olan.Üçü birlikte koridoru terk ediyor. Acaba az önce jandarma ile gelen çocuða mý bakýyorlar ki diye soruyorum kendime, avukat cübbesi giymiþ hoþ bir haným geliyor karþýdan,hukuk okumak istediðim günleri düþünüyorum, þu an o cübbenin içindeki kiþi ben olabilirdim diyorum.
Üç adam tekrar koridora giriyor, aþaðý doðru yürüyüp yine odalara bakýyorlar.Mahkeme Salonunun kapýsý açýlýyor,içeri girenler çýkýyor ve kapý kapanýyor. Açýk pencerelerden gelen serin hava içimi titretiyor,kalkýp kapatmaya üþeniyorum.Kýr papatyalarýný karþýmda hayal ediyorum,büyük süslü saksýda kýt papatyalarý,gelip geçen koparýrdý, hapse girecekmiyim, girmeyecekmiyim fallarý kurardý üzerine. Salonun kapýsý açýlýyor, mübaþir dýþarý çýkýyor. Yerimden kalkmýyorum,saat 11.50,benim ismimi söylüyor, þikayetçi olduðum kýza sesleniyor.
-Avukatýn gelmemiþ.
-Gerek yok,
-Eminmisin?Ýstersen avukat isteyebilirsin,
-Yok,ben kendimi savunurum,diyor kýz.
-Bende duruþmaya gireceðim,diye atýlýyor süslü kadýn
-Nesi oluyorsun?
-Halasýyým,
-Giremezsin,annesi girebilir,diyor mübaþir ve bizleri içeri alýyor.
Mahkeme salonu tahminen 30-35 metrekare, güneþ alan aydýnlýk bir mekan. Hakim,orta yaþlý ve babacan,konuya hakim olduðu her halinden belli. Katip kýzcaðýz bizden yüksekte ama hakimden aþaðýda konuþulanlarý deli gibi yazýyor. Eskiden daktilolar olurdu, bu katip kýzlarda söylenenleri daktilo ile yazardý artýk onlarýn yerini bilgisayarlar almýþ, teknoloji canavar gibi her tarafý sarmýþ etkisi altýna almýþ.
Mübaþir beni odanýn giriþinde saðda bulunan tahta banka oturtuyor. Kýz, sanýklarýn durmasý gereken yere geçiyor, annesi ise arkasýndaki uzun tahta banka oturuyor. Uzun tahta bankýn devamýnda bir bayan oturuyor cübbeli, stajyer olabilir diye düþünüyorum.
-Adres bilgileriniz,diyor katip kýz,ben söylüyorum o yazýyor,yazýlanlarý ekraný bana dönük bilgisayarda görüyorum, yazýlar öylesine hýzlý ilerliyor ki takip etmekte zorlanýyorum.
Halk Eðitim Merkezinde çalýþtýðým yýllarda daktiloya heves sarmýþ, kurs veren arkadaþým bana da öðretmeye çalýþmýþtý ama ne yalan söyleyeyim on parmak daktilo bana çok sýkýcý gelmiþ tam olarak öðrenemeden býrakmýþtým. Þimdi bu katip kýzcaðýz on parmakla, klavyeyi öyle maharetli kullanýyor ki birden geçmiþ yýllara gidip geliyorum.
-Olay nasýl oldu? Diye soruyor hakim,
-Karakolda verdiðim ifade aynen geçerli, diyorum
-Kýsaca anlat bakalým birde senden dinleyelim.
Çantamdan mütemadiyen eksilen parayý, kimseyi zan altýnda býrakmak istemediðim için yanlýþ saymýþýmdýr diye kendimi suçladýðýmý, kýzý gözlemlemeye baþlayýp bir plan hazýrladýðýmý, seri numaralarýný aldýðým paralarý sayarak çantama koyduðumu ve avýný bekleyen aslan gibi pusuya yattýðýmý, kýzýn bir hafta gelmediðini ve bu süreçte paranýn eksilmediðini, gelir gelmez ilk siftahýn yapýldýðýný, komþusundan almasý gereken ilaç parasýný getirdiðinde seri numarasý alýnmýþ 10 liranýn da getirdiði paranýn içinden çýktýðýný ancak bunu kendine belli etmeden personele genel bir konuþma yaptýðýmý, çantamdan para çalýndýðýný ve kimin yaptýðýný tespit ettiðimi ancak bu iþi yapan kiþi itiraf ederse polise haber vermeyeceðimi buna raðmen kýzýn hiç oralý olmayýp çok kaþarlanmýþ davrandýðýný, ýsrarla yapmadým dediðini en son hazýrladýðým oyunu anlatýp, seri numarasý alýnmýþ parayý kendinin getirdiðini söylemem üzerine itiraf ettiðini, ailedeki bir çok akrabasýnýn da geçmiþ dönemlerde deðerli eþya ve parasýný çaldýðýný, hýrsýzlýk olayýndan sonra annesinin gelip özür dilemediðini üstüne beni suçlu çýkarýp kýzýnýn 500-600 lira gibi bir para çaldýðýný ama benim abarttýðýmý söylemesini, diðer elemanýn da çantasýndan para çaldýðýný ancak onun þikayetçi olmadýðýný, kýzýn aþaðýlýk kompleksi içinde zenginlik ve lükse aþýrý zaafý olan budalanýn teki olduðunu, bir iki dakika içinde nasýl anlatacaktým, toparlamaya çalýþýrken eksik bir þeyler söyleyecek belki de Hakimi ikna edemeyecektim.
Bunlar kafamdan geçerken olayýn özeti de dilimden dökülüverdi. Olanlarý bir çýrpýda anlatývermiþtim.
-Aile zararýnýzý tazmin etti mi?
-Hayýr,
-Þikayetçimisin?
-Evet.
Hakim bu kez kýza döndü:
-Söylenenlere ne diyorsun,
-Ben sadece 10 lira aldým baþka para almadým,
-Avukat istiyormusun? Karar verip mahkemeyi bitireceðim,
-Hayýr istemiyorum kendi savunmamý kendim yaparým, ben hýrsýz deðilim, zaten ihtiyacýmda yok, çok þükür durumumuz iyi
-Gereði düþünüldü,………….
Hakim, kararýný açýkladýktan sonra kýza dönerek:
-Sadece 10 lirayý deðil diðer paralarý da sen almýþsýn, dedi. Demek ki kýz hakimi kandýramamýþtý.
Ben yapmam gerekeni yapmýþtým, evvelce yaptýðý hýrsýzlýklar yanýna kalmýþ, aile tarafýndan örtbas edilmiþti ama mahkemenin verdiði karar bundan sonrasý için belki caydýrýcý olacaktý. En azýndan adli siciline iþlenecekti, peki tatmin olmuþmuydum? Hayýr.
Kafamda bu düþünce karmaþasý ile mahkeme salonundan çýkýyorum, koridorda sürekli göz göze geldiðim tabela ile son kez göz göze gelip “artýk senden kurtuluyorum” dercesine kaçamak bir bakýþ fýrlatýyorum. Açýk camlardan esen serin hava yerini daha sýcak bir esintiye býrakmýþ, papyonlu çaycý dolu çay tepsisi ile yukarý çýkýyor, kapýdaki güvenlik görevlisi kadýn birinin çantasýný kontrol ediyor, ben çýkarken birileri adliyeye giriyor.
Dýþarýda polis arabasý duruyor, içinden indirilen adam polis eþliðinde adliyeye götürülüyor.
Ben ise bir saat önceki canlýlýðýmý kaybetmiþ gördüklerime boþ boþ bakarak yürüyorum. Sadece yürüyorum, düþünmeden, hayal kurmadan,amaçsýzca. Çiçekçinin kapý önüne koyduðu, adliyenin boþ koridorlarýna yakýþtýrdýðým caným papatyalara bakmadan, kafamý çevirmeden yürüyorum.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgili Günlük

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ahmet Haþim ve Yalancý Ay [Deneme]
Gaziantep Ýzlenimlerim [Deneme]
Prangasýný Kýran Kapalý Kadýnlar [Deneme]
Bir Kadýn Ne Ýster? [Deneme]
Bizler Gerçekten Çocuk Olmuþuz [Deneme]
Muadil Ýstemezuk [Deneme]
Belki Yarýn Çok Geç Olabilir [Deneme]
Þaþmýþým Bu Muadil Ýlaçtan [Deneme]
Nerede O Eski Ramazanlar [Deneme]
Dubai Ýzlenimleri [Deneme]


derya eðilmez kimdir?

eczacý,ressam,yazar

Etkilendiði Yazarlar:
Cengiz Aytmatov,Reþat Nuri Güntekin,,Yakup Kadri Karaosmanoðlu,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © derya eðilmez, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.