..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > hakan alan




21 Mayýs 2011
Kolye  
hakan alan
Her gün alýþýk olduðunuz dakikalarý yaþayamayabilirsiniz.


:AGFG:
Otobüsten en son o indi, çiseleyen yaðmur yerleri ýslatmýþtý. Asfalt, sokaðýn ilerisinde karanlýða gömülüyordu. 60 yaþlarýnda, saçlarý aðarmýþ, uzun boylu bir adam sallana sallana sokaðý geçti. Dizlerindeki aðrý yavaþ yürümesini gerektiriyordu. Yaþlý gözleri derin karanlýðý iyi seçemiyordu. Sokaklar sessiz, hiç de tekin görünmüyordu. Fakat o bu sokaklarýn her zaman güvenli olduðunu bilirdi. Yýllarca geçmiþti bu sokaklardan, çoðu zaman da böyle sarhoþtu. Ýçki tek ilaçtý onun için. Kaybolan yýllarýn, erken kaybettiði eþinin tesellisiydi. O günden bugüne çok sarýlmýþtý bu merete.
Her zamanki gibiydi bu gece onun için. Evine gider, mýþýl mýþýl uyur, sabah erkenden kalkar ve giderdi. Akþam olunca da kendisini bir meyhaneye atardý. Hangisi olursa olsun farketmezdi onun için. Hepsinde yeni bir arkadaþ ediniyordu. Bunlarý düþündükçe huzur buluyordu.
Sokaðýn karanlýðý, biraz ilerideki sokak lambasýyla aydýnlanýyordu. Yaðmur çiseliyordu, biraz sonra boþalacak yaðmurun habercisi gibiydi. Evinin bulunduðu sokaða yaklaþýrken, az ötede kaldýrýma oturmuþ birisini gördü. Hafif ýslanmýþtý, baþýný eðmiþ kýpýrdamadan oturuyordu. "Herhalde birisiyle tartýþtý, birazdan kalkar" diye düþündü. Sokaða saparken, kaldýrýma oturan kiþinin kadýn olduðunu farketti.
Kadýn, baþýný kaldýrýp adama baktý. Adam þaþkýna dönmüþtü, "Ne kadar da benziyor" diye geçirdi içinden. Kadýnýn rahatsýz edilmek istemediðini düþünerek yoluna devam etti. Kapýsýnýn eþiðine vardýðýnda, tekrar yukarý kaldýrýma baktý, kadýn baþý eðik oturuyordu.
Ýçeri girdi, ev çok soðuktu. Hemen elektrikli sobayý yaktý. Televizyonu açarak koltuðuna kuruldu. "Bir de çay koydum mu içim ýsýnýr" dedi. Çaydanlýðý ocaða koyduktan sonra tekrar salona geçti. Dýþarýda þiddetli gök gürültüleri yankýlanýyordu. Biraz sonra da bardaktan boþalýrcasýna yaðmur baþladý. "Belliydi" dedi adam, sonra da içeri geçerek çayý demledi. Fokur fokur kaynayan suyun buharý insanýn içini ýsýtýyordu.
Yaþlý adam sedire uzanarak çayýný yudumladý. Televizyonda sevdiði bir diziyi izlediði sýrada müthiþ bir gök gürültüsü duyuldu. Uzandýðý sedirden doðruldu. Perdeyi araladý, yaðmur sularýnýn aþaðýya aktýðýný gördü. "Bu ne yaðmur" dedi, bakýþlarýný yukarýya çevirdi, kaldýrýmdaki kadýn orada oturuyordu, sýrýlsýklamdý. Adam perdenin arkasýndan ayrýldý, paltosunu giydi, þemsiyesini de alýp dýþarý çýktý. Þiddetli yaðmur damlalarý, þemsiyeyi dövercesine dökülüyordu. Rüzgar iyice sertleþmiþti, adam þemsiyeyi rüzgara karþý siper etmek zorunda kaldý. Sarhoþ oluþu, yokuþu çýkýþýný zorlaþtýrmýþtý. Kadýnýn yanýna geldiðinde titremekte olduðunu gördü. Þemsiyesini yere býraktý, paltosunu çýkardý. Sert rüzgar, þemsiyeyi sokaðýn karanlýðýna uçurdu.
Adam heyecanlanmýþtý, kadýnýn baþýný kaldýrmasýyla karýsýna benzerliðine yakýndan tanýk olmuþtu. Yeþil gözleri çaresizlikle bakýyordu. Paltosunu uzattý, kadýn ayaða kalktý, paltoyu aldý. Minnettar bir tavýrla, "Teþekkür ederim" dedi. Fakat yaþlý adam duymamýþtý bile. Rüzgarýn sert uðultusu kelimeleri alýp götürüyordu. "Benimle gel, hasta olacaksýn yoksa" diye baðýrdý adam. Sonra aþaðý yürüdü, kadýn olduðu yerde kalmýþtý. Biraz ilerleyince adam geriye dönüp, "Gelsene, hasta mý olmak istiyorsun" dedi.
Ýçeri girdiklerinde evin sýcaklýðý ikisini de rahatlattý. "Oh be" dedi adam, "Soðuktan donacaktýk". Salona geçince kadýn da peþi sýra geldi, sobanýn yanýna attý kendisini, elleri titriyordu. Saçlarýnda biriken yaðmur sularý halýya damlýyordu.
Yaþlý adam çayý göstererek, "Daha yeni demledim, bir çay doldurayým da için ýsýnsýn" dedi, içeriden bir bardak daha getirdi. Çayý uzatýnca, kadýnýn yüzünün gülümsediðini hissetti.
"Bu saatte neden dýþarýdasýn? Hava çok kötü, yoksa evden mi kaçtýn" diye sordu. Bir yanýt gelmedi. Devamýný getirme gereksinimi duymadan televizyon izlemeye devam etti. Adam bu konuda meraklanmýþtý, fakat üstelemek istemedi. Elindeki çay bardaðýndaki son yudumu da bitirdikten sonra, lavaboya gitti. Yüzünü yýkadý, aynaya baktý, sarhoþluðun belirtileri var gibiydi. Salona geldiðinde kadýn sobanýn yanýndan ayrýlmamýþ, televizyon izlemeye devam ediyordu. "Aç mýsýn?" dedi adam.
Kadýn evet anlamýnda baþýný salladý. Yaþlý adam "Peki öyleyse" diyerek mutfaða gitti. Çorbayý ocaða koydu, tekrar salona geçti. Kadýnýn üzerindeki ýslak elbiseler adamda acýma duygusu uyandýrdý. Yatak odasýna yöneldi, karýsýna ait, özenle koruduðu siyah bir takýmý çýkardý. Naftalin kokusu etrafa yayýlmýþtý. "Þunlarý giyin, üþüteceksin." dedi.
Elbiseyi giydikten sonra rahatlamýþtý, ýslak elbiselerin aðýrlýðýndan kurtuldu. Yaþlý adam elinde tepsiyle salona girdi. Adam ekmeklikte bulduðu birkaç parça ekmeði de tabaðýn yanýna iliþtirmiþti.
Sehpanýn üzerine tepsiyi koyduktan sonra, "Gel bakalým, biraz karnýný doyur, kusura bakma, evde de fazla birþey yok." dedi. Kadýn sessizce ayaða kalktý, yaþlý adam kadýnýn üzerindeki elbisenin inanýlmaz uyumunu farketti. Þimdi daha çok benziyordu karýsýna. Boynundaki kolye ýþýl ýþýl parlýyordu. Daha önce bu kolyeyi görmeyiþine þaþýrdý. Kadýnýn çorbayý sýkýla sýkýla yudumladýðýný görünce, "Rahat ol, kendi evindeymiþsin gibi davran." dedi.
Kadýn tepsiyi mutfaða býraktýktan sonra koltuða oturdu. Televizyon izlemekten büyük haz alýyordu. Yaþlý adam, kadýnýn pek konuþmamasýný garipsemiþti, o da fazla üzerine gitmedi. Fakat ona baktýðýnda eski anýlarý canlanmýþtý. Karýsýna duyduðu özlemi hafifletmiþti bu kadýn. Hali tavrý karýsý gibi çekingendi. Bir türlü kendisine dönüp derdini anlatmayý denememiþti.
"Kimin kimsen yok mu? Sana yardým etmek istiyorum." dedi. Fakat kadýn oralý deðildi, televizyon izlerken derin düþüncelere dalmýþtý.
Dýþarýda yaðmur biraz hafifledi. Kadýn koltuktan kalkarak perdeyi araladý, dýþarýyý izledi. Rüzgarýn þiddeti dinmemiþti. Kavak aðaçlarý sökülürcesine savruluyordu. Asfaltta tatlý bir ýslaklýk vardý. "Burada fazla kalamam, hemen gitmem gerek" dedi, ince sesi maðdurluðunu anlatýr gibiydi.
"Nereye gideceksin, evine gitmek istiyorsan ben seni götüreyim."
"Hayýr olmaz" dedi kadýn, "Tek baþýma gitmem gerek, size yeterince yük oldum zaten."
"Sabahý bekle bari, hava buz gibi".
Kadýn perdenin yanýndan ayrýldý, tekrar koltuða oturdu. O anda adama aðýrlýk çöktü. Sedirden doðrulmak istedi, fakat gücü kalmamýþtý, sarhoþluk kendini göstermeye baþladý, yaþlý gözleri yavaþ yavaþ kapanýrken, son olarak kadýnýn bulanýk yüzünü görmüþtü. Kadýn, ihtiyarýn uyuduðunu görünce üzerine battaniyeyi örttü. Bir çocuk gibi uyuyordu.

***

Sabah yaðmur dinmiþti. Yapraklarda birikmiþ su damlacýklarý dökülüyordu yerlere. Yaþlý adam kuþ sesleriyle uyandý. Üzerindeki battaniyeyi alarak doðruldu. Gözleri kadýný aradý, salonda deðildi. Odaya baktý orada da yoktu. Evin her tarafýný gezdi ama boþuna. Karýsýnýn elbisesi yerinde asýlý duruyordu.
"Nereye gitti acaba, garip de bir hali vardý." diye düþündü. Mutfakta tabaklarýn yýkanmýþ olduðunu gördü. Herþey yerli yerindeydi.
Gitmek üzere dýþarý çýktý. Ciðerlerine temiz havayý çekti. Yukarýya, sokak lambasýnýn bulunduðu, caddelerin kesiþtiði yere geldiðinde kaldýrýmýn üzerinde bir kolye gördü. Kolyeyi yerden aldý, parýltýsý göz kamaþtýrýcýydý. Yüzünde tebessümle karýþýk burukluk belirdi. O maðdur sesi ve çekingen yüzü hatýrladý, "Bahtýn bu kolye gibi olmasýn" dedi, sallana sallana yürümeye devam etti.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yýlbaþý 2
Yýlbaþý 4

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yýlbaþý 6
Esrarengiz Sokak 1
Yýlbaþý 5

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yaþamýn ve Dünyanýn Sonu [Ýnceleme]


hakan alan kimdir?

Amatör bir yazar. .

Etkilendiði Yazarlar:
John Steinbeck, Stephan King


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © hakan alan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.