..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Arif özdemir




9 Mayýs 2011
Vefa Ýmtihaný  
Arif özdemir
Vefa, Allah için sevdiði dostlarýný her ne pahasýna olursa olsun satmamaktýr. Onu yarý yolda býrakmamak, arkadan hançerlememektir. Adam aldatmamaktýr vefa. “Sen de mi Brütüs” dedirtmemektir.


:BCBF:
VEFA ÝMTÝHANI
Vefa; bir kiþiye sevgiyle baðlanmak, yapýlan iyiliklerin kýymetini bilmek, onlarý unutmamak, yapýlan iyiliðe kötülükle muamele etmemek, sözünde durmak gibi çok boyutlu bir kavramdýr. Bu kavram insanýn ahlâkî olgunluðunu göstermesi bakýmýndan son derece önemlidir.
Vefâ; yaratýcýya verdiðimiz sözde durarak “Evet sen bizim Rabbimizsin” dedikten sonra ahdimize vefa göstermektir. Dostumuzdan gördüðümüz iyiliklere karþý müteþekkir kalmak ve zor durumda bize sahip çýkanlarý asla unutmamaktýr vefa. Vefa, büyük sýkýntýlarla bizleri büyütüp yetiþtiren, ayaklarýnýn altýna cennetin saklandýðý annelere, en az onlar kadar üzerimizde büyük emekleri olan babalarýmýza saygý da ve sevgide kusurda bulunmamaktýr. Hani güzel bir atasözümüz vardýr ya: “Bir fincan kahvenin kýrk yýl hatýrý vardýr.” diye. Býrakýn büyük yardýmlarý, sadece içilen ufacýk bir fincan kahvenin bile hatýrýný sayan bir medeniyetin çocuklarý, elbette vefa duygusundan yoksun olamazlar. Hz. Ali’nin ifadesi ile bir harf öðretenin kýrk yýl kölesi olmaya, ona kýrk yýl vefa duygusu beslemeye hazýrdýr bizim medeniyetimizin mensuplarý. Bizim insani, ahlaki ve Ýslamî özelliklerimiz vefa duygusunu kaybetmememiz gerektiði vurgusunu her zaman yapmýþtýr.
Vefa; Hz. Mevlana’nýn ifadesi ile “arkanda býraktýðýný, giderken yaktýðýný yabana atmamandýr. Vefa; dostluðun asaletine, bir dua sonrasý verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandýr. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatý karþýsýnda, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandýr.”
Vefa, Allah için sevdiði dostlarýný her ne pahasýna olursa olsun satmamaktýr. Onu yarý yolda býrakmamak, arkadan hançerlememektir. Adam aldatmamaktýr vefa. “Sen de mi Brütüs” dedirtmemektir.
Vefa, bulunduðumuz mevkiye yükselmemizde basamaklarý çýkmamýza vesile olan insanlarý, inerken hatýrlamak deðil; basamaklarý çýkarken ve en zirvedeyken onlarý hatýrda tutmaktýr. Ýnerken onlarý hatýrlamak vefasýzlýktýr. Her insan mutlaka zor zamanýnda dostlarýnýn, bir zamanlar durumu iyiyken kucak açtýðý insanlarýn, yardýmýna koþtuðu kiþilerin, zor zamanýnda yanýnda olmasýný ister. Kimsesiz olduðu bir zamanda kucak açtýðý, varýný yoðunu paylaþtýðý, yüreðini ve gönlünü açtýðý birilerinin “kimse” olmasýný ister ve bekler. Yalnýzlýk duygusu, itilmiþlik, kakýlmýþlýk, terk edilmiþlik duygusu. Bu gerçekten çok kötü bir duygudur. Belki de ölümden beter bir acý hissettirir yüreklere. Bu, insanýn doðasýnda olan bir duygudur.

Ýnsanoðlu her þeyden önce, vefa sýnavýna tabi tutulmuþtur. Bu sýnavda iki grup karþýmýza çakmaktadýr: Söz verip ahde vefa gösterenler, rahmani çizgide yürüyenler; söz verip ahde vefasýzlýk edenler, rahmani çizgiden sapanlar. “Nesiye” kökünden gelen insan kavramý Arapçada “unutan” demektir. Ýþte, adý ile müsemma insan, yüce yaratýcýnýn “Ben sizin Rabbiniz deðil miyim?” hitabý karþýsýnda Allah’a verdiði “Evet sen bizim Rabbimizsin” sözünü unutarak ilk vefasýzlýk örneðini sergilerken, yine bu insanýn dostlarýndan gördüðü iyilikleri, güzellikleri unutarak vefasýzlýk örneði sergilemesini çok görmemek lazýmdýr. Ýnsan kendini ve þu yüce kainatý yaratan yüce Allah’a (C.C) vefasýzlýk ederken, insanýn insana vefasýzlýðý aslýnda normal gibi görünüyor. Oysaki vefasýzlýk yapmayanlara büyük mükafatlarýn, müjdelerin olduðunu biliyor ve buna inanýyoruz. Öyleyse insanýn insana vefasýna, Allah’ýn kendine vefa gibi muamele edeceðinden þüphe etmemek gerekir.
Allah’a karþý vefa duygusunu kaybeden insan çölde yolunu kaybetmiþ bir bedevi gibidir. Nereye, nasýl gideceðini bilemez ve kestiremez. Yanlýþ yollara sapar. Ýnsanlara karþý vefasýzlýk yapanlar, insani ve ahlaki meziyetlerinin en önemli temel taþýný yýkmýþ olurlar. Vefasýzlýk tohumunu ekenlerin hiçbir yerde ve hiçbir zamanda vefa mahsulü elde ettikleri görülmemiþtir. Unutan her insan mutlaka unutulmaya mahkumdur. Vefasýzlýk edenler, hiçbir zaman vefa göremezler. Þunu unutmamak gerekir ki iyi veya kötü ne ekersek mutlaka onu biçeriz.
Bugün, içerisinde hayatýmýzý idame ettiðimiz toplumumuza baktýðýmýzda bu hasletlerimizin aheste aheste kaybolmaya yüz tuttuðunu, toplumsal bir dejenerasyonun baþladýðýný müþahade ediyoruz. Býrakýn kýrk yýlý, içtiði kehvenin bir gün bile hatýrýný saymayanlar türedi. Býrakýn bir harf öðrenmenin aþkýyla yanan, tutuþan insanlarý, bu uðurda kýrk yýl kölelik yapmaya razý olanlarý; ilimden, irfandan kaçanlar, aldýklarý ilmin zekatýný vermeyerek ilme vefasýzlýk yapanlar, kendilerinden ilim aldýklarý insanlara “köprüyü geçene kadar” diye düþünerek, ilim erbabýný unutarak vefasýzlýk yapanlar azýmsanamayacak kadar çoktur bu gün.
Marifetin iltifata tabi olduðu günler ne yazýk ki artýk geride kaldý. Toplum olarak büyük bir dejenerasyonla karþý karþýyayýz. Bu bozulmanýn derhal önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu dejenerasyon, bizi bütün alanlarda bozulmaya sürükleyecektir. Vefa duygusuna sahip olmayan insana asla güven olmaz. Güvenin tesis edilemediði bir toplumda ayakta kalamaz. Vefa duygusunun içselleþmediði bir toplumda etik deðerler ön planda deðil demektir.
Onun içindir ki, vefanýn tüm boyutlarý bizim için bir imtihan vesilesidir. Bu imtihanýn konusu vefa, sorumlu kiþileri ise tüm beþeriyettir. Bu sýnavda elde edilecek muvaffakiyet, dünyevi ve uhrevi saadeti beraberinde getirirken, baþarýsýzlýk ise kavgalara, hüzne, ve ayrýlýða neden olacaktýr. Hem insanlýk katýnda hem de yüce yaratýcý indinde…

ARÝF ÖZDEMÝR
ÝLETÝÞÝM: a_ozdemir1981@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
107. Topçu Alayý Marþý [Þiir]
Ayrýlýk Ateþi [Þiir]
Divan Edebiyatý Üzerine [Ýnceleme]
Dil ve Kültür Üzerine [Ýnceleme]


Arif özdemir kimdir?

Edebiyat Öðretmeni

Etkilendiði Yazarlar:
Ýskender Pala,Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazýl Kýsakürek,Sezai Karakoç


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Arif özdemir, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.