..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Özcan Nevres




13 Ekim 2002
Siyasetin Ýçinden  
Özcan Nevres
1946 yýlýnda henüz ilkokul dördüncü sýnýftayým. Arkadaþlarla en büyük zevkimiz okulun yerden yarým metre yüksekliðindeki duvarýnýn üzerine oturup, anlamýný dahi bilmediðimiz bir sloganý haykýrmaktý. Celal Bayar duvardan atladý. Ýnönü’nün ödü patladý


:BIIE:
Siyasetin Ýçinde
1946 yýlýnda henüz ilkokul dördüncü sýnýftayým. Arkadaþlarla en büyük zevkimiz okulun yerden yarým metre yüksekliðindeki duvarýnýn üzerine oturup, anlamýný dahi bilmediðimiz bir sloganý haykýrmaktý. Celal Bayar duvardan atladý. Ýnönü’nün ödü patladý. O günlerin en popüler söylemiydi bu slogan. Kimsenin bildiði yoktu. Celal Bayar hangi duvardan atlamýþ ve Ýnönü’nün ödünü patlatmýþ. Çaðdaþlaþmaya ite kaka sürülen insanlar, hazýmsýzlýklarý gereði birden demokrat olmuþlardý. Demokrat Parti hayatý ucuzlatacaktý. Paketi beþ kuruþ olan sýðara devletin vatandaþýna attýðý en büyük kazýktý. Eðer iktidara gelirlerse sigaranýn paketini bir kuruþa içireceklerdi. Tütün üreticileri bile bu söylemi çýlgýnca alkýþlamýþlardý. Oysa sigara fiyatýnýn düþmesi yetiþtirdiði tütünü de etkileyeceðini düþünemiyordu. O dönemde tütünün en iyisini tütün üreticileri içiyorlardý. Ürününü balyalarken kendisine en iyi yerden ayýrýyordu. Ayýrdýklarý tütünü keskin býçaklarla incecik kýyýp özel kaðýda sarýp içiyorlardý. O dönemde çakmak yoktu. Kibrit ise pahalýydý. Bu nedenle yakma iþleminde kav ve çakmak taþý kullanýyorlardý.
1949 da orta okuldan ayrýldým. Bir süre babamýn tarým iþletmelerinde çalýþtým. Çocuk bedenim o aðýr iþleri kaldýrmýyordu. Bu nedenle bir manifaturacýnýn yanýna çýrak verildim. Aklým okumakta ve elektrikteydi. Tezgahýn altý sulu pil deneme yeriydi. Ustam kýzýnca deney aletlerimi eve taþýdým. Okumak için kitaplarý, halamýn okumaya çok düþkün olan büyük kýzýndan saðlýyordum. Manifaturacýlýk açmamýþtý beni. Oradan ayrýlýp bir elektrikçiye çýrak oldum. Bir kooperatifin elektrik tesisatlarýnda çalýþýyorduk. Çýraklýðým sekiz gün sürdü. Kalfasýn dediler. On altý gün sonra da usta oldun dediler. Ýkinci ayda usta baþý oldum.
Elektrik tesisatçýsý olarak iyi bir isim yapmýþtým. Demokrat Parti ileri gelenleri Demokrat Parti Gençlik Koluna girersem çok itibar kazanacaðýmý söylediler. Belki de CHP li olan babama inat öneriyi kabul ettim. Askerliðimin ilk yýlýnda Nafýa (Bayýndýrlýk) bakanlýðýnýn açtýðý yetki belgesi imtihanýna katýldým. Yüz üzerinden yüz puan aldýðým için bakanlýktan teþekkür mektubu alarak yetki belgesi sahibi oldum.
Askerliðimde telsiz teknisyeni yetiþtirildiðim için radyo tamir atölyesi açtým. Büyük pilli radyo dönemi, pil yok ki hangi radyoyu tamir edeceksin. Elektrik tesisatý baðlamalarýnda da sorunlar yaþamaya baþladým. Vatan Cephesine kaydolmam isteniyordu. Reddedince kýyamet koptu. Yaptýðým her tesisat refüze ediliyordu. Vatan Cephesine girmem için beþ yüz lira aylýk önermiþlerdi. Cebinizden mi ödeyeceksiniz diye sormuþtum. Üzümünü ye baðýný sorma dediler. O öfkeyle belediyeden ayrýlýp doðruca CHP ilçe merkezine gittim. O günler CHP den kaçýþ günleriydi. Baþkan Avukat Ýdris Týnaz ( 35 yaþ þiirinin ünlü þairi Cahit Sýtký Tarancý’nýn kayýnpederi) partiye kayýt için baþvurumdan çok memnun olmuþtu. Hemen kaydým yapýldý. Kýsa bir süre sonraki kongrede gençlik kolu yöneticiliðine seçildim.
CHP nin bölge yayýn organý Sabah Postasý gazetesinin Menemen muhabirliðini üstlendim. 1959 yýlýnda ehliyetsiz motor sýklet kullanmaktan yargýlandým. Bir ay hapis ve yüz lira para cezasýna çarpýldým. Yakalanmamý saðlayan da koyu bir demokrat. Ýkinci kez Demokrat Parti baþkanýnýn baskýsýyla bisiklet sýnýfýna giren bir motor sýkletle yakalandým. Bir ay hapis ve yüz lira para cezasý alýnca mükerrer suç nedeniyle iki ay yatmam gerekti. Savcý seni Menemen de yatýrmam. Burasý berbat bir yer. Foça’ya git ve orada yakalat kendini dedi. Öyle yaptým ve tamý tamamýna iki ay Foça ceza evinde yattým. Bana bu cezalarý reva görenler beni susturmak için yapmýþlardý. 1960 ihtilalinden sonra bana bu cezayý aldýranlarýn halini görmek gerekirdi. Meðer ikisi de baba dostuymuþlar da benim haberim olmamýþ.
1961 de ilçe yöneticiliðine seçildim. Siyaset bana yetmiyordu. Halk Eðitimi ve Sosyal Geliþtirme Derneðinin ikinci baþkanlýðýný, Modern Hayvancýlýk ve Tarým Kooperatifinin baþkanlýðýný üstlendim. Bunlara Hastane Yaptýrma ve Karakol Yaptýrma dernekleri yöneticiliði eklendi.
Halk Eðitim Müdürü ile olabildiðince ters düþmüþtük. Ben halk iþ güç sahibi olduðu için ancak geceleri eðitilebilir diyordum. Müdür ise “ben devlet memuruyum. Saat on yediden sonra çalýþmam” diyordu. Konuyu Ýzmir Halk Eðitim Merkezi Müdürü sayýn Hasan Çalýþ ile görüþtüm. “Memurum haklý” deyince sizden de halk eðitim müdürü olamaz deyince kýyamet koptu. Yerel Menemen gazetesinde nasýl bir Halk Eðitim Merkezi adlý yazým etkisini gösterdi. Müdür görevden alýndý. Üç isim onayýma sunuldu. Onay vermeyi reddettim. Güdümlü bir müdür istemiyorum. Görevini yapacak bir müdür istiyorum. Onayýmla gelecek bir müdür yüreðinde eziklik taþýr. Bu eziklik baþarýlý olmasýný engeller dedim.
Ýlkelerimin en baþýnda Menemen’e bir kütüphane kazandýrmak vardý. Yönetici arkadaþlarla anlaþarak aramýzda yüz kýrk lira topladýk. Ýzmir’e gidip yeni yayýnlanmýþ olan Hayat Ansiklopedisini uzun bir pazarlýktan sonra yüz otuz beþ liraya satýn aldým. Ansiklopedileri taþýmanýn ne denli zor olduðunu parmaklarýma oturan kan nedeniyle anladým. Ýlk iþ kendime ait tüm kitap ve dergileri yeni kütüphanemize taþýmak oldu. Daha sonra halamýn çocuklarýnýn evlerindeki kitaplarýn tümünün kütüphanemize baðýþlanmasýný saðladým. Kütüphane giriþimi tutmuþtu. Her yerden adeta kitap yaðýyordu.
Halk Evleri kapatýldýðýnda o eþsiz kütüphaneleri bodrumlara taþýnarak heder edilmiþti. Ayný durumun kütüphanemizin de baþýna gelmemesi için özel bir statü arýyordum. Sevgili aðabeyimiz CHP ÝL Yöneticisi Doktor Dündar Ýzgi Milli Kütüphane Müdürü Kemal Özertem ile görüþmemi önerdi ve randevu saðladý. Onun önerileri doðrultusunda tüm kitaplarý dernek adýna kaydettim.
Milli Eðitim Bakaný Þevket Raþit Hatipoðlu ile ayak üstü konuþuyoruz. Vedalaþýrken
Genç arkadaþým erken ayrýlmamý yadýrgamýþ görünüyorsun. Yoksa bir isteðin mi var dedi
Evet var sayýn bakaným dedim.
Nedir isteðin?
Ýnönü Malatya’yý, Celal Bayar Bursa’yý, Adnan Menderes te Aydýn’ý olabildiðince kalkýndýrdý. Siz Menemen’in kalkýnmasýna neden önder olmuyorsunuz dedim.
Sulama kanallarýný yaptýrdým ya.
O eski Tarým Bakanlýðýnýzdaydý.
Peki ne istiyorsun?
Menemen’e bir halk eðitim binasý.
Sana þeref sözü veriyorum. Balkanlarýn en büyük halk eðitim merkezi Menemen’e yapýlacak. Ýlk iþi Menemen’e halk eðitim merkezi yapýlmasý iþini ikinci beþ yýllýk kalkýnma planýna koydurtmak olmuþtu. Bu gün o büyük binada her türlü eðitim verilmektedir.
Halk Eðitim Müdürü göreve baþladýðýnda onun etki altýnda kalmamasý için görevimden istifa ettim. Meydaný boþ bulan yeni müdürün ilk iþi benim de Muðla’ya yerleþmiþ olmamdan yararlanarak derneði fes etmek olmuþtu.
1966 yýlýnda dernek ve parti çalýþmalarý yüzünden ekonomik bir çýkmaza girmiþtim. Seçilmiþ olduðum tüm kurumlardan istifa ederek Menemen’den ayrýlarak Muðla’ya yerleþtim. Orada Ulus ve Demokrat Ýzmir gazetelerinin temsilciliðini üstlendim.
Muðla ovasý yazýn kuraklýktan, kýþýn göl olmaktan iþlenemiyordu. Ulus’ta çýkan yazým üzerine DSÝ düdenlerin aðýzlarýný temizleyip geniþleterek su akýþýna hýzlýlýk kazandýrdý. Açtýðý derin kuyularla iki bin beþ yüz dönüm arazinin sulanmasýný saðladý. Fethiye Muðla arasýndaki dereler ve çaylar günlerce geçit vermiyordu. Ýnsanlarýn kasýk boyu suda bir minibüsü itelerlerken görüntüleyip Ulus ve Demokrat Ýzmir’e haber yaptým. Haber iyi ses verdi ve köprüler kýsa zamanda inþa edilerek yöre halkýnýn çilesi sona erdirildi.
Muðla’ya yeni taþýndýðýmda matbaada çalýþan bir öðrenciyi resim ve sanat tarihi öðretmeniyle birlikte korumamýz altýna aldýk. O çocuðun eðitim görme uðruna kurþun oksitle zehirlenmesine gönlümüz razý olmamýþtý. Kýzýlay Baþkaný telefonla,
Sizin himaye ettiðiniz çocuða para kazandýrmak için fitre zekat zarflarý daðýttýrmak istiyoruz. Kefil olur musun diye sordu. Kefil olacaðýmý ve yazýlý taahhütnameye imza atacaðýmý söyledim.
Ýmzanýza gerek yok. Sözünüz bizim için yeterli. Çocuðu bize gönder dedi. Gönderdim. Zarflarý daðýttý. Birkaç gün sonra toplamaya gitti. Kýsa bir süre sonra aðlayarak geri döndü. Aklýma ilk gelen zarflarý kaybetmesi olmuþtu. Zira oldukça sakardý. Aðlamasýnýn nedenini sordum. Hýçkýrýklarý kesildikten sonra anlatmaya baþladý.
Bir eve gittim. Kapýyý aldým. Ýçeriden bir ses gel dedi. Ýçeri girdim. Yer yataðýnda bir kadýn yatýyordu.
Oðlum, çok aðýr hastayým. Benim de lisede okuyan bir oðlum var. Seni boþ çevirdiðimi öðrenirse çok üzülür. Zarfýn yanýnda bana zekat olarak verilen bir lira var. Onu zarfýn içerisine koyuver. Oðlum üzülmesin dedi. Ceplerimi yokladým. Sadece yirmi beþ kuruþum var. Onu bir liranýn yanýna koyup zarfý alýp çýktým.
Menemen’den keleterler içinde üzüm göndermiþlerdi. Boþalan keleterler dükkanýn bir köþesinde duruyordu. Ýki tanesini alýp gel benimle dedim. Doðruca gýda toptancýsý Nazmi Ýyibilir’in dükkanýna gittik. Onar kilo fasulye, nohut, pirinç, bulgur ve toz þeker ile birlikte bir hayli de çay aldýk. Aldýklarýmýzý taþýtacak tanýdýk birini ararken yükü odun olan dört katýrýn sahibine seslendim. Odunlarýn tümüne ne istiyorsun diye.
Seksen pangnot dedi. Sýký bir pazarlýða girdik. Elli beþ liraya anlaþtýk. Parasýný vermeden önce bu keleterleri de katýrlara saracaksýn dedim.
Tamam deyince elli beþ lirayý ödedim. Çocuða bunlarý o çocuðun evine teslim et ve þu elli lirayý da kadýna ver. Çocuðun adýný soyadýný da öðren dedim. Çocuk neredeyse sevincinden uçacaktý. Az sonra geri döndü. Çocuðun ismi ve soy ismini yazdýðý bir kaðýdý verdi. Çocuða,
Sen burada kal. Ben dönünce zarflarý toplamaya gidersin diyerek doðruca vilayet binasýna gittim. Valinin odasýna girdim. Çocuðun durumunu anlattým. Ama il kaynaklarýndan ama bir hayýr kurumundan bu çocuða yardým saðlanmazsa çocuðun okulu terk edip annesine bakmak için çalýþacaðýný söyledim. Yarým aðýzla,
Peki, peki dedi. Söylediklerimin hiç birini dinlemediði kesindi.
Çok af edersiniz, ben Ulus ve Demokrat Ýzmir gazetelerinin Muðla temsilcisiyim deyince uykusu daðýlý verdi.
Otur diyerek yer gösterdi. Duyafonun düðmesine basarak Milli Eðitim Müdürünü çaðýrdý. Olanlarý bir de ona anlattým. Milli Eðitim Müdürü,
Yalnýz bu çocuk deðil ki sorunumuz. Þu Vakýf Yurdunu bir açabilseydik. Sözünü tamamlayamadý. Zira Vali bey onu kaþ göz iþaretiyle susturmuþtu. Kahvelerimizi içtikten sonra ilgilerine teþekkür ederek ayrýldým. Dükkana vardýðýmda ilk iþim çocuða bu vakýf iþi ne iþtir diye sordum.
Abi sen o iþi bilmiyor musun?
Nerden bileceðim. Ben Muðlalý mýyým.
Halkýn parasýyla dört milyona büyük bir bina yapýldý. Bu bina yurt olarak kullanýlmak üzere vakfa devredildi. Lise müdürü o binayý lojman olarak kullandýðýndan ve onu oradan çýkaramadýklarýndan vakýf yurdu bir türlü açýlamýyor dedi. O zarf toplamaya gittiðinde konu ile ilgili bir yazý hazýrladým. Sonunu da sayýn Valimiz bu yurdun açýlmasýný saðlarsa bu baþarýsýný en az iki yüz ailenin þükran duygularý ile süsleyecektir diye baðladým. Yazý Devrim gazetesinde hemen çýktý. Yazý üzerine Vali bey aradý ve Vakýf Yurdu en geç önümüzdeki ayýn birinde açýlacak dedi.
Ayýn birinde açýlmayýnca Vali beye telefon açtým. Eðer bu yurdun açýlmasýna özel yurtlar engel oluyorsa, onlarýn baþýna Ankara’yý yýkarým dedim. Vali bey bazý nedenlerle beþ günlük bir gecikmeyle açýlacaðýný ve kimsenin engel olamayacaðýný söyledi. Dediði gibi ayýn beþinde yurt açýldý. Himayem altýna aldýðým iki çocuk liste baþý olarak bu yurda alýndýlar. Lise Müdürü bu giriþimim yüzünden beni komünistlikle suçlamýþtý. Daha sonra atandýðý Burdur’da solcu olduðu gerekçesiyle feci þekilde dövüldü.
Ulus ve Demokrat Ýzmir gazeteleri kapandýktan sonra uzun bir süre yazmadým. Bu arada Baðýmsýz Aday Deli Osman ile Bir Zamanlar Ben de Politikacýydým adlý yazýlarýmý yazdým. 1977 de doðup büyüdüðüm Menemen’e geri döndüm. Politika yok, yazmak yok. Ne rahat günlerdi o günler. Ta ki Halkçý Parti Ýlçe Baþkanlýðýna kadar.
Seçim öncesi baþkaný olduðum Halkçý Parti tek oy alamaz diyorlardý. Oysa Halkçý Parti seçimde on bin oy alarak en büyük parti olmuþtu. Daha sonra yerel seçimlerde ite kaka belediye baþkanlýðýna aday odum. Bu kez de yüzde bir þans tanýmýyorlardý. Tahminlerini on kat aþtým.
Belediye baþkanlýðýna adaylýk bana çok þeyler kaybettirirken, Menemen’e güzel þeyler kazandýrmýþtý. Yýllardýr ovaya doðru geliþen ilçe merkezi, önerdiðimde benim için deli demelerine neden olan tepelere doðru geliþmeye baþladý. Orada konut olmaz diyen inþaat mühendisleri, þimdilerde orada arsa kapma yarýþýndalar. Bu sýrada yönetimden attýðýmýz bir arkadaþýmýzýn yerine atadýðýmýz kiþinin kaypaklýðý yüzünden on beþ gün içerisinde atamayý savcýlýða bildirmemek suçundan hakkýmda dava açýldý. O sýrada Datça’ya taþýnmýþ olduðumdan ifadem Datça’da alýndý. Ýfademi alan hakim,
Bu ne iþtir böyle. Ne gereksiz bir dava bu demiþti. Üç ay ceza yedim. Avukat arkadaþým, temyiz edelim dedi ve ettik. Karar verilen cezanýn azlýðý gerekçesiyle bozuldu. Cezamýn üç kart arttýrýlmasý isteniyordu. Bu kez cezam üç buçuk aya çýktý ve paraya çevrilerek tecil edildi. Beþ yýl siyasi suç iþlememem gerekiyordu. Zorunlu olarak tam beþ yýl politikadan uzak durdum.
Ýki kez belediye baþkanlýðýna aday olmam önerildi. Yaþýmýn ilerlediði gerekçesiyle kabul etmedim. O günler atmýþ yaþýndaydým. Þimdikiler gibi yetmiþ sekiz, seksen deðil.
Son olarak mahkeme kararýyla, yaz aylarýnda Foça’da kalýyorum diye delegeliðim düþürüldü. O günden bu yana politikadan uzaðým. Atmýþ altý yaþýnda olmama raðmen halen gazetelere ve Ýnternet’e yazarak bildiðim konularda yazmayý sürdürmekteyim. Yakýnda Yerel Gündem 21 in aðaçlandýrma çalýþmalarýna katýlýp Trakya tarýmýnýn eksiði olan meyveciliði ve baðcýlýðý için örnek fidanlar saðlayýp yetiþtirilmesine katkýda bulunacaðým.
Atmýþ altý yaþ bazýlarý için her þeyden el ayak çekme yaþýdýr. Oysa ben halen ülkemin insanlarýna bir þeyler verebilmenin çabasý içindeyim. Þiirlerimle, öykülerimle ve güncel yazýlarýmla.
                         Özcan NEVRES 14/aralýk/2001
                         SÝLÝVRÝ











Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Baykuþ ve Serçeler
ADD nin Uyarýlarý
Bilim Nereye Gidiyor?
Bozuk Orman Arazisi Arýyorum
Bir Ýstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda Ýçine Eder Haným
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yýla Bakarken
Dürüst Olabilmek

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.