..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu insanlar tatlý þeylerden söz ederler. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler > Öner KARADAÐ




26 Nisan 2011
Tarih Bize Anlatýyor 17  
Öner KARADAÐ
köþe yazýlarýndan


:BBII:

TARÝH BÝZE NE ANLATIYOR?
Merhaba deðerli okurlar. Bu hafta sizlere yaþadýklarý dönemin en önemli ozanlarýndan üç ayrý NESÝMÝ’yi tanýtmak istedim. Zaman zaman birbirine karýþtýrýlan bu ozanlarýn hayatlarýnýn ve öldürülme nedenlerinin tarihin ibret alýnacak sayfalarýndan biri olduðunu düþünüyorum. Anlatalým;

SEYYID NESIMI (13… – 1417)
Kalbim defter,dilim kalem yazarým
Hakikat emrini duyaldan beri
Yitirdim Leyla mý gurbet gezerim
Mecnun gibi aþka uyaldan beri
Bize dört kitaptan haber verildi
Kamil olduk akýl baþa derildi
Kafir Þeytan merdut oldu sürüldü
Hakkýn dergahýndan sürelden beri
Çýkýnca Mihraca Hazret-i mam
Diledi Mevladan ümmetin tamam
Nur ile sarýldý bu cümle alem
Saadet tacýný giyelden beri
Mahlasým NESÝMÝ, ismim Ali’dir
Bu çarh dönmektedir,sanman halidir
Þükür kalbim iman ile doludur
Cürm-ü isyanýmýz bil-elden beri

Öncelikle Alevi-Bektaþi kültürünün yedi ulu ozanýndan birisi olarak bilinir. 14. yüzyýlýn sonlarý ile 15. yüzyýlýn baþlarýnda yaþamýþ Anadolulu Türk ozanýdýr. Seyyit Nesimi’nin yaþamýyla ilgili birçok kaynak vardýr. Bu kaynaklar Nesimi’yi çeþitli yerlerde göstermektedirler. Latifi Tezkiresi onu “Baðdat’ta Nesim nahivesi’nde tevellüd etmiþtir.” diye vermektedir. Yine bir baþka kaynak ise ‘Irak halkýndandýr” demektedir. Tebrizlidir, Diyarbakýrlýdýr, Nusaybinlidir gibi notlar bulunmaktadýr. Bu nedenle Nesimi’nin nerede doðduðu kesin olmadýðý gibi, doðum tarihi konusunda da net bir kayýt yoktur.
Seyyid Nesimi’nin hayatý hakkýnda kesin bilgiler bulunmamakla birlikte doðum tarihinin 1339-1344 yýllarý arasýnda olduðu, idamýnýn da 1417 yýlýnda olduðu tahmin edilmektedir. Þiirlerinde Hallac-ý Mansur’u andýran ifadeler kullanmasýyla idarecilerin tepkilerini üzerine çekmiþtir.
Nesimi’nin yaþadýðý dönemde Azerbaycan’da Fazlullah Naimi’nin (1340-1394) kurucusu olduðu Hurufilik hareketi geniþ ölçüde yaygýnlaþmýþtý. Nesimi Naimi’den öðrendiði Hurufiliði kabul etmiþ ve bu tarikat uðrunda mücadele etmiþtir. Baðdat’ýn Nesim Kasabasý’nda yetiþmiþ, Diyarbakýr bölgesine yerleþen Türkmenlerdendir. Halep’te Hallac-i Mansur’un düþüncelerinin iz sürücüsü olduðu için kafir sayýlýp derisi yüzülerek öldürülmüþtür.
Nesimi, Hurufi’dir. Fazlullah Hurifi’ nin görüþlerini benimsemiþtir. Varlýk birliði görüsünü savunan, kiþi ile tanrý arasýnda bir nitelik yükleyen inanç arasýnda baðlantý kurar. Tanrýnýn yetkin (Kamil) insanda görüldüðü tasavvufi görüsünü benimser.
Baslýca eserleri Türkçe ve Farsça divanlardýr. Azeri asilli Türkmenlerdendir. Katledilme sýrasýnda rivayete göre derisi eline verilip giderken, Halep’in 12 kapýsýndan ayni anda çýktýðý görülmüþtür.
Yolda birisine “Gerçek Kabe’nin yolcusuyuz.” Elinde yüzülmüþ derisini göstererek “Ýhramýmýz budur” dediði beyti meþhurdur.
Ýmadeddin Nesimi veya Türkiye’de bilinen yaygýn adýyla Seyyid Nesimi Sûfi, Halk Þairi. Þiirlerinde “Seyyid”, “Hüseyin” ve “Nesimi” mahlaslarýný kullanmýþtýr.
Türk Alevi nefeslerinde iki ad her zaman birlikte anýlýr. Ozanlar, araþtýrmacýlar o iki kiþiyi birlikte anmadan yapamazlar. Bektaþi tekkelerinde yine bunlarla ilgili anýlar anlatýlmadan, örnekleme yapmadan ne cem sürdürülür, ne de toplumsal bir olay öne çýkartýlýr. “Mansur gibi asýlmak, Nesimi gibi derisi yüzülmek.” Tarih böylesine olaylara alýþýktýr. Bütün ozanlar þiirlerinde böyle büyük bir özveriden kaçacak kadar “Dar” kaçkýný olamamýþlardýr. Ýþte Anadolu Alevi-Bektaþi felsefesinin oluþumu böyle baþlamýþtýr. Direnci de bu ilkedir.
Dokuz yüzlü yýllarda Baðdat-Horasan cephesinde oluþan tasavvuf okullarýnda aydýn din adamý, reformist felsefeciler, tasavvufçular ortaya çýkýnca, bunlar yaþamlarýný her koþul altýnda koltuklarýnýn altýna alarak gezdiklerinin bilincinde ve direncinde yaþadýlar. Gerçeði daha çok yüksek sesle haykýran Hallacý Mansur diðerlerinden daha cesur davranarak serini vermiþtir. Onun fikirlerine katýlan arkadaþlarýnýn birçoðu hocalarý, öðrenciler bu özveriden kaçýndýlar. Her ne kadar fikirlerine katýlmýþ olsalar bile bunu açýktan savunamadýlar. Eðer Hallacý’nýn fikirleri savunucular tarafýndan destek görmüþ olsaydý, aydýn insan felsefesinin geliþimi, yayýlýmý, insanlýða getireceði faydalar hiçbir deðerle ölçülemezdi. Bir daha Seyyit Nesimi’lerin derisi yüzülemez, Pir Sultanlar daraðacýnda sallandýrýlamazdý. Ýþte tarihin “Tekerrüründe” dirençsizliðin, ikiyüzlülüðün ve dönekliðin acýlarý böylesine çektirilmiþtir.
Seyyit Nesimi þiirlerini Türkçe ile yazmýþ, Türkçe konuþmuþtur. Bir yerde fazla kalamamýþ, sürekli dolaþmýþtýr. Anadolu’da baþka yerleri gezerek mensup olduðu tekkenin fikirlerini ve eylemlerini yaymýþtýr. Gittiði her bölgede kendine özgü þiirlerini söylemiþ, oranýn insanýyla kaynaþmýþ, onlardan ayrý birisi olmadýðýný da göstermiþtir.
Seyyit Nesimi için gittiði her yerde, her mekânda kendisi için birçok þeyler söylenmiþtir ki, sanki Nesimi o dönemde onlarla birlikte yaþamýþtýr. Örneðin Hacý Bektaþi Velâyetnamesi’nde de adýndan söz edilen Seyyit Mahmut Hayrani ile de iliþki kurduðu, ardýndan Sultan Sücaeddinin tekkesinde de bulunduðu, onlarla birlikte çeþitli kerametleri verilmektedir. Sultan Sucaeddin Veli Velâyetnamesi’nde Seyit Nesimi adý da böylece geçmektedir. Tebrizli, Ýranlý, Baðdatlý, Azerbaycanlý gibi yakýþtýrmalar hep Nesimi’nin gezginciliðinden ileri gelmektedir. Nesimi ile ilgili bilinen en çok bilgi ise onun Aleviliðin bir kolu olan Hurufilik koluna mensup olduðudur.
0 toplumunun hem gözü hem kulaðý, sesi olmuþtur. Yunus Emre gibi tekkeler arasý iliþkileri de yürütmekten gezmekten hoþlanmýþ, bunu yaþamýnýn bir parçasý sayarak içtenlikle yapmýþtýr. “Eski kaynaklar Nesimi için þunlarý söylemektedirler: Nesimi nesbi doðru olan yüksek dereceli Seyyitlerdendir. iyi tahsil görmüþ ve zamanýn medreselerinde okutulan bilimleri öðrenmiþtir. Tarikat ve meþayih yani þeyhlerinin gizemlerine iyi aþinalýðý vardýr.” derken, Latifi Teskeresi’nde ‘Garip ve acaip bir as, ama kâmil, arif ve nukteden biri, erdemli bir kiþidir diye tanýmlamaktadýr.
Nesimi Fazullah Hurufi’nin halifesi olduktan sonra, onun fikirleri ýþýðýnda büyük ve uzun geziler yapmýþ, Hurufilik düþüncelerini yaymaða çalýþmýþtýr. Hurufýlik kural dýþý kuran yorumu, þeriat ilkelerine açýkça karþý çýkan, kelimelere dayanan bir gizemciliði ifade etmektedir.
Nesimi Hurufi düþüncesini üstadýnýn ölümünden sonra geliþtirmiþ, Anadolu topraklarýnda yaymýþtýr. Fazlullah Hurufi’nin yüksek sesle söyleyemediði düþüncelerini Nesimi þairliðinin verdiði gücü de katarak en etkili þekilde dile getirýiýiþtir. Kýsa sürede Anadolu ve Asya topraklarýnda Nesimi Ýsmi yükselmiþtir. Hurufihiðin kurucusu Fazlullah Hurufi’nin adý gölgede kalmýþ, kýsa süre içerisinde unutulur olmuþtu. Nesimi’nin ünü duygularýnýn etkisi ile kölayca halk tarafýndan anlaþýlýr olmuþtu. Nesimi büyüleyici etkisiyle herkesi kolayca etkiliyordu. Seyyit Nesimi sýradan bir ozan olmayýp, kendisini yetiþtirmiþ, hatta kendisinden önce gelen bütün ozan ve bilginleri incelemiþtir. Hurufi düþüncesini Alevilik düþüncesini içerisinde eriterek, bu felsefeye çok þeyler kazandýrmýþtýr. Nesimi hem Mevlana’yý, Yunus’u okumuþ hem de onlarýn þiirlerinde geçen Hallacý Mansur’a büyük bir hayranlýk duymuþtur. Hallac’ý gibi “Enel Hak” demekten çekinmemiþtir.
Yunus ve Mevlana’da var olan bilinci belleðine kazýmýþ, bu fikirleri þiirlerinin derinliklerinde eritmesini bilmiþtir. Dilde Türkçeyi kullanmýþ olmasýna karþýn Fars Edebiyatý tarzýný da sürdürmüþ, çoðu kez bu edebiyatýn etkisinde kalmaktan kendisini kurtaramamýþtýr. Nesimi tüm edebi yapýtlarý okuyup inceler, yorumlarken kuraný yorumlayýp, reformist bir görüþ ortaya atmýþtýr. 0 yüzden de kendisini “zýndýk” ilan etmekten çekinmeyenler onun aleyhinde propagandalar yaymýþ sultana þikâyet etmiþlerdir. Bu yüzden Nesimi zaman, zaman halkýn arasýnda saklanma gereksinimi duymuþtur. Nesimi, diðer üstatlar gibi tanrýnýn insanýn içinde olduðunu, insanýn tanrýyla bütünlük gösterdiðini kuran ayetlerine dayanarak ispatlamýþtýr. Kuraný körlemesine yorumlamanýn, körlemesine okumanýn yararý olamayacaðýný, onun bilinçli ve yorumsal bir tavýrla okunmasý gerektiðini sýk, sýk söylemiþtir.
Nesimi’nin korkusuzca savunduðu fikirleri yüzünden her yerde aranmýþ, bulunduðu yerde þeriat hükümleri gereði ortadan kaldýrýlacaðý sýralarda Anadolu topraklarýnda on yýldan fazla saklanarak fikirlerini ödünsüz biçimde Anadolu insanýna, Türklere Türkmenlere ve diðer kavimlere anlatmýþtýr. Ankara Savaþý öncesi Anadolu Alevi Türkmenleri onu baðrýna basmýþ, kendi görüþlerinden birisi olduðunu, Nesimi’nin de bir Alevi büyüðü ve öncüsü olduðunu çabuk benimsemiþlerdir. Bazý kaynaklar Ankara Savaþý öncesinde Hacý Bayram Veli ‘nin kendisi ile görüþmek istemediðini söylerlerse de bu pek ispatlanmýþ bir þey deðildir.
Timur’un Anadolu topraklarýna saldýrýsý sonucu birçok Hurufi halifesi de bu topraklardan Balkanlar tarafýna kaçarken, Nesimi ne yazýk ki Halep’e gitmiþ, Halep topraklarýnda ölümün kucaðýna düþmüþtür.
Halep’te de düþüncelerinden taviz vermemiþtir. Nesimi, hep zýndýklýkla, sapkýnlýkla suçlanmýþ, ancak onun görüþlerine kimse yanýt vermemiþ, bu bilinçsiz, tavýr Halep Müftüsü’nün caniane fetvasýyla derisi yüzülerek, canilerin ödüllendirilmesi yolu seçilmiþtir. Halkýn gözü önünde derisi yüzülerek ortalýða býrakýlan Nesimi yine de düþüncelerinden ödün vermemiþ, yüzülen derisini sýrtýna örtünerek Halep sokaklarýnda insanlarýn korkunç bakýþlarý arasýnda yürümeye devam etmiþtir. Hatta þöyle bir söylenti kulaktan kulaða yayýlarak bugünlere ulaþmýþtýr. Nesimi yüzülürken hýncýný alamayan fetva müftüsü þöyle demiþ “Bunun kaný pistir, bir uzva damlasa o uzvun kesilmesi gerekir. Tam bu sýrada Nesimi’nin bir parça kaný katil müftünün þahadet parmaðýnýn üstüne sýçramýþ. Meydanda bulunan halk, “Müftü Efendi fetvanýza göre parmaðýnýzýn kesilmesi gerekir.” Bunu duyan Katil Müftü Nesne gerekmez diyerek parmaðýndaki kaný yýkayarak ortadan kaldýrmýþtýr. Bunun üzerine Nesimi þöyle seslenmiþ
Zahida bir parmaðýn kessen dönüp halktan kaçar Gör bu miskin aþýðý serpa sayarlar aðlamaz
Ýþte inançlarý uðruna öldürülen insanlarýn görüþleri, iþte inançsýzlýklarý ve menfaatleri yüzünden yüreklerini baþka zalimlere kiralamýþ insanlar. Bu insan manzaralarýný tarih çok yaþadý. Nesimi’nin ölüm tarihi olarak 1417 kayda alýnmýþtýr. Nesimi’ nin ölümü ardýndan Türkmen Alevileri “mehdi, Gayip Erenleri, tanrýya çekildi, gökyüzüne süzüldü, kendisine geldi, kendisiyle bütünleþti derken Halep’in on iki kapýsýndan on ikisinde de ayný anda çýktýðýný söylemiþlerdir. Bu kanlý ölüm onu ölümsüzleþtirdi. Tekkesi ve türbesi derisinin yüzüldüðü yerdedir. Ölüm sonrasý sevenleri onu öðretileriyle yaþattýlar. Tekkesinde binlerce Nesimi yetiþti.
Derdim ondur, çün dokuz diyemem aðyare men
Sekizinde kaldý aklým, yedisinde avare men
Altýsý mende var iken, beþten çekemem elimi
Dörtte Hüda lütfederse, üçte buldum çare men
KUL NESÝMÝ
Ey Nesimi çün iki gönül hali deðildir
Anýn için yalvarýrým gece gündüz bire men
Asýl adý Ali olan Kul Nesimi'nin yaþamý pek bilinmiyor. Cahit Öztelli'nin yaptýðý son araþtýrmaya göre, "XVII. yüzyýlýn ünlü Bektaþî ve Hurufî þairidir. Soyu XIV. yüzyýlýn ünlü þairlerinden ve Yunus Emre izleyicilerinden Sait Emre'ye dayanýr, iran Safavi þahlarýnýn Anadolu üzerindeki egemenliðini saðlamak yolunda sürdürülen siyasal çabalara katýlmýþ, bu yüzden Alioðlu ve Dedemoðlu'yla birlikte kovuþturmalara uðramýþtýr. Sonunun nasýl bittiðini gösterecek belge yoktur."
Kul Nesimi'nin doðum yeri ve yýlý gibi ölüm yeri ve yýlý da bilinmiyor. Ancak þiirlerinden 1668'de sað olduðu, Bektaþiliðe baðlandýðý, saðlam bir öðrenim gördüðü, tasavvuf ve din konularýný iyi bildiði anlaþýlýyor.
Aþaðýdaki dizeler Bektaþiliðinin kanýtýdýr:
Meþrebidir herkese yâran dur Bektaþiler
Kimse bilmez sýrlarýný seyran olur Bektaþiler
Biz târýk-ý Bektaþiyiz zikrederiz Hakký biz
Kul Nesimi'nin hem hece, hem de aruzla þiirleri vardýr. Ýki ölçüyü de beceriyle kullandýðý, inancýyla sanatýný atbaþý götürdüðü görülmektedir. Aþk konusuna da deðinmekle birlikte, daha çok din ve tasavvuf inancýný yansýtan lirik nefesleriyle ün kazanmýþtýr. Bunlardan bazýlarý bestelenmiþtir.
BEN YÝTÝRDÝM BEN ARARIM
Ben yitirdim ben ararým
Yâr benimdir kime ne
Gah giderim öz baðýma
Gül dererim kime ne
Gâh giderim medreseye
Ders okurum Hak için
Gâh giderim meyhaneye
Dem çekerim kime ne
Sofular haram demiþler
Bu aþkýn þarabýna
Ben doldurur ben içerim
Günah benim kime ne
Ben melâmet Hýrkasýný
Kendim giydim eðnime
Ar ü namus þiþesini
Taþa çaldým kime ne
Sofular secde ederler
Mescidin mihrabýna
Yâr eþiði secdegâhým
Yüz sürerim kime ne
Gâh çýkarým gökyüzüne
Hükmederim kaftan kafa
Gâh inerim yeryüzüne
Yâr severim kime ne
Kelp rakip böyle diyormuþ
Güzel sevmek pek günah
Ben severim sevdiðimi
Günah benim kime ne
Nesimî'ye sordular ki
Yârin ile hoþ musun
Hoþ olayým olmayayým
O yâr benim kime ne
KUL NESÝMÝ
NESÝMÝ ÇÝMEN

Nesimi Çimen (d. 1931 - ö. 2 Temmuz 1993),Alevi Bektaþi halk ozaný. 1931 yýlýnda Adana'nýn Saimbeyli ilçesinde doðdu. Daha sonra tüm ailesiyle birlikte Kayseri'nin Sarýz ilçesine yerleþti ve bir köy aðasýnýn yanýnda maraba olarak çalýþmaya baþladý. Aðanýn kýzý Dilber'e aþýk olunca, birlikte Kayseri'den kaçýp Elbistan'ýn Sevdili Köyü'ne yerleþtiler.[1] Anadolu Aleviliði'nin yoðun yaþandýðý bu bölgede uzun süre kaldýktan sonra Ýstanbul'a taþýndý. Ýþçi olarak Almanya'ya gitmek için çabaladý, fakat nefes darlýðý olduðu için baþaramadý ve ailesiyle beraber Osmaniye'nin Kadirli ilçesine göç etti. Bu dönemde yazar Yaþar Kemal ile tanýþtý ve onun da yardýmýyla bir fabrikada iþe baþladý.[1] Greve çýkan iþçilerin baþýna geçince iþten altýldý ve ailesinin geçimini saðlamak için ozanlýða baþladý. 1967 yýlýnda Tunceli'de sergilenen bir Pir Sultan Abdal oyununda oynayan ve deyiþler söyleyen Nesimi, salonda olay çýkýnca gözaltýna alýndý ve býyýðýnýn yarýsý tek tek yolunmuþ bir vaziyette serbest býrakýldý.[1] Ailesiyle birlikte Zeytinburnu'nda bir gecekonduya yerleþti. Evinde konaklayanlar arasýnda Yaþar Kemal, Atýf Yýlmaz, Ýlhan Selçuk, Behice Boran, Mehmet Ali Aybar, Harun Karadeniz, Yýlmaz Güney, Mahzuni Þerif, Aþýk Ýhsani, Emekçi ve Ali Özgentürk gibi isimler vardý.[1]
Küçük yaþta türkü derlemeleri yapan Nesimi, topladýðý folklor deðerlerini radyo arþivlerine kazandýrdý. Hatayi, Pir Sultan Abdal ve diðer usta ozanlarýn nefeslerini söyleyerek kendisini tanýttý. Nefeslerini, türkülerini baðlama ile deðil, göðsünde taþýdýðý cura eþliðinde söyledi ve cura çalmada ün kazandý. Kendi yazdýðý deyiþlerini de okuyup söylemiþtir.
2 Temmuz 1993 günü Sivas'ta, Madýmak Oteli'nin yakýldýðý ve 35 kiþinin öldürüldüðü Sivas Katliamý'nda hayatýný kaybetti. Cenazesi Ýstanbul Karacaahmet Mezarlýðý'na defnedildi. Balet ve müzisyen Mazlum Çimen'in babasýdýr.
BARIÞ GÜVERCÝNÝ
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Barýþ güvercini uçsun Dünya da
Yok olsun kötülük düþmanlýk ölsün
Barýþ güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaþlar kimse ölmesin

Dünya cennet olsun yaþasýn insan
Gelin barýþalým dökülmesin kan
Son bulsun savaþlar kesilsin figan
Barýþ güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaþlar kimse ölmesin

Ýnsancýl insanlar barýþtan yana
Ancak zalim olan kýyar insana
Barýþ aþký yayýlmalý cihana
Barýþ güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaþlar kimse ölmesin

Nesimi der ki ey füze yapanlar
Acýmasýz zalim cana kýyanlar
Býrak ey yaþasýn bütün insanlar
Barýþ güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaþlar kimse ölmesin

Son söz : deðerli okurlar inandýðý deðerler uðruna ölen insanlar anlamak isteyen herkese yol gösteriyor. Artýk ders alalým ve bitsin bu yaðlý kuyruk savaþý bitsin bu bezirgan saltanatý! Saygýlarýmla.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tarih Bize Ne Anlatýyor 7
Tarih Bize Ne Anlatýyor 8
Tarih Bize Ne Anlatýyor 9
Tarih Bize Anlatýyor 10

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Maça Kýzý [Þiir]
Seven Bir Erkek Bir Ülke Gibidir [Þiir]
Deniz Mahirdir Kýyýya Ulaþmakta [Þiir]
Zeytin Karasý [Þiir]
Bu Bahçe Çiðnenmiþtir Artýk [Þiir]
Kendi Beynindeki Teröre Yeniksin [Þiir]
Ay Karanlýk Geceyi Iþýtmýyorsa Sende Unutmuþsundur [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Bu Hasat Bizimdi Bu Sene [Þiir]
Bu Saatte Telefonu Kim Açarsa Kýymetli Olur [Þiir]


Öner KARADAÐ kimdir?

ben tanýnmamýþ bir neslin oðluyum ve tanýnmadýðýmýzdan memnunum. anlatacaðýz kendimizi ama önce hazýr olmasý lazým anadolunun


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Öner KARADAÐ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.