..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Özcan Nevres




14 Eylül 2001
Köydeki Aþk  
Özcan Nevres
Henüz on altý yaþýnda olmasýna raðmen, oldukça geliþmiþ bir kýzýn havasý vardý onda. Güzelliði tüm köyün delikanlýlarýn rüyalarýný süslüyordu


:BCBF:
     Henüz onaltý yaþýnda olmasýna raðmen oldukça geliþmiþ bir kýzýn havasý vardý onda. Güzelliði tüm köyün delikanlýlarýnýn rüyalarýný süslüyordu. Köyün tüm delikanlýlarý aþýktý ona. Onun gönlü ise köylerindeki komþularýna konuk gelen delikanlýya baðlanmýþtý. Kimdi gönlünü çalan bu delikanlý. Nereliydi? Ne iþ yapýyordu. Komþularýnýn nesi oluyordu? Bunu komþularýna nasýl soracaktý.
Geceleri, onu düþünmekten uyuyamýyordu. Onun evli veya bekar olduðunu bile bilmiyordu. Onun kim olduðunu öðrenebilmek için komþularýyla daha içli dýþlý olmaya karar verdi. Gülayþe teyze zaten her zaman takýlýyor bana.
Kýz sen çok geliþtin, ne zaman evlendireceðiz seni diye. Yine takýldýðýnda,
Benim evleneceðim delikanlý size konuk gelen o delikanlý gibi olmalý diyecekti. Sabah erkenden kalktý. Saçlarýný her zamankinden daha çok özen göstererek taradý. Köyde genç kýzlarýn makyaj yapmasý hoþ karþýlanmadýðýndan makyaj malzemesi bile yoktu. Olsaydý, Gülayþe teyzenin daha çok ilgilenmesi için makyaj bile yapacaktý. Mutlaka soracaktý ona,
Ne kýz bu makyaj böyle, sen iyiden iyiye azdýn galiba. Zaten köyün tüm delikanlýlarýnýn aklýný baþýndan almýþsýn. Böyle giderse çýldýrtacaksýn onlarý diyecekti. Böylece o delikanlýnýn kim olduðunu soracaktý ona.
Kuþluk vaktini zor etti. Doðruca komþularý Gülayþe teyzenin evine gitti. Kapýyý açan Gülayþe haným karþýsýnda komþu kýzý, Hatice’yi görünce gülümseyerek buyur etti içeriye.
Hoþ geldin kýzým, nerelerdeydin? Özlettin kendini.
Dün ovada iþimiz vardý, bu yüzden gelemedim.
Ýyi oldu geldiðin. Ev iþlerini yeni bitirdim. Tam bir kahve piþirip içeyim diye hazýrlanýrken sen geldin. Hadi geç bakayým ocaðýn baþýna, o güzel ellerinle sen piþir kahveleri. Senin elinden kahve daha köpüklü çýkýyor. Daha önceleri de Gülayþe teyzesi kahveleri hep ona piþirttirdi. Bu nedenle çabucak hazýrladý kahve cezvesini. Ocaða koyup bolca karýþtýrarak kahveyi aðýr ateþte piþirdi. Fincanlara boþalttýktan sonra birini götürüp Ayþegül teyzesine verdi. Diðer fincaný alarak Ayþegül teyzesinin karþýsýna oturdu. Kahveler bitince Ayþegül haným,
Hadi kapatalým fincanlarýmýzý, bakalým falýmýzda ne çýkacak. Ýkiside fincanlarýný kapatýp soðumasýný beklediler. Yeteri kadar bekledikten sonra Ayþegül haným önce Hatice’nin fincanýný kaldýrýp içine dikkatle baktý.
Kýz Hatice ne bu senin fincanýn hali böyle. Bütün kýsmetler yýðýlmýþ senin fincanýna. Senin kýsmetin o kadar açýk ki. Bir sürü delikanlý var bu falýn içinde. Ama senin gönlün az daha dýþarýda duran bir delikanlýda. Senin o delikanlýya muradýn var gibi. Çok yakýnda da muradýna ereceksin. Öyle gösteriyor falýn. Hatice çok heyecanlandý. Aklýndan,
Yoksa evlerine gelen o delikanlýyý mý kastediyor diye geçirdi ve ekledi, inþallah dedi sessizce
Ne susuyorsun kýz, yoksa aklýndan köyümüzden bir delikanlýyý mý geçiriyorsun.
Yok be Gülayþe teyze, dýþarýdan kim olabilir diye düþündüm de.
Mesela bize konuk gelen þehirli bir delikanlý var ya, o benim beyimin çok sevdiði bir arkadaþý. Þehire gittiðinde ona uðramadan edemez. Onu hep davet ederdik gelip konuðumuz olsun diye. Hep nazlanýrdý gelmeye. Þimdilerde ise davetimizi beklemeden sýk sýk gelir oldu. Bir keresinde seni sordu bize bu kýz kim diye. Çok mu beðendin kýzýmýzý diye sorduðumda
O beðenilmeyecek kýz mý diye yanýtladý. Ne o kýz bizden habersiz iþ mi kotarýyorsunuz?
Yok be Ayþegül teyze, ben onu tanýmýyorum bile. Ben onu sadece size gidip gelirken gördüm. Kimdir, neyin nesidir bilmem olasý mý?
Nasýl beðendin mi onu?
Bilmem ki doðru dürüst göremedim bile onu.
Ama yinede gönlün yatmýþa benziyor. Gönül yatmýyacak bir delikanlý deðil o. Allah için olabildiðince yakýþýklý. Akþama hele gelsin Mehmet abin, ona söyleyeceðim, o delikanlýyý yine çaðýr diye. O bizdeyken sen rastlantýymýþ gibi gelirsin bize. Ýkinizde biribirinizi iyice görmüþ olursunuz. Zaten o da seni sormuþ Mehmet abine, bu güzel kýz kim diye.
               ***
Ne bitmek tükenmezdi onu beklediði günler. Onun geleceði gün tokalaþacaktý onunla. Elinin onun eline deðeceðini düþündükçe, henüz erkek eli deðmemiþ bedenini alevler sarýyordu. Sanki için için yanýyordu. Sýk sýk aynanýn karþýsýna geçip, onunla nasýl tokalaþacaðýnýn provasýný yapýyordu. Hele beni beðensin. Kadýný olduðumda sým sýký sarýlacaðým ona. Bedenimin ateþiyle yakýp kavuracaðým onu diyordu. Ayþegül teyze kapýsýný çalýp,
Az sonra bize gel dediðinde sevinçten uçacaktý sanki. Hemen sandýðý açýp en beðendiði giysiyi çýkardý. Zaten bu gün için onu en üste koymuþtu ütüsü bozulmasýn diye. Giysiyi giyip aynanýn karþýsýna geçti. Saçlarýný elinden geldiðince düzeltti. Bir eksiðim var mý diye defalarca baktý aynaya. Evden çýkýp Ayþegül teyzenin evine yöneldiðinde, kalbinin yerinden fýrlayacaðýndan korktu. Sanki kalbinin güp güp atýþýný tüm köy duyacaktý. Kapýyý açýp içeri girdiðinde, Gülayþe teyze hiçbir þeyden haberi yokmuþ gibi buyur etti içeriye.
Nerelerdesin kýz? Özlettin kendini.
Ova iþlerinden fýrsat mý buluyoruz be Ayþegül teyze.
Hadi geç odaya, konuðumuz var, bekletmeyelim onu. Odaya girdiðinde yüzü nar gibi kýzarmýþtý. Önce Mehmet aðabeyinin elini öptü. Sonrada o yakýþýklý delikanlýya uzattý elini. Tokalaþan elinden tüm vücudana kor bir ateþ yayýldý sanki. Tüm bedeni zangýr zangýr titriyordu. Elini delikanlý býrakmasa hiç çekmiyecekti. Geri geri gidip bir koltuða oturdu. Gözlerini delikanlýnýn gözlerinden ayýramýyordu. Ayþegül teyzesinin sesiyle kendine geldi.
Hadi bakalým git mutfaða, o güzel ellerinle bize kahve piþir. Senin elinden çoktandýr kahve içmedik, delikanlýya dönüp
Hatice bizim kýzýmýz sayýlýr. Kendi güzelliði kadar güzel kahve piþirir. Bu kez de Konuða gelmiþti kýzarma sýrasý.
Nasýl beðendinmi diye sordu konuða.
Çok, çok güzel diye mýrýldardý Hasan. Az sonra elindeki tepsiyle geri döndü Hatice. Tepsinin içindeki kahveler, çýlgýn bir müziðin eþliðnde dans ediyorlardý sanki. Tabaklarýn üstünde fincanlar týkýr týkýr sesler çýkarýyordu. Kahveleri daðýtýp yerine oturduðunda,Gülayþe teyze
Ay ben ne yaptým böyle. Sizi tanýþtýrmadým bile. Cahilliðimize tut be oðlum Hasan. Malum biz köylüyüz bu tür teþrifatlara alýþkýn deðiliz. Hasan Mehmet abinin can arkadaþý, Hatice bizim komþumuz ama bizim kýzýmýz sayýlacak kadar bize yakýn. Çok severiz onu. Hasan gözlerini Hatice’nin üstünden ayýrmadan
Çok memnun oldum dedi. Hatice’nin ne söylediði duyulmadý bile. Odayý kaplayan sessizliði Gülayþe bozdu.
Mehmet ne duruyorsun? Konuðumuza ne yedireceðiz. Hadi git bir þeyler al da öðleye yetiþtireyim. Mehmet,
Peki karýcýðým diyerek çýkýnca, Gülayþe ikisini yalnýz býrakmak için mutfaða geçti. Hasan konuþmak istiyordu kýzla ama ne diyecekti. Aþýrý heyecan onda konuþacak güç býrakmamýþtý. Titek bir sesle kekeleyerek, sanki bilmiyormuþ gibi
Siz bu köyden misiniz diye sordu. Kýzýn ondan kalýr hal yoktu. Güçlükle
Evet bu köydeniz, Gülayþe teyzelerle komþuyuz diyebildi. Biraz heyecaný yatýþýnca,
Siz nerelisiniz
Ben de Ýzmir’liyim.
Ne iþ yapýyorsun?
Oto tamirciliði yapýyorum. Baþkaca konuþacak bir þeyleri kalmamýþ gibi susup kaldýlar. Ayþegül içeri girdiðinde, ikisinin de süt dökmüþ kedi gbi uysal uysal oturduklarýný görünce,
Gençler ne susuyorsunuz böyle, konuþsanýza deyip yine mutfaða gitti. Hasan yerinden kalkýp Hatice’nin yanýna oturdu. Elini uzatýp Hatice’nin elini tuttu. Hatice yana doðru eyilerek omuzunu Hasan’ýn omuzuna dayadý. Hasan,
Hadi konuþ benimle,
Ne söylememi istiyorsun?
Bilmem bir þeyler söyle iþte. Hasan Haticenin dudaklarýna doðru eðildi. Hatice geri çekilmedi. Dudaklar biribirine kenetlendi. Öpüþmeye ara verdiklerinde hatice
Ne yapýyorsun sen, þimdi Gülayþe teyze içeri girip görecek.
Görsün ne var bunda. Nasýl olsa karým olmayacak mýsýn.
Bende istiyorum senin karýn olmayý. Yine de Gülayþe teyzemden utanýrým.
O anlayýþlý bir kadýn. O da severek, seviþerek, hem de kaçarak evlenmiþler Mehmet abiyle.
Olsun ben yine utanýrým onlardan. Mehmet abilerinin geri döndüðünü farkettiklerinde Hasan, kalkýp eski oturduðu yere gitit. Mehmet neþeyle girdi içeri.
Oooo gençler nasýl gidiyor durum. Belliki ikinizde biribirinizden hoþlanmýþsýnýz. En kýsa zamanda isteyelim kýzýmýzý sana. Köy yeri bu belli olmaz. Hatice’nin çok isteklisi var. Kaptýrmayalým bu kýzý bir baþkasýna. Hasan
Tamam be Mehmet abi, ben de kararýmý verdim zaten. Önümüzdeki pazara bizi bekleyin. Bildiðin gibi benim babam yok. Çok oldu onu kaybedeli. Annemle geliriz. Sen babama vekaleten bana. ailesinden
istersin Haticeyi
Çok sevindim buna. Hatice bizim kýzýmýz. Her zaman onun iyi bir yere düþmesini arzulamýþýzdýr. Sen hiç merak etme. Evimiz uygun. Sizleri aðýrlamakta kusur etmeyiz     .
                    ***
Hatice evine döndüðünde mutluluktan uçacak gibiydi. Þarkýlar, türküler söyleyerek akþam yemeklerini hazýrladý. Sanki o yemeðe gelecekmiþ gibi özenle hazýrladý sofrayý. Yemekten sonra babasý köykahvesine çýktý. Annesi
Hadi biz de amcanlara gidelim dediðinde
Sen git anne. Ben bu gece erkenden yatýp uyumak istiyorum dedi. Annesi sen de gel diye ýsrar etmedi. Annesi gider gitmez gidip yataðýna uzandý. Onu düþünmeye baþladý. Dudaklarýný dudaklarýnda, ellerini memelerinde ve kalçalarýnda dolaþýyormuþ gibi hissetti. Bacaklarýnýn arasýnda sanki yangýn vardý. Yastýðý çekip apýþarasýna aldý. Hasan’ým Hasan’ým diye inleyerek, doyuma ulaþýncaya kadar yastýkla boðuþtu. Caný yataktan kalkmak istemedi. Kalkýp el oyasý örmektense yatmayý yeðledi. Yataðýný açarak yastýðý yerine koyup tekrar yattý. Umutlarý ya istemeye gelmezlerse diye kararýr gibi oldu. Mutlaka gelecek diye geçirdi içinden. O beni çok sevdi.
                    ***           
Mehmet, Hatice’nin babasýnýn kahvehaneye girdiðini görünce ayakta karþýladý.
Komþum gel bakalým, sana iyi bir haberim var dedi.
Neymiþ be Memet bana vereceðin haber diyerek, Mehmet’in buyur ettiði sandalyeye oturdu. Mehmet kahveciye seslendi
Ýki kahve, orta olsun dedi. Kahveler içilirken Durmuþ aða merakla sordu.
Hadi de bakalým, neymiþ o iyi haber?
Benim Ýzmir’de oto tamircisi bir ahbabým var. Çok yavuz bir delikanlý. Önümüzdeki Pazar Senin Hatçe’yi ona istemeye gelecekler.
Ýyi be Memet, benim kýz çok küçük daha.
Kýz evladý tez evlendirmek iyi olur be Durmuþ aða.
Ne diyeyim be Memet, evde köroðluyla da konuþmam gerek. Hem biz oðlaný tanýmýyoruz. Neyin nesi, kimin fesi.
Senin o yönden hiç tereddütün olmasýn, ben onun kefiliyim.
Bu kadar erken gelmeselerdi iyi olurdu. Hele bir araþtýralým, soruþturalým.
Sen yine soruþtur be Durmuþ aða. Düþünelim diye bir ara koyarsýn. O ara içerisinde soruþturur, gerekeni öðrenirsin.
Ben nasip derim. Bakalým benim köroðlu ne diyecek? Eve döndüðünde karýsýna açtý Mehmet’in söylediklerini. Karýsý,
Ben birkaç kez gördüm o delikanlýyý. Memet’lerle çok samimiler. Ýyi bir delikanlýya benzer. Ne diyelim, nasipse olur.
                    ***
Hasan evine döndüðünde, köyde gördüðü kýzýn, dillere destan güzelliðini anlattý annesine. Önümüzdeki Pazar köye gidip o kýzý bana isteyeceðiz dedi Annesi
Ne iþin var senin köylerde, ne oluyor o köylü kýzý. Sen þehirde yetiþtin, kolay olmaz onunla anlaþman. Çevremizde bu kadar kýz var. Töreleri adaplarý bize uygun, neden onlardan biri olmasýn. Ýllede köylü kýzý. Evleneceksen onlardan biriyle evlen. Hem bilir misin köyden kýz almanýn ne denli yýkým olduðunu. Buradakilere kýyarsýn bir nikah, birkaç gün balayý olur biter. Vaz geç sen o köylü kýzýndan dedi. Hasan,
Senin buradaki kýz dediklerin, o kýzýn eline su bile dökemez. Varsa onlara sinema, sokaklarda fellik fellik gezmeler oh ne ala. Var mý içlerinde doðru dürüst evinde iþ yapaný. Analarýnýn iþi ne. Piþirip piþirip koysun önlerine. Ben o kýzý istiyorum. O evimin kadýný olur ancak.
Senin gözünü kör etmiþ o köylü kýzý. Baþýna gelecek var her halde. Sonra beni uyarmadýn deme bana.
Demem merak etme.
Pazar günü erkenden köyün yolunu tuttular. Hatice pencereden yolu gözlüyordu. Ýçi içini kemiriyordu.Ya gelmezlerse diye. Hasan’ýn arabasý sokaðý dönüp göründüðünde sevinçten delirecekti. Sevinçle baðýrdý annesine,
Anne anne geldilir geldiler,
Ne o kýz neredeyse sevinçten delireceksin. Evde kalmýþ kart kýzlardan beter sevincin. Ne yapalým yani, çýkýp sokaða göbek mi atalým. Hadi artýk çekil o pencerenini baþýndan. Daha yapýlacak bir sürü iþimiz var.
Tamam dedi annesine. Hemen annesine konuk aðýrlamak için gerekli hazýrlýklara yardýmcý olmaya baþladý.
Hasan’ýn annesi asýk bir suratla arabadan indi.
Ne iþi var bu delinin bu dað baþýndaki köyde. Sanki þehirdeki kýzlarýn suyu çýkmýþtý diye söyleniyordu. Hasan,
Hadi artýk kes þu zýrlamayý, Mehmet aðabeylere karþý utandýrma beni. Mehmet ve eþi kapýda karþýladýlar konuklarýný. Misafir odasýna buyur ettiler. Gülayþe Hasan’ýn annesinin hoþnutsuzluðunu sezmiþti.
Köyümüzü beðenmediniz mi diye sordu.
Bilmem ki, yorgunluktan etrafa bakamadým bile, belki de güzeldir köyünüz.
Köyümüzün havasý, suyu, hele hele kýzlarý çok güzeldir dedi Gülayþe. Çok ta konukseverdirler. Hele bi dinlenin. Sonra köyde gezdirirm sizi. Umarým hoþnut kalýrsýnýz.
Ýnþallah öyle olur
Açmýsýnýz, uzun yoldan geldiniz, acýkmýþsýnýzdýr diye düþündüm.
Yok yok aç deðiliz.
Öyleyse ben kahve piþireyim. Daha sonra da çay demleriz.
Siz nasýl isterseniz öyle olsun. Hemen mutfaða gidip kahveleri hazýrladý. Kahveleri daðýttýktan sonra, boþ bir koltuða oturdu. Sessizliði bozmak için,
Memet senin oðlunu çok seviyor. Onun köyümüzden kýz beðenmesine nasýl sevindiðini anlatamam size. Kýzý ben anlatmayayým size. Görünce Hasan’ýn ne kadar iyi bir seçim yaptýðýný siz de takdir edeceksiniz.
Ýnþallah öyle olur. Bu güler yüzlü, alçak gönüllü köylü kadýna iyiden iyiye ýsýnmaya baþlamýþtý.
Gülayþe çay demliðini ocaða koyduktan sonra öðle yemeði için gerekenleri yapmaya baþladý. Çaylar içildikten sonra, çýkýp köy içinde kýsa bir tur yaptýlar. Ýnek tezeklerinden çýkan kokulardan rahatsýzlýðýný açýkça belli ediyordu. Ne iþi vardý bu deli oðlanýn bu bok kokulu köyde diye söylenmekten kendisini alýkoyamýyordu. Karþýlaþtýklarý köylüler,
Hoþ geldiniz diyorlardý sevecenlikle. Köyün delikanlýlarý, köylerinin en güzel kýzýný bir yabancýya kaptýrmanýn burukluðuna raðmen, yine de
Hoþ geldiniz demeyi esirgemiyorlardý. Anne bu sýcak ilgi karþýsýnda yumuþamaya baþlamýþtý.
Olan olmuþ diye geçirdi içinden. Bundan böyle mutluluk dilemekten gayri ne gelir elden.
                    ***
Öðle yemeði yenildikten sonra Mehmet konuklarýna,
Hadi bakalým, davranalým gayri. Kahvelerimizi gelin adayý kýzýmýzýn evinde içeriz dedi. Hep beraber kýz evine gittiler. Kýz evi, konuklarýn ummadýðý kadar temiz ve dayalý döþeliydi. Misafir odasýna buyur ettiler konuklarýný.Gelin adayý, önce Hasan’ýn annesinin elini öptü. Sonra da Mehmet ile Gülayþe’nin ellerini öptü. Hasan ile tokalaþtýktan sonra boþ bir koltuða oturdu. Hal hatýr sorulduktan sonra, Durmuþ aða kýzýna git kahve piþir diye iþaret etti. Kýz mutfaða gidince Durmuþ aðadan kýzýný oðluna istedi. Durmuþ aða,
Kýzýmýz daha çok küçük, onu evlendirmek aklýmýzdan bile geçmiyordu. Memet’le çok seviþiriz. Çok methetti oðlunuzu. Kýramadým onu ve buyursunlar gelsinler dedim. Malum evlilik kolay iþ deðil. Siz bizim hakkýmýzda, biz de sizin hakkýnýzda bilgi edinmek isteriz. Önce biraz düþünelim diyelim sonra da hayýrlýsý ne ise o olsun diyeceðiz.
Peki bize yanýtýnýzý ne zaman iletirsinizz?
On, onbeþ gün sürer her halde.
Mehmet bey bize kýzýnýzý ve sizleri çok methetti. Biz kalpten inanýyoruz ona. Bunun için kimseye bir þey sormayacaðýz. Tabi ki sizin sorup öðrenme isteðinizi saygýyla karþýlýyoruz.
Memet, sizin oðlunuz için çok güzel þeyler söyledi bize. Malum kardeþlerim ve akrabalarým var. Onlara danýþmak adettir. Bizim köyün töresi böyle. Anne kýzý belli ki çok beðenmiþti. Bu yüzden iþi bir an önce kotarmayý istiyordu.
Siz yine de bize bir peki deyin, huzurla ayrýlalým köyünüzden. Benim yanýtým peki olacak ama diðerleri ne der bilemem. Hele kýzýmla benim köroðluyla bir baþ baþa kalalým. Bizim diyeceðimiz önemli. Diðerleri ne derse desin. Amaç törelere uymak. Ayþegül istek baþladýðýnda hemen kýzýn yanýna gitmiþti. Kahveleri tez hazýrlayýp tez dönmesin diye. Ýçeride sesler kesildiðinde kahve piþirmeyi hýzlandýrdýlar. Tepsiye dizdikleri fincan tabaklarýna dikkatle dolu fincanlarý dizdiler. Damat adayýna verilecek fincana adet gereði bolca tuz koydular. Fincaný diðerlerden biraz aralýk býraktýlar. Önce anneden baþlayarak daðýttýlar kahveyi. Tuzlu kahveyi de damat adayý aldý. Çektiði ilk fýrtta yüzü buruþtu. Neredeyse
Bu ne biçim kahve be diye baðýracaktý. Daha önce böyle adetler olduðunu duymuþtu. Soðumasýný bekledi. Bir yudumda kahveyi içti.
Ben bunun hesabýný sorarým dercesine kýza baktý. Kýz ise gülmemek için zorlanýyordu. Az sonra kýzýn kendi eliyle hazýrladýðý tatlýlara sýra geldi. Tatlýlarý yerlerken sohbet koyulaþtý. Belli ki iki ailede biribirlerine iyice ýsýnmýþlardý. Gitmek için kalktýklarýnda Durmuþ aða
Ne bu yahu hemen gitmeye davrandýnýz?
Yolcu yolunda gerek dedi anne. Yolumuz uzun.
Kalýn bu gece burada, benim de, memet’in evi de konaklamaya uygun.
Hele bu iþ bir belirlensin, geldiðimizde sizler usanýncaya kadar kalýrýz.
Usanmak ne kelime, sevindirirsiniz bizleri. Konuklar arabaya bininceye kadar daðýlmadýlar. Araba hareket ettiðinde biribirlerine el sallayarak uðurladýlar.
               ***
Beklenen haber geldiðinde, sevinçten Hasan’ýn eli iþe gitmez olmuþtu. Akþamý zor etti. Evine gittiðinde
Müjde anneciðim müjde, haber geldi. Hatice’yi verecekler bana. Annesi
Çok sevindim buna. Ne yalan söyleyeyim, köylü kýzý diye istememiþtim. Kýzý görünce ne kadar beðendiðimi anlatamam sana.
Kýzý çok beðendiðini neden söylemedin bana anne?
Ya olmazsa diye düþünmüþtüm de.
Yarýn gidelim anne.
Olur mu oðlum. Kýz istemeye eli boþ gidilmez ki. O gün görücü gitmiþtik. Usulden istedik Hatice’yi sana. Þimdi ise kesin istemeye ve söz bitirmeye gidiyoruz. Ben yarýn gerekenleri satýn alýrým. Sen koca bir tepsi baklava sipariþ et. Tatlýsýz gitmeyelim.
Tamam anne istediðin gibi olsun.
               ***
Safiye haným sabah erkenden kalkýp kahvaltý hazýrladý. Oðlu halen kalkmamýþtý. Kalkmasý için seslendi oðluna, oðlu,
Býrak anne biraz daha yatayým, bütün gece uyuyamadým dedi.
Þuna bak ne diyor, hadi kalk. Yapýlacak bir yýðýn iþ var. Kahvaltýdan sonra sen baklavacýya, ben de çarþýya. Köy adetlerini bilirim. Benim alýþ veriþim uzun sürecek. Hele þu söz kesmeyi bir bitirelim, ondan sonra doya doya uyursun. Kalkmaktan baþka çaresi yoktu Hasan’ýn. Kalkýp yüzünü yýkadýktan sonra kahvaltý masasýna oturdu. Her zamankinden hýzlý yediler kahvaltýlýklarý. Ýkisi de çabucak hazýrlanarak evden çýktýlar. Safiye haným oðlundan ayrýlýrken sýký sýký tenbihledi oðlunu,
Baklava en büyük tepside olsun diye.
Hasan akþam erkenden döndü evine. Annesi daha gelmemiþti. Merak etti annesini. Çýkýp kapý önünde gezinmeye baþladý. Az sonra damalý bir taksi kapýlarýnýn önünde durdu kapýyý açan annesi oðluna
Ne dikiliyorsun orada diye seslendi. Annesinin taksiyle döneceðini ummadýðýndan taksiden kim inecek diye bakmamýþtý bile. Seslenenin annesi olduðunu görünce þaþýrdý. Hemen annesinin yanýna gitti. Arabanýn arka koltuðu týklým týklým doluydu. Hadi indirelim þunlarý dedi annesi.
Ne bunlar böyle anne, sen çarþýyý doldurmuþsun arabaya.
Bundan baþka bagaj da dolu be oðlum. Sokak kapýsýný açarak taksiden indirdiklerini içeriye taþýdýlar.
Anne ne bunlar böyle? Diye tekrar sordu.
Eee kolay mý köy yerinden kýz almak. Az bile benim güzel gelinime
.Ertesi gün erkenden yola çýktýlar. Köye vardýklarýnda doðruca Mehmet aðanýn evine gittiler. Onun hediyesini ayrý koymuþlardý. Diðer hediyeleri arabada býrakarak eve girdiler. Safiye haným getirdiði hediyeleri Gülayþeye verirken,
Kusura bakma, siz bunlardan çok fazlasýna layýksýnýz. Çam sakýzý çoban armaðaný diyeceksiniz. Gülayþe
Aman abla, hediyenin küçüðü büyüðü mü olur. Siz geldiniz ya, gelmeniz bize en büyük hediye. Gülayþe hediyeleri yatak odasýna býraktý. Geri döndüðünde,
Ne yaptýn getirdiklerimizi?
Yatak odasýna koydum.
Hadi aç o paketleri. Sana ait olaný hele bir giyde bakalým bedenine uyup uymadýðýný. Eðer uymazsa geri götürüp deðiþtireceðim. Ne de olsa tahminle aldým onu sana. Gülayþe yatak odasýna dönüp paketleri açtý. Paketin birinde kendisi için nefis bir elbise ve birde gecelik vardý. Mehmet’e de güzel bir takým elbise çýktý paketlerden. Hemen soyunup önce geceliði giyip baktý yakýþtý mý diye. Geceliði çýkarýp elbiseyi giydi. Elbise kalýp gibi oturmuþtu üstüne. Konuðunun olduðu odaya geçerek konuðuna
Nasýl, üstüme tam oturdu mu diye sordu.
Aman ne güzel. Ismarlama olsaydý bu kadar olurdu ancak. Gerçi güzele ne yakýþmaz ki.
Beni þýmartýyosun be ablacýðým. Size nasýl teþekkür edeceðimi bilemiyorum. Çok saðolun. Beni çok sevindirdiniz. Mehmet’le Hasan gittikleri kahvehaneden dönünce, Gülayþe mutfaða gidip kahve piþirip getirdi. Fincanlarý toplarken
Benim kusura bakmayýn. Sizi yalnýz býrakacaðým. Öðle yemeði için yemek yapacaðýmdan mutfakta olacaðým. Mehmet’te sizin oðlunuz sayýlýr. O size anlatýr köyümüzün törelerini ve insanlarýný. Öðle vaktine kadar üç türlü yemek piþirdi. Salata yaptýktan sonra sofrayý hazýrladý. Misafir odasýna geçip konuklarýný yemeðe buyur etti. Þehir kadýnlarýný imrendirecek kadar güzel servis yapýyordu. Safiye haným,
Kýzým gülayþe, sen ne kadar beceriklisin böyle,
Siz bir de gelin kýzýmýzý görün, o benden çok daha baskýn.
Desene yaþadýk be Gülayþe. Neþe içinde yemeklerini yedikten sonra gelin adayýnýn evine gitmek üzere hazýrlandýlar. Gelin adayýnýn evine vardýklarýnda, Recep aða ve kardeþleri kapýda karþýladýlar. Ýçeri buyur edip misafir odasýna geçtiler.Hasan geride kalýp arabadaki armaðanlarý eve taþýdý. Koltuklarýn arasýna sýkýþtýrdýklarý sandalyelerin bile tümü boþ kalmamýþtý. Sadece damat adayý için ayrýlan koltuk boþtu Taþýma iþi bitince gidip, kendisine ayrýlan koltuða oturdu. Gelinin iki amcasý, eþleri, halasý ve eþi ile birlikte gelmiþlerdi. Onlarýn yetiþkin kýzlarý da eklenince oda týklým týklým olmuþtu. Amca kýzlarý aralarýnda fýsýldaþarak konuþuyorlardý. Belli ki damadýn yakýþýklýlýðýna hayran kalmýþlardý. Az sonra Recep aða kýzlara,
Siz ne duruyorsunuz burada. Hadi bakalým hepiniz mutfaða. Herkes görevini yapsýn. Kýzlar fingirdeyerek mutfaða gittiler. Amca kýzý,
Kýz Hatçe, Hasan’ýn baþka kardeþi yok mu diye sordu.
Bilmem yok galiba. Olsaydý oda gelirdi. Neden sordun?
Varsa biz ne güne duruyoruz diyecektim. Allah tamamýna erdirsin. Sözlüne diyecek yok. Film artistleri bile eline su dökemez.
Ne diyeyim, allah Memet abiden razý olsun. O olmasaydý, nereden bulacaktýk biribirimizi. Her þey onun sayesinde oldu.
Ne diyelim, darýsý bizim baþýmýza. Kýzlar mutfakta kahveleri hazýrlarken Mehmet hemen söze girdi.
Recep aða biliyorsunuz burada hayýrlý bir için toplandýk. Hasanýn babasý vefat ettiðinden babalýk görevi bana düþtü. Alahýn izni, peygamberin kavliyle kýzýnýzý, oðlumuz Hasan’a istiyoruz. Kardeþlerime danýþayým demiþtin. Ýþte hepsi burada. Hadi de bakalým diyeceðini.
Ne diyeceðiz be kardeþliðim Memet, allah böyle yazmýþ bu iþlerin yazýsýný. Verdik gittik. Hep birlikte alkýþladýlar bu kararý. Kýzlar merakla kapýya üþüþtüler ne oluyor diye. Recep aða
Kýzlar ne toplandýnýz oraya. Hani kahveler ne oldu diye baðýrdý. Kýzlar
Hemen getiriyoruz amca diyerek mutfaða döndüler. Kýzlardan biri kolonya þiþesini kapýp girdi içeri. Diðeri de þeker daðýtmaya baþladý. Kahveleri daðýtmak yine Hatice’ye kalmýþtý. Kahveler içildikten sonra, söz yüzüklerini takma görevi büyük amcaya verildi. Kýsa bir konuþma yaptý amca. Hayýrlý olsun. Allah tamamýna erdirsin dileðiyle, Hatice ve Hasan’ýn parmaklarýna yüzükleri taktý. Bu kez amca ve sözlüler içindi alkýþlar.
Safiye haným Hatice’ye,
Hadi bakalým gelin kýzým, paketleri açta konuklarýmýza daðýt dedi. Kýzlar hep beraber yatak odasýna gidip kolileri açtýlar. Ýçinden çýkan paketlerde kime verileceði yazýlýydý. Paketlerin daðýtýlmasý bitince, yatak odasýnda býraktýklarý kendilerine ait paketleri açtýlar. Kendilerine hediye gelen tiþörtlere hayran kalmýþlardý. Hemen orada soyunup giydiler tiþörtleri. Aynanýn karþýsýna geçip kendilerini seyrettiler. Haticeye
Kýz hatça, ne iyi bir kaynanan var senin. Allah bize de senin kaynanan gibi bir kaynana nasip etsin dediler. Sohbet iyice koyulaþtýðýndan akþamýn yaklaþtýðýný farketmediler bile. Safiye haným ayaða kalkarak,
Hadi bize müsaade, vakit akþam vakti oldu. Yolcu yolunda gerek dediðinde, Recep aða,
Nereye dünür haným, bu kalkýþ ne böyle? Siz kalacaksýnýz diye onca hazýrlýk yaptýk, boþuna mý? Gelmesi sizden gitmenize karar vermek bizden. Öyle hemen kalkýp kaçmak var mý hesapta.
Yolumuz uzun çok geçe kalmýyalým.
Olur mu dünür haným, biz ne bu gece ne de yarýn komayýz sizi yola. Öyle zengin kalkýþýyla olmaz bu iþler.
Hasan’ýn iþi vardýr belki, ondan acele ediyorum.
Sen hele Hasan’a baksana, gitmek için yerinden bile kýmýldamýyor. Senin acelen ne böyle. Sýkýldýysanýz yemek hazýrlanýncaya kadar çýkýp köyü bir gezin iyce. Biz de burada erkek erkeðe oturup konuþuruz doyasýya. Zaten iþler nedeniyle bir araya gelemedrik uzun süre. Bu vesileyle hasret giderelim bari. Çaresiz oturdu Safiye Haným. Az sonra hanýmlar hep beraber köyü gezmek üzere gittiler.
Akþam yemeði çok neþeli geçti. Yemekten sonra misafir odasýna geçildi yine. Yemeðin üzerine kahveler içildi. Koyu bir sohbete daldýlar. Böyle zamanlarda zaman ne de çabuk geçiyordu. Gece yarýsý olduðunda Mehmet ayaða kalktý.
Ey dostlar, geceyarýsý oldu gari. Ne demiþler, evli evine köylü köyüne. Gülayþe’de kalktý. Hasanla annesine,
Hadi bakalým oðlan evi davransýn gari. Gidip evimize yatalým. Recep aða,
Konuklar bizde kalsýnlar, nasýl olsa evimiz geniþ. Onlara da yeter bize de. Mehmet,
Aðýr ol bakalým, Niþana kadar konuklar bizim, niþandan sonra da sizin olur. Hadi bakalým davranýn gidelm dedi. Recep aða ýsrar etmedi.
Haklýsýn Memet aða, bu kez de konuklar sizin omsun. Bir dahaya salmam ha. Tokalaþýp öpüþerek ayrýldýlar. Gülayþe yataklarý hazýrlayýnca yattýlar.
Sabah mehmet erkenden kalktý. Hasan’ýn kulaðý tetikteydi. Hemen o da kalktý. Mehmet,
Hasan sen niye kalktýn. Bize bakma. Biz köylüyüz, erken kalkmak adettir bizde.
Ben de erken kalkmaya alýþkýným be Mehmet abi.
Hadi öyleyse hanýmlar kalkýncaya dek biz kahveye gidip birer çay içelim.
Gidelim abi. Kahveye girdiklerinde kendilerinden önce gelenleri selamladýlar. Köþedeki masaya gidip oturdular. Oturanlarýn hemen hemen tümü yaþlý insanlardý. Merakla baktýlar Hasan’a. Biri
Merhaba Memet, merhaba yabancý dedi. Diðerleri de ayný sözleri yineledi. Tümüne ayrý ayrý merhaba dediler. Mehmet,
O artýk yabancý deðil, bizim köylü olacak. Köyümüzün en yeni eniþtesi.
Ya dediler hep birlikte. Yoksa bu delikanlý, bizim Durmuþ aðnýn kýzýný alacak delikanlý mý yoksa?
He ya dedi Mehmet. Ýyi bildiniz. Hepsi yerlerinden kalkýp yanlarýndaki boþ sandalyelere oturdular. Hasaný soru bombardýmanýna tuttular.
Ne iþ yapýyon sen delikanlý?
Oto tamircisiyim.
Ýþin iyi mi bari?
Eh iþte idare edip gidiyoruz.
Annen baban var mý?
Annem var sadece. Babamý yýllar oldu kaybedeli.
Allah rahmet eylesin. Sen saðol evlat. Mehmet araya girme gereði duydu.
Yeter artýk, bunalttýnýz delikanlýyý. Birazda havadan sudan bahsedelim. Kahveciye seslendi,
Hadi getir artýk çaylarýmýzý, hepimize olsun. Az sonra çaylar geldi. Konuþmadan içtiler çaylarýný. Az sonra eve döndüler. Evde herkes kalkmýþtý. Gülayþe kahvaltýyý bile hazýrlamýþtý.
Nerede kaldýnýz diye sordu Mehmet’e.
Kahvede lafladýk biraz, ne bileyim böyle erkenden kalkacaðýnýzý. Doðruca kahvaltý masasýna gittiler. Kahvaltýdan sonra Safiye haným,
Bize gitmemiz için izin vereceksiniz her halde dedi. Gülayþe,
Ne diyorsunuz siz Safiye abla. Hiç olur mu? Bu gün köyün tüm kadýnlarý gelecekler Recep aðanýn evine, sizinle tanýþmak için. Recep aðaya karþý ayýp olur vallahi. Gitmeyi aklýnýzdan çýkarýn. Yarýn sabah erkenden uðurlarýz sizi. Safiye haným oðluna sordu,
Sen ne diyorsun diye. Hasan,
Mademki töreleri böyle kalacaðýz anne. Safiye haným yerine oturdu. Uzun uzun konuþtular. Köyünün insanlarýný anlattý Gülayþe. Erkekler dinlemeyi yeðlediler. Kuþluk vakti geldiðinde Gülayþe ayaða kalktý. Mehmet'e
Biz kýz evine gidiyoruz. Siz ister evde oturun, ister kahveye gidin. Öðle yemeðinizi hazýrladým. Vakti geldiðinde ýsýtýr yersiniz.
Tamam dedi Mehmet. Hasan’a
Hadi istersen benim bahçeye gidelim. Daha tez geçer zaman. Hasan
Gidelim abi dedi ve evden çýktýlar. Kestirme yoldan bahçeye gittiler. Mehmet bahçesindeki salatalýklarý hayranlýkla seyreden Hasan’a
Biz eskiden sadece domates tarýmý yapardýk. Þimdilerde salatalýk yetiþtiriyoruz. Bunun parasý daha tatlý. Hasan,
Negüzel þey tarýmla uðraþmak, açýk havada bir baþka oluyor insan. Ýleride, bana da böyle bir yer alalým. Küçük bir bahçe olsun. Orada evime gerekli olan sebzeleri yetiþtireyim.
Sen iste, ben hemen sana bulurum uygun bir yer.
Hele þu evlilik masraflarýný altedelim, daha sonra bahçe için gereken parayý ayarlarýz.
Doðru, ne de olsa düðün masraflarý çok oluyor. Neyseki senin iþin iyi de baba desteði olmadan altedebiliyorsun bu aðýr masraflarý.
...........
Hadi dönelim artýk. Bakarsýn bize bir gereksinimleri olur. Hýzlý adýmlarla köye döndüler. Doðruca eve gittiler. Mehmet usta bir aþçý gibi ýsýttýðý yemeklerle masayý donattý. Kýr havasý oldukça iþtahlarýný açmýþtý. Doyasýya yediler. Daha sonra kahveye gittiler. Kahvede oturanlardan kimileri
Hoþ geldin yabancý, Kimileri,
Hoþ geldin damat diye seslendiler. Akþam saatine kadar ne iþ yapýyorsun, dükkanýn nerede sorularýný yanýtlayarak geçirdiler. Akþam yemeði için Durmuþ aðanýn evinde toplandýlar. Gece eve dönmek için istedikleri izini Durmuþ ve Mehmet aðadan zor kopardýlar .
                    ***
Niþan töreni, üç gün üç gece sürdü. Köy dýþýndan gelenler köyün konuksever aileleri tarafýndan konuk edildiler. Tüm yemekler sokaklara kurulan kazanlarda piþiriliyordu. Son gün keþkek günüydü. Koca bir dana kesilerek gerekli et saðlandý. Köyün tüm gençleri keþkeði sýrayla dövdü. Keþkek dövme zaman zaman kuvvet gösterisine dönüþtü. Eline tokmaðý alan gücünü göstermek için diðerlerinden daha çok tokmak vurmaya çalýþýyordu. Bu nedenle keþkeðin hazýrlanmasý normalden kýsa sürdü. Yerlere serilen sofra bezlerinin yanýna çökenler, tabaklarýna doldurulan keþkekleri yerken, içkiler su gibi içildi.
Niþandan bir hafta sonra kýz evi damat evine konuk olmaya gitti. Bu arada düðün için gerekenleri de alacaklardý.Hasan niþanlýsýnýn geliþine çok sevindi. Onunla el ele tutuþup gezecekler, sinemaya gideceklerdi. Recep aða dayattý.
Nikah kýyýlmadan kýzýmýn niþanlýsý ile gezmesine izin vermem diye. Hasan çok bozuldu buna ama renk vermemeye çalýþtý. Baþ baþa kalmalarýna beraber gezmelerine izin verilmese de niþanlýsý ile ayný evi paylaþmak bile onu mutlu etmeye yetiyordu. Aþk bu düþtüðü yeri alev alev yakar. O ateþi ne su ne köpük söndüremez. Onu ancak yar söndürür. Her hafta tatilini niþanlýsýnýn yanýnda geçirmeye can atýyordu. Varsýn eller biribirine kavuþmasýn. Gün boyu biribirlerini görüyorlardý ya.
Yine niþanlýsýnýn köyündeydi. Sýgara almak için bakkala giderken önüne üç delikanlý çýktý. Biri baðýra baðýra,
Þu karþýdan gelen yarma var ya, gelmiþte köyümüzün en güzel kýzýný sahiplenmiþ. Hasan söylenenleri duymamazlýktan gelmek istedi. Bir diðeri,
Bu sadece yarma deðil, üstelik korkaðýn biri. Hýyara bak nasýl yan yan kaçmaya çalýþýyor. Biri
Dur ulan hýyar niye öyle yan yan kaçmaya çalýþýyorsun. Babanýn eþekleri zort etmiyor burada. Hasan durup delikanlýlarý iyice inceledi. Amaçlarý ne ki bunlarýn hýr çýkarmak istemelerinde. Laf dalaþý mý, yoksa dövüþmek mi. Askerliðini komando olarak yaptýðý için onlarýn üç kþi olmalarý korkutmamýþtý onu.
Benim bir yere kaçtýðým yok, bakkala sýgara almaya gidiyorum. Eðer benimle konuþmak istiyorsanýz buyurun konuþalým.
Sen kimsin ulan it oðlu it, bizimle konuþacak?
Hop hop, aðýr ol bakalým, ölmüþ babamý karýþtýrma, yoksa aðzýndan her çýkaný aðzýna týkarým. Delikanlýlarýn üçü birden üzerine yürüdüler. Hasan etrafýna baktý. Az ilerideki bir traktör kasasýna doðru geri geri gitti. Amacý arkadan bir darbe yememekti. Ola ki arkadan baþka birileri de saldýrýr diye. Traktör römorkuna sýrtý dayandýðýnda saldýrýyý bekledi. Ýlk gelenin suratýna sert bir yumruk vurdu. Ýkincisi atýlýp beline sarýldý Hasan’ýn. Hasan dizini oldukça sert bir þekilde yukarý kaldýrdý. Hedef tam yerini bulmuþtu. Delikanlý iki elini cinsel organlarýna atarak yere yuvarlanýp kývranmaya baþladý. Üçüncüsü donup kalmýþtý. Ne kaçabiliyor ve ne de saldýrýyordu. Suratýna inen balyoz gibi bir yumrukla yere serildi. Ýlk saldýran gözden kaybulmuþ, diðeri ise halen yerde kývranýyordu. Hasan hiçbir þey olmamýþ gibi bakkaldan sýgarasýný alýp evine geri döndü.
Kavgayý görenler hemen muhtara bildirdiler.
Bizim delikanlýlar Durmuþ aðanýn damadýný dövmeye kalktýlar diye. Muhtar öfkeyle baðýrdý,
Neden araya girip kavgayý engellemediniz?
Ne araya girmesi muhtar, biz olanlarý anlayýncaya kadar, Durmuþ aðanýn damadý onlarý pestile çevirmiþti bile.
Kaç kiþiydiler bizimkiler?
Üç
Neee üç kiþiyi pestile çevirdi ha, ne len bu. Vay köftehorlar, ammada dayanýksýzlarmýþ be.
Ne dayanmasý muhtar aða, herifin yumruklarý yumruk deðil sanki balyoz. Tek yumrakla devirdi ikisini. Diðeri neden öyle yerde kývranýyordu anlýyamadýk. Muhtar köy bekçisine
Git bul onlarý, hemen buraya gelsinler. Bekçi hýzla uzaklaþtý. Az sonra üç delikanlýyý önüne katýp getirdi. Biri halen iki büklümdü.
Ne oldu ula size böyle? Þimendifer mi çarptý, yoksa kamyon mu?
Yok be muhtar emmi, Durmuþ aðanýn damadý olacak o it bizi fena daladý. Muhtar öfkeyle yerinden fýrlayýp okkalý bir þamar indirdi delikanlýnýn suratýna.
Ýt senin baban ulan it oðlu it. Elin adamýnýzý kestirdiniz gözünüze. Nasýl olsa üç kiþiyiz onu haklarýz dediniz. Ne alýp veremediðiniz var ulan sizin onunla? Sen ne iki büklüm duruyon len orada. Doðrul bakayým þöyle.
Nasýl doðrulayým muhtar emmi diye aðlamaya baþladý. Elin oðlu öyle etti ki beni, erkekliðimi bile komadý. Sakat etti beni vallahi. Beter olun ulan deyyuslar. Hele bir daha böyle bir bok yemeye kalkýn deðil üçünüzün tümünüzün ayaklarýný kýrar sakat eder korum.
Muhtar emmi biz ondan þikayetçiyiz.
Neee þikayetçi misiniz? Ne diyeceniz ulan candarmaya? Biz üç zibidi köyümüzün konuðunu dövmeye kalktýk ama o bizi pestil etti mi diyeceksiniz. Gücünüz yetip te ona dövseydiniz iyi mi olacaktý? Yýkýlýn ulan önümden sizi gözüm görmesin. Delikanlýlar içlerinden,
Þimdi de muhtar dayaðý yiyeceðiz diye geçiriyorlardý. Dayaksýz kurtulmanýn sevinciyle uzaklaþtýlar. Muhtar Durmuþ aðaya haber saldý,
Damadýný al gel de birer kahve içelim diye. Haberi alýr almaz Hasan ile birlikte köy odasýna gittiler. Muhtar köy adýna kendilerinden özür diledikten sonra Hasan’a
Duyduðuma göre yavuz dövmüþsün bizim delikanlýlarý. Ýyi de etmiþsin elllerine saðlýk. Merak ettiðim nerede öðrendin böyle güzel dayak atmayý?
Askerliðimde komandaydým muhtar amca.
Eline saðlýk iyi etmiþsin ama keþke dövüþmeyip bana gelseydin.
Ben diyeyim on, siz deyin yirmi adým geriledim. Uyardým onlarý yapmayýn diye. Dinlemediler.
Onlar bu dayaðý belli ki hak etmiþler be evlat. Neyse olan oldu. Bir daha sana saracak cesareti bulamazlar. Eðer rahatsýz ederlerse gel bana. Ben onlarýn defterlerini dürerim. Kapatalým artýk bu konuyu. Kahvelerimiz geldi. Hadi buyrun kahvelerimizi içelim. Kahveleri içip izin istediklerinde muhtar Hasan’ýn sýrtýný sývazlýyarak kapýya kadar uðurladý.
Delikanlýlarda kahveye çýkacak yüz kalmamýþtý. Kiminle karþýlaþsýlar,
Nasýl ulan dayak yemek güzel mi dercesine sýrýtýyorlardý. Çareyi köyden kaçmakta buldular.
                    ***
Düðün için karalaþtýrýlan gün yaklaþtýðýnda, bir düðün salonu kiraladý ve nikah için gereken iþlemleri yaptýrdý. Düðünün görkemli olmasý için, dansözlü ve þarkýcýlý bir çalgýcý ekibiyle anlaþtý. Annesi gelinine takacaðý takýlarý satýn aldý. Kýz evinin yaptýðý niþan töreninden aþaðý kalmamak için ne gerekiyorsa yaptý.
Düðün gecesi nikah kýyýldýktan sonra eðlence geceyarýsýný geçinceye kadar sürdü. Konuklarla birlikte gelin ve damat doyasýya dans ettiler. Kutlamalardan sonra düðün sona erdi. Plakasýna evleniyoruz mutluyuz yazýsý geçirilmiþ araba korna çalarak, hýzla evlerine hareket etti.
Gecenin yorgunluðunu umursamadýlar bile. Saatlerce, geçmiþteki özlemlerinin acýsýný çýkarýrcasýna seviþtiler. Sonunda yorgun düþtüler ve uyudular. Acýkmasalar yataktan hiç çýkmýyacaklardý. Akþam üstü kalktýlar ve annesinin hazýrladýðý yemekleri ýsýtýp yediler. Bir hafta hiç ayrýlmadýlar biribirlerinden. Yolcu yolunda gerekir. Bir haftalýk tatillerini sona erdirdiler. Hatice ev iþlerinde, Hasan da dükkanýnda iþ baþý yaptý. Hafta baþýnda Hasan’ýn annesi de evine döndü. Oðlu ve gelinini baþbaþ býrakmak için kardeþine hafta boyunca konuk olmuþtu. Baþlangýçta gelin ve kayýnvalide çok iyi anlaþýyorlardý.
Haticenin gebeliði ilerledikçe huysuz bir insan olmaya baþladý. Olmamasý gereken yerde, kayýnvalidesiyle hýrlaþýyor, gereksiz yere kocasý ile kavga çýkarýyordu. Kayýnvalide olgun bir insandý. Tüm yaptýklarýný sineye çekiyor ve gelinini hiçbir þekilde oðluna þikayet etmiyordu. Hasan iþin farkýndaydý. O da doðumdan sonra her þeyin eskisi gibi olacaðý inancýyla, elinden geldiðince kavga etmekten kaçýnýyordu.
Doðumdan sonra, Hatice’nin hýrçýnlýðý daha da arttý. Gittikleri doktorlar da çare olmadý. Safiye haným gizlice hocalara gitti. Hiçbir þey onun hýrçýnlýðýna, hýrçýnlýk katmaktan baþka iþe yaramadý. Hasan’ýn gittikçe sabrý taþýyordu. Annesiyle onu bir haftalýðýna köye götürmeye karar verdiler. Bu kez de köyden dönmek istememek gibi ummadýklarý bir tepkiyle karþýladýlar. Zor oldu onu alýp evine getirmek.
Bu kez de hiç yoktan hýr çýkardý. Hemen eþyalarýný ve çocuðunu alýp, izin dahi almadan köyüne gitti. Yine yalvar yakar evine dönmeye ikna ettiler. Bir hafta sürmedi berabarlikleri. Hatice eþyalrýný toplayýp yine köyüne gitti.
Hasan annesiyle birlikte arabalarýyla karýsýnýn köyüne gittiler. Hasan,
Karýcýðým ne oldu sana böyle? Neden böyle ikide birde köyüne dönüyorsun. Ne kötülük gördün bizden.
Ben annenle birlikte yaþamak istemiyorum. Ya annen, ya da ben dediðinde Hasan beyninden vurulmuþ gibi oldu. Öfkeyle baðýrdý,
Bin tane kadýn bir yana annem bir yana. Þunu kafana yerleþtir. Ben annemi sokaða atamam.
Öyleyse bu evliliðimiz biter.
Bitirse biter. Ne yapalým yani? Durmuþ aða tartýþmayý yan odadan dikkatle dinliyordu. Damadýnýn,
Hadi anne gidelim demesiyle odaya girdi.
Hasan, hadi oðlum siz Gülayþe’ye gidip oturun. Ben bu deliyle bir güzel konuþayým. Ben oraya gelmeden sakýn gitmeye kalkýþmayýn dedi. Hasan
Peki baba dedi ve annesiyle birlikte Gülayþe’nin evine gitmek üzere evden ayrýldýlar. Gülayþe buyur etti içeriye. Çok üzüntülüydü.
Ben neden oldum tüm bu olanlara. Ne bilirdim böyle olacaðýný diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Safiye haným,
Kavun deðil be kýzým dibini koklayýp ta ne olduðunu anlayasýn. Sen iyi niyetle baþlattýn bu iþi. Üzülmek neyi deðiþtirir ki. Kader bu. Olacakla akacaðýn önüne geçilmez.
Ne desek boþuna. Ýnþallah aklý baþýna gelir de bu yuva yýkýlmaz.
               ***
Durmuþ aða kýzýna,
Otur bakayým þuraya. Anlat bakalým kayýn valideni neden istemediðini.
Ýstemiyorum da ondan.
Ben sana neden istemediðini sordum, ona cevap ver.
Ýstemiyorum okadar.
Kýzým bana nedenini söyle, seni aç ve açýkta mý býrakýyorlar?
Hayýr.
Neden öyleyse?
Bilmiyorum.
Kocan seni hiç dövdü mü?
Hayýr.
Peki kayýnvaldenle saç saça baþ baþa dövüþtüðün oldu mu?
Hayýr.
Peki sen ne bok yemeye istemiyorsun o kadýný. Kýçýna kazýk mý sokuyor.
.............
Konuþsana kýz, beni deli etme. Neden istemiyorsun kayýnvaldeni.
Ýstemiyorum da ondan. Durmuþ aða okkalý bir tokat patlattý kýzýnýn suratýna. Eþine baðýrdý,
Haným al o bebeði götür ver damadýmýza.
Nasýl olur aðam?
Sana ne diyorsam onu yap. Bu gün kaynanasýný istemeyen yarýn çocuðunu da istemez. Seni ben tütün tarlalarýnda, inek damlarýnda sürüm sürüm süründüreyim de aklýn baþýna gelsin. Haným ver þuna senin þalvarlarýndan birini hemen gitsin ahýr temizlemeye.
Baba ne diyorsun sen, ben ahýr temizlemesini bilmem ki.
Sen tütün iþlemesini de bilmezsin ama, ben sana öyle bir öðreteceðim ki, anandan doðduðuna piþman olacaksýn. Bak kýzým önünde iki seçenek var. Ya kocana döneceksin ve rahatýna tekrar kavuþacaksýn. Ya da inek damýnda, tütün tarlalarýnda sürüm sürüm süründüreceðim seni. Seni bu güne kadar hiç dövmedim. En küçük bir hatanda, bundan böyle kýyasýya döveceðim seni.
Baba ben haketmiyorum bunlarý. Annesini baþka eve çýkarsýn döneyim ona. Durmuþ aða peþ peþe vurmaya baþladý kýzýna. Her vuruþta,
Günü geldiðinde sen de kaynana olmýyacak mýsýn.Demek biz de düþsek ocaðýna, bize de ayný þeyleri yapacaksýn. Eþi araya girip zor kurtardý Hatice’yi kocasýnýn elinden. Kýzýný lavobanýn baþýna getirip yüzünü yýkattý. Kurulanýrken,
Bak kýzým, evde kaynana var diye yuva yýkýlmaz. Gel sen bu inattan vazgeç. Zaten bir ayaðý çukurda kadýnýn. Ben kaç yýl yaþadým babaannenle birlikte. Hani, nerede babaannen. Bu dünyada kalp kýrarak hiçbir yere gidilmez. Gel dök þu kucaðýndaki taþlarý. Öksüz koma o güzel yavrunu.
Peki anne, senin dediðin olsun.
Hadi öyleyse gidelim. Kocandan ve kaynanandan özür dile. Özür dilemeyi bilirsen yine eskisi gibi olursunuz. Ana kýz gibi geçinir gidersiniz.
Peki anne, gidip özür dileyelim. Durmuþ aða da katýldý onlara. Gülayþe’nin evine gittiler. Ýçeri girer girmez, doðruca gidip kayýnvaldesinin elini öptü. Sonra da kocasýna uzattý elini. Hasan uzanan elini sýktýktan sonra, kalkýp karýsýný iki yanaðýndan öptü. Kayýnvaldesiyle, kayýnpederinin elini öptükten sonra, sým sýcak bir hava esti evin içinde. Gülayþe mutfaða koþup, önceden hazýrladýðý bardaklarý, buz gibi kola ile doldurdu. Götürüp konuklarýna ikram etti. Konuklarýný yemeðe kalmalarý için çok ýsrar etti. Durmuþ aða,
Gülayþe kýzým, býrak ýsrar etme. Yolcu yolunda gerek. Ko gitsinler bir an önce evlerine. Durmuþ aða, uðurlarken kýzýna sýký sýký tembihledi.
Sakýn ola ki kocan veya kayýnvaliden yanýnda olmadan bir daha buraya gelme. Atice, yuvasýnýn yýkýlmamasý sevinciyle neþe içinde baðýrdý,
Merak etme babacýðým, bir daha sizleri hiç üzmiyeceðim. Durmuþ aðanýn eþi, getirdiði bir tas suyu, hayýrlý yolculuklar dileyerek arabanýn arkasýna serpti.
Durmuþ aðanýn katý tutumu. Yuvanýn yýkýlmasýný önledi. Onlar yine eskisi gibi mutluluklarýný paylaþýr oldular. 2000-03-21
                         Özcan NEVRES














































































































































































































































































































































































































































































































































































































































a




























































































































































































































































































































































































































































































a da katýldý onlara. Gülayþe’nin evine gittiler. Ýçeri girer girmez doðruca gidip kayýnvalidesinin elini öptü. Sonra da kocasýna uzattý elini Hasan uzanan elini sýktýktan sonra kalkýp karýsýný kucaklayýp iki yanaðýndan öptü. Kayýnvaldesiyle kayýnpederinin elini öptükten sonra sým sýcak bir hava esti evin içinde. Gülayþe mutfaða koþup, önceden hazýrladýðý bardaklarý buz gibi kola ile doldurdu. Götürüp konuklarýna ikram etti. Konuklarýný yemeðe kalmalarý için çok ýsrar etti. Durmuþ aða
Gülayþe kýzým. Býrak ýsrar etme, yolcu yolunda gerek. Ko gitsinler bir an önce evlerine.Vedalaþarak ayrýldýlar. Durmuþ aða uðurlarken kýzýný sýký sýký tembihledi.
Sakýn ola ki kocan veya kayýnvaliden yanýnda olmadan bir daha buraya gelme. Hatice, yuvasýnýn yýkýlmamasý sevinciyle neþeyle baðýrdý.
Merak etme babacýðým. Bir daha sizleri hiç üzmeyeceðim. Durmuþ aðanýn eþi getirdiði bir tas suyu hayýrlý yolculuklar dileyerek arabalarýnýn arkasýndan serpti.
Durmuþ aðanýn katý tutumu yuvanýn yýkýlmasýný önledi. Onlar yine eskisi gibi mutluluklarýný paylaþýr oldular. 2000-03-21
                                        Özcan NEVRES
Tel ve Fax :02328123173
FOÇA ozcan@nevres.com     















     



               



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Onu Ölesiye Sevmiþti
Severek Ayrılalım
Neden Terk Ettin
Güz Gülleri Gibi
O Yalancının Biriydi
Aþk Bu Mudur
Ölümüne Aşk
Aðlatan Anýlar
Unutulmayan acý
Aþk Nedir

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhabbet Kuþlarý Nasýl Üretilir
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
Mustafa Efe
Bir Zamanlar Ben De Politikacýydým
Baðýmsýz Aday Deli Osman
Tarýmda Neden Ýlerliyemiyoruz
Bebek Can
Giritli Nevres Cafer Aða
Çýldýrtan Aþk
Yasak Aþk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.