Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn... |
|
||||||||||
|
Cumartesi günü Avtepe Köyü’nde sanat dolu, edebiyat dolu, þiir dolu bir gün yaþadým. Biliyorsunuz, Ýskele Kaymakamý Sayýn Bünyamin Merhametsiz çok kadim dostumdur. Hafta sonlarýmýz genelde birlikte geçer. Bu hafta yine beraberdik. Avtepe’de Yenierenköy Belediyesi’nin düzenlediði 7. Avtepe Köyü Medoþ Lalesi Festivali’ndeydik. Festival saat 11.00’de köy meydanýnda baþladý. Yenierenköy Belediyesi Halk Danslarý Ekibi’nin folklor gösterisi izleyenlere zevkli dakikalar yaþattý. Açýlýþ konuþmasýnda Yenierenköy Belediye Baþkaný festivalin önemini ve bölgeye olan katkýlarýný anlattý. Bu tür etkinliklerin tanýtým bakýmýndan çok faydalý olacaðýna inananlardaným. Biliyorsunuz, Karpas Bölgesi en çok turist çeken bölgelerimizden biri. Burada bulunan ve bu festivale gelen turistler, burada gördükleri güzellikleri gittikleri her yerde anlatacaklar. Belki de bu sayede daha fazla turistin gelmesini saðlayacaklar. Alanlarda kurulan standlar, gelen misafirlere çeþitli hizmetler sunuyordu. Aradýðýnýz her þeyi bulmanýz mümkündü burada. Özellikle köylerimize ait el iþi sanatlarý, yiyecek ve içecekler, hediyelik eþyalar… ne isterseniz vardý. Böylece köylüler bütçelerine biraz da olsa bir katký saðlýyorlardý. Ben, bu festivalden ziyade sanattan, þiirden söz etmek istiyorum sizlere. “Ne alakasý var?” dediðinizi duyar gibiyim. Var. Öyle bir alakasý var ki, anlatmak yetmez. O aný yaþamak gerekir. Ve ben de o aný yaþayan insanlardan biriyim. Açýlýþ konuþmalarýndan sonra, sergi salonunun açýlýþý için salona gittik. Sanatçý Zeynel Yeþilay’ýn sinevizyon gösterisini izledik. Zeynel Yeþilay, beþ yýl Kýbrýs’ta yaþamýþ. Kýbrýs’ta yüz bini aþkýn fotoðraf çekmiþ. Bu fotoðraflarý zengin bir arþiv haline getirmiþ. Düþünün bir kere. Kýbrýs’ýn her yerini adým adým gezmiþ. Her karýþ topraðýný fotoðraflamýþ. Bunlarý birçok yerde sergilemiþ veya sinevizyon þeklinde sunmuþ. Doðrusu büyük bir kültür hizmeti yapmýþ. Kendisine ne kadar teþekkür etsek azdýr… Biz, sadece Avtepe ile ilgili olan fotoðraflarý izleyebildik. Müzik eþliðinde çok güzel bir sunum oldu. Memleketimize bir kez daha hayran kaldýk. Cennetin güzelliklerini izliyor gibi kendimizden geçtik. Ama asýl kendimizden geçme biraz sonra yaþanacaktý. Çünkü þiir dolu dakikalar bizi bekliyordu. Önce Türkiye’nin çok tanýnmýþ ve çok sevilen bir þairesi çýktý kürsüye. “Kendini kürsüde politikacý gibi hissettiðini” söylese de okuduðu þiirleriyle bizi edebiyatýn cennetine taþýdý. Dizeler, dudaklarýndan, bir meleðin terennümü gibi dökülüyordu. Bu güzel sanatçý Ýlter Yeþilay’dý. Hani dillerimizden düþmeyen, gönüllerimize nakþeden “Dediler, zamanla hep azalýrmýþ sevgiler” þarkýsý var ya. Ýþte o sözlerin yaratýcýsý. 1950 yýlýnda Þanlýurfa’da doðmuþ. Ankara Gazi Üniversitesi Yabancý Diller, Fransýz Dili ve Edebiyatý Bölümü'nden mezun olmuþ. 1970 yýlýnda T.C. Turizm ve Tanýtma Bakanlýðý'na girmiþ. 1982 yýlýna kadar çalýþtýðý Bakanlýkta, Türkiye'yi birkaç kez dolaþma imkâný bulmuþ. Bir þiir yarýþmasýnda aldýðý ödül, onun, bu alanda dünyasýný deðiþtirmiþ. Hele bilinen o meþhur “Dediler zamanla hep” þarkýsý bestelenince þiire kendini iyice vererek, ona profesyonelce sarýlmýþ. Kendini bu alanda oldukça geliþtirmiþ. Kader, onu “Zeytin” ve “Üzüm” þiirini yazsýn diye kuru bir yaprak misali gibi Kýbrýs’a sürüklemiþ. Sanatçý, Kýbrýs’ta beþ yýl görev yapmýþ. Kýbrýs Türkü’nü ve onlarýn gelenek ve göreneklerini yakýndan tanýmýþ. Öyle ki zeytinimizi tadýnca duygularýna hâkim olamamýþ. Þu mýsralar dökülüvermiþ dudaklarýndan. Irmak olmuþ kalplere akmýþ. Gönüllere dolmuþ: ZEYTÝN Karanlýk mabedine ne yol ne iz vermeyen O simsiyah bendine kul olduðum gözlerin Kaþ altýnda karakýþ can evimdeki yakýþ Tenimi karla ovan kýþ yangýný gözlerin Býrak yakarsa yaksýn ne kadar yaksa da az Zeytinin tuzu gibi dudaðýmda kal biraz Sende o siyahlarýn efendisi, o, maðrur O, yedi renkte tek bir, o, her bakýþý gurur, Ýnsaný süründürür, insaný yere vurur. Sonra tutar, kaldýrýr; el pençe divan durur. Gözlerinin hýþmýndan her yanýmda bir maraz Zeytinin tuzu gibi dudaðýmda kal biraz … Sonra ülkemizin tanýnmýþ þairlerinden, karikatürist, milletvekili Dr Arif Albayrak sözü aldý. O, kendine has yorumuyla iki þiirini okudu. “Gözlerinde Sonbahar” þiiri, hepimizi aldý farklý diyarlara götürdü. Sayýn Albayrak þairane bir üslupla gönüllere hitap etti. Son olarak yine Türkiye’nin tanýnmýþ þairlerinden Sayýn Abdullah Satoðlu þiirlerinden örnekler sundu. “Lale Þairi” olarak bilinen Sayýn Satoðlu lale hakkýnda konferans tadýnda bilgiler verdi. Çok tatlý bir üslupla lalenin önemini vurguladý. Özellikle lale kelimesinin Arapça harflerle yazýldýðýnda tersten okunduðunda “hilal” olarak okunduðunu belirtmesi, yine “Allah” kelimesinin Arapça yazýldýðýnda bu harflerle ayný kullanýldýðýný söylemesi herkesi hayretlere düþürdü. Sayýn Satoðlu 1934’te Kayseri’de doðmuþ. Ýstanbul’da gazetecilik okumuþ. Ýlk þiiri 15 yaþýnda “Erciyes Dergisi”nde çýkmýþ. Þair, gazete ve sanat dergileri çýkarmýþ. Sayýn Satoðlu, yurt dýþýnda ve içinde birçok sempozyum ve kongrelere katýlarak bildiriler sunmuþ. Yayýnlanmýþ birçok eseri bulunuyor. Laleler üstüne bir türkü tutturan Þair Satoðlu, kendi þiirlerinden bir demet sunarak, bu alandaki susamýþlýðýmýzý giderdi. Çatlayan dudaklarýmýza su zerrecikleri oldu. Günlerce çölde susuz kalmýþ bir yolcunun vaha bulduðundaki durumu bize yaþattý: Laleler Gibi Geçtiðin yollarda kaldý gözlerim dün akþam Üzgün gönlüme neþ’e dolar yüzüne baksam. Lalelerden bir buket buldum sende gönlümce Sadet yüklü dallar varlýðýnca narin, ince… Engin gözlerinin gözümde hayali var da Laleler gibi seni açmýþ gördüm baharda. Bir Türkü Tutturdum Laleler Üstüne Gülümser devr-i Sâdabad'dan Nedim El yârine gül der, ben lâle dedim. Yâr üstüne mi nedir, bilemedim; Bir türkü tutturdum lâle üstüne. Bu büyülü mýsralarla efsunlandýk, kendimizden geçtik. Þimdi mey içen âþýklar gibi mecnun idik. Kendimizi çöllerde, ateþlerin üzerinde, üstü baþý parçalamýþ, yalýn ayak yürürken bulduk. Bitmeyecek bir rüyada idik sanki. Bu rüyayý orada bitirmedik. Belediye baþkaný Sayýn Özay Öykün, rüya devam etsin diye bizleri, Terrace Otel’de akþam yemeðine davet etti. Bu davete icabet ettik. Rüyayý bitirmemiþtik. Geç saatlere kadar sanattan söz ettik. Þiirden, þarkýlardan dem vurduk. Gecenin sürprizini yine deðerli sanatçýmýz Arif Albayrak yaptý. Udunu çýkardý. Ýlter Yeþilay’ýn “Zeytin” isimli, o bizi anlatan, kültürümüzü dile getiren þiiri bestelemiþti. Ýlter Haným’la küçük bir provadan sonra besteyi okudular. Öyle ki ortaya çok güzel bir eser çýktý. Ýleriki yýllarda belki de dillerden düþmeyecek bir beste idi bu. Yakýnda hepimizin diline pelesenk olacak bir þarký: “Zeytinin tuzu gibi dudaðýmda kal biraz” Böyle bir günü bize yaþatan Yenierenköy Belediye Baþkaný Sayýn Özay Öykün’e teþekkür ediyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |