--Dicle kýzým baban çaðýrýyor.
Dicle 17 yaþýnda orta boylu,rüzgarla dans eden uzun saçlarý,ela gözlü,zayýf,elleri bir bebek elleri kadar ince,zarif,yumusak sesli bir kýz.
Diclenin odasý kendi
dünyasýydý,sýðýnaðýydý,aðlayýþlarýnýn,hayallerinin,düþlerinin,kabuslarýnýn ve sevgilinin tek tanýðýydý.

Aile durumlarý iyiyydi,babasýnýn bir bakkaliye dükkaný vardý 2 katlý evleri kendinerine aitti.
Dicle annesine cevap vermiþti.
--Tamam Anne Geliyorum

Dicle uzun ve daðýnýk saçlarýný toparlarý,lastik bir toka ile baðladý ve yavaþ adýmlarla merdivenden indi.Babasý 50 yaþýnda saçlarý yýllarýn verdiði emekle aðarmýþ,dini duygusu aðýr basan ve yaþama geçmiþten gelen zihniyetle bakan feodal biriydi.

Dicle babasýndan korkuyor,babasýnýn sözünden hiç çýkmýyordu.Ama babasýnýn düþüncelerine herzaman karþý olmuþ yaþama bakýþ açýsý okuduðu kitaplarla deðiþmiþti.
Dicle aþaðý inmiþti,babasý bir koltuða oturmuþ gözleri kýzarmýþ sinirliydi.Dicle bunun farkýna varmýþtý ama neden böyle olduðunu anlayamamýþtý.

Dicle
--Efendim baba beni çaðýrmýþsýn?
Babasý sanki karþýsýnda hasmý var gibi böbürlendi
--Seni bugün komþunun oðlu Fýrat ile görmüþler.

Dicle bunu duyar duymaz baþýnda kaynar sular boþaltýlmýþ gibi oldu,çok korktu yaptýðý birþey yok sadece ilgi duyduðu ve ona ilgi duyan biri ona yardýmcý olmuþtu,ama bunu diyemezdi çünkü bu babasý için bir suçtubu .Dicle bir süre sessiz kaldý ne diyeceðini bilemedi,ne dese dair biliyordu suçlu konumuna düþecekti,çünkü kadýna verilen deðer sadece evde oturmak,yemek yapmak ve erkeðine köle olmaktý bunu küçük yaþýnda bile kavrayabiliyordu,çünkü etrafýnda yüzlercesi vardý.

Diclenin bir yalan bulmasý lazýmdý yoksa babasý tarafýndan dövülekti,annesine baktý yardým et ister gibi ama annesi kafasýný eðdi onunda yapacaðý birþey yok.

Diclenin 2 abisi vardý bunlardan biri 30 yaþýndaydý adý Hasa’dý diðer ise 25 yaþýnda onunda adý Ali’di.Ali küçük yaþta babasý tarafýndan yaþamýn zorluklarýný omzuna yüklemiþ okuldan aldýrýlmýþ ve sanayide çalýþtýrmýþtý.

Dicle heriki abisinede baktý onlardanda bir destek almak için ama onlarda sesini çýkaramadýlar baþlarýný öne eðdiler.Diclenin artýk ailesinden destek için hiç umudu kalmamýþtý ve sonunda konuþmaya baþladý.
--Annemden izin aldým kendime ayakabý almak için ayakabý aldým eve elirken Fýrat’ta eve geliyordu yanlýz gelmemem için eve kadar benimle geldi.

Dicle doðruyu azda olsa söylemiþti ama anlatamadýðý birþey daha vardý o Fýrat’ý Fýrat’a onu seviyordu.Ama bunu demesi imkansýzdý çünkü burda kadýn sevemez,kadýn aþýk olamaz,kadýn 2.sýnýftýr erkek üstündür ancak erkek isterse sevebilir.
Binlerce yýllýk Ataerkil toplum dünyaya hükmediyordu Kadýn sadece erkeðin ihtiyacýný gören cinsel bir obje haline gelmiþti.Dicle okuduðu kitaplarda böyle öðrenmiþti kadýný ve erkeði böyle biliyordu o yüzden korkuyordu.
Küçük yaþýna raðmen yaþamý bilmiþ ve yaþama tanýktlýk ediyordu.

Babasý Dicle’ye uzun uzun baktý gözlerini kýstý attýðý her adým Dicle’nin yüreðine iþliyordu korku celladý Dicle’nin benliðne kendini çizmiþti bile,ve Dicle beklenmediði bir anda erkeðin Tanrýsal varlýk tokadýný suratýnda hissetti.
‘’Kadýn Erkeðin kaburgasýndan yaratýlmýþtýr’’bu mitolojik söz erkeðin kýlýf uydurduðu ve herdefasýnda arkasýna saklandýðý bir sözdür.Tanrý kadýný yaratýrken bile lanetlemiþ ve onu kendi cennetinden kovmuþtur.

Kadýn herzaman asidir,merak uyandýran bakýþý ile bilgi kaynaðýdýr,herzaman sýðýnýlacak bir limandýr ama onurlu bir direniþ silgesidir ve sabrýn tanrýçasýdýr.
Dicle yediði tokatýn etkisiyle yere savruldu,gözleri aðlamak istemiyordu tuttu kendini,yüreði Dicle’yi tutuyor sabýrlý olmasý için yalvarýyordu ama artýk diclenin dayanacak gücü kamamýþtý öfkesini gözyaþlarýna gömdü ve yaþlar oluk oluk akmaya baþladý.

Babasý
--Bir daha böle bir hata yaptýðýný duyarsam öldürürüm seni,çabuk gözümden kaybol.
Dicle koþar adýmla merdivenleri sýraladý tek sýðýnaðý olan küçük Dünyasýna gitmek istiyordu,odanýn kapýsýný açtý ve yataðýna uzandý ve satlerce hýçkýra hýçkýra aðladý.

Devamý Gelecek....

Serdar ÖZDEMÝR
17 Mart 2011
Saat:13:40