Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
“ Ýnsan kendi kendini hasta edebilir mi?Ayakta duracak halimin kalamamasýný,damarlarýmdan çekilen kaný,çektiðim onca acýyý tek kelimeyle “psikolojik” diye açýklayabiliyor hekimim öyle mi?Bu kadar kolay mý gerçekten? Düþüncelerim mi hasta olan,yoksa ben miyim? Düþüncelerimi iyileþtir öyleyse hekim ! Acýlarýmý dindir ! Beni tut çýkar en derininde soluksuz kaldýðým uçurumlardan,karanlýklardan.” Düþ ülkesinin acýlarý dindirmekteki maharetiyle tanýnan hekimine böyle seslendi hayal perisi mavi gül dallarý arasýndan.Hekimin her zaman gülen yüzüne bir keder gölgesi düþtü o anda.Kalbinde bir hüzün çiçeði filizlendi.Ona da acý gelmiþti yýllarýný verdiði hekimlik mesleðini yaparken hayal perisinin acýsýný dindirmeye gücünün yetmemesi. Hekim,üstünde buharlar tütmeyen,renkli deðil renksiz cam þiþelerde duran üç þiþe iksir uzattý hayal perisine.Bir þiþe bedenindeki acýlar içindi.Bir þiþe ruhundaki acýlar için.Ve son þiþe de asla iyileþmeyecek yaralarýnýn en azýndan kanamasýný durdurmak içindi.Kansýzlýktan ölmesin diye hayal perisi.Nereden bilebilirdi ki hekim ona verdiði iksirlerin onu iyileþtirirken ayný zamanda hasta da edeceðini. Hayal perisi yudum yudum içti o iksiri.Her yudum da biraz daha güçsüz düþtü.Gerçekte güçsüz deðilse de güçsüz bildi kendini,Öyle ya mutlu olmak için bile hekimlerin iksirlerine muhtaçtý.Hayal perisi hayallerine sýðýnýyordu ama hayalleri onu içine çeken bir uçuruma dönüþüyordu kimi zaman.Ve caný acýyordu.Hayalleri bile onu acýtýrken yüzünü gerçeklere dönecek hâli kalmýyordu. Gittikçe derinleþen uçurumun kenarýna tutunmaya çalýþtýkça elleri kanýyordu hayal perisinin.Sonra bir gün eline aldý mavi gül dallarýndan yapýlmýþ kalemini.Gül ve aðaç kokan defterlere sayfalarca yazý yazdý.Pembe bir gül yapraðýný koydu iki beyaz sayfa arasýna.Her gülün rengi kuruyunca siyaha dönmeye mahkumdu ama daha bu sabah dalýndan koparýrken o pembe gülü elleri kanamýþtý.Gene de duymamýþtý yarasýnýn acýsýný.Ne zamandýr duymuyordu kalbindeki acýdan baþka acý.Ne acý! Sonra uzattý yazdýklarýný hekimine;“oku ve anla acýmýn derinliðini.Anla ki tut elimden çýkar beni bu kuytu,karanlýk köþelerden.Gün ýþýðýna hasret kaldým.Güneþi göster bana,”diyecekti ama diyemedi.Kýrýldý içinin kayýðý.Yol alamadý uzak okyanuslara.Billur bir cam þiþenin karanlýk bir gecede aniden yere düþüp param parça olmasý gibi.Bir gözyaþý damlasýnýn akmaya kalktýðý gözün kirpiðine tutunup düþmemek için mücadele etmesi gibi,ölüm döþeðindeki bir hastanýn nefes alýp da bir daha geri verememesi gibi,sönmemek için mücadele eden sokak lambasýnýn bir anda sönüvermesi gibi…Konuþmak istedi.Ýmdat dilemek…Ama olmadý.Suskunluðu,acýsýna aðýr geldi.Konuþmaya hali-mecali kalmadý.Diyemedi ki:”Okuyunca beni anla,ama yanlýþ anlama ne olur” Vardý böyle bir ihtimal çünkü.Anlardý da yanlýþ anlardý onu.Bu hiç anlamamasýndan da tehlikeliydi. Kalbi acýdý.Ýçinin kýyýsýnda gemiler karaya vurdu.Kalbi kabir oldu düþleri içine gömüldü.Hayal perisinin gözleri hekiminin tebessümünde kilitli kaldý.Demek istedi ona:”Ne yapmalý.Nasýl ödemeli tebessümünün hakkýný?”Diyemedi.Suskunluðunu kýnýndan çekerse dili daðýlýrdý*.Konuþamadý.Dedi sadece;“iyi ki varsýn yüreklere su serpen hekimim.Biraz da olsa dindi acým sayende.“Dedi hekim;“yazdýklarýný okuyunca gel ve defterini al”.Gidemedi.Alamadý defterini hayal perisi.Yazdýklarýnda da acýsý ve acýnasý hayalleri vardý.Anlayacaktý hekimi kanayanýn elleri deðil de hayalleri olduðunu.Anlamalýydý zaten.Anlarsa ellerindeki kaný silebilirdi.Onarabilirdi belki hayal perisinin onarýlmaz zannedilen yaralarýný. Kanadý durdu perinin elleri,avuçlarý ve kalmadý hali.Diyemedi hekime “kurtar beni”.Konuþamadý.Susamadý.Konuþamayýnca ve susamayýnca da sabrý þuurunun sýnýrlarýný zorladý.Bilinci de yitikti artýk.Hekiminin verdiði iksirler de tükenmiþti.Sýðýnacak limaný kalmamýþtý.Neydi bu yaþananlar? Düþ ülkesinde deðil miydi? Her þey düþler kadar güzel olmak zorunda deðil miydi? Neden böyle olmuþtu? Neden ona mutluluk vadeden karanlýk sevgiler kendi karanlýklarýna karýþtýrmýþtý ve o karanlýk hayallerini tüketecekken kendini güçlükle geri çekebilmiþti hayal perisi?Zordu gitmek.Ama kalmak daha aðýrdý.Bildi bunu.Bunu bilmenin aðýrlýðýyla yol aldý uzak bir düþ ülkesine.Yolculuk zordu elbet.Cam kýrýklarý üstünde yol alýyordu.Ama sesi çýkmadý perinin.Onun hatasýydý.Kabullenmiþti bunu.O izin vermiþti karanlýk sevgi(li)nin karanlýðýnýn ona da bulaþmasýna.Þimdi kaçabilmeliydi onun karanlýk dünyasýndan.Kaçtý.Ayaklarýnda cam kýrýklarý.Ellerinde dikenler.Hep kan.Avuçlarý hep kan. Ýþte böyle geldi hekimin önüne ilk defa.Ama bilemedi hekim onun kýrgýn ve kýrýlgan dünyasýný.Sandý ki uzattýðý iksirlerle iyileþecek hayal perisi.Kar etmedi yaranýn kanamasýna.Sadece akan kaný yavaþlattý.Belki biraz da acýsýný hafifletti.Ama bu bile yetti periye.Yeniden sarýldý hayallerine. Þimdi gidip almalý defterini hekiminden.Peki ne demeli hekime?Teþekkür zaten edildi.Hüzün zaten dile getirildi.Bundan sonrasý hüzünleri çikolatayla kaplamaya kalmýþtý.Severdi hekim çikolatayý.O da mý hüzünlerini çikolatayla kaplardý yoksa? Bir de hep gülümserdi hekim.Nasýl baþarýrdý bunu?Ama gerçekten içinden mi gelirdi bu gülüþ? Yoksa çikolata yetmeyince tebessümleriyle mi kaplýyordu hüzünlerini?Bilemedi hayal perisi.Soramadý ona.Sormaya cesaret de edemedi.Cevap soruyu incitir diye korktu.Susmasý bundandý. “Þimdi “dedi.”Hiç bitmeyen hayaller kurmalý” Kendi uçurumuna bir taþ daha attý.Sustu.Dinledi.Hiçbir þey duyamadý.Taþ attýðý uçurum öylesine derindi ki.Hiç bir ses duyulmuyordu.Uçurum tüm sesleri yutuyordu. Hekiminin sesi yankýlanýyordu kulaklarýnda ”kendine iyi bak” Bir ayna aldý eline.Her yan karanlýktý.Iþýk olmayýnca suret de olmuyordu.Ama suret olmayýnca karanlýk oluyordu.Ve karanlýk;mavi gül dallarý arasýnda uzun gece yürüyüþleri yapan hayal perisinin kendisinden ne bir eksikti ne de bir fazla.Sadece karanlýktý ve karanlýk onun ta kendisiydi. Uçurum.Taþ.Ses.Ses(sizlik).
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hacer Aktaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |