Geçenlerde Ýstanbul’da çalýþan bir gazeteci arkadaþým geldi. Uzun zaman bir ulusal gazetenin istihbarat þefi olarak çalýþmýþ biri. Çok þey görmüþ, üçüncü sayfalarý çok hazýrlamýþ bir arkadaþ. Yitik hayatlarla ilgili geniþ bir yazý yazsana dedi bana. Daha lafýn gerisini getirmeden; “gün yüzü görmemiþ kadýnlarý mý kastediyorsun” dedim. “Evet” dedi.
Öyle maalesef… Yitik hayatlarla ilgili öyküler dizisi hazýrlansa her biri gerçek bir hayat hikayesi olan, kadýnlara yaþattýrýlan acý ve sömürü dolu kocaman ve kalýn bir kitap olur diye düþünmeyin sakýn. Olmaz, o kadar kalýn kitap olmaz. Öykü ayný, yaþanan, yaþattýrýlan ayný, sonuç ayný olur deðiþen sadece kadýnlarýn ismi ve yaþadýklarý yerdir bu öykülerde ama her biri gerçek dolu. Kitabý kalýnlaþtýracak olan sadece yitik hayatlarýn isimlerinin alt alta sýralanmasý olurdu herhalde.
     ***
Dört inek eþittir on üç yaþýnda bir kadýn zihniyetini taþýyan bir kaç erkek… Sadece kýzýný bu þekilde satan baba deðil suçlu burada, pazarlýða katýlan herkes esasýnda. Ve 2010 yýlýnda Türkiye’de son olaydaki gibi Ankara’ya 200 km mesafedeki bir ilçe de olmuyor bu, basýna yansýmayan daha bir çok yerde. Kýz önce 29 yaþýndaki bir inþaat iþçisiyle 4 inek karþýlýðýnda imam (imam da erkek haliyle) nikahýyla evlendiriliyor. Geçimsizlik sonucu ilk erkekten ayrýlma ve daha sonra 10 000 TL karþýlýðý baþka biriyle imam (malum, o da erkek) nikahý yapýlmasý… Bu arada ilk erkekten ölü bir cenin aldýrýyor hastanede doktora (bu doktorun da erkek olduðunu düþünüyorum, normal þartlarda resmi evlenme cüzdaný olmayan 13 yasýndaki bir kadýnýn bu durumunu, hastanede görevli polise bildirmesi o çocuðun ikinci defa satýlmasýný engellerdi belki de). Sonra ikinci erkek, paranýn tamamýný ödeyemeyince, esas erkek olan baba ile kavga ediyorlar. Olay emniyete düþünce dram ortaya çýkýyor.
     ***
Bu sadece küçük yaþta evlendirilen kýzlarýn dramýyla ilgili bir olay... Ýlk defa olmuyor Türkiye’de belli ki son da olmayacak. Hani baþlýk atýyor gazeteler 2010 Türkiyesi’nde utandýran haber diye. Emin olunuz bu zihniyetle 2020 de de ayný haberleri ayný baþlýklarla gazetelerden okursunuz.
Þimdi soruyorum; bu tür haberlerden sonra bu nikahlarý kýydýran ve kýyanlardan, bu nikahta þahit olanlardan haklarýnda hiç soruþturma açýlaný, gözaltýna alýnaný okudunuz mu gazeteler de. Býrakýn tutuklanmasýný, mahkeme karþýsýna çýkmasýný. Sadece bu kadarýný soruyorum. Var mý?
***
Sonrada toplum, kendi yarattýðý kötülükler karþýsýna çýktýðý zaman; pis, tüh, kaka gibi benzetmelerle düþtükleri sonraki hayatlarýnda bu kadýnlarý dýþlýyor.
Tezada bakýn.
(Gürsel ÇOLAKOÐLU- Karadeniz Gazetesi, Ocak 2010)