Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Suyunu damacanýn pompasýna sert hareketlerle basarak kesme kristalden bardaðýna doldurdu ve bardaðý hýzlýca aðzýna doðru götürdü. Bardaktaki su bu hýzla yükseldi, yükseldi ve bardaktan taþtý… Birkaç damla su eþofmanýnýn yakasýna damlasa da hiç istifini bozmayan Handan, geri kalan suyu soluk almaksýzýn içti. Bardaðý bankoya sertçe koyduktan sonra ayný acelecilikle yarýda býraktýðý uykusuna geri dönmek amacýyla odaya koþtu. Ayný gýcýrtý… Ayný adýmlar… Ve yatak… Handan bir ya da iki kere yataðýnda döndükten sonra tekrar uykuya dalabildi Yarým saat ya da kýrk dakika sonra tekrar uyanacaðýný bilse muhtemelen uyumaya çalýþmazdý; zira delikli bir uyku Handan’ýn hiç hazzetmediði þeylerden birisiydi. Bu kez Handan’ý uykusundan eden þey kapý ziliydi. Zilin melodisini duyduðunda da ayný anilikle uyandý Handan. Oysa sakinleþtirici bir melodiydi zilin melodisi. Kitaro’nun “Koi”’si… Handan her zaman ani bir þekilde uyanýrdý. Bu onun iþinin gereðiydi çünkü… O, bir kiralýk katildi. Üstelik bu iþi severek yaptýðý rahatlýkla söylenebilirdi. Ýþinin ehli olduðu da öyle… Ýþi dýþýnda sakin bir hayatý vardý Handan’ýn. Okumayý ve müzik dinlemeyi severdi. Spor yapmayý da… Bir yarasasý vardý. Meyve yarasasý diye tabir edilenlerdendi yarasa. Meyve dýþýnda hiçbir þey yemiyordu hayvan. Handan bu yarasayý yavruyken bir ormanda bulmuþ, eline alýr almaz onu sevivermiþ ve evcilleþtirmiþti. Hayvanlar severdi Handan’ý. Ýnsanlar da severlerdi ama Handan insanlara hayvanlara bahþettiði sevginin bir kýsmýný dahi bahþetmezdi. Bir kartý yoktu Handan’ýn ama o kendisine ihtiyacý olan kimseleri bulmakta hiçbir zaman zorlanmamýþtý çünkü ona ihtiyacý olan insanlarý nerede bulacaðýný biliyordu. Handan kimi öldüreceðini hiçbir zaman önemsemememiþti. Ona hangi görevi verirlerse versinler, bir an dahi gözünü kýrpmadan ve tabii parasýný da alarak yapardý o görevi. Ýnsanlar onun bir diþi olduðu için iþ bulamayacaðýný düþünmelerine raðmen ünü, ona her kapýyý açacak büyüklükteydi. Her ortamda iþ bulabiliyordu Handan; çünkü her ortamda bulunan insanlarýn yüreklerinde, onun varlýðýna ihtiyaç duyacak kadar rekabet, kýskançlýk gibi birisinin öldürtülmesini saðlayan hisler hakimdi. Handan’ýn öldürmek için bulduðu yöntemler yaratýcý ve çeþitliydi. Boþ zamanlarýnda müzik eþliðinde laboratuvarýnda zehirler hazýrlar ya da atölyesinde çeþitli silah tasarýmlarý üretip tasarladýðý garip silahlarý imal ederdi. Laboratuvar ve atölye birbirlerine bitiþik iki odaydý. Aralarýnda camlý bir kapý vardý odalarýn. Bu odalardaki ses sistemi çok pahalý bir sistemdi. Her yerden ayný oranda ses gelirdi ve bu da, Handan’da bu sistemin yaydýðý sesin kendisini yumuþakça sarýp sarmaladýðý hissini uyandýrýrdý. Bu þekilde hissetmeyi seviyordu Handan. Müziðin kollarýnda rahatlamayý seviyordu… Sanki müzik þefkatli bir ana, Handan’sa kucaklanmaya ihtiyacý olan bir çocuktu. Biri laboratuvarda diðeri silah atölyesinde olmak üzere iki de kanaryasý vardý Handan’ýn. Kanaryalar erkekti. Erkek kanaryalar daha güzel öterdi zira. Handan bu kanaryalarý müzikle uyumlu ötebildikleri için beslemekteydi. Kanaryalar kafeste kapalý deðillerdi ama. Odalara pisleseler de Handan onlarý kafese kapatamazdý. Bunu yapmaya gönlü elvermezdi çünkü. Bu odalarýn ortasýnda hem kanaryalarýn yýkanabilmesini saðlayan hem de Handan’ýn müzikle birlikte su sesini duymasýna imkan verebilecek olan süs havuzlarý vardý. Havuzda olan suyun harcanmadan dönüþümlü olarak akan mermer havuzlardandý bunlar. Alt alta birçok mermer hazneden oluþuyorlardý… Tabii Handan bu havuzlarýn bakýmýný aksatmaz, sularýný kanaryalar için haftada bir kere deðiþtirirdi. Zengin Sayýlýrdý Handan. O kadar çok insan öldürmüþtü ki... Öldürdüðü bu insanlar için aldýðý paralarý da titizce harcardý o. Ne çok cimriydi ne de çok cömert… Caný istediði gibi yaþardý ama bunu çok da abartmazdý. Gerçi bunun nedeni kontrollü olmaya çalýþmasýndan çok abartmaya yatkýn bir kiþiliðe sahip olmamasýndandý. Evi ne çok büyük ne de çok küçüktü. Bahçe içinde müstakil bir evdi. …
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Eylem Yurtsever, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |