..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Hakan Yozcu




29 Ocak 2011
Kýba - Tek Edebiyat Sohbetleri  
Hakan Yozcu
Cuma akþamý Kýbatek Vakfý Salonunda, Kýbatek tarafýndan düzenlenen “Edebiyat Sohbetleri”ne katýldým. Konuþmacý, üniversiteden hocam olan Sayýn Prof. Dr Þerif Aktaþ idi.


:BGJJ:


     Cuma akþamý Kýbatek Vakfý Salonunda, Kýbatek tarafýndan düzenlenen “Edebiyat Sohbetleri”ne katýldým.
     Konuþmacý, üniversiteden hocam olan Sayýn Prof. Dr Þerif Aktaþ idi.
Sayýn Aktaþ, þimdi Gazi Üniversitesi’nin bir öðretim görevlisi. Þu anda DAÜ Fen Edebiyat Fakültesi’nde geçici bir süre için çalýþýyor.
     Prof Dr Þerif Aktaþ, bilgi deryasý bir ilim adamý. Anlatýmýyla, espri ve nükteleriyle, verdiði örneklerle eþsiz bir deha. Onu dinlemek, þu yaþta bile kendilerinden bir þeyler öðrenmek, bizler için büyük bir kazanç diye düþünüyorum.
     Tabi bu arada verimli ve önemli çalýþmalarýndan dolayý Kýbatek Yöneticilerine ve özellikle Sayýn Ýsmail Bozkurt Bey’e çok teþekkür ediyorum. Çünkü bu alanda gerçekten büyük bir boþluðu dolduruyorlar.
     Prof. Dr Þerif Aktaþ, öyle boþ oturup, vakit geçirmeyi hiç sevmeyen biri. Zaten sohbetine de özellikle bunu belirterek baþlýyor: “Buraya geldikten sonra çok da rahat durmak istemedim. Ders vermek, eve gitmek, boþ durmak çok da hoþuma gitmiyor. Bu nedenle Edebiyat üzerine konuþalým istedik. Böyle bir teklife de sizler için tereddüt etmeden evet dedim.” diyor.
     Böyle bir giriþten sonra hocam, edebiyat ile ilgili kafamýza takýlabilecek sorularý arka arkaya sýralýyor. Hocayý üniversiteden bilirim. Çok akýcý bir üslubu vardýr. Konuþurken bile aðzýndan sözler, belli bir ahenk ile çýkar. Süzgeçten süzülen çay gibidir. Demli. Tam kývamýnda. “Tavþankaný” derler ya. Ýþte öyle bir þey. Her þey yerli yerindedir. Kendileri için yirmi birinci yüzyýlýn Yahya Kemal’i diyebiliriz. Çünkü Yahya Kemal de büyük þairliðinin yaný sýra, edip bir kiþi idi. Hoþsohbet biri idi. Düþünceleri hala insanlarýn ufkunu açar, onlara yön verir. Ýþte hocam da böyle biridir.
     “Sizin isteðiniz önemli. Edebiyat deyince ne anlýyorsunuz? Nedir edebiyat? Akan bir su mudur? Gönüllerde bir tutku mudur? Bir þiir mi; yoksa bir öykü müdür? Yoksa elimize aldýðýmýzda hiç býrakamadýðýmýz büyük bir roman mýdýr?” diyor.
     Önceleri þiir yazdýðýný; ama daha sonra üniversiteye gidince birçok þeyi edebiyat diye önüne sunduklarýný ve bu nedenle hazýr yazdýklarýndan olduðunu belirtiyor. O zamanlar öyküler de okuduðunu, ama maalesef bundan da vaz geçirdiklerini söylüyor.
     “Edebiyatýn ilmi olur mu? Bunu genç bir öðretmen iken sormaya baþlamýþtým. Hala da soruyorum.
     Bir alanýn ilim olabilmesi için önce maiyet özelliði taþýmasý gerekir. Böcek diyoruz. Bu, bize çok þeyler düþündürüyor. Doðada milyonlarca böcek var. Hepsinin de kavramlarý ayný.
     Oysa edebiyat denince çok farklý bir düþünce ortaya çýkýyor. Beynim böceklendi derseniz, ortaya bambaþka bir anlam çýkýyor. Ýþte edebiyatýn gücü burada ortaya çýkýyor.”
     Edebiyatýn metinsiz olmadýðýný söyleyerek, edebiyat tarihinden söz açýyor, Prof. Dr Þerif Aktaþ. Kendilerine göre, tarihi olmayan hiçbir þey yok. Gerçekten de doðru. Hepimiz belli bir zaman içerisinde yaþýyoruz. Ve bu zaman, su gibi akýp gidiyor. Bizler, vakti gelince göçüp gidiyoruz. Ama býraktýðýmýz eserler geride kalýyor. Yüzlerce yýl sonra gelenler için artýk biz, tarih oluyoruz.
“Edebiyat tarihi diyoruz. Peki, neyin tarihi yok ki? Ýnþaat alanýnýn bile bir tarihi var.
     Metinsiz edebiyat olur mu? Metin, kendisine özgün bir iletiþim aracý. Ýletiþim aracý olmayan bir metin yok. Metin içerisinde göndericinin, alýcýya vermek istediði bir mesaj var. Öyleyse metin, göndericinin alýcýya vermek istediði mesajdýr.
     Benim yanýmda ‘Edebi Makale’ denildiði zaman deli oluyorum. Makalenin edebiyatý olur mu? Öðretici yazý ile edebi yazýlarý birbirleriyle karýþtýrmayalým. Sanat yazýlarý ile edebi yazýlarý birbirinden ayýrmak gerekiyor.
     Uzun hikâye ile kýsa hikâyeyi birbirinden ayýrabiliyor muyuz? Tarihi roman ile psikolojik romaný birbirinden ayýrabiliyor muyuz? Ben ayýramýyorum.
     Þimdiki edebiyat öðretmenleri, ellerine geçen çocuklara, yazý yazmamalarý için ellerinden geleni yapýyorlar.
     Tutturmuþlar bir “Giriþ, geliþme, sonuç” gidiyorlar. Bir yazýya baþlarsanýz, mutlaka onun bir baþlangýcý olacaktýr. Baþlangýcý olmadan yazý olur mu?
Peki, bunlar öðretilebilir mi? Çocuða yazmayý nasýl öðretebilirsiniz? Yazma iþi þoförlüðe benzer. Þoföre araba sürmesini öðretebilir misiniz? Öðretemezsiniz. O, zamanla kendini geliþtirir. Direksiyonu tutmadan arabayý kontrol edemez. Gaza basmadan araba gitmez. Araba çalýþtýrýlmadan sürülmez. Þoför bunlarý zaman içerisinde kavrayarak öðrenir.”
     Sanat ve sanatçý üzerinde de durarak görüþlerini þöyle aktarýyor: “Edebiyatýn varlýk sebebi nedir? Edebiyat olmazsa olmaz. Ýnanmanýz gerekir. Ýnanmazsanýz ne olacak? Bu tip sorulara cevap verebilmek için insaný somut olarak ele almak gerekir.
     Sanatý yapan varlýk insandýr. Bu nedenle insan edebiyatla ilgilidir. Edebiyat bilgi vermez. Belli bir ideolojinin sebebi deðildir. Elbette bunlarý kullanýr.
     Sanat yapmasanýz da insanlýk olmaz. Maðarada yaþayan insan resim yapmýþ. Daðdaki çoban þiir, mani söylemiþ. Bir araya gelmiþler dedikodu yapmýþlar.
Dedikodu, edebiyatýn temelidir. Edebiyat, konuþma ile anlatma ile ortaya çýkar. Anlatmak önemlidir. Destandan en yeni öyküye, romana kadar anlatmadan yararlanýlmýþtýr.
     Derdiniz vardýr, anlatýrsýnýz. Düþüncelerinizi anlatýrsýnýz. Yaþadýklarýnýzý anlatýrsýnýz. Bunlar edebiyatýn þartlarýdýr. Bu þartlarý yok sayarsanýz, edebiyat olmaz.
     Edebiyatýn tarifi yapýlabilir mi? Siz istediðiniz kadar yapýn, anlatýn. Ne kadar güzel tarif ederseniz edin, yanýnýzda serseri bir yazar çýkar, bir edebi eser meydana getirir. Sizin söylediklerinizin hepsini çürütür. Bu nedenle edebiyatýn tarifi yapýlamaz.”
     Edebiyatýn çýkýþ noktasýnýn edebi metinler olduðunun altýný çiziyor. Metin için dilin önemini dile getiriyor. “Edebiyat ilmi kendisini ortaya koymuþtur. Hareket noktasý metindir. Edebi metindir. Edebi olmayanlar da vardýr. Onlarýn ayrý olarak incelenmesi gerekir.
     Kiþinin kendisini coþku ile dile getirmesi vardýr. Bu, þiirdir. Bir de gösterme vardýr. Bu, tiyatrodur. Türlerle fazla uðraþmamak gerekir. Öðrencileri bunlar üzerinde uðraþtýrýp yormamak gerekir.
     Edebi metinlerde hukuk öðrenilir mi? Tarih öðrenilir mi? Týp öðrenilir mi? Filmler izliyorsunuz. Oyuncular ölüyor. Gerçek hayatta bakýyorsunuz hala yaþýyorlar. Tiyatro oyunlarýnda oyuncularýn öldüðünü görüyorsunuz. Ama oyun sonunda bir de bakýyorsunuz, bu oyuncular “Yok, biz sizi aldattýk” dercesine selamlamaya çýkýyorlar.
     Edebi metnin göndergesi yalnýz kendi içindedir. Edebiyat ilmi üzerinde çalýþan insanlar, metnin bir kurmaca olduðunu kabul edecekler.
     Sanatkâr, dil ile sanatýna, metnine vücut veriyor. Dil, korkunç bir þeydir. Yalnýzca bir anlaþma aracý deðildir. Biz, dýþ dünyayý dil ile kavrarýz. Kendimizi dil ile þekillendiririz. Dil olmasa ne olurdu? Anlaþma olmasa ne olurdu?
     Dil, kültür taþýmasýdýr. Dil, bizim kiþisel kültürümüzü yapan asli unsurdur. Dil ile düþünürüz. Dil ile konuþuruz. Dil ile aðlarýz…
     Ýnsan, sanat eseri ortaya koyuyor. Bunu da dil ile yapýyor. Bunlara dil ilimleri demek yerinde olur.
     Edebiyat ilminden söz ederken onu nereye yerleþtireceðimizi düþünmek gerekir. Edebiyat ilmini kültür alanýna koymamýz gerekir.”
     Prof Dr Þerif Aktaþ, edebi metinlerin anlamlarýnýn olmadýðýný, okunduklarý zaman deðer kazandýklarýný ifade ediyor. Dilin edebiyatla yan anlamlar sayesinde yeni anlamlar kazandýðýný belirtiyor.
     Edebi metnin kendi dönemini yansýtmadýðýný, temsil ettiðini söylüyor. “Döneminin özelliklerinden yararlanýr. Edebi metinler tekten bütünü temsil eder. Bir sistemdir.
     Metni incelerken dönemini zihniyet bakýmýndan incelemek gerekir. Edebiyat ilmi önce zihniyet üzerinde durmalýdýr.
     Edebi metninin, eskisi-yenisi olur mu? Okursunuz. Beðenirseniz, anlarsanýz güzeldir. Güzel sanattan zevk almak için gayret göstermek gerekir.
     Bir metni okuyorsunuz. Temasýný buluyorsunuz. Bir baþkasý da okuyor. O da buluyor. Ama bulunan temalar, birbirini tutmuyor. Buradan da þu noktaya varacaðýz: Edebi metinde her þeyden önce zihniyete önem vermek gerekiyor. Onu çözmek gerekiyor.”
     Bu arada ben bir soru soruyorum. “Siyasetçilerin düþüncelerini yaymak için edebiyata baþvurduklarýný, bu nedenle edebiyatýn bir siyasý araç olup olmayacaðýný” soruyorum.
     Hoca þöyle cevaplýyor: “Ýþin içine siyaset girerse ona biz, toplumcu sanat diyoruz. Bütün dönemlerde siyasetçiler sanattan yararlanmýþtýr. Ama sadece yararlanmýþtýr. Yaptýklarý sanat olmamýþtýr. Sanatýn içine politika girerse sanat deðeri azalýr. Ýnsan düþüncelerini dil ile meydana getirir. Siyasi düþüncelerini de þiirle dile getirebilir. Ama o zaman þiirde baþka þeyler aramak gerekir. Politika ile edebi deðer, gücünü kaybeder.”
Sonuç olarak Prof Dr Þerif Aktaþ, “ Günümüzde bir edebiyat ilminin ortaya çýktýðýný, istesek de istemesek de bunun bir gerçek olduðunu” dile getiriyor. “Bu nedenle edebiyatçýnýn iþinin edebiyat olmasý gerektiðini” belirtiyor.
     Uzun zamandýr böyle zevkli, hoþ ve doyurucu bir sohbete katýlmamýþtým. Hele de bu sohbet, hocam Prof. Dr Þerif Aktaþ tarafýndan verilmiþse… Ýþin içine onun bilgisi, tecrübesi, anlatým üslubu ve esprileri girmiþse…
Unutulmaz bir geceyi daha geride býrakmýþ olduk.
     Aðzýnýza, dilinize, yüreðinize saðlýk hocam. Ýyi ki de gelmiþsiniz…     

Yenivolkan Gazetesi





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kýbrýs Türk Kültürü ve Edebiyatý
Noel Baba Türk Kültürünün Batýya Armaðanýdýr.
Oðuz Boylarý Kültür ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Arif Zeren Ýle Söyleþtik
Düzceli Öðrencilerle Beraberdik
Sami Yakar Ýle Tiyatro Üzerine
Prof Dr Necati Demir Konferans Verdi.

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.