Bizim eþek günlerden bir gün düþünmüþ, taþýnmýþ okumaya karar vermilþ. ilköðretim, lise derken üniversite sýnavlarý gelmiþ catmýþ. bizim eþek sýnava "eþek gibi" çalýþtýðý için sýnavý da haliyle güzel geçmiþ ve ülkeninen prestijli ve gözde okulunun en iyi bölümünü kazanmýþ. okuldaki derslerine de "eþek gibi" çalýþan bizim eþek memlekette ki sahibinin yüzünü güldürüyormuþ sahibi kahvede eþeðini överek anlatýyormuþ "her okulunda 1.oldu ,iþallah üniversitede de 1. olacak" dediði gibi bizim eþek üniversiteyide 1. bitirmiþ. derken yüksek lisans, doktara arkasý arkasýna kovalamýþ. sonunda bizim eþek ülkesinde maaþý yüksek bir departmanda çalýþmaya baþlamýþ.
memleket hasreti çeken eþek, kýsa bir süreliðine memlekete gitmeye karar vermiþ.köye geldiðinde köy halký ve sahibi bakmýþlar ki, bizim eþekte deðiþen biþey yok, hala ayný eþek sonunda köylü de sahibi de, anlamýþ gerçeði, eþeði ne kadar okutsan da, ne kadar yüksek makam, mevki versen de, gene eþek gene eþek.