Pek çok doktorun yardýmý ile ölüyorum. -Büyük Ýskender |
|
||||||||||
|
Sayýn Ayhan Sarý, “ MUSÎKÝ DERGÝSÝ” nde yayýmlanan “Musiki Kelimesinin Þapkacýlarý, baþlýklý, “ mûsýkî “ nin yazýlýmý konusundaki farklýlýklarý ele alan makalesinde, bunun kelime içinde kullanýlan “ þapka” iþaretinin hangi harfin üzerine konulacaðýna dair anlamsýz bir farklýlýktan kaynaklandýðýný öne sürüyor. Sonrasýnda da, kelimenin etimolojik seyri ve çeþitli ülkelerdeki kullaným karþýlýklýklarýný veriyor ve ülkemizdeki geleneksel müzikçilerin kelimenin Yunanca olduðunu bilmediklerini ve çoðunun ise kelimenin kökenini Arapça olarak bildiklerini ifade ediyor. Ben bu konuda fikir beyan eden müzik adamlarý içinde ,baþta, Rauf Yekta Bey, Hüseyin Sadettin Arel, Cinuçen Tanrýkorur, Cem Behar v.d. mûteber isimlerin buna aykýrý bir ifadede bulunmadýklarýný biliyorum. Hemen hemen hepsinin ittifak ettiði görüþün, kelimenin kaynaðý hakkýnda deðiþik görüþler arasýnda en yaygýn ve kabul edilebilir olanýnýn Lâtince “ musica “ ya dayandýðý, oradan Arapça’ ya “mûsîkâ “ olarak, Farsça ve Osmanlýca’ ya da “ mûsikî “ olarak geçtiði görüþüdür. Kendisinin de bir yerde deðindiði gibi bu farklýlýklarýn tamamen Osmanlýca “ Elifbâ” ile bunun yerine ikame olunan “ alfabe” ya da daha “öztürkçe” si ile söylersek, “abece” den kaynaklanmaktadýr. Yani Osmanlýcada kelime mim, vav, sin, ye, kaf ve ye harfleri ile yazýlýr ve okunurken de kendine özgü kurallarý varken, yeni alfebedeki m, u, s, i, k, i harflerinin ayný sesleri veremediðinden kaynaklandýðý ortadadýr. Zaten yeni alfebe ortaya konduðunda da bu çatýþmanýn çözümü için dilciler çârnâçar bu simgeyi kullanmakta bulmuþlar ve bu konu uzun yýllar herhangi bir ihtilâfa sebep olmamýþtýr. Hem tek, hem de çok sesli müzik konusundaki bilgi ve birikimi tartýþýlmayacak olan rahmetli Hüseyin Sâdeddîn Arel ve ekolündeki müzikologlar kelimeyi hep þapka yardýmý ile kullanmýþlardýr. Kelimenin seslendirilmesinde uzun yýllar her hangi bir sorun yaþanmaz. Aslýnda “ þapka “ nýn ikinci ve son sesli harflerinde kullanýlmasý gerekirken, buna zamanla yazýmlarýndaki acelelikten dolayý geleneksel müzikçilerden bazýlarý, batýcýlarýn ise tamamý önyargýlarý sebebiyle bilhassa buna riayet etmemiþlerdir. Özellikle TDK aldýðý bir kararla “þapka” yý sözlüklerden tamamen kaldýrmasý sonucu, tüm kelimeler, ister istemez “ sözcük” e dönüþecektir. Meselâ kýþýn yaðan “ kar “ ile kazanç anlamýndaki “ kâr” ýn, tane anlamýna gelen “ adet “ ile, gelenek alýþkanlýk anlamýndaki “ âdet “ , bir kemik türü olan “ aþýk “ ile, sevdâlý, ya da ozan anlamýna gelen “ âþýk “,bir meyve türü olan “ nar “ ile , ateþ anlamýndaki “ nâr” ýn, bir tüzel kiþilik türü olan “ vakýf “ ile, bilgi sahibi olmak anlamýndaki “ vâkýf “ ýn, kâinat anlamýndaki “ âlem “ ile, bayrak anlamýna gelen “ alem “, in , bir damar hastalýðý olan “ varis “ ile mirascý anlamýndaki “ vâris” in ve benzeri bir çok kelimenin arasýnda bir fark kalmayacaðý ortadadýr. Kelimede þapkayý kullanmak istemiyorsanýz “ mûsikî ” yi “ muusikii “ olarak yazmazsanýz, aksi halde günlük hayatýmýzda sýkça örneðine rastadýðýmýz, “ muzuki “, “ musuki” gibi “ ucûbe “ söylemleri benimsememiz gerekir. Diyebilirsiniz ki, o zaman bu farklýlaþmayý “müzik” le, hatta “ küð “ ile , hattâ “ ýrlamak “ ile giderelim ; þahsen ben ve benim gibi düþünen kahîr bir ekseriyet, bunu en azýndan kulak zevkleri bakýmýndan seksen küsur senedir olduðu gibi ellerinin tersi ile geri çevirecektir. Zaten mûsikî ile müzik bu gün birer kelime olmanýn çok ötesinde tamamen birer farklý “ ýstýlah”, günümüz tabiriyle “ terim “ haline dönüþmüþtür. Dizekci, yonci, yongici, dikci, so açkýsýcý “ küð ” cülerimiz þapkalý mý þapkasýz mý yazarlar bilemem, biz “ mûsikî ” yi, her zaman “þapka” ile de deðil, daha doðru bir tâbir olan “inceltme” ve “ uzatma “ iþaretleriyle yazmaya , zevkle icrâ etmeye ve de dinlemeye devam edeceðiz… http://ferahnak.wordpress.com/2011/01/19/%e2%80%9cmusica%e2%80%9d-mi-yoksa-%e2%80%9c-musiki-%e2%80%9c-mi/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |