Üç yýl önce göçtü aramýzdan…
Antep’in meþhur gülmece ustalarýndandý…
Kendi kurguladýðý bir harikalar dünyasý vardý hikâyelerinde…

Absürtlüðün en uç sýnýrlarýnda gezen hikâyelerini dinleyerek büyüdük. Absürt bir mevzuyu, “günlük yaþamýn sýradan bir olayý”ymýþ gibi sunabilmek ve dinleyenleri gözlerinden yaþlar gelecek kadar güldürmeyi becerebilmek bir ustalýk emaresi deðil midir?

Akþamlarý Çýksorut Mahallesi’ndeki kahvesine gelenlere bir bardak çay karþýlýðýnda anlattýðý birbirinden uçuk kaçýk maceralarý dinleyen herkes, “bu kadar da olmaz Beton Ali ya!” diye tepki gösterir; ama yine de dilden dile aktarýlmaya devam ederdi anlatýlarý…

Rivayet odur ki Süleyman Demirel’in kahveye gelip onu dinlemiþliði, Turgut Özal’ýn bazý konularda akýl danýþmýþlýðý bile vardýr…

“Alçýlý ayakla çýktýðý futbol maçý, Kýzkalesi yüzme yarýþý, Birecik Köprüsündeki siyasi kavga, Turgut Özal’la gittiði Çin gezisi, Süleyman Demirel’e verdiði borç para, Batur sahasý kale direði yakma eylemi…”

Ve daha nice harika macera…

Ayný zamanda bir spor adamýdýr Beton Ali… Antep’in ilk sayýlabilecek mahalle kulüplerinden birisi olan “Çýksorut Demirspor”un kurucu baþkanýdýr. Kýrmýzý siyahlý formayý giymiþ gibi anlattýðý hikâyelere inanacak olursak Kamil Ocak’ýn yeþil zemininde ki büyük ihtimalle onun zamanýnda toprak zemin vardý, top koþturmuþ, takým kaptanlýðý dahi yapmýþtýr.

Sözün özü; Cem Yýlmaz, Ata Demirer, Yýlmaz Erdoðan, Beyazýt Öztürk gibi talk show yýldýzlarýndan önce tanýdýk biz onu…

Hikayelerinin bütün anlamsýz ve saçmalýðýna raðmen hem de bile bile güldük, güldük, güldük …

Dileriz Tanrý da seni güldürsün oralarda…

* * *

Bahçede gezerken tavþan deliðine düþen Alice, karþýsýnda birçok kapý görür ve hikayenin meþhur tavþanýyla karþýlaþýp muhabbete baþlar :
(…)
Alice : Hangi kapýyý açmam gerek?
Tavþan : Nereye gitmek istiyorsun?
Alice : Bilmiyorum…
Tavþan : Nereye gideceðini bilmiyorsan, hangi kapýyý açtýðýnýn ne önemi var ki?..

http://betonaliharikalardiyarinda.blogspot.com