olur öyle,
kedimin çatlak duvarlý yalnýzlýklarý
kolumdan sýzan çamurlu sular
ortalýk yerde cam yansýmasý gibi
belediyenin unuttuðu sokakta insan birikintileri.

yalpalayan gelecek
artýk, ve ya, yada, sana,
borsadaki kaðýtlarýn yerine
her boþluðu kullanýlmýþ müsveddeler
ifadesiz duruþ
yumruk atýlasý bir naiflik
ayýkken hep çok sahici olan
cinayet, cinnet, cehennet...

insanlarýn ekildiði tarlayý çevreleyen
dikenli teller,
kanayan eller ve tuz
tanrým yoksa sayýlmýyor mu benim hayatým
diken üstünde saatli bir bomba?

çok bilinenin mutsuzluðunda
hepsi bir ya sonunda,
kim bilir güzel bir gün
ölür öyle.