Sanat, insanoðlunun gereksinimleri doðrultusunda ortaya çýkmýþ ve bilimin temellerini oluþturmuþtur.

Müzikten tiyatroya, heykelcilikten ressamlýða tüm bu alanlar insanoðlunun gücü ve yaratýcýlýðýyla beslenerek hayat koþullarýný iyileþtiren bir hal almýþtýr.

Sanat adýna yapýlan çalýþmalarýn büyümesi ve etki alanýnýn sürekli geniþlemesiyle aktarým baþlamýþ ve sanat; gerek akademik, gerek alaylý gelenekle kuþaktan kuþaða aktarýlmýþtýr.

Bu aktarým zaman zaman sekteye uðramýþ, engellenmiþ hatta durmuþtur.

Fakat buna raðmen, günümüze kadar özünden önemli kayýplar vermeden ulaþmýþ ve sanatçýlar toplumun saygýn fertleri olmayý baþarmýþtýr.

Sanat nasýl yaratýcýlýðý destekliyorsa ve sanatçý toplumda ne kadar önemli bir yere sahipse, sanatçýyý anlamak ve sanatla ilgilenmek de o kadar önemli ve bireyin dünyasýný geniþleten, ufkunu açan, onu yaratýcýlýða sevk eden bir olgudur.

Peki gerçek sanata medya tarafýndan gösterilen ilgi ne ölçüde?

Sanatý halkla buluþturacak þüphesiz tek unsur olan medya bu baðlamda görevini layýðýyla yerine getirebiliyor mu?

Zaten kültür-sanat programlarýnýn yok denecek kadar az olduðu günümüzde, bir de sabahtan akþama kadar yayýn yapan evlilik ve bir sokak maratonundan farksýz sözde tartýþma programlarýnýn ekranlarý meþgul etmesi, sanatý toplumun gündeminden hýzla düþürüyor.

Hal böyle olunca da toplum; gerçek sanat ve gerçek sanatçýdan uzak, kendine sanatçý diyen özde deðil sözde “sanatçýlarýn” egemenliðinde, içi boþ ve anlamsýz programlarýn esiri oluyor.

Toplum bu programlarý izledikçe kanallar gelen yüksek reytingden hareketle bu programlarýn ya yayýn sürelerini uzatýyor, yada sýrf biraz daha fazla izlensin diye program içeriðine tartýþma unsurlarý koyarak reytingi yükseltip, kaliteyi düþürüyorlar.

Bu tür programlarýn reytinginin toplum tarafýndan düþürülmesinin zamaný geldi diye düþünüyorum. Çünkü önem sýrasýnda baþý çeken programlar, artýk halka ulaþamaz hale geldi ve bu, toplumun bilinçlenmesi adýna çok büyük bir kayýp niteliðinde…

Varsýn birkaç çift de evlenmeyi versin ama halk, gerçek sanattan ve gerçek sanatçýdan mahrum kalmasýn. Kalmasýn ki kendi kültürü hakkýnda, kendi sanatý hakkýnda, saðlýklý bilgiler edinebilsin.

Sanata duyarlý bir fert olarak gözlemlediðim bu olumsuz atmosferi sizlerle paylaþmak ve dilim döndüðünce sizleri bu konuda bilgilendirmek istedim.

Gerçek programlardan gerçek sanatý ve gerçek sanatçýyý izleyebilmek ümidiyle…

*

m.hasgun@gmail.com