Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Mahalli dilleri ve aðýzlarý elbette araþtýracaðýz ve yeterince öðreneceðiz; bunlar, bize zevkli anlar yaþatacak bir taký, bir parfüm, bir süs eþyasý gibi, lükslerimiz arasýnda yer alabilir. Ancak, hayatýmýzý kolaylaþtýrmakta kullanmayý düþündüðümüz bir eþyayý alýrken, nasýl geliþtirilmiþ ve yaygýn bir standart arýyorsak, dünyaca -en azýndan ülkece- tanýnmýþ markalara ihtiyaç duyuyorsak; etkin bir hayat yaþayabilmemiz için de, daha yaygýn kullanýlan standart dillere ihtiyacýmýz vardýr. Türkiye için söylüyorum. Toplumun bir kesimi, daha geniþ ufuklu, daha etkin bir hayat sürmek için, Standart Türkiye Türkçesi'ni; hatta, daha zengin bir bilgi birikimi sunduklarý için, baþta Amerikanlý Ýngilizcesi olmak üzere, diðer geliþmiþ kültür dillerini öðrenmeye çabalarken, diðer bir kesimini, kimlik kazandýrma bahanesiyle, en yüce kimlik olan insan olma kimliðinden çýkarýp, bölerek, etnik deðerler içerisine hapsetmeyi istemek, haksýzlýk deðil midir?! Kaldý ki, bir kimsenin etnik kökenini somut delillerle kanýtlamak, bugünün genetik biliminin en geliþmiþ teknolojisiyle bile, imkansýzdýr. Bu bakýmdan, millet olmak için, etnik köken olgusunun deðeri, bir masaldan, bir efsaneden, bir duygusal eðilimden fazla deðildir. Þimdi soracaksýnýz. ““Millet olmak için, önce, dil birliði yetersizdir.” dediniz. Þimdi de, “etnik kökenin ise hiç önemi yoktur.” diyorsunuz. Peki, millet olmak için sizce gerekli olan nedir?” Evet, günümüz dünyasýnda, aklý baþýnda kimselere, bir ülkenin vatandaþý olduðunu kabul etmek, o ülkenin vatandaþlarýyla ön koþulsuz dayanýþma içinde olmak, o ülkeyi yaþanýlacak en iyi, en geliþmiþ ülke haline getirmek için çalýþmak, sözün kýsasý tam anlamýyla o ülkeli olmak bir millet olmanýn gerekli ve yeter þartý olmalýdýr. Ülkeler, devletlerle yönetilir. Yurttaþlarýn, farklý kültürleri, inançlarý olabildiði gibi, farklý dilleri, lehçeleri, aðýzlarý, sosyolektleri, hatta fertlerin idiolektleri olmasý da tabiidir. Ancak, günümüz devletinin, yurttaþlara dayatacaðý bir dini olamayacaðý gibi, bir dili de olmaz; olamaz. Devlet, ülkesinde yaþanýlan bütün kültürlere olduðu kadar, kullanýlan bütün dillere ve dil türevlerine de eþit uzaklýkta durur; durmak zorundadýr. Devlet bir kültürü diðerine üstün tutamayacaðý gibi, bir dili de diðerine üstün tutmaz; tutamaz. Devletin, yönettiði halkýn büyük çoðunluðunun tanýdýðý bir veya birkaç dilden kaynaðýný alan, bir veya birkaç “ resmi dil”'i olmalýdýr. (Örnek olarak: Türkiye'de, Standart Türkiyeli Türkçesi (buna yaygýn olarak “Ýstanbullu Türkçesi”'de diyoruz.); Ýngiltere'de, Güney Ýngiltereli veya Britanyalý Ýngilizcesi (British English) veya Standart Ýngiltereli Ýngilizcesi; Ýsviçre'de, her biri ayrý ayrý standartlaþmýþ Ýsviçreli Almancasý, Ýsviçreli Fransýzcasý, Ýsviçreli Ýtalyancasý; vb. ...). Resmi diller, kolayca anlaþýlacaðý gibi, devletlerle yurttaþlarý arasýndaki iletiþimi saðlamakta kullanýlan, bir ölçüde yapay dillerdir. Bir resmi dille, belli hitabet ve kitabet kurallarýna uyularak, devlet, kendi birimleriyle ve yurttaþlarýyla; yurttaþlar devletleriyle iletiþim kurar. Gerektiðinde, devlet, bu resmi dille yurttaþlarýný ihtiyaçlarý doðrultusunda eðitir; bilgilendirir. Tabiatýyla, sadece devlet kurumlarý deðil, ülke bütününe, bütün yurttaþlara hitabetmek, ülke genelinde iletiþim kurmak isteyen bütün fertler, resmi ve özel kurum ve kuruluþlar da resmi dili kullanýrlar. Benim burada yaptýðým gibi. Elimden geldiðince resmi dili, resmi Türkiyeli Türkçesi'ni kullanýyorum. “Neden?” derseniz. Nedeni belli. Biliyorum ki aranýzda Türkiye'nin deðiþik yörelerinden gelmiþ, beni dinlemesini ve anlamasýný gönülden istediðim yurttaþlarým; kardeþlerim var. Prof. Dr. Efrasiyap Gemalmaz Erzurum Üniversitesi, 1994 "Türkçe'nin Dünü Bugünü Yarýný" adlý makaleden bir kesit. Prof. Efrasiyap Gemalmaz kimdir: 1937 Erzurum doðumlu dilbilimci. 1963 yýlýnda Erzurum'da Atatürk Üniversitesi'nde çalýþmaya baþlamýþtýr. Seyfettin Özege'nin üniversiteye baðýþladýðý 52.000 eserlik, eski dildeki Ý. Müteferrika basklarýndan baþlayarak 1728-1928 yýllarý arasýný kapsayan koleksiyonun kataloglanmasýnda görev almýþtýr. Türkiye'yi bilgisayarla ilk tanýþtýranlardandýr. Bilgisayarlý dilbilim çalýþmalarýný Türkiye'de baþlatmýþtýr. Fransa'da ve Türkiye'de uzun yýllar çalýþmalarýný sürdürmüþ, iki kuþak bilim insaný yetiþtirmiþtir. Nadir ve üretken bilimcilerdendir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýlker Fýçýcýlar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |