..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumsal Olaylar > Öner KARADAÐ




8 Aralýk 2010
Tarih Bize Ne Anlatýyor 1  
Öner KARADAÐ
köþe yazýsý


:AGBE:
Merhaba;
Güzel ülkemin onurlu ve çileli halký! Yine bir Tarih Bize Ne Anlatýyor köþesinde beraberiz. Bu hafta son günlerin en popüler konusu ile ilgili bir þeyler yazayým istedim. Malum hiç gereði yokken oldukça gergin günler geçiriyoruz. Kýsýr tartýþmalarla vakit kaybediyoruz Türban mý Baþörtüsü mü diye. Bu konuyla ilgili birçok þey yazýldý çizildi bakalým tarih ne diyor? Kulak verelim belki cevap basittir yeter ki uzlaþmak isteyelim deðil mi?

TÜRK TARÝHÝNDE TÜRBAN VAR MI?
Orta Asya da kurduðumuz Hun, Göktürk, Uygur ve diðerleri türban yok! Büyük Selçuklu Ýmparatorluðu, Anadolu Selçuklu yok, beyliklerde yok. Birçok konuda Siyasal Ýslamcýlarýn referans aldýðý Osmanlýda yok. (son Osmanlý padiþahý ve Allahýn yeryüzündeki temsilcisi kabul edilen halife ailesinin fotoðraflarý aþaðýda )Yani resmi olarak yaklaþýk 3 bin yýllýk gayrý resmi 10 bin yýllýk Büyük Türk tarihinde türban var mý? Cevabý siz verin.
Peki Kutsal Kitabýmýz Kuran-ý Kerim de var mý? yok!
Örtünme ile ilgili þu hükümler var :
Ahzâp Suresi 59. ayet þöyledir:
“Ey Peygamber hanýmlarýna, kýzlarýna, müminlerin kadýnlarýna söyle, dýþ esvaplarýn üzerlerini sýkýca örtsünler! Bu, onlarýn tanýnmalarýna, tanýnýp da eziyet edilmemelerine en elveriþli olandýr.”
Nisa suresi: Baþörtüsü olarak kullanýlan kelime Arapçada “h-m-r” kökünden gelen “humur” kelimesidir. Humur örtü demektir. “Örtülerini göðüs yýrtmaçlarýnýn üzerine vursunlar” ibaresinden büst bölümü örtülürken, belki rüzgardan ve soðuktan korunmak için baþýn üzerinden omuzlara ve büste atýlan bir örtü olarak düþünülse de bu tasvirden hiçbir þekilde baþ örtüsü anlamý çýkmayacaktýr. Çünkü ayet, saçlarý deðil doðruca göðüs yýrtmaçlarýnýn üstünü iþaret etmektedir. Zira erkek tarafýndan çekici bulunan, cinsel bir uyarý olarak algýlanan, kadýnýn saçý deðil, kadýnýn yarýsý elbise tarafýndan gizlenmiþ göðüs yuvarlaðý ve göðüs çatalýdýr. Zaten cinsel uyarý unsuru kadýnýn saçý olsaydý, kanýmca Yaratan, kadýnýn saçýný deðil, erkeðin gözünü örterdi, herhalde bir göz örtüsü veya yarým at gözlüðü ile.

Bu ayette dikkatleri çeken ikinci kelime Arapça “ziinet” Türkçe “ziynet” kelimesidir. Ziynet kelimesi, kadýna mahsus kýymetli unsurlardýr. Ýyice düþünüldüðünde, ziinet kelimesi süs ve taký manasýna gelirken, kadýna mahsus kýymetli unsurlar babýndan, kadýnýn yüzü, saçlarý, göbeði, sýrtý, bacaklarý, göðüsleri ve kalçalarý manasýna da kullanýlmaktadýr. Bu ayette ise kadýnlarýn bedenleri ve cinsellik mevzu bahis olduðundan, burada ziynet, “göðüsler ve kalçalar” manasýnda kullanýlmýþ olmalýdýr.
Halbuki, baþörtüsünü dinsel bir kapanma emrinin sonucu olarak kullanýldýðýný savunan kesim “humur” sözcüðünü “baþörtüsü” olarak algýlayýp, “ziinet” sözcüðünü de “saç” olarak yorumladýðýnda, ki birçok tefsirde “saç” manasýna kullanýlmýþtýr, ayetin o kýsmýnýn tercümesi de þu þekle dönüþmektedir:
……..Görünen kýsýmlar müstesna, ziinet yani saçlarýný açmasýnlar. Humur yani baþörtülerini göðüs yýrtmaçlarýnýn üzerine vursunlar. ………Kuran ayetinde ’baþörtüsü’ diye bir kelime geçmemektedir. Buna raðmen tüm Kuran tefsirlerinde ve çevirilerinde Kuran ayeti ’baþörtüsü’ olarak çevrilmiþtir. Halbuki ayette geçen "HIMAR’ kelimesi ’Baþ örtmek’ anlamýnda deðil, sadece ’örtmek’ anlamýna gelmektedir. Eðer, herhangi bir þey örtülecek ise. O þeyin vurgulanmasý gerekir. Örneðin masa örtüsü derken, örtmek kelimesinin yanýna masa kelimesinin gelmesi gibi, baþörtüsü dendiði zaman da "örtmek" ("hýmar") kelimesinin yanýna "baþ" ("re’s") kelimesinin ’hýmarü-re’s’ þeklinde gelmesi gerekir. Ayetteki ’hýmar’ (’örtü’) kelimesinin yanýnda geçen ve vurgulayan kelime ’cuyub’ kelimesidir ki, ’yaka’ veya ’göðüs’ anlamýna gelir. Çünkü, ayný kelime ’cuyub’ bir baþka ayette (28:32) Hz. Musa’nýn ’göðsüne/koynuna elini soktuðu’ þeklinde geçer. Yani, ’cuyub’ kelimesi, ’hýmar’ örtmek kelimesi ile kullanýldýðý zaman ’bihumûrihinne ala cuyubihinne’ baþýný örtmek deðil, ’göðsünün üzerini örtmek’ anlamýna gelmektedir. Geleneksel tüm yorumcular, Kur’an ayetini bilimsel bakýþla deðil de, birbirlerini taklit edip, ’Baþörtülerini yakalarýnýn üzerine kadar örtsünler’ diyerek ’Felyedribne’ fiilini de ’örtsünler’ diye tercüme etmiþlerdir. Bu geleneksel yorumcular ’DaRaBe’ kökünden gelen bu kelimeyi burada, ’Baþörtülerini örtsünler’ derken, bir baþka yerde ayný ’DaRaBe’ kelimesini ’Kadýnlarý DÖVÜN’ (Bak. 4:34) diye çevirmiþlerdir. Özetle, Kuran’ýn orijinal ayeti tüm açýklýðý ile ortadayken, elveriþli bir siyasal kullaným malzemesi olarak, sürekli gündemde tutulan baþörtüsü, Kuran’ýn deðil, geleneklerin, kiþisel görüþlerin dinleþmesinden kaynaklanmaktadýr." (S.






Evet görüldüðü üzere Kuran-ý Kerimin açýklamasý da bu. Peki tarihte ve kutsal kitapta bile olmayan türban ne zaman ortaya çýktý. Neden siyasal simge haline geldi. Neden ülkenin yýðýnla derdi varken sürekli gündemde tutuluyor ve neden çözülemiyor? Anlatalým.
Birçok deðerli yazar yazdý, anlattý; bir defada biz tekrar edelim iyice anlaþýlsýn. Yýl 1965 Þule Yüksel ÞENLER adýnda bir Türk kýzý Saidi Kürdi talebesi olan aðabeyinin son arzusunu yerine getirmek için örtünmeye karar veriyor. Ancak çarþafý fazla gerici bulduðundan olacak elinden terzilikte geldiði için bu modeli icat ediyor. Baþlýyor vakit kaybetmeden il, ilçe kapý kapý dolaþýp kadýnlarý türban takmaya davet etmeye. (Bu arada Emine ERDOÐAN ile Baþbakan R.Tayyip ERDOÐAN’ da onun sayesinde tanýþmýþlardýr) buraya kadar sorun yok gibi görünüyor ancak zaman içersinde Türban baþörtüsü gibi deðil de siyasal Ýslamcýlarýn bayraðý gibi algýlanmaya baþlýyor hem dinci çevrelerde hem de toplumun geri kalanýnda. (Zaten Baþbakan 2008 de Ýspanya’ da siyasal simge olduðunu açýkladý ) insanlarýn örtünmelerine kim ne diyebilir ki gibi liberal bir kolaycýlýða kaçmayalým. Kimse kimsenin örtünmesine karýþmýyor zaten herkes ibadetini yapmakta özgür. Ancak dinimin gereði diyerek tabansýz bir iddia ile ortaya çýkýp Atatürk devrimlerini yýkmaya çalýþýlmasý bir Amerikan emperyalizmi projesidir. Bu ülkenin gerçek dindarlarý da ses vermeli artýk. Bize dayatýlan emperyalist isteklere hep birlikte karþý koymalýyýz. Þuan herkes farkýnda ki ekonomik anlamda, sosyal anlamda, siyasal anlamda ve kültürel anlamda boyunduruk altýndayýz (iþgal demeye dilim varmýyor ) aþaðýda Büyük Önder Atatürk’ün Balýkesir Zaðanos Paþa camisindeki nutkunu okuyacaksýnýz. Ona dil uzatan ve dinsiz demeye kadar varanlara kendi sözleriyle nasýl cevap veriyor yorum sizin!
Ayrýca türban ile ilgili birkaç resim var kararý herkes vicdanýnda verecektir. Biz tarihten örnekler verdik yerimizin yettiði dilimizin döndüðü kadar. Okuyucularýmdan ricam þu Ýslam’ýn evrenselliðine ve Yüce Türk milletinin saðduyusuna olan inancýnýzý kaybetmeyin biz defalarca neler yapabileceðimizi kanýtlamýþ bir milletiz…
Ve Yüce Allah bizleri uyarýyor;
(MÂÝDE suresi 77. ayet) De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgýnlýk edip hak dýþýna çýkarak aþýrýlýða gitmeyin. Daha önce sapmýþ, birçoðunu saptýrmýþ ve yolun denge noktasýndan uzaða düþmüþ bir topluluðun keyiflerine uymayýn”

Aþaðýda birde kronoloji bulacaksýnýz
Saygýlarýmla!

Kronoloji

1-      Osmanlý da ilk yasak 1725'te çýkarýldý.

"Günlük kýyafetlerinin þeriata uygun olmasý devlet namusu gereðindedir. Fakat savaþlar yüzünden çok önemli iþlerle uðraþýlýrken bu husus ihmal edilmiþtir. Bazý yaramaz kadýnlar bunu fýrsat bilip sokaklarda halký baþtan çýkarmak için aþýrý süslenmeye baþlamýþlardýr. Yeni biçimlerde çeþitli esvaplar yaptýrmýþlardýr. Hýristiyan kadýnlarýný taklit ederek baþlarýna acayip serpuþlar geçirmiþlerdir.

Bundan böyle kadýnlar bir karýþtan ziyade büyük yakalý ferace ve üç deðirmiden fazla baþ yemenisi ile sokaða çýkamayacaklardýr. Feracelerde süs olarak bir parmaktan enli þerit kullanýlmayacaktýr.

Bu yasaklarý dinlemeyecek olan kadýnlarýn sokakta yakalarý kesileceði ve esvaplarýnýn yýrtýlacaðý ilan olunsun. Dinlememekte ýsrar edenler yakalanýp baþka þehirlere sürüleceklerdir."

2-     19. yüzyýlýn ortalarýnda kadýnlar Ýstanbul'da çarþaf giymeye baþladý. 1850'lerde Suriye valiliðinden dönen Suphi Paþa'nýn karýsý, Ýstanbul'da ilk çarþaf giyen kadýn oldu.

3-     Kamusal alanda baþýný örten ilk kadýn olarak 1950’li yýllarda Dr. Hümeyra Ökten karþýmýza çýktý.


4-     Ýlk öðrenci ise Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesini 1964 yýlýnda birincilikle bitirmesine raðmen kürsüye çýkmayan Gülsen Ataseven’dir.

5-     1965 Þule Yüksel ÞENLER türbaný icat etti.

6-      1967 yýlýnda Ankara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi öðrencilerinden Hatice Babacan(Ali BABACAN’ýn halasý) derse türban takarak girdi.

7-     16 þubat 1969 Amerikan 6.filosunu taþlamaya giden solcu gençler gerici güçler tarafýndan býçaklandý.


8-     1971 müdahalesi sonrasý Ýmam Hatipler açýlmaya baþlandý

9-     1982 darbesi sonrasý din dersleri zorunlu hale getirildi

10-     1990 Ýlahiyat fakültesi hocalarýndan Bahriye ÜÇOK Ýslam da modernliði savunan fikirleri yüzünden bombalý suikast e uðradý


11-     2 Mayýs 1999 þimdiler babasýyla birlikte Yahudi kuruluþlarýnda yazýlar yazan ABD vatandaþý Merve Kavakçý Meclise Türbanla geldi

12-     Devamýný biliyorsunuz 2010 Askerler 29 ekim Cumhuriyet Bayramýnda Cumhurbaþkanlýðý resepsiyonuna katýlmadý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tarih Bize Ne Anlatýyor
Tarih Bize Ne Anlatýyor 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Maça Kýzý [Þiir]
Seven Bir Erkek Bir Ülke Gibidir [Þiir]
Deniz Mahirdir Kýyýya Ulaþmakta [Þiir]
Zeytin Karasý [Þiir]
Bu Bahçe Çiðnenmiþtir Artýk [Þiir]
Kendi Beynindeki Teröre Yeniksin [Þiir]
Ay Karanlýk Geceyi Iþýtmýyorsa Sende Unutmuþsundur [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Bu Hasat Bizimdi Bu Sene [Þiir]
Bu Saatte Telefonu Kim Açarsa Kýymetli Olur [Þiir]


Öner KARADAÐ kimdir?

ben tanýnmamýþ bir neslin oðluyum ve tanýnmadýðýmýzdan memnunum. anlatacaðýz kendimizi ama önce hazýr olmasý lazým anadolunun


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Öner KARADAÐ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.