Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Kalabalýðýn arasýndan Defne'yi görüyorum. Kýrmýzý þapkasý sayesinde kalabalýðýn arasýnda bile rahatça seçilebiliyor. Yanýma geliyor sarýlýyoruz ve bana anlatacaðým þeyin ne olduðunu soruyor. Beklemesini söylerken Sercan'ýn bize doðru geldiðini farkediyorum. -Selam güzel bayanlar. Tanýþabilir miyiz? Defne, Sercan'ýn yakasýndan tutp kendisine yaklaþtýrýyor, dudaklarý birbirlerine yakýn ve þehvetli bir görünüm söz konusu. Defne Sercan'ýn gözlerinin içine bakarak 'Ne kadar cürretkarsýnýz?' diyor. Sercan ise büyülenmiþ gibi. -Hey Defne? -Ah pardon birden kendimi kaybetmiþimde. Kýkýrdýyor, geri çekiliyor. Ve birbirlerine bakýp gülüþtüklerini görüyorum. Sanýrým en yakýn iki arkadaþým birbirine aþýk olmuþ. Kafeye girip en güzel masaya oturuyoruz. Kendimize pasta ve çay söyledikten sonra bakýþlar üzerimde yoðunlaþýyor. Sercan konuþmaya baþlýyor. -Evet, seni dinliyoruz? -Evet Beren hadi anlat bakalým? Hemen söyleyip kurtulayým. Hýzlý ve acýsýz. -Paris'e gidiyorum. Dil kursuna. Ýkisi birden birbirlerine bakýp 'Ne?' diyorlar. -Evet, Paris'e gidiyorum. Orada Fransýzca öðrenip kendime zaman ayýracaðým. Sonra belki baþka bir ülkeye giderim. Ve daha sonra baþka bir ülkeye. Caným nereyi istiyorsa. -Peki ya iþ? -Onu hallettim. Ýki buçuk aylýk birikmiþ iznimi kullanacaðým. Ýkiside pek mutlu olmuþa benzemiyor ve Defne atýlýyor. -Beren, seni çok özleyeceðiz ama? -Tatlým ayrýlmýyoruz ki. Birlikte planlar yapan biz deðil miydik? Ben gideceðim ve sizde haftasonlarý yanýma geleceksiniz. Yine eskisi gibi hep birlikte olacaðýz. Üstelik çok uzun bir süre de deðil. Ýkisinin birden yüzünün güldüðünü görüyorum. Ýþte þimdi çok mutluyum. -O zaman bu güzel bir haber ha Beren? -Evet Sercan bu güzel bir haber! Saatlerce oturuð eðleniyoruz ve ardýndan bir bara gidip sarhoþ oluyoruz. Barda tam yanýmýzda oturan iki adamýn konuþmasý hepimizin dikkatini çekecek boyutta iðrençleþiyor. -Bak ben þu sarý düz saçlý olaný beðendim. Kýrmýzý elbisesi çok güzel olmuþ. Defne'den bahsediyor! -Bende þu kumral dalgalý saçlýyý çok beðendim. En sevdiðim kadýn tipi. Kumral, dalgalý ve uzun saçlar, ela gözler, koyu pembe dudaklar. Kadýnýn ne kadar zarif olduðuna baksana, resmen 'ben hem güzelim hem seksiyim hemde zekiyim!' der gibi. Aman Tanrým bu benim! -Sarý saç her zaman daha iyidir. -Sarýlar aptaldýr. Kumrallar seksi ve zeki! Sercan bu konuþmalardan o kadar rahatsýz oluyor ki en sonunda kalkýp adamlarýn yanýna gidiyor. Onu tutmaya çalýþýyorum ama beni dinlemiyor. Adamlarla bir kaç dakika konuþtuktan sonra geri dönüyor. Tam adým attýðýnda adamlardan biri arkasýndan bir þey diyor ve Sercan'ýn yumruðunu gözünün ortasýna yiyor. Defne'nin çýðlýðý ve bardaki adamlarýn baðýrýþmasýyla ortalýk birbirine karýþýyor. Sercan'ý tutmaya çalýþýyorum ama adama yumruk atmaya devam ediyor. -Seni lanet olasý pislik herif! Sen benim yanýmdaki kýzlara nasýl laf atasýn ha!? Bir kaç yumruk daha atýyor ve adam artýk tepki veremeyecek kadar kötü duruma geliyor. -Seni öldürmemem için bir sebep söylemelisin! Sapýk! En sonunda kendimi tutamýyorum ve Sercan'ýn kolundan tutuyorum. -Sercan! Yeter bu kadar! Ne yaptýðýnýn farkýnda mýsýn? Öldüreceksin adamý! Birden apar topar kendimizi kapýnýn önünde buluyoruz ve ayný anda birbirimize bakýp kahkaha atmaya baþlýyoruz. Ayný eski günlerdeki gibi, herþey bizi güldürebilir. . . . Eve geldiðimde Kaan'ý koltukta uyuyakalmýþ þekilde buluyorum. Yukarý çýkýp üstümü deðiþtiriyorum ve aþaðý inip bir kahve yapýyorum. Laptopu açýp maillerime bakýyorum ve tur acentesinden mail gelmiþ. Otelimin fotoðraflarý. Kendim öyle geçmiþ olmalýyým ki Kaan'ýn uyandýðýný farketmiyorum. -Hey. Kafamý kaldýrýp bakýyorum ve gülümsüyor. -Merhaba. Uyumuþsun. -Evet film izliyordum uyuyakalmýþým. Düþüncelisin? Düþünceli olduðumu nerden anladý? -Nerden anladýn? -Saçlarýný iðrenç bir topuz yapmýþsýn, gözlük takmýþsýn ve alnýný ovuþturuyorsu. Bu düþünceli olduðun anlamýna gelir. -Ben gidiyorum Kaan. Otelimin fotoðraflarýna bakýyordum. -Nereye? -Paris'e. Dil öðreneceðim. -Ýþ? -Ýznimi kullanacaðým. -Pekala, iyi þanslar o zaman. -Teþekkür ederim. Gülümsüyorum ve karþýlýk veriyor. Yanýma gelip bilgisayara bakýyor. -Bir bakalým þu otele. -Güzel, yani idare eder. Önemli olan otel deðil zaten. -Haklýsýn. E arabayý geldiðinde kullanacaksýn o zaman? -Hangi arabayý? -Sana aldýðým araba... Ah, bunu tamamen unutmuþum. -Kaan, ben çok teþekkür ederim fakat kabul edemem. Bu arabayý senin kullanman daha iyi olur. Biz ayrýlýyoruz çünkü. -Ayrýlmamýz demek beni kaybedeceðin anlamýna gelmaz diyen sendin. Üstelik eþ olmamamýz dost olmamamýz anlamýna gelmiyor. Ben senin dostunum ve bu hediyeyi sana aldým. -Biliyorum ama gerçekt... -Lütfen, Beren. O arabayý sana aldým ve o araba senin. Þu an birde arabam var sanýrým. -Pekala. Kabul ediyorum ama bunu unutmayacaðým, dostlar birbirine hediyeler alýr. -Unutmamalýsýn. Kahvemden bir yudum alýyor. -Ben bu gece kanepede yatarým sen yukarda uyu? -Tamam, saðol. Bilgisayarý kapatýyorum. Bu sýrada Kaan koltuða yatýyor. Bende baþ ucuna oturup ona bakýyorum. Eski eþime. Son kez ona bu kadar dikkatli bakýyorum ve o uyuyor.... Uykuya dalýyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ezgi Yavuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |