Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Türkiye’de üniversiteler, eðitim kurumlarý, kamu ve özel kuruluþlar ile özel kiþiler tarafýndan yayýmlanan çok sayýda dergi bulunmaktadýr. Türkiye Ýstatistik Kurumu’nun (TÜÝK) verilerine göre ülkemizde halen 2500 civarýnda dergi ve gazete yayýmlanmaktadýr. Bu rakamýn içine yerel gazete ve dergiler, süreli sektörel yayýnlar da girmektedir. Bu çok büyük bir rakamdýr. Bu alanda dünyanýn sayýlý ülkelerinden biriyiz. Bu yayýn organlarý günlük, haftalýk, on beþ günlük, aylýk, iki aylýk, üç aylýk ve altý aylýk periyotlarda yayýn yapmaktadýr. 1849’da yayýmlanan Vakayi-i Týbbiye isimli bir saðlýk dergisi olduðunu biliyoruz. O günden bugüne kadar nice dergiler gelip geçmiþtir yayýn dünyasýndan. 1831-1993 yýllarý arasýnda 2525 gazete ve derginin yayýmlandýðý saptanmýþtýr. Bu rakama birçok yayýn daha eklenmiþtir. Dergiler kültür, sanat ve edebiyat dünyamýzýn olmazsa olmazlarýndandýr. Hür tefekkürün kalesi olan dergilerde her ay yeni yazarlar ve yeni yazýlar tebessümle karþýlar bizi. Dergicilik bir sevda mesleðidir. Çoðu kalem sevdalýsý, nefesinin bir noktadan sonra kesileceðini bile bile bu zor ve dik yokuþa týrmanýr. Bugüne kadar bu yolda yürüyen, nefesi kesilince de yolda kalan nice münevverler gördük. Onlarýn gücünün kesildiði noktada ne yazýk ki kendilerine takviye güç olamadýk. Sonuçta kültür piyasasýndan çekildiler. Bununla ilgili olarak ünlü sosyolog Cemil Meriç þu isabetli tespitte bulunuyor: “Bizde hazin bir kaderi var dergilerin; çoðu bir mevsim yaþar, çiçekler gibi. En talihlileri bir nesle seslenir. Eski dergiler, ziyaretçisi kalmayan bir mezarlýk. Anahtarý kaybolmuþ bir çekmece. Sayfalarýna hangi hatýralar sinmiþ, hangi ümitler, hangi heyecanlar gizlenmiþ, merak eden yok… Dergiler, Ýkinci Meþrutiyet’te bir hitabet kürsüsüydü, hitabet kürsüsü veya bayrak. Altýn çaðlarý yeni harflerin kabulü ile sona erdi. Eski okuyucularýný kaybettiler, yeni okuyucu nesilleri yetiþinceye kadar devletten yardým beklemek zorunda kaldýlar. Cumhuriyet intelijansiyasýnýn en acil vazifesi, maziyi tasfiye ve hâli takviyeydi. Takrir-i Sükûn Kanunu’ndan 1940’lara kadar, dergilerimiz hiçbir ‘aþýrý düþünce’ye, daha doðrusu düþünceye yer vermezler.” Kültür ve edebiyat dünyamýzýn güler yüzlü dergilerinden biri de Yolcu Dergisi’dir. Anadolu’da zor þartlarda yayýn hayatýna devam eden bu dergi, dik duruþuyla ve ilkelerinden taviz vermeyiþiyle tanýnýyor. Zorlu yollar kat ederek bugünlere gelen “Yolcu”, edebiyatta asaleti temsil ediyor. Bu yolda yürüyenler; bütün engelleri aþarak, dikenli bahçelerden geçerek okurlarýný gülistana taþýyor. Okurlar bu gizli bahçede nice sýrlara vakýf oluyor. Yolcu Dergisi buram buram edebiyat ve maneviyat kokar… O, Anadolu’nun munis esintisidir. Anadolu’dan bütün sevdalý yüreklere uhrevi bir sesleniþtir. Yolcu’nun uhrevî yolculuðu Anadolu’dan baþladý ama kýsa zamanda bütün Türkiye’yi kat etti. O, gönülleri Yunus’un sevgi, Mevlana’nýn hoþgörü ikliminde yumuþattý. Hiçbir zaman ticarî bir anlayýþla yola çýkmadý Yolcu… Gün geldi cezaevlerine, gün geldi garibanlara bedelsiz gönderildi. Birçok kaleme mektep oldu Yolcu… Edebiyat ve gönül yolculuðunda gül kokulu bir durak oldu çoðu zaman… Hikmet aðacýndan meyveler devþirip okurlarýna iletti bu güzel dergâhýn müdavimleri… Mizanpajýyla kýsa zamanda farkýný fark ettirdi herkese… Açlýk ve susuzluk çeken gönüllere aþ ve ab-ý hayat oldu. Edebiyatla maneviyatýn ne güzel bir sentez oluþturduðunu bütün güzelliðiyle gösterdi herkese… Yolcu okurlarý kýsa zamanda bu güzide derginin tiryakisi oldular. Artýk iki aylýk süre uzun geldi okurlara… Okuyucunun her ay yenilenme arzusu, bu dergiyi aylýk periyoda çekmeye zorlayacak gibime geliyor. Ferhat Kalender, Ömer Ýdris Akdin, Mehmet Þamil Baþ, Eyüp Akyüz, Mustafa Uçurum, Zahir Ertekin, Vahap Daðkýlýç, Fatma Çolak, Ayþe Eyyüpkoca, Yaþar Bedri ve öðrencim olan Yahya Kurtkaya’nýn nefis yazý ve þiirlerini iki ay beklemek zor geliyor dergi tiryakilerine… Sözü billurlaþtýran bunun gibi güzide imzalar, ruhumuza sözden ziyafetler çekiyorlar iki ayda bir… Ýyi ki Yolcu var, iyi ki bu güzel kalemler var… Sonsuza dek var olsunlar efendim… Yolcu’ya bu güzel yolculuðunda muvaffakiyetler diliyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |