Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Zaman yine bir nehir misali aktý ve ramazan ayý kapýmýza dayandý. Çoðu kiþinin dilinde ‘ne de çabuk geçti günler’ yakýnmasý var. Haksýz da deðiller; zira günler çok hýzlý bir tempoda mukadder sona akýyor. Bizlere düþen yakýnma deðil, yaþadýðýmýz günlerin içini doldurmaktýr. Zaten elden gelen de budur. Hiçbirimiz günlerin akýþýna müdahale edemeyiz. On bir ayýn sultaný olan ramazan ayý, hayata artý deðerler katýyor. Bu ayla beraber olaðan giden hayatta olaðanüstü güzellikler kendini gösteriyor. Ruhlarýmýz beden kafesinden kanatlanýp adeta masmavi göklere yol alýyor. Eksik yanlarýmýz tamamlanýyor. Ruh yaralarý ramazan merhemiyle saðalýyor. Dostluklar hatýrlanýyor, aileler arasýnda gidip gelmeler baþlýyor. Fakirler ve kimsesizlerin yýl boyu çektiði açlýklar daha iyi idrak edilebiliyor. Ramazan gönül ufkumuzu geniþletiyor. Diðer zamanlarda göremediðimiz, doyasýya yaþayamadýðýmýz manevi güzellikleri bu müstesna ayda doyasýya yaþama imkâný buluyoruz. Bu ayýn mukaddes ikliminde, unuttuðumuz deðerleri ve deðerlileri hatýrlayabiliyoruz. Bir anlamda gönül gözümüzü açýyor oruç, basiret nazarlarýmýzýn zincirini kýrýyor. Oruç nice asýrlardýr insanlarýn maneviyatýný tamir ediyor. Rabbimizin “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere olduðu gibi size de yazýldý. Belki bu sayede takvaya erersiniz.”(Bakara 183) hitabý orucun çok eski ve köklü bir ibadet olduðunu gösteriyor. Yani oruç ibadeti sadece Ýslam ümmetinin üzerine farz kýlýnmamýþtýr. Bizden önceki milletler ve ümmetler de oruçla imtihan edilmiþtir. Bu da orucun önemini daha da artýrýyor. Hakkýyla tutulan oruç, kulun takva sahibi olmasýný saðlar. Yukarýdaki ayette de orucun gayesi takvaya ermek olarak gösteriliyor. Takva deyip de geçmeyin, takva kulu kuldan ayýran bir üstünlük sebebidir. Bizi yaratan ve doyuran Allah bizim kaþýmýza, gözümüze deðil; takvamýza deðer veriyor. “Üstünlük takvadadýr” hadisi de bunu apaçýk göstermiyor mu? Oruç sadece yemekten içmekten kesilmek deðildir. Orucu bu kadar basit bir ibadet olarak görmek onu layýkýyla anlayamamaktýr. Oruç; ne zaman ne yapacaðý belli olmayan, kulu daima dipsiz uçurumlarýn eþiðine götüren nefsi zincire vurmaktýr. Oruç tutmak; her türlü fitne fesada, gýybete karþý kendini ve dilini tutmaktýr. Zira kulluk bilinci içerisinde olmayan kiþiye orucun ne faydasý olabilir ki? Orucu rejim yapmaktan ayýran da kulluk bilincidir. Bazý aklý evveller ‘Oruca ne gerek vardý?’ sualini soruyorlar anlamsýzca. Oruç hakikatini idrak edemedikleri için orucu bir zulüm gibi görüyorlar. Ne yazýk ki onlar oruçla perhizi bir görüyor, bunlarý birbirine karýþtýrýyorlar. Aslýnda mülkün sahibi olan Allah’ýn bizim orucumuza hiç ihtiyacý yoktur. Fakat bizim Allah’ýn orucuna ihtiyacýmýz vardýr. Zira oruç nefis terbiyesidir. Oruç, kulun imanýný diri tutar. Pörsümüþ yanlarýmýzý tazeler. Oruçla her dem yeniden doðarýz. Tabir caizse ölen iman hücreleri oruçla yenilenir, kuvvet kazanýr. Her þeyi þekilden ibaret görüyor, öze inemiyoruz. Bu sýðlýk oruç ibadetinde de karþýmýza çýkýyor. Ne yazýk ki orucu da yemek ve içmekten kesilmek olarak, þekli boyutuyla görüyoruz. Oysa oruç manevi kamalata eriþmek için kutlu bir merdivendir. Bu merdivenle Hakk’ýn rahmet iklimine çýkarýz. Biz orucu kulluk bilinci içerisinde tutacaðýz ki oruç da bizi kötülüklere bulaþýrken, belalara uðramaya ramak kala, sýrattan ayaðýmýz kaydýðýnda tutacak. Orucu hakkýyla tutmak demek orucu tüm azalara tutturmak demektir. Nefsini açlýkla terbiye eden insan baþkalarýnýn arkasýndan konuþmaz, onlarý çekiþtirmez. Haramlara karþý hassas olur, þüpheli þeylerden sakýnýr. Oruçlu insan; gözünü, dilini, kulaðýný, elini, ayaðýný haramlardan çeker; cinsel arzularýný helal dairesinin dýþýna çýkarmaz. Keza oruç büyük küçük demeden bütün günahlara sýrt çevirmektir. Bunu baþaramýyorsanýz orucunuz makbul deðildir. Bedenin zekâtý olarak kabul edilen orucu layýkýyla tutan kiþi Allah’ýn razý olacaðý insanlarýn vasýflarýyla vasýflanýr. O kendi günahlarýný görür, baþkalarýnýn günahlarýný görmez. Baþkalarýnýn hatalarýna deðil, kendi iç dünyasýna bakar. Bütün Müslümanlarý kardeþ bilir ve bu anlayýþla onlara yaklaþýr. Ne mutlu oruçla, ruhlarýnýn senelik tadilatýný yapabilenlere!...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |