Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Þiire ‘mevzun ve mukaffalý söz’ denirdi eskiden… Bu ne demektir? ‘Þiir, ölçülü ve kafiyeli söz kümeleridir’ demek… Bu taným, þiiri baþtan sýnýrlýyor. Yani bu tanýmýn dýþýnda yazýlanlarý þiir saymýyorlar; serbest tarzda yazýlmýþ þiirleri Molla Kasým misali edebiyatýn çöp sepetine atýyorlar. Oysa þiirde þekil ve kalýp mutlak unsurlardan deðildir. Þair bunlara takýlýp kalmamalýdýr. Þiir ille de belli bir þekil ve kalýp üzere söylenecek diye baðlayýcý bir þart yoktur. Divan ve Halk þiirinde þekil ve kalýp çok önemlidir. Fakat günümüzde þiirde þekil ve kalýptan çok; þiirin ruha tesir edip etmediði, gönül telini titretip titretmediði, özgün olup olmadýðý, mevcut þiir zincirine yeni halkalar ekleyip eklemediði daha önemlidir. Þiir vardýr heceyle, þiir vardýr aruzla, þiir vardýr serbest yazýldýðýnda güzeldir. Güzellik anlayýþýný belli bir ölçü ve kalýba sokarak þartlarý zorlamak, þiirin alanýný daraltmaktan baþka bir þey deðildir. Þiirde ölçü ve kafiyeyi olmazsa olmaz gören Necip Fazýl’ýn þiirlerine kötü diyemeyeceðiniz gibi, serbest tarzda yazdýðý þiirlerle gönüllerimizi dirilten “Diriliþ Þairi” Sezai Karakoç’un þiirlerine de kötü diyemezsiniz. Demek ki içerik çok kere þeklin önüne geçebiliyor. Az kelimeyle çok þey anlatmaktýr þiir; kelimeleri yerli yerinde, tasarruflu kullanmaktýr. Bunu saðlayabilirseniz ister belli bir kalýba baðlý kalýn, isterseniz serbest hareket edin; neticede mühim olan ortaya çýkaracaðýnýz üründür. Bir þairin hem heceyle þiir yazmasý, hem de serbest þiir tarzýný kullanmasý mümkündür. Þahsen ben heceyi de, nostalji olsun diye aruzu da, serbest tarzý da kullanýyorum. Þiir hangi formda geleceðini haber veriyor öncelikle… Þiirin doðum sancýlarý bunu bize hissettiriyor. Ýç sesimiz; ‘bu þiir heceyle, bu þiir serbest yazýlacak’ diyor bize. Bundan sonra bize düþen o iç sese tabi olmaktýr. ‘Þiirde öz mü, þekil mi önemlidir’ tartýþmalarý içerisinde þiirin ruhunu bir kenara itme tehlikesi saklýdýr þüphesiz.... Þiirin kendine mahsus bir yapýsý vardýr. “Ölçülü ve kafiyeli ne söylersen þiir olur” anlayýþýna sahip olanlar yanýlýyor. Þiirde yapý derken aklýmýza þiirin þekil özellikleri geliyor öncelikle... Bir kere þiir, mýsralarýn kümelenmesinden meydana geliyor. O kümelenmenin þekli, þiirin þeklini de belirliyor. Bu bazen beyit, bazen dörtlük, bazen de bent olarak karþýmýza çýkýyor. Geleneksel edebiyatlarýmýzdan olan Divan edebiyatý beyit, halk edebiyatý dörtlük nazým birimine dayanýyor. Bu iki güçlü edebiyat sahasýnýn kendine mahsus kurallarý vardýr. Halk edebiyatýnýn heceye, Divan edebiyatýnýn aruza dayanmasý mutlak kurallardandýr. Açýkça bilinmelidir ki ölçülü ve kafiyeli yazýlan her manzume þiir deðildir. Bir mýsra kümesinin þiir olabilmesi için ölçü ve kafiyeden daha önemli unsurlar da gerekir. Anlam derinliði ve imgesi olmayan ölçülü, kafiyeli mýsra kümelerine þiir deðil de ancak manzume diyebiliriz. Þiir, içinde mana derinliði ve imge büyüsü olan bambaþka bir sanat dalýdýr. Þiir, hayatýmýza renk ve ahenk katarak ruhlarýmýzda bahar esintisi oluþturuyor. Bu esintiye kapýlan insanoðlu, þiiri sürükleye sürükleye modern zamanlara baþarýyla taþýmýþtýr. Þiir, duygularýn belli bir uyum içerisinde dudaklardan gönüllere akmasýdýr. Bu belli bir disiplini gerektirir. Bu belki de içimizde harmanladýðýmýz sözcüklerin doðal disiplinidir. Durum bu iken þiiri zorlayarak belli bir kalýba sokmak, þiir okurunu sýnýrlandýrmak lüzumsuz bir uðraþtýr. Aslýnda bu okuru da belli bir kalýba sokmaktýr. Oysa herkes ayný ölçülerde biçilmiþ, ayný renkte bir elbise giymek mecburiyetinde deðildir. Zira herkes ayný ruh ve beden kalýbýnda da deðildir. Onun için bu konuda sýnýrlandýrýcý olmamak gerekir. Þiir duygularýn özgürlüðüdür. Bu sebeple kelimelere zincir vurmamak gerekir. Þiirin boðazýný sýkarsak onu öldürürüz. Onu gönül yamaçlarýnda ve kýrlarda dolaþtýrmalýyýz ki nefes alabilsin. Tekdüzelik þiirin en büyük düþmanýdýr. Þair, hayal gücü sýnýrsýz olan insandýr. Bu sýnýrsýzlýðýn önündeki bütün engelleri kaldýrmak gerekir. Þiir, gönül duvarlarýný aþýp bir ruhtan çýksa da bin ruha sirayet eder. Þiirin özgürlüðünden daha önemlisi onun özgünlüðüdür. Þiir özgün olmadýktan sonra özgür olmasý pek bir anlam ifade etmez. Öte yandan þiiri ideolojik kalýplara sokmak da okur kitlesini sýnýrlandýrmaktýr. Bu, þairin kendi kendini sýnýrlamasýdýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |