"Kirazlar ve dutlarýn tadýný çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Ýhtiyar adam uyandý gürültüye. Attýðý odunlarla ocak yeniden canlandý. Öksürükler, aksýrýklar arasýnda ateþin karþýsýna geçip baðdaþ kurdu. Düþünceliydi. Oðlu için geçen hafta suratýný buruþturarak “ umut yok” demiþti doktor. Köye dönmüþlerdi birlikte. Oðlunun evinde, aðlamaktan gözleri kan çanaðýna dönen gelini avludaki kalabalýðýn arasýndan sýyrýlarak yanlarýna gelmiþ, kocasýnýn kolunu omzuna attýðý gibi onu ateþin karþýsýnda ki döþeðe yatýrmýþtý. Kadýn kaþla göz arasýnda sacda hazýrladýðý bazlamalarý siniyle getirip önüne býrakmýþ, “ Açsýndýr baba. Tarhana piþinceye kadar ye hele sen þunlarý” demiþti. Odada ki hareketlenmeyi duyan Abdullah saklandýðý yüklükten baþýný uzatmýþ sümüklerini çekerek kendisine gülücükler saçýyor, açtýðý avucunu göstererek “beþ, beþ” diyerek baðýrýyordu. Annesi dýþarý atana dek yüklüðün etrafýnda durmaksýzýn koþturmuþtu kerata. Babasýna hiç benzemiyordu. Gelini; “ Durumu nasýlmýþ? Ne dedi doktorlar?” O ana dek yalan söylemek hiç bu kadar zor gelmemiþti bana. Baþýmý dik tutarak, “ Ýyi bir bakýmla bahara kalmaz hemen iyileþirmiþ,” dedim. Ýnanmaz gözlerle bakýndý öylece. Yattýðý yerde acý içinde þuursuzca inleyen oðlumla kapý arasýnda gidip geliyordu bakýþlarý. “ Çok iyi bakarým ona ben baba, meraklanma sen. Allah esirgesin sonra n’apar Abdullah’ým onsuz, bir baþýna þu koca dünyada!” “ Bir dediði iki edilmeyecek caný ne isterse verilecekmiþ, ancak böyle toparlayabilirmiþ kendini ,” Bir ara uyanýr gibi olmuþ alný boncuk, boncuk terli, “ Su, su,” Uzatýlan maþrapayý almaya mecalsiz, aðzýndan kan gelene dek öksürüklerle boðuþtuktan sonra su içemeden kapamýþtý gözlerini. Hastane de doktorun hemþireye söylediklerini iþitmiþti yaþlý adam; “ Ciðer miðer kalmamýþ bu adamda,” diyordu. Onu öylece býrakarak yazlaðýya inmiþtim. Abdullah elindeki deðneðe at niyetiyle binmiþ çýplak ayaklarla oradan oraya koþuþturmaktaydý. Bu kez sümüklerini daha kuvvetlice, burun kenarlarý yýrtýlýrcasýna çekiyordu. Avlu kapýsýndan çýkarken kulaklarýmda haykýran sesi, “ dede beþ, beþ dede beþ,” diye çýnlýyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aydýn Akdeniz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |