..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Dünya > Mevlüt Tok




1 Ekim 2010
11 Eylül Karartmasý, Amerika Birleþik Devletleri ve Ýsrail  
Sömürgecilerin Terör Korkusu

Mevlüt Tok


11 Eylül saldýrýsýndan ulusal ve uluslararasý arenada kazanç saðlayan merkez halen dünyanýn en büyük ekonomik ve askeri gücüdür. 11 Eylül kýþkýrtmasý, Pentagon’a ve baðlaþýðý uluslarüstü tekellere dünya egemenliði için toptan saldýrý “gerekçesi” yaratmýþtýr. Darbeyi planlayanlar hem ABD’nýn iç politikasý üzerinde ve hem de dünya düzeyinde tam olarak söz sahibi olabilmek için önemli adýmlar atmýþlardýr.


:AIHH:
11 Eylül saldýrýsýndan ulusal ve uluslararasý arenada kazanç saðlayan merkez halen dünyanýn en büyük ekonomik ve askeri gücüdür. 11 Eylül kýþkýrtmasý, Pentagon’a ve baðlaþýðý uluslarüstü tekellere dünya egemenliði için toptan saldýrý “gerekçesi” yaratmýþtýr. Darbeyi planlayanlar hem ABD’nýn iç politikasý üzerinde ve hem de dünya düzeyinde tam olarak söz sahibi olabilmek için önemli adýmlar atmýþlardýr.

Ýkiz kulelere saldýrýnýn gerisinde, Ýsrail istihbarat birimleri ile ABD istihbarat birimleri içindeki bir gizli guruplaþmanýn, karartmanýn olduðu görüntüsü her geçen gün daha da gün yüzüne çýkmaktadýr. 17 Eylül, 2001 tarihli Haaretz adlý Ýsrail gazetesi, “olayýn hemen ardýndan FBI tarafýndan beþ Ýsrail vatandaþý Yahudinin yakalanýp sorguya alýndýðý” yazmýþtýr. Bunlarýn kimlikleri ve soruþturmanýn sonucu hakkýnda hiçbir açýklama yapýlmamýþtýr. Yine iddiaya göre, Ariel Sharon New York gezisini olaydan bir gün önce iptal etmiþtir. Ýkiz kulelere çarpan uçaklar çok uzun süre rotalarýnýn dýþýnda uçtuklarý ve böyle durumlarda duruma el koymayý gerekli kýlacak bir uyarý sistemi olduðu ve anýnda el konmasý olanaðý da olduðu halde, sistem iþlememiþtir.

Pentagon çevreleri tarafýndan “saldýrýyý örgütleyenlerin lideri” gibi yansýtýlan ve fotoðraflarý internet dahil tüm medya’da basýlan Muhammed Atta ile ilgilidir. Hürriyet gazetesinin 3 eylül 2002 tarihli sayýsýnda verilen habere göre, Atta’nýn babasý Muhammed el Emir Atta, yüksek tirajlý haftalýk Alman gazetersi Bild’e, oðlunun 12 Eylül günü kendisini telefonla aradýðýný ve saldýrýdan habersiz olduðunu anlatmýþtýr. Öldüðü duyurulan oðlunun halen yaþadýðýný ve ABD istihbarat birimleri tarafýndan yok edilmemek için saklandýðýný savunmuþtur.

Michael Isikoff imzasýyla 2002 eylül ayýnýn ilk haftasý içinde Newsweek’te yayýnlanan habere göre, 11 Eylül’ün ardýndan uçak korsanlarý olarak duyurulan Khalid (Halid) Almihdhar ile Nawaf Alhazmi’nin yakýn arkadaþlarý (oda arkadaþlarý) olan biri, FBI’ýn habercileri arasýndadýr. Olayla ilgili kuþkularý derinleþtiren sorular artmaktadýr. Usame bin Laden’i suçlayanlarýn yanýtlayamayacaklarý daha onlarca soru vardýr. Zaten Laden’de sözkonu “saldýrýyý örgütlediði” iddiasýna karþý çýkmýþtýr ve artýk Laden’in yaþayýp yaþamadýðý da kesin olarak belli deðildir.

Ayrýca bu kiþinin Merkezi Ýstihbarat Teþkilatý (CIA) tarafýndan eðitildiði ve ailesinin Bush ailesi ile iþ ortaðý olduðu bilinmektedir. Laden ailesi en az 20 yýldýr Bush ailesi ile iþ ortaðýdýr. Baþta Laden olmak üzere daha onbinlerce Vahabi ve Deoband tarikatlarý üyesinin ve en az 43 farklý ülkeden onbinlerce müslümanýn CIA’nýn eðitim kamlarýndan geçtikleri, bunlarýn dosyalarýnýn ABD istihbarat birimlerinin elinde olduðu bilgisi günlük basýn organlarýna yansýmaktadýr. Yine bilinen gerçeðe göre, kitleleri korkutan, toplumda paniðe ve büyük iktidar odaklarýnýn oynamasýna ve kullanmasýna uygun sürü psikolojisi yaratan terör, Ýsrail istihbarat birimlerinin temel çalýþma yöntemleri arasýndadýr. Sözde “Ýslami”, “sol” veya baþka etiketli birçok terör örgütünün CIA ve Ýsrail’in ünlü istihbarat örgütü MOSSAD veya benzeri kuruluþlar tarafýndan ikinci elden örgütlenebildikleri ise artýk bir sýr deðildir.

Þiddetin karþýsýnda boyun eðen ve þiddete tapýnan, yalanýn ve ikiyüzlülüðün iktidarda olduðu öyle bir dünya da yaþamaktayýzki, þiddeti en çok uygulayan ABD ve Ýsrail, zengin Batý’nýn politik terminolojisinde “demokratik ülkeler” olarak anýlmaktadýrlar. Bu ikiyüzlülüðün ve yalanýn en tipik örneklerinden biri, Ortadoðu’da terörün ve sivil halka yönelik en acýmasýz þiddet uygulamalarýnýn baþlatýcýsý olan Meneham Begin’e 1978 yýlýnda, Camp David “anlaþmasý”nýn ardýndan Nobel Barýþ Ödülü’nün verilmiþ olmasýdýr. Mýsýr Devlet Baþkaný Enver Sedat ile birlikte, Ýsrail Baþbakaný, terörün babasý Menaham Begin’e Nobel Barýþ Ödülü’nün verilmesinin gerekçesi, “Ortadoðu’da þiddeti yoketmesi ve teröre karþý mücadele etmesidir.” Bu ölçüde yapýþkan derin bir yalanýn, ikiyüzlülüðün yaþandýðý bir dünyada, 11 Eylül saldýrýsýnýn gerisinde ABD ve Ýsrail merkezli bir konspirasyonun olabileceðini düþünmek sonderece doðaldýr.

11 Eylül terör eylemini ustaca örgütlediklerini düþünmek sonderece doðaldýr. Sözkonusu profösyonel iþi saldýrýyý örgütleyip baþarýya ulaþtýrabilecek terör bilgisine ve teknolojisine sadece onlar sahiptirler. Ve eylemlerini ýrkçý bir ideolojiyle sürdüren bu güçler, sadece saldýrdýklarý ülkelerin halklarýna deðil, kendi halklarýna karþý da bir sorumluluk ve sevgi taþýmamaktadýrlar. Ýkiz kulelerde ölen üç bin kadar insan için timsah gözyaþlarý döken bu güçlerin gözünde asýl önemli olan, 11 Eylül olayýnýn propoganda yanýdýr. Asýl önemli olan, önceden planlamýþ olduklarý saldýrýlarýn “gerekçesini” 11 Eylül olayý ile yaratmýþ olmalarýdýr.

Ýsrail’de 1996- 99 yýllarýnda Baþbakanlýk yapan ve geçmiþi Menaham Begin veya Ariel Sharon’dan daha temiz olmayan aþýrý saðcý Benjamin Netanyahu, propoganda amacýyla hazýrlanmýþ ve 2002 eylül ayý içinde isveççe alt yazýlarla Discovery adlý kanalda gösterilen bir 3BM üretimi dökümanterinin kameralarý karþýsýnda, yüzünde aþaðýlama, alay ve kýþkýrtma yüklü gülümsemesiyle, “Asýl hedef biz deðiliz, asýl hedef tüm Batý dünyasýdýr, ABD’dýr, biz sadece küçük Þeytanýz.”, demiþtir.

Netanyahu’nun tüm Batý’yý Ýslam- Arap dünyasýna karþý kýþkýrtmasý ile, ikiz kuleler olayýnýn yarattýðý ayný yöndeki kýþkýrtýcý etki arasýnda paralellik kurmak ve 11 Eylül kýþkýrtmasýnýn gerisinde Netanyahu gibilerin olduðunu düþünmek doðaldýr. Ýkiz kulelere yapýlan saldýrýnýn ardýndan, -Netanyahu’nun özlemlerine uygun biçimde- Filistin halkýnýn haklý özgürlük mücadelesine yönelik saldýrýlar yoðunlaþmýþtýr. Yine ayný þekilde, Ýsrail’in yok olmasýný istediði Irak gibi Arap devletleri ve müslümanlar, ABD yönetiminin hedef tahtasý olmuþlardýr. Zengin Batý dünyasýnýn üst sýnýflarýna özgü ýrkçý Haçlý ideolojisi yükseliþe geçerken, öncelikle Araplar ve tüm müslümanlar hedef tahtasý durumuna getirilmiþlerdir. Öncelikle ABD’da ve ardýndan Avrupa’da McCharty günlerini aratmayan antidemokratik uygulamalar ve yeni yasalar gündeme gelmiþtir. Batý dünyasýnýn yöneticileri, zengin doðal kaynaklarýný sömürdükleri güneyli yoksullarýn dünyasýna saldýrýlar örgütlemek ve sýnýrlarýný bu ülkelerden gelen göçe karþý kapatmak için sözde gerekçeler elde etmiþlerdir.

11 Eylül saldýrýsýnýn dünyayý “deðiþtirdiðini” iddia etmek, ABD'nin sömürgeci amaçlarýný gizlemeye, insan haklarýný ayaklar altýna alan tüm Pentagon operasyonlarýnýn sorumluluðunu birkaç Müslümanýn sýrtýna yüklemeye yaramaktadýr. “Dünyanýn 11 Eylül olayýyla birlikte kökten deðiþtiði” yalaný, USA sömürgeci saldýrganlýðýnýn gerçek nedenlerini ve bu ülkenin dünya hakimiyeti için yaptýðý kanlý planlarý gizlemeye yöneliktir. Müslüman eylemcilerin, ABD hava trafiðinin iþleyiþini ayrýntýlarýyla bilmeyi gerekli kýlan usta iþi 11 Eylül eylemini gerçekleþtiremeyecekleri ortadadýr.

Hürriyet gazetesinin 5 Aðustos 2002 tarihli sayýsýnda verilen habere göre, -Afganistan’a saldýrý sýrasýnda topraklarýný kullandýrtan- Pakistan Cumhurbaþkaný Pervez Müþerref, yukarýdaki gerçeði New Yorker dergisine açýkca belirtmiþtir. Müþerref, Usame bin Laden’in ve El Kaide’nin 11 Eylül saldýrýsýný gerçekleþtirebilecek yetenekte ve yeterlilikte olmadýklarýný nedensellikleri ile anlatmýþtýr. Pakistan istihbaratý Laden’i ve El Kaide örgütünü çok iyi tanýmaktadýr. Karmaþýk toplumsal süreçlerin ürünü tarihi dönüm noktasý niteliðindeki geliþmeleri bazý sözde kahramanlarýn ya da çýlgýnlarýn iþlerine baðlamak, olaylarýn gerisindeki büyük güçleri, asýl sorumlularý gizlemeye yöneliktir.

Var olan uyarý sistemine karþýn, 11 Eylül günü uzun süre rotalarýnýn dýþýnda yol alan uçaklara karþý neden eyleme geçilmediðini vs. gibi daha onlarca sorunun yanýtýný aramaya alkýþmadan, yalnýzca Fransýz Réseu Voltaire ajansýnýn olayla ilgili haberine deðinelim. Ýstihbarat örgütleri ve polis içinde güvenilir kaynaklarý olduðu söylenen ajans, “11 Eylül günü boyunca George W. Bush’un bir askeri darbeyle mi, yoksa bir dýþ terör saldýrýsý ile mi karþý karþýya kaldýðýna emin olamadýðýný” bildirmiþtir. Yine ayný habere göre, “Ulusal Güvenlik Konseyi’nin üyelerinin hiçbiri de 11 Eylül akþamýna dek bir terörist saldýrý ile karþý karþýya olduklarýný akýllarýndan geçirmemiþler, askeri bir darbenin gerçekleþmekte olduðunu düþünmüþlerdir.” Baþkan ve Güvenlik Konseyi üyeleri askeri darbe olduðunu düþünmüþlerdir; çünkü, ABD'nin politik yaþamýnda Baþkan’ý ve hatta Ulusal Güvenlik Konseyi’ni aþan, kökleri Pentagon’a, askeri- endüstri tesislerine, uluslarüstü enerji tekellerine uzanan baþka gizli iktidar odaklarý vardýr.

Ayþe Olgun adlý gazetecinin 19 eylül tarihli Yeni Þafak’ta verdiði habere göre, Thierry Mersan adlý bir Fransýz gazeteci tarafýndan yazýlan “Dehþetengiz Hile” adlý kitapta, 11 Eylül günü Ýkiz kulelere yönelik saldýrýnýn bir “iç darbe” olduðu anlatýlmaktadýr. Gazeteci, “Ýkiz kulelere saldýran uçaklarýn yerden idare edildiklerini” iddia etmektedir- þüphesiz bu teknonoji vardýr. “Uçaklar çarptýðý anda içeride meydana gelen patlamalarýn kulelerin yýkýlmasýna neden olduklarý” iddialar arasýndadýr. Türkçeye’de çevrilen ayný kitapta, “Pentagon’a herhangi bir uçaðýn düþmediði” iddia edilmektedir. Fransýz gazeteciye göre, ABD yönetimin olayla ilgili ciddi aydýnlatýcý bir açýklama yapmamasý, Pentagon, CIA, FBI, Baskan Bush, itfaiye örgütü gibi kurumlarý birbirleri ile çeliþen açýklamalarý, þüpheleri güçlendirmektedir. Thierry Mersan, 100 ton aðýrlýðýnda depolarý dolu ve en az saatte 400 km hýzla giden bir Boing 757’nin pentagon’un sadece dýþ cephesine zarar vermeyeceði, çarpmanýn etkisinin fotoðraflarda görülenden çok daha büyük olacaðý kanýsýndadýr. Ayrýca, çekilen fotoðraflarda hiçbir uçak enkazý görülmemektedir. Ve gazeteci, “Pentagon’da uçaðýn kanatlarýnýn izinin neden olmadýðýný?”, da sormaktadýr. Peki o zaman ne olmuþtur? Kendi aralarýnda bir çatýþma mý yaþanmýþtýr?

ABD'de örtülü bir Pentagon darbesi olduðu iddiasýný, ayný ülkenin Dýþiþleri Bakanlýðý bürokratlarý ile yakýn iliþki içinde olduðunu söyleyen Türk gazeteci Yasemin Çongar’da doðrulamaktadýr. Çongar, Milliyet gazetesindeki 19 agustos 2002 tarihli haberinde, ismini vermediði bir Dýþiþleri Bakanlýðý üst yetkilisinin “Her sabah kendi kendime ‘Amerika’da darbe oldu!’ diyorum.” dediðini ve “Ozaman bu yaþadýklarýmýz anlamlý gelmeye baþlýyor!”, diyerek sözlerini tamamladýðýný yazmaktadýr. Gazeteci, darbeyi gerçekleþtirenlerin Pentagon içindeki þahinler olduðunu, Dýþiþleri Bakaný Colin Powel’a büyük ölçüde söz söyleme hakký býrakýlmadýðýný, Amerika’nýn dýþpolitikasýný asýl olarak Pentagon ile birlikte Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney’in ve Savunma Bakan Donald Rumsfeld’in belirlediðini anlatmaktadýr. Yasemin Congar, Powel’a savaþ açan ekibin Ýsrail’deki Sharon gurubu ile ortaklýk içinde olduðunu sözlerine eklemektedir. Aynen Menahem Begin gibi Sharon’un geçmiþinde de kanlý bir terörün, Sabra ve Shatila katliamlarýnýn kirli izleri vardýr.

Yasemin Congar ile konuþan dýþiþleri yüksek bürokratýnýn 11 Eylül saldýrýsýný bir Pentagon darbesi olarak tanýmlamasý, baþka çok güçlü delillerle neredeyse kanýtlanmaktadýr. Neil Mackay imzasý ile 15 Eylül 2002 tarihli Sunday Herald (http://www.sundayherald.com/print27735 ; http://crytome.org/rad.htm) gazetesinde yayýmlanan makalede, Irak’a saldýrýnýn daha George W. Bush iktidra gelmeden -günümüzde Bush’un etrafýný çevirmiþ olan- Pentagon içinde bir gurup tarafýndan planlandýðý anlatýlmaktadýr. Yazýnýn altýnda, Eylül 2000 tarihli “Rebuilding America’s Defenses” (Amerikan Savunmasýnýn Yeniden Kurulmasý) baþlýklý Pentagon þahinlerine ait uzun kýþkýrtýcý rapor da yeralmaktadýr. W. Bush’un sað kolu Paul Wolfowitz’in de imzasý ile birlikte 16 üst düzeyde Pentagon baðlantýlý kiþinin imzasýný taþýyan 90 sayfalýk rapora, ayrýca, http://www.newamericancentury.org/RebuildingAmericasDefenses.pdf adresinden de ulaþma olanaðý vardýr. Daha 2000 yýlýnýn Eylül ayýnda, ayný raporda Ýran- Irak- Kuzey Kore hedef gösterilmekte, öncelikle tüm Ortadoðu’yu ve Orta Asya’yý kana bulayacak bir saldýrganlýk ABD'nin yeni askeri stratejisi olarak öne çýkartýlmaktadýr. Þüphesiz böyle bir saldýrganlýðý öncelikle Amerikan halkýna ve özellikle Avrupa halklarýna ve hükümetlerine kabulettirmek pek kolay bir iþ olmadýðý için, New York’un ortasýndaki iki dev kulenin ve 3000 kadar insanýn canýnýn ayný çevrelerce feda edilmiþ olmasý düþünülebilir. On milyonlarca insanýn canýna malolabilecek çýlgýnca bir saldýrganlýðý “ABD’nin yeni savunma politikasý” olarak planlayýp sunanlarýn, ülkelerindeki diðer kurumlarý ikna edebilmek ve kitleleri peþlerinden sürükleyebilmek amaçlarýyla New York’un ortasýndaki ikiz kulelere saldýrmalarý son derece anlaþýlabilir bir kýþkýrtmadýr.

Savunma Bakaný yardýmcýsý Paul Wolfowitz’e ve Pentagon danýþmaný Richard Perle’ye (Karanlýklar Prensi) yakýnlýðý ile bilinen The Weekly Standart adlý dergide Powel’in istifasýný isteyen yazýlar yayýnlanmaktadýr. Þüphesiz tüm bu haberlerde önemli gerçek paylarý vardýr ama, benim kanýma göre, Bush yönetimi içindeki çeliþkileri abartmamak gerekmektedir. Kiþiler arasýnda olaylar üzerine politik deðerlendirme farklarý olabilir ve ayrýca iktidar hýrsýnýn verdiði çekiþmeler de yaþanabilir ama, -yüksek yararlar karþýsýnda- bunlar herzaman uzlaþabilir çeliþkilerdir. Ayný yönetim içinde bir ekibin daha saldýrgan, diðerinin ise daha yumuþak maskelerle sahneye çýkmasý eski bir Bizans oyunudur. Bu oyun, sözkonusu yönetimin politik manevra olanaklarýný arttýrýr. Saldýrmak gerekiyorsa birileri, geri çekilmek gerekiyorsa diðerleri ön plana çýkartýlýr. Zamanýnda geriye çekilebilmek için kapý aralýk býrakýlýrken, düþman saflarda ve dünya kamuoyunda sürekli sahte umutlar yaratýlýr.

Þahinler’in darbelerinin baþarýsý kesinlik kazanýnca, George W. Bush TV kameralarý karþýsýnda, ailece yýllardýr petrol iþinde ortak olduklarý Usame bin Laden’i ikiz kulelere saldýrýnýn sorumlusu olarak duyurulmuþtur. Tüm bu baþtan aþaðý yalan yüklü propogandalara karþýn, Laden’in önce Sudan yönetimi, ardýndan Pakistan kökenli Amerikalý iþadamý Mansur Ijaz ve son olarakta Suudi Arabistan eski istihbarat þefi Prens Turki bin Faysal tarafýndan USA’aya teslim edilmek istendiði ve tüm bu tekliflerin CIA ve ABD yönetimi tarafýndan geri çevrildiði basýn organlarýnda yazýlmaktadýr. Prens Turki bin Faysal, Suudi sarayýnda -CIA ile birlikte- Laden’i özellikle desteklemiþ olanlardandýr. Sudan yönetimi, 1992’de ülkelerine gelmiþ olan Laden’i, Clinton’un “USA Anti Terör Yasasý”ný imzaladýðý 1996 yýlýnda sýnýrdýþý etmiþtir. Açýða çýkan en önemli skandallardan biri de, 11 Eylül olayýndan tam iki ay önce, Temmuz 2001’in ilk iki haftasý içinde Laden’in Dubai’deki ABD hastahanesinde idrar yollarý iltihabý nedeniyle tedavi görmesi ve ayný süre içinde yerel CIA görevlisi ile görüþmesidir. Laden ayný günlerde yerel CIA yöneticisi Lary Mitchell ile görüþmüþtür. Dubai emirliði Laden’in 4- 14 Temmuz 2001 tarihinde ülkelerindeki Amerikan hastahanesinde tedavi gördüðünü açýklamýþtýr. Yerel CIA þefi Lary Mitchell’de bu hastahanede Laden ile ayný günlerde görüþtüðünü Fransýzca yayýn yapan Ýsviçre TV kanalý gazetecisi Labéviére’ye anlatmýþtýr. Laden Dubai’de lokal CIA görevlisi ile görüþtüðü sýrada, 1996 yýlýnda Clinton tarafýndan imzalanan antiterör yasasýnýn sonucu olarak USA güvenlik örgütleri izlenmekteydi. Yine Laden, 1998 yýlýnda Kenya ve Tanzanya’daki ABD elçiliklerine yapýlan saldýrýlarýn sorumlusu olarak sözde aranmaktaydý.

Aslýnda, CIA’nýn eðitiminden geçmiþ olan Laden ile ilgili iþlere þaþmamak gerekir. Þüphesiz tüm bu olaylar Laden’in doðrudan CIA hesabýna çalýþtýðýný kanýtlamaya yetmese bile, ellerindeki fýrsatlara karþýn Laden’i yakalamak istemeyen USA istihbarat birimlerinin sözde Ýslamcý terör eylemlerinden politik çýkar beklediklerini ve bu tip örgütlenmelerin varlýðýndan tedirgin olmadýklarýný gösterir. Ayrýca bu tip örgütlerin varlýðý, bizzat ABD istihbarat birimleri tarafýndan, CIA tarafýndan örgütlenen büyük terör eylemlerinin kamufle edilmelerine, söz konusu terörün Ýslamcý guruplarýn sýrtlarýna yüklenmesine yaramaktadýr. Bunun en tipik örneði 11 Eylül saldýrýsýdýr ve özünde kendilerinin örgütlediði bu saldýrý, Pentagoncu faþist kliðe sadece uluslararasý planda deðil, iç politikada da saldýrý olanaklarý saðlamýþtýr.

Lemonde Diplomatik’te Atack hareketinin önderi Ingnacio Ramonet tarafýndan kaleme alýnan ve türkçesi üç aylýk Cosmopolitik dergisinde basýlan makaleye ve zaten bilinen gerçeðe göre göre, ABD Adalet Bakaný M. John Ashcrof, 11 Eylül olayýnýn hemen ardýndan “yurtseverlik yasasý” adý altýnda bir antiterör yasasýný çýkarttýrabilmiþtir. Sözkonusu faþist yasa, güvenlik güçlerine, insanlarý belirsiz sürelerle gözaltýna alma, gözaltýna alýnanlarý tecrit hücrelerine kapama, kiþilerin telefon ve internet haberleþmelerini ve mektuplarýný izleme, izinsiz olarak evlerini arama, ayný kiþileri sürgüne yollama yetkisi vermektedir. Yasanýn ardýndan tutuklanan en az 1200 yabancýnýn 600’ü aþkýný yargýç kararý olmadan ve avukatlarý ile görüþemeden gizlice hapsedilmiþlerdir. George W. Bush, 13 Kasým 2001 günü, özel yargýlama usulleri olan askeri mahkemeler kurmaya karar vermiþtir. Askeri üslerde veya savaþ gemilerinde kurulan ve asker üyelerden oluþan mahkemelerde sanýklar oybirliði olmadan ölüme mahkum edilebilecekler, karara itiraz edilemeyecek, sanýðýn avukatý ile görüþmeleri gizlice dinlenebilecek, hukuki usul gizli tutulacak ve davaya ait bilgiler on yýldan önce açýklanmayacaktýr. (Daha sonra Küba’daki ABD’ye ait Guantanamo Askeri Üssü’ndeki geliþme, bu kararýn pratiðe geçirilmesidir.) Ayný makalede, Cumhuriyetci yorumcu Tucker Carlson’un CNN’de iþkenceyi “haklý” bulan ifadeler kullandýðý ve bu “haklýlýða” dayanak olarak da “demokratik Ýsrail”in Filistinli tutuklularýn yüzde 85’ine iþkence yapmasýný örnek gösterdiði yazýlmaktadýr. Aslýnda, tüm bu geliþmeler, Türkiye’de “Susurluk skandalý” olarak anýlan olayý çaðrýþtýrmaktadýr. Buna karþýn Amerika kökenli “Susurluk”, ulusal ve uluslararasi arenada birlikte oynanan dev bir senaryodur. Türkiye’de olanlar USA’daki geliþmenin sadece bir uzantýsý ve minyatürüdür.

Pentagon darbesinin baþarýsýyla birlikte George W. Bush, çalýþma masasýna çoktan konmuþ olan Afganistan’a yönelik USA askeri operasyonunun planlarýný yürürlüðe koymuþtur. Ramanot’in anlatýmýna ve zaten bilinen gerçeðe göre, USA Savunma Bakaný Donald Rumsfield, tüm pazarlýk ve teslim olma taleplerini geri çevirerek Taliban’ýn yanýnda savaþýrken yakalanan Arap esirlerin öldürülmelerini istemiþtir. Bunlarýn 400 kadarý cenk kalesinde ve daha fazlasý da Tora Bora’da yakalandýktan sonra katledilmiþlerdir. Afganistan’ýn baþýna onbinlerce ton bomba yaðdýrýlýrken, Cenevre anlaþmalarýnýn tümü ABD yönetimi tarafýndan çiðnenmiþtir. Ve zaten tüm bu nedenlerle Washington yönetimi, Uluslararasý Ceza Mahkemesi projesine düþmanca yaklaþmýþtýr. Yabancý ülkelerde operasyonlar düzenleyen ve savaþ suçu iþleyen Amerikan askerlerinin diðer ülkelerin suç iþlemiþ askerleri gibi tarafsýz uluslararasý bir ceza mahkemesinde yargýlanmalarý ABD yönetimince kabul edilmemiþtir. Avrupa ülkeleri, ABD’nin bu baskýsý karþýsýnda boyun eðmiþlerdir. ABD'nin savaþ ilaný, Hazar ve Orta Asya enerji kaynaklarýnýn ve yollarýnýn tam ortasýndaki Afganistan ile sýnýrlý kalmamýþ, Orta Asya’nýn ve Alt Kýta Hindistan’ýn arka kapýsý konumundaki Basra Körfezi’ni tutan -ayný zamanda petrol zengini olan- iki ülkeye, Irak ve Ýran’a da yönelmiþtir.

Kaynaklar:

1) 11 Eylül Konspirasyonu, USA, Ýsrail

Yusuf Küpeli


2) 11 EYLÜL TERÖR SALDIRILARI VE AMERÝKA BÝRLEÞÝK DEVLETLERÝNÝN AFGANÝSTAN MÜDAHALESÝ

Ýrfan POLAT


3) 11 Eylül ve 'Amerikan Engizisyonu'

Michel Chossudovsky



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn dünya kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Wikileaks, Mossad ve Cýa Ýþbirliði

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sözleþmeli Öðretmen
Kýzýlca Kýyamet: Biliþim Kýyameti
Sökün Köyü'nün Boynu Bükük Tarihi Camisi!
Askerliði Gereksiz Yere Uzatmak Yersizdir
Halk Ne Denli Varlýklý ve Eðitim Düzeyi Yüksekse, Yönetim Biçimi de O Denli Demokratiktir
Yoksulluða Karþý Savaþta Din Görevlilerinin Önderliði
Çok - Kültürlü Toplumlar
Din Görevlisi Kanaat Önderi Olmalýdýr
Uygarlýklar Dayanýþmasý mý Yoksa Uygarlýklar Çatýþmasý mý?
Ekinlerlerarasý Ýliþkiler: Erime veya Bütünleþme

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ozymandias [Þiir]
Pars! Pars! [Þiir]
Ak Güvercinim, Özgür Yiðidim! [Þiir]
Ýl Olma Yolunda Ýlerleyen Silifke [Deneme]
Cayýr Cayýr Yanýyor Ülkemiz Þu Lanet Terör Yangýnýnda! [Bilimsel]


Mevlüt Tok kimdir?

Emekli Ýngilizce okutmanýyým. 1954 Mersin doðumluyum. Bu sayfalarda çeviri denemeleri yapmak istiyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mevlüt Tok, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.