Ne söylersen, hangi lehçeyle hem hal edersen kabulümdür
Derdin bir nimet olduðunu, gayretin feyziyle ruhun þad olduðunu yeni öðrendim
Kalbimin senasýndan, halimin binasýndan çok uzaklaþýþtým, sanki avare bir haldim
Kim ne derse, aklým elverdikçe, izanýmý bilmem hangi açýk denizin düþlerine verdim


Dileklerim vardý, bazen üzerine kar yaðar bazen tipi ardý
Nereye baksam, ruhumu kuþatan bizarlýðý hakkýyla anlatsam, elbette kar etmeyecek
Söz, halin manasýndan çýkmayýnca, kalbim edebe meftun olmayýnca, gariplik var bil
Ne söylense, aþkýn ahenginden ve muvazenesinden uzak bir halde ise yakýnlaþma, sil


Yolsuz bir yolcu gibiyim, azýksýz haldeyim, söyle neyleyim
Þükür nedir, sabýr selamet midir, kanaat etmek kalp kuraklýðýnda nasýl bir hikmettir
Gönül vurgunlarý, hukuk kalpazanlarý, dilbaz simsarlarý etrafýmý sardý, hal kalmadý
Ne koklasam, lalenin solgun çehresini hakkýyla ansam mazide ne olmuþ yakýn olsam


Duyamadým, nidanýn felahýnda uyanamadým, çok arandým
Hayrat tabiatýn, hasret kokan yangýnýn, feryadý duyulmayan mananýn yolcusuyum
Diken içinde haþrolan, sukut ikliminde kaybolan, hiç sesi sedasý duyulmayan mýyým
Sormayýn, deme sakýnda býrakmayýn, bir can olduðumu anlayýn, yolda býrakmayýn


Gitmek, seslenmeden yitmek, meraký hak etmeden kaybolmak
Bir gün, acabalarda sürgün, gönüllerde açmayan gül olmak ne kadar mümkün bilsen
Solan filizlerin, umuda nail olamayan gönüllerin, sabýr ikliminde bizarlaþan nefesin
Halini sormak, biran onun yerinde bulunmayý anlamak, hikmetin gayretini yaþamak


Sonra yavaþça nefesi býrakmak, müddetini anlayýp yakarmak
Vadinin her yanýnda, yalçýn kayalardan akan pýnarlarýn katresinde þakýyan ne aþk
Sevdanýn ninnisinde, mahzun nefesin ümidinde, bizarýn beklentisinde bir mana var
Ne kadar anlarsýn ve bu manada hadiselere bakarsýn hiç bilemem, yargýla istemem



Mustafa CÝLASUN