“ Lafýmýn dostusunuz, çilemin yabancýsý,
Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancýsý?”

Yüzyýlýn þairi, fikir ve dava adamý, Necip Fazýl Kýsakürek’i Vefatýnýn 27. yýl dönümünde rahmetle anýyorum. Necip Fazýl Kýsakürek, Türkiye’nin en sancýlý dönemlerini yaþarken seyirci kalmayýp, kurtuluþun ancak, manevi deðerlere sýmsýký sarýlmýþ bir millî þahlanýþla gerçekleþebileceðini göstermiþtir. Bu yolda Büyük Doðu Hareketini bir model olarak ortaya koymuþ ve fikirlerini baþta “Ýdeolocya Örgüsü” isimli ve “baþ eserim” dediði kitabý olmak üzere birçok kitap, gazete ve mecmuada neþretmiþtir.

“N.Fazýl Kýsakürek, vapurla Kadýköy’e geçerken, yanýna biri yaklaþýp:
- Üstad, diye sormuþ. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz yolumuzu bulabilirdik.
Necip Fazýl, okuduðu kitaptan baþýný kaldýrmadan:
- Ne diye vapura bindin ki, cevabýný vermiþ. Yüzerek geçsene karþýya…!!!”

Kýsaca Üstad Necip Fazýl Kýsakürek;

Ahmet Necip Fazýl Kýsakürek, (d. 26 Mayýs 1904, Ýstanbul - ö. 25 Mayýs 1983, Ýstanbul) Türk þair, romancý, hikâyeci, piyes yazarý ve fikir adamýdýr. Kýsaca NFK olarak bilinir. Necip Fazýl Kýsakürek, yazdýðý Kaldýrýmlar adlý þiir çok beðenilmesinin ardýndan ömrünün geri kalaný boyunca Kaldýrýmlar Þairi olarak anýlmýþtýr.

Necip Fazýl Kýsakürek, Çemberlitaþ, Ýstanbul'da 26 Mayýs 1904 tarihi, Perþembe günü sabaha karþý doðmuþtur. Babasý Abdülbaki Fazýl Bey, Mekteb-i Hukuk mezunu olup Bursa'da âzâ mülazýmlýðý, Gebze savcýlýðý ve ömrünün son yýllarýnda Kadýköy hakimliði görevlerinde bulunmuþtur. Annesi Mediha Haným ise Girit muhacirlerindendir. Necip Fazýl'ýn çocukluðu dedesinin Çemberlitaþ'taki konaðýnda dadýlar, mürebbiyeler ve lalalarýn arasýnda geçmiþtir. Dedesi Maraþlý Kýsakürekzade Mehmet Hilmi Efendi, kendi babasýnýn adý olan Ahmet Necib adýný torununa vermiþtir. Necip Fazýl adý babasýnýn adý ile birleþerek ortaya çýkmýþtýr.Büyük babasý Hilmi Efendi, Ýstanbul Cinayet Mahkemesi ve Ýstinâf Reisliði'nden emeklidir. Soyu da Maraþ'taki Dulkadiroðullarý'na baðlý Kýsakürekler soyuna mensup Mevlâna Bektut'dan gelmektedir.

Necip Fazýl, dört-beþ yaþýnda iken, dedesinden okuma-yazmayý öðrenmiþtir. Ýkinci Meþrutiyet ilan edildiði dönemde babasý Ýstanbul'a gelen ilk arabalardan birini satýn almýþtýr.1912 yýlýnda Gedikpaþa Fransýz Mektebi'nde okumuþtur. Ardýndan Amerikan Mektebi'nde okumaya baþlamýþ ve sýrasýyla Büyük Dere Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, Büyük Reþit Paþa Nümûne Mekebi'nde okumuþtur ve Vaniköy Rekber-i Ýttihad Mekteb-i Fünunu Bahriye'ye (Askerî Deniz Lisesi) girmiþtir. Bu sýrada babasý annesinden ayrýlmýþ ve baþka biriyle evlenmiþtir. Bahriye Mektebi'ndeki hocalarý arasýnda dönemin ünlülerinden Yahya Kemal Beyatlý, Ahmet Hamdi (eski Diyanet Ýþleri Baþkaný), Hamdullah Suphi Tanrýöver, Hüseyin Cahit Yalçýn ve Ýbrahim Aþký gibi isimler vardýr. 29 Kasým 1920 tarihinde babasý ölmüþtür.Bahriye Mektebi'nden ayrýlan Necip Fazýl, 1921 yýlýnda Darülfünun Felsefe Bölümü'nde okumaya baþlamýþtýr. Bu öðrenimini de tamamlayamamýþ ve hükümetin açtýðý bir yarýþmayý kazanarak burs almaya baþlamýþtýr. Felsefe öðrenimi için Paris'e gitmiþtir.

Necip Fazýl Kýsakürek'in Eyüp'teki mezarý12 yaþýnda þiire baþlayan Necip Fazýl'ýn ilk þiir kitabý daha 17 yaþýnda iken yayýnlandý ve þiirleri M.E.B'in ders kitaplarýnda okutuldu. Genç yaþta yazdýðý tiyatro eserleri, dönemin tiyatrolarýnda aylarca kapalý giþe sahnelendi.Paris dönüþü yayýmladýðý Örümcek Aðý ve Kaldýrýmlar adlý þiir kitaplarý onu çok genç yaþta ünlü yaptý. Henüz otuz yaþýna basmadan çýkardýðý yeni þiir kitabý Ben ve Ötesi (1932) ile takdir toplamayý sürdürdü. Yine M.E.B'in yayýnladýðý bir Türk þairleri Anatolojisi kitabýnda, 'N.F. Kýsakürek herkes tarafýndan en iyi þair olarak kabul edilmese bile, Ben ve Ötesi Türk Edebiyatý nýn en kuvvetli þiir kitabý olsa gerek, der. Meslektaþlarý tarafýndan da çok sevilen þair 'Üstat Necip Fazýl Kýsakürek, olarak anýlmaya baþlandý.

Þöhretinin zirvesinde iken felsefi arayýþlarýný sürdürüp içinde yeni bir dönemin doðum sancýsýný hisseden Necip Fazýl için 1934 yýlý gerçekten de hayatýnýn yeni bir dönemine baþlangýç olur. 30'lu yaþlarýnda bohem hayatýný en koyu rengiyle yaþadýðý günlerde Beyoðlu Aða Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanýþýr ve bir daha ondan kopamaz.

Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak, Nam-ý Diðer Parmaksýz Salih gibi piyesleri büyük ilgi görür. Bu eserlerden Bir Adam Yaratmak, Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarýndandýr. Cinnet Mustatili adlý eserinde hapishane anýlarý yer alýr. Sýk sýk kapatýlan ve çeþitli bahanelerle toplatýlan Büyük Doðu'nun çýkmadýðý sürelerde günlük fýkra ve çeþitli yazýlarýný Yeni Ýstanbul, Son Posta, Babýalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Her Gün ve Tercüman gazetelerinde yayýnladý.

Büyük Doðu Hareketi'ni baþlattýðý Büyük Doðu dergisinde çýkan yazýlarýyla Ýsmet Paþa ve tek parti (CHP) yönetimine þiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkýnda açýlan çok sayýda davada yüzlerce yýl hapsi istendi. 163. maddeye aykýrý bulunan yazýlarý ile birkaç yýlda bir hapse mahkûm oldu.

1980'de Kültür Bakanlýðý Büyük Ödülü'nü, Ýman ve Ýslam Atlasý adlý eseriyle fikir dalýnda Millî Kültür Vakfý Armaðaný'ný (1981), Türkiye Yazarlar Birliði Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almýþtýr. Ayrýca Türk Edebiyatý Vakfý'nca 1980'de verilen beratla 'Sultan-üþ Þuara' (Þairlerin Sultaný) unvanýný kazanmýþtýr.