..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Mehtap ALTAN




21 Mayýs 2010
. Ayþenur Yazýcý ile Þiir Üzerine Söyleþi  
Mehtap ALTAN
M. Altan: Samimiyetiniz, manevi güzelliðinizin içindeki onurlu duruþunuz, þiir adýna verdiðiniz emek dolu çalýþmalar size ulaþmam için en güzel ayrýntýlardý... Sayýn Ayþenur Yazýcý çok çok teþekkür ederim verdiðiniz emek zaman ve paylaþým için…


:BBGI:


M. Altan: Sizi kýsaca tanýyabilir miyiz?

A. Yazýcý:Dünya vatandaþý. Hassas merhamet terazisinde kendini biraz rahvan hayata salmýþ, bir öküz kadar tarlada çalýþmýþ, bir bebek gibi geceleri kimseye gönül ve vicdan borçsuz uyuyabilmiþ, tesadüfen televizyonda iþ yaparak hayatýný kazandýðý için herkesin tanýdýðý ama herkes gibi yaþayan bir kadýn.

M. Altan: Dünyada Baþarý Kazanmanýn Ýki Yolu Vardýr: Kendi Aklýndan Faydalanmak, Baþkalarýnýn Akýlsýzlýðýndan Faydalanmak. BRUYERE
Baþarýya giden yol da hangi levhayý takip etmeliyiz desem?

A. Yazýcý: Düþünürlerin söyledikleri özlü sözler de günümüzde uygun düþmeyebiliyor. Damlaya damlaya göl olmadýðý gibi, emeksiz baþarý da var…
Önemli olan KALICI baþarý veya kendini ilerleterek büyüyen baþarý bence. Yani “ben oldum” deyip bir matematik formülüne imza atmak ve orada oturmak deðil… Onun da ötesi için hiç ölmeyecekmiþ gibi çalýþarak azmini diri tutmaktýr. Bruyere sevenler bana kýzacak ama devir akýlsýzlarýn da akýlsýzlýklarýný paraya çevirdiði ve akýllýlarý alt edebildiði bir çað. Örnek verdirtmeyin papaz olmayayým medyayla…
Takip edilecek yol çaðýn küçük fýrsatlarýný görebilmek ve üzerinde azimle durmak o kadar.

M. Altan: “Ýlimsiz þiir, harcý ve hesabý olmayan duvar gibidir.” Fuzuli
Þiir, duvarlarýný en sýký temellerle örmek için ilim ile çýktýðý yolda önce hangi sýrrý bilmelidir?

A. Yazýcý: Kendinin tek olmadýðýný, egosunun dingin kalamadýðý durumlarýn diðer âdemoðullarýnda da yaþanan bir durum olduðunu bilmesi gerekir. Bunun için tevazu,tevazu için de diðer sosyal konumlarýn bilgisi gerekir. Diðer kiþilikler arasýnda yegâne olmadýðýný, yaþanýlan ne varsa duyguya satýra dökülürken evrensel bilinçle harmanlanmasý gerektiðini “BÝLGÝ” sayesinde kavrar yazan kiþi…
Deðilse, milyarlarca þair arasýnda (!) “birkaç” ýn arasýna girmez,okunmaz, duygulandýramaz herkesi…

M. Altan: Sizce þairin ilk iþi nedir?

A. Yazýcý: Þairin ilk iþi yaþamaktýr. Ýkinci iþi ise baþkalarýnýn çýkaramadýðý antenlerini (siz deyin 6 ncý his ben diyeyim duyu ötesi algý) devreye sokmasýdýr…

M. Altan: Þair kelimelerin kökünü söktükçe þiirin derinliðinde bir kulaç olur… Kelimelerin köküne ulaþamayan þairler ise ancak bir gölde kulaçlarýný yoran yüzücüdür… Bazý þairler neden þiirin özüne inip kulaçlarýný okyanusta büyütmek yerine bir gölde minik kulaçlarýný zamana sadece kayýp yorgunluklar olarak sunarlar? A. Yazýcý:Onlara þair dememeli? Öyle deðil mi..Madem þair, þiirin derinliðine alýr sizi gezdirir ve serin algýlara düþersiniz. Yüzdüremiyorsa ÞAÝR demeyin.. :) Þiir yazan kiþi demeli.
Çoðu kiþi hayat onlarý kýrýnca, bir yerlerden içlerinin kirlendiðini düþününce bunu sayfaya dökerek iyileþirler…. Hatýra defteri tutmak gibi… Bunlara da satýr satýr alt alta toplayarak yazýlan iç döküþlere þiir denilmez.Yorgunluklarýný satýrda dinlendirirler o kadar. Þiir sanatsal bir akýþý olan, sözcüklerin avam halleriyle dizelenmediði genel bütünlüðünde aný hissettiren ve okuyaný düþündüren bir edebiyat türü. Diðerleri düz metindir kanýmca. Ben üstat deðilim söyleyeceklerim bundan ibaret.


M. Altan: Düþ ile düþünmek arasýndaki ayrýmý nasýl yapabiliriz?

A. Yazýcý: Düþte el freni yoktur. Düþünürken akýl, bilgi deposundaki anlamlara ters gelen yerlerde durur baþtan bahaneler veya yollar sentezler. Düþ hayadir hayallerde de renk ve konu sýnýrý koktur. Herkes kendi kahramanýný ve olaylarý istediði gibi yönlendirir.

M. Altan: Karþýnýzda genç bir þair var… Yetenekli ama birikimi yok… Ona vereceðiniz öðütler neler olabilirdi þiiri geleceðine aktarabilmek adýna…

A. Yazýcý:Onun anlatým tarzýna en yakýn gelen bir þairin tüm kitaplarýný alýp okumasýný öðütlerdim. Okundukça akýl þiir adýna kurgu kayýtlarý yapar, yetenek devreye girdiðinde ve duygularý onu ilham perisi ile yola ittiðinde biriktirdiðini kendi mayasýyla mayalar…

M. Altan: Türk þiirinin içinde bazý safralar var… Türk þiirine en büyük zarar sizce hangileridir?

A. Yazýcý: Benim bu konuda ahkâm kesmeye yetkim yok.Ama olgun devrime geldiðimde belki bu konuda ben de atýp tutabilirim.

M. Altan: “Meþhur bir filozofa:
- Servet ayaklarýnýzýn altýnda olduðu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorulduðunda:
- Ona ulaþmak için eðilmek lazým da ondan,
demiþ. “
En büyük hazinemiz aklýmýz… Ve çocuðumuz aklýmýzý kullanmak yerine ve düþünme gücünü ruhumuzla birleþtirip önce manevi anlamda zenginleþmek yerine onuru erdemi bir yere býrakýp hazýr bir yaþamý tembel ve basmakalýp bir yaþamý nasýl yüklüyoruz ruhumuza?

A. Yazýcý: Bu eðilmek konusunu ben çok baþka algýlýyorum. Eðilmek küçük düþmek demek deðildir. Özür dilemek kötü insan olmak demek küçülmek demek deðildir… Eðilmek her zaman KÖTÜ bir anlam yüklenemez!
Mesela Hz Mevlana’nýn huzuruna bir rahip gelmiþ konuþacaklarý varmýþ. Mevlana yerinden kalkýp onu eðilerek selamlamýþ. Konuþmuþlar gitmiþ.
Yanýndakiler neden onun önünde eðildiniz ayaða kalktýnýz, o eðilseydi demiþler
Mevlana “ben bu tevazu denilen hoþgörü dolu hazineyi ona býrakýr mýydým demiþ…”
Evlatlara gelince, siz istediðiniz kadar onu erdemle donatmak eðitmek, iyiyi kötüyü iþaret etmek için ebeveyn olarak debelenin. Esas eðitici ve ona meyiller gösteren sosyal yaþamýn kendidir. Televizyondur, memlekette otobüste beraber yol gittiði vatandaþtýr.
Her nesil bir sonrakilere (gençlere) çok basmakalýp düþündüklerini, deðer bilmediklerini söylemiþ..Muhtemelen size de aileniz dedi, onlara da kendi büyükleri…Çað deðiþtikçe kavramlar da deðiþiyor ve özünü,mayasýný iyi tuttuðunuz bir birey sizin bildiðiniz kalýp yöntemlerle deðil kendi çaðýnýn uygun kurallarýna göre edep belirleyip onunla yürüyor.
Basmakalýp yaþamý reklâmlar da tv de etraftaki tüm ünlü (!) zengin olmuþ okumamýþ ama itibar gören insanlar da ruhlara yüklüyor!
Endiþelenmeyin! M.Ö 6.yy dan beri tabletlerde yazý biz de diyoruz ama nesil kendini çaða uydurup erdemli de kalmayý becerebiliyor.

M. Altan: Hayat lügatinden birkaç kelime ve taným alsak sizden?

A. Yazýcý: Mutasavvýf olmaya çalýþtýðýmdan beri, bunca medeniyet kirliliðine “karþý” ve “içinde”, birçok cümle girdi hayat lügatime ama en çok sevdiðim ve derinden inanarak kalbime yazdýðým:
Kötülere iyilik yapmak, en az iyilere kötülük yapmak kadar fenadýr” sözüdür…

M. Altan: Þiir, yaþam ile düþsel dünyanýn kanatlarýnda doðan kelimeler ülkesindeki duygu yaðmurudur… Bu yaðmurun bereketi önce, topraðý mý zenginleþtirmeli yoksa topraktan faydalananlarý mý?

A. Yazýcý: Topraðý zenginleþtirmeden o yaðmuru da alamazsýnýz zaten…
Toprak bol azotla zengin olur. Azotu oluþturan onda barýnan binlerce ölü bedendir. Yapraklar, hayvanlar, insanlar ölür ve topraðý zenginleþtirir. Sonra oradan yeni bitkiler, böcekler, çiçekler, çýnarlar yükselir. Kýsýr bir topraktan cýlýz, cüce, týrmanamayan sarmaþýklar çýkar ancak.Önce topraðý zenginleþtirmeli tabii…J

M. Altan: Günümüz þiirinde belirgin bir kargaþa var… Herkes kendince bir açýklama yapýp sadece kendi kapýsýnýn önünü temizleme derdinde… Þimdi biz önce sokaðýmýzý süpürmekle baþlayalým mý Sayýn Yazýcý… Þiirdeki týkanýklýðýn sebebi sizce ne?

A. Yazýcý: Saðlýk bakanýnýn da dediði gibi ülkenin %30’u depresyondaysa ve günlük tutmak psikologlar tarafýndan ruhu temizleyen bir eylem olarak öneriliyorsa diyeceðini süsleyip, alt alta yazýp “þiir” diyenler de olacaktýr. Hele hele ayni þizofreniden gelenler birbirlerinin cümlelerini anladýðýndan alkýþlayabilirler..Tamam.
Kargaþa bilgi sahibi olmadan “fikir” sahibi olanlarýn þiir yazmasýndan geliyor bence…
Edebiyatýn kokusu olan þiirler için çok þiir okumak ve yetenek gerek. Ruh hastasý olmak yetmiyorJ Sanýrým her ülkede ve dilde ayný kavram kargaþasý ve týkanýklýk da var.
Týpký yemek yemek yerine bir hap alacaðýmýzý düþündüren uzay filmlerine inanmamakta ýsrar etmemiz ve bir gün bu haplarý yutarak besleneceðimizden emin olmamýz gibi.
Edebiyat da kendi içinde kelimeleri ve ifade etme þekilleriyle deðiþimde…

M. Altan: Þiirde doruk nedir, bir daha varamayacaðýn yer mi,
Yoksa doruktan doruða yapýlan bir macera mýdýr þiir?
Bence en iyisi Sysphos gibi her gün yeniden týrmanmaktýr.
Þair her þiirinde yeniden doðar ve ölür
Melih Cevdet ANDAY
Þiirin en son duraðý var mý? Yoksa sonsuza akan bir sonsuzluk hazinesi mi?

A. Yazýcý: Ýnsan beyninin son kapasitesi nasýl belirlenemiyorsa duygularýn da duraðý belirlenemez. Çýkýþ noktasý, þekli, varabileceði yer ve güzergâh olmadýðý için bence üstat doðru demiþ: Her gün yeniden doðar ve ölür.

M. Altan: Sizce Türk þiiri istikrarlý bir tablonun sahibi mi… Yoksa yarýnýný tam görmeyen bir yolcunun cebinde bekleyen bir çýðlýk mý?

A. Yazýcý: Sosyolojik karmaþalar insan duygularýný da yönlendirir. Ekonomik zorluklar, gelecek endiþesi, kanunlarýn iþ görmez hale gelmesi, adaleti sorgulamak ve tüm bunlarýn içinde yaþam savaþýný KENDÝ ELLERÝYLE yönetememe ýstýrabýný hissetmek ÝSTÝKRARSIZLIKTIR…
Yaþam bunca dengesizken siz þiirden, yani insan ruhunun sayýklamalarýndan ne bekliyorsunuz ki? ? Ýki taraf da insanlýk da çýðlýk atýyor.

M. Altan: Þiirin folklor iliþkisi nedir? Cemal Süreya’ nýn ’ folklor þiire düþmandýr ’ sözü hakkýnda ne düþünüyorsunuz?

A. Yazýcý: Kalýplar þiire düþmandýr. Evet. Folklor kalýpsal bir anlamda yaþam diye düþünülürse evet…

M. Altan: Hece þiiri ile serbest þiir arasýndaki farklýlýklarý ve benzerlikleri konusunda ne düþünüyorsunuz? Serbest þiirin teknikleri olmalý mýdýr?

A. Yazýcý: Hece þiirini biraz sahte bulmuþumdur hep. Bazý üstatlar hariç, bana çok kuru ve zorlama bir kalýpla uyak yakalama gayesiyle garip duygusal boþluklar oluþuyor gibi gelir..
Þahsi düþüncem.
Dedim ya çaðlar deðiþirken edebiyat da ifadesini tarzýný ve kalýplarýný deðiþtiriyor. Bu kaçýnýlmaz.
Serbest þiirin de teknikleri olmalý tabii. Önce duygu aktarýmýnda seçilen kelimelerin avamlýðýndan kaçýnýlmalý, sonra (bence) bütün içinde mutlaka uyaklar oturtulmalý.Yoksa düz metinden farký olmaz.

M. Altan: Þiiri nesirden ayýran ilk özellik nedir..?

A. Yazýcý: Avamlýðý. Sýradanlýðý, güncel tüketilen sözcüklerin kullanýlmasý, uyak bulunmamasý o yazýmý nesir yapar.

M. Altan: Balzac, baþucunda yanan bir mum olmadan hiçbir þey yazamazmýþ. Kahve tiryakiliðiyle de tanýnan Balzac’ýn bir baþka özelliði ise, çoðu zaman yazý yazarken baþýna bir yün atký sarýp ayaklarýný da suya sokmasý... Öyle ki, onun bu âdetini abartýp roman yazarken keþiþ cübbesi giydiðini bile söyleyenler var!
Sizin yazmadan önce ya da yazarken gariplikleriniz var mýdýr illa olmasý gereken ayrýntýlar…?

A. Yazýcý: Atalarýmýz baþýný serin ayaðýný sýcak tut demiþ ama… Balzac sanýrým duygularýný tepetaklak etme yöntemi olarak bunu kullanmýþ. Vadideki Zambak’ý okurken büyülenmiþtim. Ýnsanýn bir diðerini anlamak için çaba sarf ettiði anda kin, sevgi, hoþgörü, aþk gibi sözcükler lügatteki yerlerine yerleþir. “Hayat herkes için acý, çünkü benim boþ yere dilediklerime sahip olmuþ nice insanlar gördüm, onlar da mesut deðil.”diyen bir yazar benim için baþkasý olabilmeyi de bilen biridir. Bunu edinebilmek de sanýrým hiç kolay olmamýþtýr.
Benim yazarken, solumda tablada kendi kendine yanan bir sigara dumanýndan baþka ve hüzünden baþka hiçbir þeye ihtiyacým yok..

M. Altan: Bazan bir þair, tek þiirle, bir baþka þairin yüzlerce þiirini yok eder… Böyle bir þiire rastladýnýz mý? Sizi çok etkileyen bir þiirin dizelerini duymak isterdik sizden…

A. Yazýcý: Orhan Veli’nin Rubai þiiri beni hala hayat hakkýnda her bakýþýmda çok düþündürür.
Ömrün o büyük sýrrýný gör bir bak da
Bir tek kökü kalmýþ aðacýn toprakta
Dünya ne kadar tatlý ki binlerce kiþi
Kolsuz ve bacaksýz yaþayýp durmakta

M. Altan: Dibe vurdum diyorsun!
dip “o” durduðun yer mi,?
ne biliyorsun?
ya ötesi de varsa dibin?
……belki de kuyunun kendisi sensin!
Bazen en dipte gerçek gökyüzünü görebilme cesaretini ulaþýrýz… Ötelerdeki manayý çözmek mi yoksa çözülmüþ mananýn koynuna düþmek mi isterdiniz?

A. Yazýcý: Ötelerdeki mana beni her zaman daha güçlü kýlmýþtýr. Çözülmüþ manalar, herkesin kendi akýl gücüyle ulaþtýklarýný temsil eder. Benim aklýma uyaný kendi algýmla ve duyuþumla bilebilmek,keþfetmek bana daha öz gelir.

M. Altan: Aþaðýdaki verdiðim kelimeleri siz de uyandýrdýðý manada tek bir cümle ile tanýmlamanýzý istesem…
Ýnanç… Ýnanç, görmediðine inanmaktýr. Armaðanýysa inandýðýný görmektir.
Kaygý… Kaygýyý silen tek þey rahman ve rahim olan yaradana tevekkülle sýðýnmamdadýr.
Güven… Her insan kendinin aynasý ile yüzleþir. Güvenmezsen güvenilmezsin.
Çocuk… Kim daha korkak? Karanlýktan korkan çocuk mu, yoksa aydýnlýktan korkan büyük mü?
Yaþam… Yaþamýmýz yaþadýklarýmýzla deðil, beklentilerimizle þekilleniyor

M. Altan: Samimiyetiniz, manevi güzelliðinizin içindeki onurlu duruþunuz, þiir adýna verdiðiniz emek dolu çalýþmalar size ulaþmam için en güzel ayrýntýlardý... Sayýn Ayþenur Yazýcý çok çok teþekkür ederim verdiðiniz emek zaman ve paylaþým için…

A. Yazýcý: Ben de sevgilerimi yolluyorum


Mehtap Altan



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yelda Karataþ ile Þiir Üzerine Söyleþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Göðün Kalbi [Þiir]
Sona Soyunuþun Aðlak Bestesi [Þiir]
Maskeli Masallar [Þiir]
Sen Silsilesi [Þiir]
Þakaðýma Deðer Mavi Uçurtman [Þiir]
Þafaða Taþýnýr Gecenin Gözleri [Þiir]
Umudun Delikanlý Duruþu [Þiir]
Gam Damýtýr Suskum [Þiir]
Gazze'de Çocuk/tum [Þiir]
Topraðýnda Gök Masalý [Þiir]


Mehtap ALTAN kimdir?

Yaþamý kaleminin ucunda ve yüreðinin duvarlarýnda keþfeden sessiz çýðlýk. . Belki de Atlasýn Gelini. . .


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehtap ALTAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.