Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Benim sokaðýma ulaþabilmek için içi ten dolu araçlara gerek duymazsýnýz.Bizim sokaðýn hikayesine ulaþabilmek için; karanlýðýn otomatik bir lambayla kaybolduðu apartman merdivenlerini, boþ arsalarý, korna çýðlýklarýný, yürüyen çanta ve kitaplarý, baþýboþ müzikleri, tuþlanarak gönderilen sevgi sözcüklerini itina ile geride býrakmalýsýnýz. Sokaðým. Anahtar deliðinde yalnýz býrakýlýp üstüne kilit vurulmuþ güvenceli düþleri kabul etmez. Derileri boyalý, tenleri ütülü, hayatý sayýlara dökülmüþ bir çantanýn içinde bekleyen, dosyalanan, üzerine koþullu imzalar atýlan düþünceleri de içine almaz… Önce, hesaplaþmanýn kanlý zaferinde yenik düþmeniz gerekir. Elleriniz pislik içinde, yüzünüz çizikli, gözleriniz aðlamaklý, titreyen beyniniz, adým atamayacak hale gelen bir bedeniniz olmalý. Ben dediðiniz þeyin aslýnda þey olmaktan ileri gidemediðini çarpýk çurpuk da olsa anlamalýsýnýz.Sonra mý? Onu merak etmeyin, kendiliðinden düzelir her þey. Düzelir ve siz bilmediðiniz o þeye, gerçekliðinize, geri dönersiniz. Anladýnýz mý bilemem. Size sokaðýmýn yolunu tarif ettim. Nerelerden gelinir, nerede saða ve sola ayný anda sapýlýr, nerede durulur durulmaz savaþa koþulur… Hepsi bir bir yazýlý. Karar verdiniz mi? Bakýn ben edilgenlik delisi biri deðilim, burada kimse öyle deðil. Olamazlar da. Karar verdiyseniz, býraktýysanýz tüm edilgenliklerinizi… Ýzninizle, sokaðýma dönüyorum… Benim Sokaðýmda; Parçalandýkça kenetlenen insanlar vardýr. Sokaðýmda mesela postacýlar, iþsizdirler. Bu sokaðýn kaldýrýmýnda yaþayanlar birbirlerine harfler kadar uzak deðillerdir. Boyu arþa kadar yükselen arsýz binacýklarý göremezseniz korkmayýn, sizi karþýlayacak bir virane bulunur. Burada öyle takým elbiseli düþmanlar yoktur, hayat kavgasýnda aðýr darbe alýp abandone olmuþ erkekler vardýr. Oysa onlar hiçbir zaman kahraman olmazlar, öyle de bir amaçlarý yoktur, bilirim. Burada yaþayanlara romantik diyemezsiniz, gerçekçiler kadar ütopik olacak hikayelere sahiptirler. Benim sokaðýmda, yani baktýðým pencereden görünen bu þey eðer gerçekse; Vakitsiz öten horozlar, çöplükler, kutsanan ya da henüz kutsanamayan çöplükler, kirli kaldýrýmlar, aðrýsýz adamlar, dilsiz kadýnlar, kediler, köpekler, düþten uyanan sabah çocuklarý, sarhoþlar, evsizliðine üzülmeyen kimsesizler, köþedeki duvarýn taþý, duvarýn üzerindeki sarmaþýðýn yarýsýný kapattýðý “burada” yazýsý, çalýþmayan saat, elektriðin geçmediði kablolar, güneþi sevenler, güneþten nefret edenler, mutlu olanlar, varoluþunu her sabah kutlamaktan býkmayan insanlar… Bunlar, gerçekse eðer ve siz kendi gerçekliðinizin aldanýþýna kapýlmýþsanýz; görebilirsiniz hissedebilirsiniz de… Sorgulayýp düþünmek sizlere kalmýþ. Unutmayýn oradan bakýnca ütopya halinde görünen bu yer, ben, onlar… Aslýnda ütopya olan, ulaþmakta zorlanýlan sizlersiniz. Yarým kalacak diye korkmayýn, devam edecek diye de umutlanmayýn. Hayat, kilitlediðiniz hislerinizle açýlacaktýr.” Son mektubunu böyle yazmak isterdi. Oturuyordu, ayaða kalktý, sandalyeyi eski yerine koydu, pencereye döndü, uzak apartmanlarýn sisli çatýlarýna bakýp umutsuzluðuna üzüldü. Bir süre öylece bekledikten sonra iþçilerin ayaklanýþýný okuduðu kitabý eline aldý. Ýlk sayfasýný çekip kopardý, dikkatle katlayýp cebine koydu. On dört kilitle donatýlmýþ kapýnýn tüm kilitlerini güvenceli bir hisle çevirip anahtarlarý halýnýn altýna sakladý. Biliyordu. Öyle bir mektup yazmýþ olsaydý son cümlesini daha düzgün yazardý. Yapabilirdi, ama yapmadý. Ama o son cümle hep aklýndaydý. Kurgusal zekasýnýn ani bir ihanetle yerlere serilen kelimeler, noktasý virgülüne girmiþ çarpýk cümleler… Hepsi ama hepsi ipi yukarýya savururken, hýnçla atýlmýþ bir baðý ölüm için kontrol ederken, aklýnýn bir köþesinde öylece beklemiþti. Fakat umursamadý. Durup düþünmek yerine salona gitti, radayoyu açýp odaya döndü, perdeleri sonuna kadar itip bulutlarýn içinde yavaþ yavaþ beliren güneþi fark etti. Sandalyeyi odanýn ortasýna koydu, üzerine çýktý. Bedeni baþýndan kayýtsýz sallanýrken anlayabileceði þeyleri düþündü. “Tamam, iþte oldu” diyen bir hissin aceleci yargýsýyla aþaðýya inip masadaki boþ kaðýda;”Hayat, kilitlediðiniz hislerinizle açýlacaktýr.” cümlesini hýzla yazýp yine ayný hýzla cümlenin üzerine tam ortasýndan baþlayan kalýn bir çizik attý. Cebindeki kitap yapraðýný da çýkarýp kaðýdýn kenarýna koydu. Gözlerinin önüne dizilen saçlarýný geriye atýp; “Saçmalamayýn. Güneþi seçin” yazdý. Sandalyeye çýkýp, bulutlarýn arasýndan çýkan kýþ güneþini, telaþsýz uçuþan kargalarý gördü. Önce gülümseyip sonra sessizce tekrar etti: “Güneþi seçin”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © niyazi bircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |