Bugün 1 Mayýs…
1977’deki kanlý 1 Mayýs’ýn üstünden 33 yýl geçmiþ.
Ve o kanlý 1 Mayýs’tan sonra ilk defa Taksim Meydaný’nda kutlama yapýlacak. Kutlama falan deðil tabii, iþçi adýna sendika aðalarýnca hamaset nutuklarý atýlacak, etrafta üç para için kepenk açan esnafýn camlarý kýrýlacak, arabalarý hurdaya dönüþtürülecek, polise taþ atýlacak…
Umarým ve dilerim öyle olmaz.

Ýþçi bayramý kutlamasý bir sosyalizm geleneðidir. 1 Mayýs’ý sosyalist iþçi sendikalarý tertipler. Emeðin karþýlýðý için bir nevi gövde gösterileri yaparlar. Bizde sol kesim malum “sosyalist sloganlar” atarlar. Bayram, daha doðrusu kýrýp döktükleri o kadar þeyden sonra gösteri bitince; “ Yahu, þu bizim sendika baþkanlarýnýn neden hanlarý, hamamlarý, villalarý, Mercedes arabalarý var?” diye sormazlar…

Ýmdi, soralým bakalým…
Siz gerçekten solcu musunuz? Hâlâ sosyalist misiniz? Hâlâ ezilen iþçi ve emekçi kesimin haklarýný, toplum içinde etnik ve dini farklýlýklarýn hak ve hukukunu mu savunuyorsunuz?

Eski liderleriniz Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Kemal Türkler’in yolunda sosyalizmi mi savunuyorsunuz yoksa çoktan tornistan edip Mussolini tipi bir faþizme mi dümen kýrdýnýz? Marksist, Leninist düþüncelerinizde yerli yerinde kalýp, sosyalistlikte kararlý mýsýnýz? Yoksa Lenin öldü yaþasýn Atatürk mü diyorsunuz? Ya da hem Marksist, Leninist hem de Kemalist olunur diyen et kafalýlardan mýsýnýz?

Nazým Hikmet’in þiirlerini de okur, yoldaþý bol bol yâd edersiniz kesin bugün. Nazým’ý iki defa kodese týkan Kemalist ideolojiyi de göðsünüzü gere gere savunursunuz. Yalnýz karar verin Kemalist misiniz yoksa Marksist mi?

Bugün Mustafa Suphi’yi de anacak mýsýnýz? Eskiden olduðu gibi gene “ Mustafa Suphi’nin katili faþist Kemal” naralarý da atacak mýsýnýz?

Eskiden halklarýn kardeþliði diye, Kürtlerin kültürel haklarýnýn verilmesini savunuyordunuz. Günümüzde sizler için “ en iyi Kürt ölü Kürt’tür” sloganýný bugün Taksim Meydaný’nýnda dillendirecek misiniz yoksa “ Gel yoldaþ, biz dil, din, ýrk ayrýmý yapmayan sosyalistleriz “ mi diyeceksiniz?
Eðer ikincisini diyecek olursanýz: Hangi yüzle Dersimcilere sahip çýkýyorsunuz?

Ha unutmadan bir de bugün “ Enternasyonal Marþý mý okuyacaksýnýz yoksa Ýstiklal Marþý mý?”

Son olarak ulusalcýlýk mý yoksa eski Demir Perde ülkelerinde moda bir deyim olan “patriotism” karþýlýðý olan Yurtsever deyimi mi size uyar? Ulusalcýlýðýn karþýlýðý açýkça “racism”dir. Hem Marksist hem de Kemalist olunmayacaðý gibi hem sosyalist hem de rasist olunmaz oðlum.

Ha ben mi kimim? Kýrk yýl önce de milliyetçi ve demokrattým bugün de milliyetçi ve demokratým. 1977 yýlýnda Kürtlerin ve diðer azýnlýklarýn dil ve kültür özgürlüklerini savunuyordum. Evet, yanlýþ okumadýnýz. Milliyetçiydim ve bunlarý savunuyordum. Zira ana dilimde Azerbaycan radyosundan uzun aralýklar ile de olsa Azeri Türkçesiyle yayýn yapýlýyordu. Sovyetler Birliði’nin katý rejiminin buna izin vermesine saygý duyuyor, bizim ülkemizde de (güya cumhuriyet ve demokrasi ile yönetiliyorduk, en azýndan o zamanlar ben öyle sanýyordum) etnik ve dini azýnlýklarýn kendi dillerinde eðitim ve de basýn yayýn haklarýnýn verilmesini istiyordum.

Ayrýca, Atatürk’ü asla tartýþmam ve baþkalarýnýn tartýþmasýna da asla rýza göstermem. Benim meselem sahte Kemalistler iledir.

Son bir not daha: Otuz yýl öncesinde adam gibi solcular vardý. 12 Eylül tufanýndan sonra kimseye baþlarýný eðmediler. Takla atýp Kemalist numarasý yapmadýlar. Ya köþelerine çekildiler ya da bu diyardan çekip gittiler. Hah, iþte onlara çok saygý duyuyorum.




Cahit Kýlýç

Ýstanbul, 1 Mayýs 2010