Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Ýnsanlarý dengesizliklerden kurtulup, insanca yaþayamýyor bir türlü, genel ve bütün olarak… Zaman zaman bulduðunu düþündüðü dengesini korumaya çalýþmaktan yorgun… Doðu-batý doðrultusunda köprü benzeri iki anakaraya uzanmýþken, mevsimlerin tamamý geziniyor köþe-bucak; bir türlü mevsimlerin özelliklerinden yararlanmayan, yararlanamayan þaþkýn kalabalýklara aldýrmadan… Ýki anakaranýn özellikleriyle iç içe, ama kararsýz çaðlar boyu. Ne doðuda, ne batýda… Kuzey ve güneyle gerektikçe ilgili… Yaþam biçimleri dünle bugün arasýnda gidip geliyor. Biri diðerine üstünlük kurmaya çalýþýrken, sürgit bir çekiþme, didiþme dalgalanýyor, zaman sekiz bir yanýndan eni-konu akýp giderken… Günü yaþarken düþünce ve akýllarýn azý, çok azý yarýnlarda… Önemli bölümü dün ve öncesinde, çaðlarýn ardýnda, gerilerde… Kolay rastlanýlamayacak özellikleriyle benzerlerinden farklý, kendine özgü. Deðeri bilinemeyen özellikleri karýþýp baþkalaþýrken, deðersizliklere indirgenmiþ… Tanýnmaz olmuþ, baktýkça beðenmeyenleri çok… Oradan oraya savrulan yaþamlarý, sonu gelmez yaþam kavgasýndayken, ayrýlmaz bir parçasý olduðu dünyayla ne uyumlu, ne de uyumsuz… Arada bir bazen uyumlu, bazen uyumsuz… Uyumsuzluklarla bunalýrken ne bugünü yaþayabiliyor gereðince, ne dünden uzak, ne de yarýnlarýný planlayabiliyor. Kendine benzemeyenleri sevmiyor. Ölümüne nefret düzeyinde, hemen hepsine karþý... Yaþam biçimlerinde alýntýlar öndeyken, “biz bize benzeriz” sözü, onun da önünde… “Neden diðerleri de bize benzemiyor?” sözü, sonu gelmez beklentilere dönüþürken, bekleyenler dönüþüyor olmasý gerekenlerin uzaklarýnda bir gün oraya, diðer gün buraya-þuraya ve o günün genel geçerlerinin yönüne… Ýnsanlarýnýn önemli bölümü bir oraya bir buraya dönüþürken özgürlük anlaþýlamamýþ ve baþýbozuklukla karýþtýrýlmýþ… Gerekli yapýlanlar ödülsüz, gereksizler yaptýrýmsýz kaldýkça; kudurmuþtan beter azmýþlýklar sarmýþ, sekiz bir yanýný. Azgýnlýk örnekleriyle sarsýlmaya baþlamýþ hemen her gün, neredeyse her an… Azmýþlýklardan yaþam koþullarý sorumlu tutulurken insan, sorumlu insanlar unutulmuþ. Unutulmuþlara eklenmiþ, bakanlarýný olduðu gibi gösteren aynalar. Bireysel özgürlüðün ardýna takýlmýþ özgür bireylerin(!) hiç mi hiç sorumluluðu yok, yaþanmamasý gereken tüm yaþanýlanlarda… Ne de olsa her yaþanan sistem sorunu, salt sistem sorunu… Yaþanýlan günlerin ekonomiden baþlayarak tüm dengesizliklerinin nedeni de sistemin, sorunlu sistemin sonuçlarý… Kendiliðinden, istenmediði halde gelip “bundan sonra her þey benim istediðim gibi olacak” demeyen, seçilerek yaþamlarý kuþatýrken egemen olan sistem sorunu, söz konusu olan. Ýnsanlarýn yaþamlarýný yönlendiren sistem, insanlarýn seçimlerinin uygulamalarýyla, gerçekleþtirdiklerinin bütünü… Ýnsan da o bütünün bir parçasý, dahasý, olmasýnýn temelindeki ana nedenken, insanlar masum, mazlum vs… Dünyanýn merkezi olduðu, farklý konularda tüm dünyayý etkilediði de düþünülür, iki anakaraya uzanmýþ topraklarda. O topraklarýn yaþamlarýn sürdürülmesini saðlayan üretimlerin merkezi olmadýðý, olamadýðý; az da olsa olduklarýndan hýzla uzaklaþtýðý unutulmuþ görünür, akýllara bile getirilmek istenmezken… Yine de beklenir. Bize benzesinler diye beklenir… Sihirli deðnekli sihirbazlar beklenir, beklenenleri ardýndan sürükleyerek… “Bekledim de gelmedin” þarkýlarýnýn yankýlandýðý topraklarda ne beklenenler benzer, ne de sihirbazlar gelir. Gelenler de sihirsiz deðnekli gelir. Ardýndan sürüklediklerinin bazýlarý gelir, bazýlarý gelmez, gelemez. Gelenlerin çoðu da beklenenler olmaz… Saatler günlere, günler aylara, aylar yýllara eklenir. Ömürler tüketen yýllar geçip giderken çaðlara eklenir. Eklenenler-beklenenler derken, zaman akýp gider. Beklemek, beklemeyi sürdürür. Ne zaman nerede, nasýl sona ereceðini düþünmeden, bilmeden, aklýna bile getirmek istemeden… Nisan 2010, Ýstanbul Ertuðrul Asým Öztürk
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |