Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France |
|
||||||||||
|
etrafýndaki onca turiste ve görevliye aldýrmadan kendi etrafýnda dönerek bakýyordu, mevlananýn yattýðý yere. bir tarafta betonarme binalar geliyordu gözünün önüne, bir tarafta yeþil kubbe, onun önünde eski yapýtlar, sürekli dönüyordu, ta ki, birkaç turist onu durdurup fotograflarýný çekemesini isteyene kadar. fotografý çekti ve nazik bir þekilde veda etti, avluya girme vakti gelmiþti. heyecanýný zor bela bastýrarak kalabalýðýn içine karýþtý, ödemeyi yaptý ve içeri girdi. çýkmaz yollarýna saplandýðý onca farklý sevgiden, sevgiliden sonra, sonunda gerçek aþký bulmuþ mevlana'nýn mekanýndaydý. sanki derinlerden mistik bir ney sesi geliyordu, ama nerden geldiðini bulamadý bir türlü ve aramaktan vazgeçti. duvarlarýn üzerindeki hat'larý tek tek inceledi, hepi ayrý bir aþkla yapýlmýþtý, dünyevi bir deðerle ölçülemezdi þu elif mesela, ya da þu vav harfindeki hüzün; þairlerin anlattýðýndan farklýydý, þu lam elif; yazarlarýn anlattýðýndan daha fazla anlatýyordu aþký sanki. ellerini dokunamasa bile hissediyordu sanki yapýlýþlarýný: yan odadan gelen bir ney sesi, bunun dýþýnda hiç bir sese yer olmayan bir mekan, sadece bir camdan giren ýþýk, yere saçýlmýþ boyalar, ellerine bulaþmýþ býyayla çalýþan sakallý bir hattat, evet böyle olmalýydý... kendine ne boþ geliyordu, yazdýðý þiirler, gerçek bile olmayan, olamayacak olan sevgiler için yazdýðý. yazýlan onlarca satýrýn leyladan mevlaya olmasý gerekirken, leyladan öteye gidememesi ne çok yaralýyordu onu. umudu vardý artýk, gerçek aþký, kendine dönen bir semazen gibi kollarýný açarak mevlaya, dönecekti, onun aþkýyla þarhoþ olana denk, o'na bir türlü edemediði dualarý edecekti, kapanan gözlerini açacaktý... yeþil türbeye girdiðinde, daha farklý oldu sanki herþey, hava birden sýktý ruhunu, boynu büküldü ama pes etmedi. türbelere çaput baðlamazdý, ama bunu mevlanaya, pîr'e yapýlan bir ziyaretti bu. aþk'ýn nereye getirdiðini görmekti aslýnda amacý, pîr bile olsan dünya sana kalmýyordu iþte, gelenler onu anlamaktan acizdi, ney'i anlamaktan acizdi, hat'ý anlamaktan acizdi gelenler, aþký nasýl anlasýnlardý? arayýþý nasýl bilebilirlerdi ki? uzaktý veda sözleri pîrin mekanýný terkederken, geleceðim dedi gene. tekrardan çýktýðýnda avluya, kimsecikler yoktu, etrafýnda dönmeye baþladý, birisini görmek için, bir çift göz aradý. güneþ kýzýla çalýyordu ama daha akþam olmasýna çok vardý, dönmeye baþladý, güneþi arýyordu bu sefer ama o da yoktu semada... bu kýzýllýða ve kimsesizliðe, bir de ney sesi eþlik ediyordu þimdi, onu aramak için dönmeye baþladý ama bulamýyordu geldiði sesi. çýldýracak gibiydi, beynindeki damarlar patlarcasýna þiþmiþti, ellerini açabildiði kadar açtý ve dönmeye baþladý. kýzýllýk daðýlmaya baþladý böyle yapýnca, yavaþ yavaþ beyaz bir ýþýkbile geliyor denebilirdiaslýnda, neyin sesi de daha derinden geliyordu þimdi, dönmeye devam etti, hafiften bir esinti vardý þimdi kulaklarýnda, ne güzel, terini alýyordu ve neyle müthiþ bir uyumu vardý. hafifliyordu sanki, elleri acýyordu ama ve dua etmeye baþladý: " Rabbim; bütün günahlarýma tövbe ediyorum, senden baþka olana yüz çevirdim. þüphesiz en herþeye kadirsin, beni senin yolun üzerine eyle. sen rahmansýn rabbim, ben senin bir aciz kulunum, günahlarýma tövbe ediyorum... ellerimi senden baþkasýna açmadým rabbim, günahlarým için af dileniyorum... þüphesiz ancak sen affedersin beni... ben senin kapýndaki tokmaðýn üzerindeki toz deðilim... affýna geldim, ellerimi açtým rabb! " dedi ve bayýldý. etrafýndaki onca insaný farketmemiþti, ve dönmeye baþlamýþtý ve dua etmiþti, herkes þaþkýndý ama kimse müdahale etmemiþti ona. kimse de yaklaþamýyordu, ak sakallý bir dede, þalvarý ve takkesiyle yavaþ yavaþ girdi kapýdan, eðildi yüzüne doðru, ýslak mediliyle sildi yüzünü ve uyandý adam. dede önde, kendine dönen semazen arkada, avluyu terkettiler...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Berkay Bircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |