Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Yüce Allah’ýn adýyla selamlýyorum sizi... Hayatý sorgulamak... Þu iki kelime kendi içerisinde öyle hazineler barýndýrýyor ki... Bitmez tükenmez anlatmakla... Sorumsuz dediðimiz insanlarda bile vardýr,hayatý sorgulamak... Peki nedir hayatý sorgulamak dediðimiz þey? Anne rahmine düþüp, bir kan pýhtýsýna, ondan bir tutam et parçasýna dönüþüp bize ruh üfürülmesinden tutunda, ilk emeklediðimiz ya da yürüdüðümüz, insanoðlu olarak konuþmaya baþladýðýmýzdaki ilk cümlemiz, çocukluk dönemlerimiz, ardýndan ergenlik çaðýyla beraber gelen gençliðimiz ve ona paralel giden ideallerimiz, umutlarýmýz, hayallerimiz ve baþarýsýzlýklarýmýz; sonrasýnda olgunlaþmaya baþlamamýz... Ayný ilkbaharda yeþerip filizlenen tomurcuklarýn, koca gövdeli aðaçlara dönüþmesi gibi... Belki bir manada anne ve babamýzý haklý görmeye baþladýðýmýz zamanlar...Aslýnda annemde, babamda olgun ve tecrübeli insanlar dediðimiz vakitler... Belki hayatý sorgulamak bir mânâ da anne ya da baba olduðumuz ya da olacaðýmýz anlarda gizli... Ýnsanlarý anlamak için çaba harcadýðýmýz zamanlarda... En sevdiðimizi diðer aleme uðurlayýp, düþüncelerimizle baþ baþa kaldýðýmýz zamandýr belki de hayatý sorgulamak... O da bir zerreydi, sonrasýnda tomurcuk, ardýndan filizlendi, yavaþ yavaþ büyüdü ve meyve veren bir aðaç haline geldi, ama zaman o meyve veren aðacý da devirmeye yetti ve o þu an yine bir zerre; dediðimiz anlardýr belki de... Olgunlaþýp meyve vermeye baþladýðýmýz da hayattaki diðer tomurcuklara bu meyveleri daðýtmayý düþünmektir kim bilir? Týpký anne, baba ve diðer büyüklerimizden gördüðümüz gibi... ’YAÞAM BÝR FEDAKARLIKTIR, ONU HERKESE SUNUN’ dendiðini düþünerek yaþamýmýz adýna fedakarlýk yapmamýz mýdýr yoksa hayatý sorgulamak? Yoksa çevremizdekilerin acýlý anlarýnda ve geçirdikleri zor dönemlerinde yanlarýnda olmayý istemek ve onlara yardýmcý olmak mýdýr? O güzelim Kutsal Kitapta bildirilen muhteþem ayet-i kerimeyi ‘SÝZÝN EN KEREMLÝNÝZ ALLAH’TAN (C.C) EN ÇOK KORKANINIZDIR, TAKVACA EN YÜKSEK OLANINIZDIR’ düþünerek hayatýna çeki düzen vermek ve takva sahibi olmaya çalýþmak mýdýr? Bizim iyi günümüzde de kötü günümüzde de yanýmýzda olan ve bize destek veren dostumuza muhabbet duyup, bende onun için ne yapabilir ve onu ne þekilde mutlu edebilirim demek midir? Hayat adýna yapýlan yanlýþlara cesur ve mertçe -Bu yanlýþtýr, doðru olaný hep birlikte öðrenelim ve uygulayalým’ diyebilmek midir? Hayatýnýn en mutlu anýnda, mutsuz olan insanlarý düþünebilmek ya da en mutsuz olduðun bir anda mutlu insanlarý düþünerek kendine çeki düzen vermekte olabilir mi hayatý sorgulamak? Ne dersiniz? Ve... Meyvelerinizi daðýtýp, olgun bir aðaç olduktan sonra tekrar bir zerreye dönüþmeyi beklerken -Elhamdülillah güzel bir süreçti geçirdiðim; demek mi yoksa -Ne yazýk! Çok daha fazla meyve daðýtabilirdim, deyip üzülmek midir? Bu ve buna benzer öylesine çok sorular sorabiliriz ki benliðimize hayatý sorgulamak adýna...Çok hoþuma giden bir soru ve cevabýný daha paylaþmak isterim sizlerle son olarak... Yaþam bizi deniyor mu dersiniz dostlar? Eðer deniyorsa o zaman inanýn bana hepimiz de yaþamýn en olgun öðrencilerindeniz... Yaþam bizi her an deneyecektir, hiç þüpheniz olmasýn. Hepimizde biliyoruz ki Yüce Allah bizi bu dünyaya kendisini tanýmamýz için gönderdi. Kutsi hadiste de belirtildiði gibi: ’Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim’ buyuruyor Yüce Allah... Þu koca kâinatýn ve her þeyin yaratýcýsýný tanýmak ve bilmek bizim þu aciz beyinlerimizle çok kolay deðil tabii... Ama zorda diyemeyiz. Bize gönderilen büyük bir âbide ve kutsal bir mektup var. Bunlar incelendiðinde yaþamýn bir oyun olmadýðýný açýkça görüyoruz. Aslýna bakarsanýz bütün mahlukatý yarataný tanýmak adýna yaþam bize sunulmuþ muhteþem bir hediye... Daha ne bekliyoruz ki? Neden o hediyenin ambalajýný bir an önce açýp, içindekiyle o güzel hediyeyle meþgul olmuyoruz? Ýnanýn bana ambalajý çok da mühim deðil... Asýl önemli olan hediyedir... Gelin o hediyeyi incelemek ve onu tatmak için baþlayalým hayatý sorgulamaya... Geç bile kaldýk deðil mi...?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Gülsüm Özgüven, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |