Herþeye imgelem karar verir. -Pascal |
|
||||||||||
|
Ýstiklal Marþý okunurken, bayraklarýn en güzeli göndere çekilirken, var gücümüzle, sesimizi en yüksek perdeye çýkartýp, gözlerimizi o büyük bayraðýmýzdan ayýrmadan tatlý ve de coþkulu bir ahenk içinde milli marþýmýzý söylerdik. Bayraðýmýz gökyüzünde bizler yeryüzünde dalgalanýrdýk. Söylerken onurlarýn, içimizde tarifi ve de yeri belli olmayan, anlatamadýðýmýz bir sevgi dolardý. Nasýl ki makamlarý cennet olsun atalarýmýz o tarifsiz acýlarý ve kahramanlýðý yaþadýysa bizlerde galiba öyle oluyorduk. Söylerken geçen her saniye içerisinde kabýmýza sýðmazdýk. Sanki her bir öðrenci bir aslan olurdu. Korkusu olmayan, cesareti ve onuru had safhaya ulaþmýþ yiðitler olurduk. O yýllarda iþin açýkcasý niçin öyle olduðumuzu bilmezdik, pek anlamazdýk ama o manevi duyguyu yaþardýk. Bu olsa olsa atalarýný unutmayan evlatlara verilmiþ ilahi bir nimetti. Çünkü bizler, ne zaman nerede vatan, millet, anne, baba, kardeþ, hatta arkadaþ lafzýný duysak, gözünü kýrpmadan ölüme giden aslanlar olurduk. Yeter ki bu bayrak üzerimizde dalgalansýn. Yeter ki arkadaþlarýmýzý, dostlarýmýzý, vatanýmýz bizlerden ayrýlmasýnlar. Çünkü bizler, Allah birdir, anne, baba, vatan, bayrak, kandan hatta candan dahi kutsal diye inanýrýz. Ölürken dahi mutlu oluruz. Ölümden korkmayan kaç insan var ki yeryüzünde. Ama söz konusu vatan olunca ölümden korkulmazdý. Ýstiklal marþýndan sonra þiirler okunur marþlar söylenirdi. Hepside birbirinden güzel ve anlamlý þiirler ve marþlar. Þimdi ne zaman Çanakkale Ýçinde Vurdular Beni marþý söylense yine duygulanýrým. O yýllarýmda þuna eminim ki þuurlu bir vatan ve millet bilinci yoktu. Ama yeri belli olmayan büyük bir sevgi vardý. Usul usul vatan sevdasýna tutuluyorduk. Ne büyük bir sevdaydý bu sevda. Sevdikçe insan mutlu oluyor, sevmelere doyulmuyordu. Bu sevgiyi hiçbir sevgiyle mukayese dahi edemezdik. Anne babamýzdan nasýl ki daha sýcak gelmiyorsa insanlar, vatanýmýzda öyleydi. Ýçinde anne baba sevgisi barýndýrýyordu. Milyonlarca evladý olan anne baba oluyordu vataným. Çanakkale Zaferini usul usul, aðýr aðýr coþkulu bir þekilde anlatýrdý öðretmenimiz. Bizler ise Hatice annesinin biricik kýnalý kuzusu Hasan gibi, hiç ses çýkartmadan dinlerdik öðretmenimizi. Baþkalarýnýn kafasýndan sýktýðý gibi uydurma destanlarý deðil, belgelerle ispatlamýþ destanlarý anlatýrdý. Ezineli Yahya Çavuþu, Kýnalý Hasaný, Lütfi Beyi, birbirinden habersiz þehit olan iki köylünün nasýl birbirlerine haklarýný helal ettiklerini, Seyit Onbaþýnýn nasýl dev mermiyi kaldýrýþýný… O büyük savaþta, düþmanýn cephane gücünü bizimkileriyle kýyaslamak dahi büyük bir cahillik olurdu. Býrakýn cephaneyi bir kenara, günün üç vaktinde çoðu zaman bir öðün yemek bulabilen, o yemekte çoðu zaman bir tas hoþafý geçmezdi. Ama açlýðý asla dert etmeyen yiðitlerin destanýydý bu. Dünya tarihinin ender þahit olduðu bir savaþtý bu savaþ. Var olma ya da yok olma savaþýydý. Cepheye giden atalarýmýzýn muratlarý ne kahraman olmaktý ne de baþka dünya nimetleriyle anýlmaktý. Tek bir muratlarý vardý. Bu boðazdan haram içeri girmeyecek. Haram olan bir nesneyi nasýl ki boðazýndan geçirmemek için yaþamýþsa atalarýmýz, o yýlda haramý, haramzadeleri, insanlýktan nasibini almamýþ vahþileri o boðazdan içeri sokmayacaktý. Analar nasihat ederek yolluyordu daha býyýðý dahi terlememiþ evlatlarýný. Bak oðlum baban yemende kaldý, dayýn balkanlarda, sen canýmým son yongasýsýn, eðer bu vatan düþecekse sen de gelme. Öl ama gelme diyordu. Yarabbi en sevdiklerini unutmuþlar mýydý ki analar. Bu sözler vefasýzlýk mýydý? Asla asla asla… ama söz konusu vatandý. Þerefti namustu. Yeri gelmiþ kadýnlarýmýz dahi bir er gibi vatanlarý için gece gündüz çalýþmýþlardý. Hele hele en çok dokunan yaný ise, daha körpecik çaðýnda liseden, medreseden, üniversite sýralarýný býrakýp gidenlerdi. Sanki ilahi bir ses, hadi gidin oraya, sizler cennet ehlisiniz mi demiþti. Yedisinden yetmiþine kadar lafý iþte bu savaþta hakkýyla yerini buluyordu. Onlar neleri neleri býrakýp gittiler. Ama vatan gitmesin istediler. Peki neden? Niçin? Çünkü vatansýzlýk demek, yaþadýkça en büyük zindanda yaþamak demekti. Belki þahýs olarak zindanda yaþamaya zarý olurlardý ancak anne babalarýn kardeþlerin yaþamalarýna razý olmazlardý. Bayraksýz, ezansýz, özgürlüðü olmayan bir vatan olabilir miydi? Ne doðru dürüst bir iletiþim, ne doðru dürüst cephane, ne yiyecek ne giyecek… düþmanla kýyaslamak akýl sýnýrlarýna dahi sýðmaz. Ancak bir þey vardý. Maneviyat denilen bir þey. Hak uðruna yaþamak diye bir þey. Peki ya bu hak uðruna ölmek, iþte bunu da maddi güçle kimse karþýlaþtýramazdý. Savaþýlan sadece düþman deðildi. Açlýkla, yoklukla, yetimlikle, daha ömrünün baharýndaki güzellikleri yaþayamamak… iþte bu noktada sabrýn ve birbirini sevmenin ne kadar büyük bir nimet olduðu ortaya çýktý. Yan yana, can cana, aðlamadan, sýzlanmadan, ardýna bakmadan þehit olan bir millet vardý. Çünkü söz konusu olan vatandý. Kurandý, ezandý, namustu, bu uðurda bir deðil milyon kez ölünmeliydi. Nasýl ki duygularýmýzý temiz tutmak için yaþýyorsak, onlarda vatanýmýza haram pislik girmesin diye ölüyorlardý. Muratlarý temiz olmaktý. Alnýnýn akýyla yaþamaktý. Bunun içinde vatana haramý sokmamak gerekiyordu. Ýþte bu zihniyetler ordusuna sahip olarak savaþtýlar. Ayný duygularla o cepheye gitseler, ve ayný ordulardan bin kat daha güçlü ordular saldýrsa þunu yine öðreneceklerdi. Ç a n a k k a l e G e ç i l m e z. Ruhlarýnýz þad olsun… Torunlarýnýz, evlatlarýnýz sizleri hiç unutmadý. Asla da unutmayacak unutturmayacaklar… 10.03.2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |