..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömer Faruk Hüsmüllü




12 Þubat 2010
Acý Bir Düþ  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Ne pahasýna olursa olsun onunla konuþacaktým.Burada her þey bitemezdi.Aramýzda kurulan bu telepatik köprü yerini kalýcý,sürekli bir iliþkiye,beraberliðe býrakmalýydý.Kararým kesindi,ancak ne diyeceðimi,nasýl diyeceðimi,söze nasýl baþlamam gerektiðini bir türlü kestiremiyordum.


:BJBE:




Son yaþadýðým ayrýlýk kaderimin deðiþmeyeceðine olan inancýmý iyice artýrmýþtý.Seval ile olan iliþkimiz bir sene gibi bir süre sonunda yerini acýlara ve kýrgýnlýklara býrakmýþtý.Günün birinde anladýk ki ne o benim hayal ettiðim kadýn tipiydi,ne de ben onun arzuladýðý erkek tipiydim.
Ayrýlýðýmýz çok zor günler geçirmemize neden olmuþtu,ama gene de durumu kabullenmek zorundaydýk.Önceleri karþýlýklý suçlamalar yapýlmýþ,daha sonra bu yerini bir kayýtsýzlýða býrakmýþtý.Dolmuþ duraðýndaki beraberliðimizin noktalanýþ anýnda sadece birbirimize “iyi günler” dileyebilmiþtik.Sonra da arkamýzý dönerek iki yabancý gibi oradan uzaklaþmýþtýk.
Galata köprüsünün üzerinde yürürken bir yandan heyecan içinde avlarýný bekleyen amatör balýkçýlara bakýyor,bir yandan mavi denizin kubbesini karartan vapur dumanlarýný seyrediyor,bir yandan da bunlarý düþünüyorum.
Bazen Tanrý’ya yalvarýyor,bazen de isyan ediyordum.Ýçimi kavuran,adeta beni mahveden bir acý ,bu gibi dengesizlikleri zaman zaman bana yaptýrýyordu. Düþüncelerimin net olduðu söylenemezdi, kafamýn içinde sürekli bir uðultu vardý.Bu bir mutsuzluk deðil,ondan da ileri bir þeydi.Ýkide bir:
-Kahpe felek,lanetlenmiþ kader...deyip duruyordum.
Seval ile yaþadýðým mutluluk ve sevinç dolu anýlar yer yer zihnimi iþgal etmiyor deðildi.Onlarý zihnimden kovuncaya kadar çektiðim azabý Tanrý’dan baþkasý bilemezdi.O anýlar sanki beni ömrümün sonuna kadar kovalayacaktý.Sanki affý olmayan bir suç iþlemiþtim.Hayýr,hayýr suç deðil,günahtý bu yaþantý parçacýklarý...Nefret,iðrenme ve utanç duyuyordum.Bu duygu karmaþasý daha ne kadar sürecekti?Bundan tam anlamýyla kurtulmam mümkün müydü?Hiç sanmýyordum,ama gene de denemek gerekti.
Farkýnda olmadan Karaköy’deki turnikeden geçmiþtim bile.Önce vapurun üst tarafýna çýktým;týklým týklým doluydu burasý.Alt kata indim.Orasý da doluydu.Lüks mevkii ise bomboþtu,oraya girdim.Sýrtýmdaki paltoyu çýkarýp kucaðýma aldým,çantayý da ayaklarýmýn arasýna sýkýþtýrdým.Oturduðum koltuktan bir müddet dýþarýsýný seyrettim.Galata köprüsüne baktým,koþuþan insanlar ufacýk görünüyorlardý.Bir insan seli vardý.Kafalarý, ruhlarý, davranýþlarý deðiþik deðiþik insanlar...Tek bir ortak yanlarý olmalý diye düþündüm, o da: hepsinin gözlerinin,zihinlerinin arkasýna gizlenmiþ olan “amaca ulaþma” isteðiydi.
Biraz sonra vapurun motorlarýnýn sesi duyuldu,mavideniz köpüklerle birleþerek yeþillendi.Tatlý bir yeþillik sardý vapurun etrafýný,sonra ise ahenkli sesler çýkararak gitmeye baþladý.



Görevli memur lüks mevki farkýný almak için yanýma geldi.Parayý verdim.O gidince ellerimi önümdeki masanýn üzerine koydum,baþýmý iki elimin arasýna sýkýþtýrdým ve düþünmeye baþladým.Aslýnda bilinçli olarak ne düþündüðümü de bilmiyordum.Düþünmek için düþünmek gibi bir zihin fukaralýðý ile karþý karþýya olduðumu anladým.
Etraftaki insanlarý incelemeyi neden sonra akýl edebildim.Bir masanýn etrafýnda üç kiþi oturmuþtu.Bunlarýn birbirleriyle fiziksel bir yakýnlýktan baþka bir baðlarý olmadýðý anlaþýlýyordu.Masadakilerden bir bayan süslü püslü bir þeydi,elindeki hakiki deri çantasýnýn kulpuyla oynuyordu.17-18 yaþlarýnda bir genç bir mizah dergisini okuyordu,arada bir gülümsemesi bundan hoþlandýðýný anlatýyordu.Orta yaþlardaki bir adam ise aðýzlýðýna sigara yerleþtirmeye uðraþýyordu.
Kafamý yukarýdaki can yeleklerinin bulunduðu yere kaldýrdým.Bir kaç dakika “Can yelekleri tavandadýr.Adedi:204” yazýsýna bakakalmýþtým.Ýçin için bozuk bir plak gibi bu yazýyý tekrarladým.Bundan kendimi kurtardýðýmda çýkýþ kapýsýnýn yanýndaki masada oturan bir genç kýza takýldý gözlerim.Þu ana kadar onu fark etmeyiþime þaþýrdým.
Kýzý belki de önce iþ olsun diye incelemeye baþladým.Ayaðýnda kahverengi bir pantolon vardý.Pantolonun üzerine fýstýk yeþili ,boyunlu bir kazak giymiþti.Saçlarý kýsacýk mý kýsacýk kesilmiþti.Arkasýndaki askýlýða asýlmýþ manto onun olmalýydý.Ufacýk,narin elleri vardý.Hiç mi hiç iþ görmemiþ,yýpranmamýþ sanýsýný veriyordu insana.
Saçlarý siyahtý,göz kapaklarýnýn üzerine yeþil far çekmiþ,týrnaklarýndaki oje de uzaktan kahverengi yeþil karýþýmý bir renk görüntüsü veriyordu.Muntazam bir burnu,incecik dudaklarý vardý.Belli belirsiz bir ruj sürmüþtü dudaklarýna.
Parça parça incelemeyi tamamlayýp,bir bütün halinde baktým bir kez de kýza.Bu bakýþ beni heyecanlandýrdý,garip duygular hissetmeye baþladým içimde.Ona bakarken vücudumun her tarafýný tatlý bir sarhoþluk sarmaya baþladý.Bir an bakýþlarýmýz çarpýþtý.Þaþkýndým,bakýþlarýmý nereye saklayacaðýmý bilemiyordum.Yüzüm kýzarýyor,ellerim titriyor,zihnimde deliler tepiþiyordu sanki.Bu ruhsal atmosferde aciz olduðumu hissettim.Acizliðim utanmama raðmen bakýþlarýmý onun üzerinden alamamamdan da belliydi.Bir ara bana gülümsedi gibi geldi.Sanki anlamlý gözlerinin içinde bir ýþýk parlýyordu.Aslýnda güldüðünden emin deðildim,zaten bunun için bir neden de yoktu.
Ýrademi zorlayarak gözlerimi ondan ayýrdým ve dýþarýya bakmaya baþladým.Kýz Kulesi’nin yanýndan geçiyorduk. Aklým oradaydý hep,o güzel kýza takýlýp kalmýþtý.Benliðimi sihirli bir þekilde kendine çekmiþ ve kendi benliðinde hapsetmiþti.
Adý mutlaka Hülya idi...Hayýr,hayýr Neþe olmalý,yok,belki de Betül’dür.Ama en güzeli Hülya...Bu güzel yaratýðýn bana ait olmasýný isterdim,bunun için neler vermezdim!Evet belki de hayatýmý bile ortaya koyabilirdim.Dört dakika önce gördüðüm,adýný bilmediðim,hiç tanýmadýðým bir kýz için hayatýmý ortaya koyabileceðimi söylemek mantýklý olmayabilir, saçma gelebilir;ama burada “yýldýrým aþký” denilen ölümcül duygunun anlatýlamaz gücü vardý.
Arkadaþlýðý,dostluðu samimidir,diye düþündüm.Dudaklarýnýn arasýndan çýkan kelimeler þiir gibi olmalýydý,þýrýl þýrýl akan bir dere gibi insanýn içine huzur ve mutluluk doldurmalýydý.
Her meziyetini güzellik ve büyüleyicilik ölçütlerine göre yapacak olursak,bir erkeði her yönden doldurabilecek ve tatmin edebilecek bir kadýndý o.Sevdiðine ruhsal,bedensel,cinsel her türlü doyumu verebilirdi.
Ýþte yýldýrým aþký dediklerinin bu olduðuna iyice inanmaya baþlamýþtým.Þu anda kabul etse ona evlenme bile teklif ederdim ve ömrümün sonuna kadar bundan asla piþmanlýk duymazdým.Onunla kötülüklerden,çirkinliklerden uzak,sadece ama sadece sevgi ve mutluluðun egemen olduðu bir yaþam sürdürmeyi çok isterdim.Herkesin imrendiði bir yuvada onunla birlikte yaþamanýn tarifi imkansýz bir zevki olmalýydý.



Saf,berrak,temiz,sevecen bakýþlarý vardý ve keþke bu bakýþlar tüm yaþam boyunca benimle beraber olsaydý!Yaþamak,mutlu olmak,haz duymak bu muydu acaba?

Bakýþlarý üzerimdeydi.Gözünü bile kýrpmadan ,cesurca bakýyordu.Benim korkaklýðým onda yoktu.Bu bakýþlar bir deðil çok þey anlatýyordu.Bir an,belki de saniyeden bile kýsa bir süre devam eden býçak gibi keskin bir acý bakýþ, bu gözlerden gözlerime çarptý.Olamazdý,olmamalýydý,o bakýþlara en ufak bir gölge dahi düþmemeliydi.Neyse ki kýsa sürmüþ ve geçmiþti.Ýþte tekrar ayný bakýþlar vardý..

Bu anýn hiç bitmemesini diliyordum.Þunu da biliyordum ki güzel olan þeyler,çirkinlik ve kötülüklerden daha kýsa ömürlüydü.Fakat bu sefer tersi olacaðýna inanýyordum.Yanýlmýþtým çünkü vapur Kadýköy iskelesine yanaþýyordu.Ýskelenin kenarýndaki lastiklere sürtünen vapurun çýkardýðý ses oldukça rahatsýz ediciydi.Ýnsanlar inme hazýrlýðýna baþladýlar.Bir kaç kiþi oradan ayrýldý.Genç kýz da ayaða kalkmýþ ve mantosunu almýþtý askýdan.Telaþlý bir þekilde mantoyu omzuna attý,çýkýþa doðru yürüdü.

Ne pahasýna olursa olsun onunla konuþacaktým.Burada her þey bitemezdi.Aramýzda kurulan bu telepatik köprü yerini kalýcý,sürekli bir iliþkiye,beraberliðe býrakmalýydý.Kararým kesindi,ancak ne diyeceðimi,nasýl diyeceðimi,söze nasýl baþlamam gerektiðini bir türlü kestiremiyordum.
Vapurdan çýkarken hemen önümdeydi,iskeleden saða döndü evlendirme dairesinin bulunduðu tarafa doðru yöneldi.Bu sýrada bana olan uzaklýðý on metreyi bulmuþtu.Parkýn içinden geçti,oradaki çayhaneye girecekmiþ gibi yaptý,girmeyip yönünü Moda’ya doðru çevirdi.Arkasýna hiç bakmamýþtý,ama bir yüz metre daha yürüyünce durdu ve geriye dönüp baktý.Gülümsüyordu.Tekrar yürümeye baþladý,artýk çok yavaþ gidiyordu.
Bu bakýþ beni cesaretlendirmiþti.Adýmlarýmý hýzlandýrdým ve ona yetiþtim.Yan yana yürümeye baþladýðýmýzda da bir þey söyleyemedim.O ise arada bir yüzüme gülen,biraz da mahcup bir ifade ile bakýyordu.Neden sonra bir gayretle:
-Sizi rahatsýz etmek istemiyorum,böyle anladý iseniz sizden özür dilerim.Niyetim kötü deðil.O nedenle beni bir sokak serserisi gibi deðerlendirmeyin lütfen!dedim.Daha bir sürü þeyler söyledim,belki de saçmaladým.
Sözümü “Beni anladýnýz mý” diye bitirdiðim zaman sadece baþýný salladý.O zaman bana kýzmadýðýný anladým ve rahatladým.Biraz daha birlikte yürüdük.Bu sýrada ne ben ne de o konuþtu.Moda’ya çýkan yokuþun yarýsýndan fazlasýný yürümüþtük.Orada yolun kenarýndaki banklarýn üzerine oturmayý teklif ettim,elimle iþaret ederek.Kabul etti,oturduk.

Biraz sonra “Denizi,dalgalarý sever misiniz?” diye sordum,sormuþ olmak için.Aðzýný açtý,bir þeyler söyler gibi oldu,ama ne dediðini anlamadýðýmdan sorumu tekrarladým.Yine dudaklarýný oynattý,ancak konuþma deðil de acayip bir ses çýkýyordu dudaklarýndan.Bir kez daha,bir kez daha sordum ve her defasýnda ayný sesleri duydum.Kulaklarýma inanmak istemiyordum,fakat ortada bir gerçek vardý,o da bu güzel kýzcaðýz maalesef dilsizdi...
Gözleri fal taþý gibi açýlmýþ,bir þeyler anlatmak ve belki de söylemek için çabalýyordu.Bütün çabasý boþunaydý...
Vurulmuþa döndüm,þaþkýndým.Yüzüne bir kez daha baktým,sapsarý kesilmiþti.Dudaklarý titriyordu.
Aklýma gelen ilk þey oradan kaçmak ve uzaklaþmak oldu.Koþar adýmlarla yokuþ aþaðý sanki uçarak gidiyordum.Yokuþun bitiminde nefes nefese kalmýþtým.Birden durdum,derin bir nefes aldým,arkama dönüp baktýðýmda onu hâlâ o bankýn üzerinde otururken gördüm.
Baþýný ellerinin arasýna almýþ hýçkýra hýçkýra aðlýyordu...Çok uzak olmasýna raðmen hýçkýrýklarýný sanki hemen yaný baþýmdaymýþ gibi duyabiliyordum.



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Harika
Gönderen: Müþerref ÖZDAÞ / , Türkiye
12 Þubat 2010
Büyük bir beðeni ile okudum. Hayalimize bu kadar yakýn iken aslýnda aradýðýmýzýn o olmadýðýný fark edivermek, sadece beynimizde þekillendirdiklerimize doðru yol aldýðýmýzý, ve hayal kýrýklýklarý yaþadýðýmýzý bir kez daha görmüþ ve anlamýþ oldum sizin kaleminizden. Teþekkürler sevgili öðretmenim. Saygýlar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Senin Hikayen
Prostat
Ýn Aþaðýya Ulan
34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf
Makineleþmek ve Kaçýþ - 4
Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm)
Makineleþmek ve Kaçýþ - 3
Makineleþmek ve Kaçýþ - 2
Makineleþmek ve Kaçýþ - 1

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.