..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Matematiðe, yalnýzca yaratýcý bir sanat olduðu sürece ilgi duyarým. -Godfrey Hardy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Cahit KILIÇ




3 Kasým 2009
Elagöz Daðý ve Çocuk  
Cahit KILIÇ
Bizim bölgemizde, en yüksek yerleþim birimlerinden en düþük rakýmlarda, düz ovalarda yaþayanlarýn sabah akþam karþýlarýna çýkan en büyük varlýk; Elagöz Daðý’nýn heybetli görüntüsüdür.


:BGJA:

Bizim bölgemizde, en yüksek yerleþim birimlerinden en düþük rakýmlarda, düz ovalarda yaþayanlarýn sabah akþam karþýlarýna çýkan en büyük varlýk; Elagöz Daðý’nýn (yöre halký, Eleyez, Elayöz veya Elegez olarak telaffuz etmektedir) heybetli görüntüsüdür. Karadeniz’in doðusundan güneye doðru uzanan Küçük Kafkaslarýn en son ve en yüksek noktasýdýr Elagöz. Kuzeyindeki sýra daðlarýn çýplak gözle görülen uzaktan görüntüsü bile ürkütücüdür, korkunçtur. Bu daðlarýn eteklerinde bile yaþamak; en az altý ay kar altýnda ve eksi 40 derece soðukta, tabiatýn insanoðlunun önüne adeta set çektiði zorluklarla boðuþarak yaþamasý anlamýna gelir.

Baharda; sabahýn erken saatlerinde kalkanlarý Elagöz Daðý karþýlar. Güneþ ilk ýþýklarýný daðýn doruðundan batýya doðru uzatýrken, batý yamaçlarý alçak bulutlarýn gölgesi altýnda kalýr. Temmuz – aðustos aylarýnda bile yarýk olan zirvesi beyaz karlarla örtülüdür. Yaz aylarýnda akþam güneþi ufukta kaybolduðunda Elagöz’ün zirvesi kýzýlýmsý güneþ ýþýklarýnýn yansýmasýyla adeta bir renk cümbüþü oluþturur. Dört bir yaný karanlýk sarmaya baþlarken, Elagöz’ün zirvesi ýþýl ýþýldýr. Güneþ onu daha terk etmemiþ, o daha güneþe iyi geceler dememiþtir. Duygularýn doruðunu soluyanlarýn yýldýzlara ulaþacaðý yol; bu daðýn zirvesinden mi geçer acaba!

Doðu tarafýnda bulunan yaylalarý, baharda açýlan envai çeþit çiçeklerin etrafa yaydýðý mis gibi kokularý, gözlere cennet misali manzaralar sunan görüntüleri, þýrýl þýrýl akan pýnarlarý, bol oksijenli tertemiz havasý, platolarda yayýlan koyun, kuzularý ve insanoðluna Tanrý’nýn bahþettiði bu güzelliklerin yaný sýra tamamen doðal besinleriyle cana can katarlar. Daha aþaðýlara inildiðinde ise tarýma elveriþli geniþ ovalarý ile karþýlaþýrsýnýz… Arpa, buðday, þeker pancarý, bostan sebzeleri… Daha güneyde narenciye, karpuz, kavun ve pamuk tarlalarý alabildiðince uzanýr…

Bir de anlatýlan efsanesi vardýr Elagöz’ün…
Aðrý ile Elagöz iki kýz kardeþtirler. Evin içinde sürekli kavga eden, bir türlü geçinemeyen iki kardeþ…
Aðrý evlenerek evden ayrýlýr. Bir süre sonra karný burnunda hamile bir gelin olarak baba evine misafir gelir. Bir iki gün iyi geçinen kýz kardeþler, üçüncü gün þiddetli bir kavgaya tutuþurlar. Aðrý, sert bir cisimle Elagöz’ün kafasýný kýrar (yöre aðzýyla: baþýný yarar), Elagöz’de Aðrý’nýn karnýný tekmeleyerek onun çocuk düþürmesine sebep olur. Bu duruma öfkelenen Tanrý, onlarý birer daða dönüþtürerek cezalandýrýr. Böylelikle Aðrý’nýn yaný baþýnda düþürdüðü çocuðu, Küçük Aðrý Daðý yükselirken, Elagöz’ün de kafasý yarýk olarak kalýr.

* * *


Kuzeyden esen Demirkazýk rüzgârýnýn baþlattýðý tipinin göz gözü görmediði bir kýþ gününde, okul çýkýþý çantasýný sýrtýna vurarak 7 km. yolu yürüyerek evine gitmeye çalýþan, on yaþýndaki ilkokul üçüncü sýnýf öðrencisi çocuk; önce yolu bulacaktýr ama görüþ mesafesi sadece 10,15 metredir. Þiddetli tipinin aðzýna doldurduðu kar tanecikleri, nefesini kesmektedir, eðer bir tedbir almazsa boðularak ölmesi muhtemeldir. Donmak üzere olan elleriyle baba yadigârý atkýsýný, sadece gözleri görünecek þekilde yüzünü ve özellikle de aðzýný kapatmak için kullanýr. Karahan çayý donmuþtur. Onu geçmekte bir engel yoktur ama beþ yüz metre ötede geçmesi gereken bir çay daha vardýr.

Terelik suyu, Gökdað’ýn eteðinden çýkan pýnarlarýn oluþturduðu küçük bir çaydýr. Üstünde herhangi bir köprü yoktur. Eksi 25,30 derece soðuða raðmen bu su donmamaktadýr. Yöre halký bu suyu “ kara su” diye adlandýrýr. Yaz aylarýnýn en sýcak günlerinde bile, parmaðýný içinde üç dakika tutamazsýn, zira dondurur. Kýþ aylarýnda ise en sert soðuklarda bile üstünden buhar çýkar ve kenarlarýnda veya içindeki küçük adacýklarda yemyeþil su teresi biter. Yöre halký bu tereyi ve o suda yaþayan “kýzýl alabalýk”larý bazý hastalýklara iyi gelir diye ilaç olarak kullanýrlar.

Terelik suyuna ulaþan çocuk; kendi boyundan yüksek karla, bir girdap gibi dönen boranla uðraþýrken; bir de bu suyun içindeki küçük kayalarýn üstünden sýçraya zýplaya geçmek zorundadýr. Bu küçük kayalarýn üstüne dalgalarýn savurduðu su damlacýklarý donarak bir buz tabakasý oluþturmaktadýr. Birinden ötekine sýçrarken ayaðýn bir kaydý mý, iki seksen suyun içine uzandýn demektir. Bu da sudan çýkýp da daha iki yüz metre yürümeden kaskatý buz kesilip donacaðýnýn resmidir. Çocuk bunun bilincindedir ve içinden “ Þu meret Terelik suyu neden donmaz ki ” diyerek aðlamak istemektedir. Bu yüzden en kötü ihtimalle bir ayaðýný ýslatýp, yürüyeceði için ayaðýný sýcak tutmayý hesaplamaktadýr. Nitekim öyle de olmuþ, bir ayaðý kayarak ýslanmýþtýr. Ayaklarýnda lastik ayakkabýlar ve anasýnýn elle ördüðü yün çoraplar vardýr. Ayaðýndaki lastik ayakkabýlar; seneye de giysin diye bir numara büyük alýnmýþtýr. Zaten karýn doldurduðu o bir numara büyük boþluðu þimdi bir de buz doldurmuþ olacaktýr. Her þeye raðmen küçücük yüreði bu zorluklarý yeneceðine inanmaktadýr.

Suyu geçtikten ve beþ altý yüz metre daha yürüdükten sonra dereden saða doðru çýkmasý gerektiðinden, dere boyunca yolu kaybetme ihtimali yoktur. Yol boyunca kayalara göz aþinalýðý vardýr. Onlarý teker geçip dereden çýkmayý baþarýr. Bu merhaleden sonra önüne bir düzlük çýkacaktýr ve görüþ mesafesi çok az olduðundan yolunu kaybetme tehlikesi yüksektir. Düzlüðe çýkýp bir müddet daha doðru yolda olduðuna inandýðý istikamete devam eder. Islak ayaðý yavaþ yavaþ donma sinyalleri vermektedir. Fakat hayret edilecek bir durumun meydana geldiðini hissetmektedir. Boran gittikçe þiddetini yitirmekte, görüþ mesafesi biraz daha açýlmaktadýr. Birazdan önüne küçük bir tepe çýkmasý lazým, çýkar ve aþarsa Pirveli yaylasý görünecektir. Yaylanýn eteðini geçti mi al sana Sütlü bulak.

Küçük tepeyi de hesapladýðý gibi aþar ama yayla mayla görünmüyor. Biraz daha ilerlerse yolunu þaþýrma ihtimali onu çok korkutmaktadýr. Umut ve umutsuzluk arasýnda yürümeye devam dedi…

Ne kadar yürüdü farkýnda deðil ama tipi de diniyor git gide… Rüzgârla birlikte yüzüne çarpan kar taneleri arasýnda güneþ ýþýnlarýnýn sýzdýðýný fark etti birden. Aðlamaklý ýslak gözlerinde bir sevinç belirdi. Görüþ mesafesi biraz daha açýldý, saðdaki yamacýn yaylanýn eteði olduðuna inandý ve yamaca doðru inanç ve sevinçle ve de tükenmek üzere olduðu gücünün tamamýný kullanarak yürümeye devam etti. Yamaca ulaþtýðýnda güneþ ýþýnlarýnýn iyice hissedildiðini fark etti. Küçük bir mola verip az dinlenmek istedi. Durdu, derin bir soluk aldý. Saðý solu kolaçan etti, baþýný doðuya doðru çevirdi ve karþýsýnda Elagöz daðýnýn zirvesini gördü…

Hayret edilecek bir durumdu. Önündeki vadi giderek þiddeti azalmýþ olsa bile fýrtýnadan görünmezken, yeryüzüne paralel bir tabaka oluþturan kar fýrtýnasýný delerek, görünen bu azametli zirve onun yön pusulasý olacaktý.
Yürüdü… Donmuþ olan sað ayaðýný artýk hissetmiyordu… Sütlü bulak tepesini týrmandý, akþam güneþi önündeydi artýk. Görüþ açýlmýþtý, evler karþýsýnda, Elagöz güneydoðusunda…

O çocuk, bugün bu satýrlarý yazarken; çocuk dünyasýnýn hayal âlemine bir kahraman gibi yerleþtirdiði o daðý, bugün de hayatýnýn bir parçasýndan ayrýlmýþ gibi özlemektedir.

Bin yýllýk Türk yurdu olan Elagöz Daðý, maalesef Ermenistan sýnýrlarý içindedir. Ümidim ve inancým o dur ki; onlar Aðrý Daðý’ný geri alma hayalleri kurarken, bu kadim Türk topraðý bir gün gelecek gerçek sahiplerinin eline geçecektir.
Bundan 30 yýl önce Sovyetler Birliði’nin daðýlacaðýný, Türk Cumhuriyetlerinin birer baðýmsýz devlet olarak uluslar arasý toplumda yerlerini alacaðýný söyleyenlere deli gözüyle bakar, gülüp geçerlerdi. Belki bugün benim bu temennime de gülenler olacaktýr. Varsýn gülsünler. Gerçek ortadadýr ve hak sahibi de bizim milletimizdir. Bu düþüncelerim, asla katý milliyetçiliðin, þovenizmin sonucu olarak dilimden sadýr olmuþ deðildir. Sadece hak sahibi olmamýza inancýmýn tezahürüdür.




Cahit KILIÇ

Ýstanbul / 3 Kasým 2009

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Yas...
Gönderen: Habibe Aðaçdelen / , Türkiye
8 Kasým 2009
Hak eden yürek hakkýný almalý ve yangýn sönmeli... Boþuna deðildi çetin þartlarda küçük çocucuðun ayakta kalma çabasý. Ne de arsýzmýþ ne de doymazmýþ bu insan oðlu ki baþkalarýnýn yadýna sarýlakta düþleri... Türk topraklarý yasdadýrdýr þimdi. ** Çok anlamlý bir yazýydý, teþekkür ediyorum kendi adýma. Saygýmla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Eller
"Ay Mehemmed"
Karslý Günlerim
Kars'a Gidelim Kars'a
Moskova Günlükleri - Galatasaray
Moskova Günlükleri - Turgut'a Mektup

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Edebî Sohbetler!..
Âþýklýk Edebiyatý
Ýzedebiyat Çökmesin!
Ey Sevgili!
Þair-i Þuara
Kültür Bilinci
Ey Sevgili - II -
Yolda Geçmiþe Kýsa Bir Yolculuk!
Þiir Gibi Adam
Okucava, Arbat'ýn Yalnýz Þövalyesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haccac-ý Fýrat [Þiir]
Aklýma Þaþýyorum! [Þiir]
Sürgünler Þehri [Þiir]
Son Arzu… [Þiir]
Kimdir Gelen! [Þiir]
Uzaklar [Þiir]
Derkenar [Þiir]
Adamým! [Þiir]
Kars Eli [Þiir]
Derdimend! [Þiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbý olmak sadece ona buna çatmak deðil, zaman zaman da hayatýn küncüne kelimelerden çenet taþý koyabilmektir!. . " (Cahit Kýlýç)

Etkilendiði Yazarlar:
Divan þairleri, divan þiiri. Ve elbette ki XX. yüz yýl þairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.