Bir taþýn üstüne oturmuþ sessizce beyninden bir þeyler geçiriyor. Derin düþüncelerinin aðýrlýðýný elinin yardýmýyla bacaðýna aktarmýþ öylece oturuyor. Kaþlarý gözlerinin bir noktaya dalmasý için hafifçe birleþip gözlerini o çok önemli noktaya odaklamýþ. Anlaþýlan önemli bir þeyler dolanýyor aklýnda. Acaba ne diye bir merak uyanýyor içimde? Ama oturduðum banktan kalkýp ona yaklaþmaktan korkuyorum. Hatta ufak bir hareket etmekten bile çekiniyorum. Þöyle ki onun dikkatini bozacaðýmý düþünüyorum. Onun için yavaþ yavaþ nefes alýp onu izliyorum. Gözlerine doðru bakýp beynindeki düþüncelere girmeye çalýþýyorum. Derken bir ayrýntý çarpýyor gözüme; ama ne olduðunu ilk baþtan anlayamýyorum.
Biraz daha dikkatli süzünce ilginçliði anlamaya baþladým. Oldukça deðiþik bir oturuþu vardý. Düþüncelerinin aðýrlýðýný yüklediði sað kolu iken bu kolunun aðýrlýðýný sol bacaðýna vermiþti. Bunu ilk fark ettiðimde gözlerime inanamamýþtým. Buradaki insanlar gibi kafayý mý yedim acaba, diye düþünmeye baþlamýþtým. Birkaç defa gözlerimi kýrpýþtýrdým. Belki gerçek deðiþir diye. Ama gerçek mutlaktý ve deðiþmiyordu. Kendimi bu gerçeðe alýþtýrmaya çalýþtým. Bir süre sonra baþarmýþtým. Artýk o gerçek bir alýþkanlýk olmuþtu. Yadsýmýyordum. Derken dikkatimi baþka bir þey çekti bu sefer de. Baþýný yasladýðý eli tam olarak aðzýnýn üstünde duruyordu. Sanki bir þeyler söylemesi gerekiyordu; ama söyleyemiyordu. Bu ayrýntý benim onun düþüncelerinin içine girme isteðimi körükledi. Ama ondan önce gözlerim son bir kez onun üzerinde gezintiye çýktý. Belki birkaç ipucu bulma umuduyla baþýndan baþladým. Ýçindeki düþüncelere yoðunlaþmadan gözlerim oradan omuzlarýna düþtü. Bir omuzu sanki hayatýn aðýrlýðýna yenik düþmüþtü. Diðeri ise hâlâ dimdik duruyordu; ama bir yanýyla hayata teslim olmuþken diðer yaný hâlâ savrukça hayata karþý savrukça savaþýyordu. Sonra kollarýna baktým. Baþýný yasladýðý kolunu kendine doðru çekmiþ ve içine çekilmiþti âdeta. Düþünceleriyle iç yolculuða çýkmýþtý. Sanki aramýzda deðil çok uzaklardaydý artýk. Ama düþüncelerini benden saklamak istiyordu ki aramýza bir set çekmiþti. Bu set onun sol koluydu. Sonra ayaklarýný kendine doðru çekmiþti. Ama Özellikle de sol ayaðýný daha çok kendine çekmiþti. Buna raðmen sað ayak parmaklarýný büzmüþtü ve kendi içine doðru bir dönüþ vardý. Vücudunun bana en yakýn noktasý olan bu parmaklar bile kendine dönüktü. Baþýndan baþlayýp onu bu parmaklara kadar tekrar tekrar takip ettim. Vücudunun son noktasý olan sað ayaðýnýn baþparmaðýndan tekrar kendi içine dönüyordu. Oradan sol ayaðýna oradan da sol koluna atlayarak sað eline ulaþýp o aðýr baþa ulaþýp tekrar baþladýðým yere dönüyordum. Uzun bir süre bu yolu baþýmla takip ettim. En sonunda asýl meselenin baþýn içinde, yani düþüncelerde gizli olduðunu kavrýyorum. Biraz daha yanýna yaklaþýp gözlerine bakmaya karar verdim. Yanýna Gidip baktýðýmda gördüðüm manzara tüylerimi diken diken etti. Normalde avazým çýktýðý kadar baðýrmam gerekirdi. Ama aðzýmdan tek bir ses çýkmýyordu. En azýndan arkama dönüp onu gözden yitirene kadar koþmalýydým; ama yerimden bile kýpýrdayamýyordum. Sanki Medusa’nýn gözlerine bakmýþ da taþ kesilmiþ gibiydim. O gözler ölen karýmýn ela gözleriydi. Her bir kývrýmýndaki sarýlarý, yeþilleri benden iyi bilemezdi kimse. Yeþiller halka halka bir yýlan gibi dolanýrken göz bebeðinin etrafýnda, sarýlar onlarý dik olarak bölüyordu. Ama kimi yerde yeþilleri bölmeye gücü yetmeyip kendi kývrýlýp bükülüyor, daha olmadý kýrýlýp un ufak oluyordu. Sonra aralardan kayýyor biraz ilerde tekrar toplanýp bir ok gibi gözbebeðine saplanýyordu. Her bir kývrýmýn nerede baþlayýp nerede eðildiðini veya nerede kýrýldýðýný ezbere bilirdim. O gözlerin son ýþýðýný da bilirdim. Korku dolu, kaygý içinde, güvenin sarsýlmasýnýn verdiði acýyla bana ve boynuna kenetlediðim ellerime bakýyordu. Kadere hiçbir zaman inanmamasýna raðmen kaderin varlýðýna da kendisine de boyun eðmiþti. Taþlaþmýþ bir hâlde bunlarý düþünürken etrafýma baktým. Bir an, az önceden beri benden habersiz, kendi kafalarýna göre hareket etmekte olan uzuvlarýmý istemli bir þekilde durdurup öylece kaldým. Etrafýmdaki beyaz gömlekli insanlara ve sonra bana giydirmeye çalýþtýklarý daha farklý olan gömleðe baktým. Kollarýmý onlarýn emirlerine, beynimi ise kendi kafasýna göre býrakýp oradan çok uzaklara gittim. Bedenim hâlâ insanlar arasýnda dolaþýrken, ben, yani ruhum çok uzaklarda öldürdüðüm karýmýn ruhunun yanýnda huzursuz bir þekilde ölümü bekliyor. Karýmýn gözlerini gördüðüm adam ise þu anda Rodin tarafýndan taþlaþtýrýlýp bir baþyapýt olarak dünyanýn pek çok yerinde duruyor.