..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, duygularýn dilidir. -W. Winter
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sevgi ve Arkadaþlýk > Deniz Ayvaz




14 Aðustos 2009
Süzme...  
Deniz Ayvaz
B – Aðlama desem de faydasý olmayacak sanýrým. A – Olmayacak..Çok mu kötü oldun? B – Çok.. Hoþça kal. Bak ben dost.. A – Sus. Elbette dostuz. Artýk hep dostuz..


:AIFB:
                         Süzme


Bircan ve Doðan satranç oynamaktadýrlar. Satranç tahtasý, ayaklarýndan biri kýrýk olan bir sandalyenin üzerindedir. Bircan hamlesini yapmýþ, Doðan’ a geçmiþtir oynama sýrasý. Çok düþünür Doðan.

B – Yusuf bu sandalye ile çok adam düþürdü biliyor musun?
D – Onlardan biri de bendim. Sus karýþtýrma kafamý.
Gülmeye baþlar Bircan.
B - Hadi ama Doðan, çok düþündün. Ver iþte veziri. Baþka seçeneðin yok.
D – Dur oðlum düþünüyorum.
B – Neyi düþünüyorsun? Zaten oynayabileceðin tek hamle var. Hangi elimle oynasam diye mi düþünüyorsun?
D – Tamam tamam al oynadým. Senin olsun vezir.
Bircan veziri alýr. Yaslanýr arkasýna. Oyun neredeyse bitmiþtir bu hamleden sonra.
B – Çekilebilirsin. Daha yapabileceðin bir þey kalmadý. Aldým bütün iyi oyuncaklarýný elinden.
D – Sen hile yapýyorsun oðlum. Hep yeniyorsun beni.
B – Hadi oradan. Yenmem mi hile oluyor? Yeni öðrendin sen bu oyunu. Elbette yenileceksin. Böyle böyle öðreneceksin yenmeyi. Kalk çaya bak demlenmiþtir þimdi.

Doðan mutfaða geçer. Masanýn üstünde, Bircan’ ýn yanýnda getirdiði ders kitaplarý vardýr. Üsttekini alýr, yapraklarý aþaðýya gelecek þekilde sallamaya baþlar. Bu arada Doðan odaya girer. Þaþýrýr Bircan’ ýn bu hareketine.

D – Ne yapýyorsun sen öyle?
B – Kitap okuyorum görmüyor musun?
D – Düz tut o zaman kitabý. Harfler yere dökülürse toplamak vakit alýr.

Gülerler ikisi de.
D – Nasýl gidiyor dostum?
B – Hangi bir þeyi soruyorsun?
D – Her bir þeyi. Okulu, aileni, her bir þeyi. Sana dair olan her bir þeyi.
B – Her bir þey iyi.
D – Gerçekten mi?
B – Gerçekten.
D – Tamam. Öyle diyorsan öyledir belki.
B – Ne demek belki. Belkisi yok. Ýyi her þey. Zayýflarý kurtardým. Ailem iyi, konuþuyoruz iki günde bir. Ýyiler bir sorunlarý yok. Beni çok özlemiþler o kadar.
D – Gitsene bu tatilde. Üç gün boþuz. Çýk cumadan, dön pazar akþamý.
B – Hayýr gidemem üç gün için. Yorucu oluyor. Ne kaldý ki bir ay sonra zaten gideceðiz.
D – Sen beni dinle. Git gör aileni. Kafaný dinle iki gün. Denize gir. Açýlýrsýn biraz.

Kýsa bir sessizlik olur. Doðan kalkar mutfaða gider. Çay demlenmiþtir. Ýçinde iki bardak ve þeker olan küçük bir tepsiyle girer odaya. Sehpaya býrakýr tepsiyi, gider bu kez demlikleri alýr gelir.

D – Tepsiyle demlikleri bir seferde getiremiyorum biliyor musun? Ýkisini de devirecekmiþim gibi bir korku giriyor içime. Çok saçma ama yapamýyorum iþte. Önce birini getiriyorum sonra diðerini.
B – Sen çarþýda bizi gördün deðil mi?
Sessizlik olur. Doðan çaylarý dolduruncaya kadar bozulmaz bu sessizlik.

D – Evet gördük. Herkes gördü. Arkanýz dönüktü bize. Sen bir ara “Konuþ benimle, yalvarýrým konuþ benimle. Duvar olma karþýmda” dedin. Biz bunu duyduk sadece. Hemen uzaklaþtýk oradan. Bizi görmeniz daha da kötüleþtirmesin durumu dedik. Kimse birbiriyle konuþamadý dönene dek.
B – Yok bir þey Doðan. Yolunda her þey. Sað olun sizler bulunmaz dostlarsýnýz. Ama üzülecek bir þey yok.
D – Kandýrma kendini. Yolunda giden hiçbir þey yoktur eðer sevgililerden biri, diðerine duvar oluyorsa. Ben bilirim bunu. Anlatmak istersen dinlerim. Bu gibi durumlar çok yorar insaný. Sakýn özel hayatýna müdahale ediyormuþuz gibi algýlama kýrarým kemiklerini. Ben daha iriyim biliyorsun. Üzüldük sana. Git denize gir, kendine gel biraz.
B – Gidip de ne yapacaðým söyler misin Doðan? Oturup konuþur, çözeriz bu sorunu. Ben çözeceðimizi biliyorum.
D – Neden tartýþtýnýz anlat bana.
B – Tamam Doðan. Kapatalým bu konuyu. Her iliþkide olduðu gibi bizimkinde de bazý sorunlar olmaya baþladý. Biz çözeceðiz bunu. Sen merak etme.

Susarlar. Sessizlik olur yine. Doðan Bircan’ýn biten çayýný doldurur.

D – Yavaþ iç be dostum ben daha bir fýrt almadým. Yanmýyor mu dilin senin?

Kapý çalýnýr. Doðan açar kapýyý. Gelen Doðan’ ýn sevgilisi Canan’ dýr.

D – Hoþ geldin hayatým. Nasýl geçti?
C – Ýyi geçti. Çok iyi geçti tatlým. Verdim sayýyorum. Kim var?
D – Bircan burada.
C – Bircan mý?
D – Evet. Ýçerde. Bardak al kendine. Çay yaptým.

Ýçeri girer Canan.
C – Merhaba Bircan. Hoþ geldin. Nasýlsýn?
B – Ýyiyim Canan. Sen nasýlsýn?
C – Ben de iyiyim. Sýnavdan çýktým. Geçtim galiba. Zorlamadý beni bu kez. Yalnýz mýsýn? Ayfer buraya gelecek mi?

Canan kendine çay doldurmak üzere demliklere uzanýr. Doðan radyosunu kurcalamakta, Bircan, henüz bozmadýklarý satranç tahtasýndaki taþlarýn konumlarýný incelemektedir. Beyaz veziri eline almýþtýr.

B – Hayýr. Dersten sonra kütüphanede etüt yapacaklarmýþ kýzlarla.
C – Ne etüdü? Ayfer okulda deðil ki.
Birden ikisi de Canan’a dönmüþtür.
B – Ne demek okulda deðil.
C – Yok okulda. Ben ilk dersi kaçýrdým sabah. Ýkinci ders için sýnýfa çýkarken alt kapýda karþýlaþtýk. Gidiyordu. Girmeyecekmiþ derslere bugün. “Otogara gidiyorum” dedi, gitti. Hafta sonu için bilet almaya gidiyor sandým. Haberin yok muydu?

Odada duyulan tek ses, Doðan’ýn elindeki frekans bulamayan radyonun hýþýrtýsýdýr þimdi. Kalakalmýþlardýr öylece. Canan çayýna biraz daha þeker atar. Þimdi, kaþýðýn çýkardýðý ses eþlik etmektedir radyoya. Bircan arkasýna yaslanýr, elindeki vezire bakmaya baþlar. Sessizliði Canan bozar.

C – Bircan beni dinler misin bilmem ama, sende git bence. Kafaný dinlersin biraz. Boðuluyorsun görüyorum. Dolaþýrsýn, denize girersin. Dinlenir dönersin, iyi gelir sana.

Bircan elindeki veziri satranç tahtasýnýn üstüne fýrlatýr. Devrilir tahta üzerindeki taþlar. Odanýn içinde, birbirine çarpan taþlarýn gürültüsü dolaþýr birkaç saniye. Bircan ayaða kalkar, kitaplarýný alýr.
B – Boþuna frekans arama Doðan. Siz zaten ayný frekanstasýnýz. Okula gidiyorum. Yusuf’la pinpon oynamak istiyorum akþama kadar. Dikkat edin kendinize. Görüþürüz.

Doðan kapatýr elindeki hýþýrtýlar çýkaran radyoyu .Yolcularlar Bircan’ý.


On saat öncesi..


Gündüz vakti olmasýna raðmen, bütün perdeleri çekik bir öðrenci evi. Ýki sevgili gürültü yapmamak için, salon ile mutfak arasýnda dolaþmakta ve fýsýldar gibi konuþmaktadýrlar aralarýnda. Kahvaltýlarýný yapmýþlar ve toplamaya uðraþýyorlardýr sofrayý. Bir yandan da, artýk iyice ilerlemiþ olan iliþkilerinin verdiði güvenle, önceki sevgilileri hakkýnda konuþmaktadýrlar. Ayfer (A) eski sevgilisini anlatmýþ, sýra Bircan’ a (B) gelmiþtir. A, hadi der gibi B ye bakmaktadýr. Ama kendi yaptýðý gibi çabuk olamayacaktýr bu. Kýsa bir sessizlikten sonra;

B – Peki orada her buluþtuðunuzda hep sobadan mý bahsediyordunuz?
A – Evet. Her seferinde sobadaki ateþin ne kadar güzel bir yeþil ortaya çýkardýðýndan bahsediyorduk. Kimse anlamýyordu tabi bizim hangi yeþili konuþtuðumuzu.
B – Millet ateþin içinde yeþil bir þeyler arýyordu yani.
A – Aynen öyle.. Sýra sende. Bekliyorum. Yok mu seninde ateþten çýkardýðýn yeþil bir þeyler?
Gülmeye baþlarlar bu soruyla. B, A’ nýn elinden tutup salona, sabahladýklarý ve daha toplamadýklarý yataða götürür. B uzanýr. A oturur yataða. Yine kýsa bir sessizlik olur.

A – Ben anlattým ama.
B – Dinle tamam anlatýyorum.
Boðazýný temizliyormuþ gibi öksürür B, yine gülüþürler.
A – Þuna bak sanki meclis oturumu açýyor beyefendi. Hadi meraklandýrdýn beni. Anlat anlatacaksan. Biz beklettik mi seni?
B – Lisedeyken platonik bir aþkým vardý. Ýlk sevdam. Bu kadar. Bitti.!
A – Yok ya. Bitmiþmiþ. Siz erkeklerin platonik aþklarýný deþmek lazým. Neler çýkar içinden bir bilsen.
B – Kaç platonik takýlmýþ erkek tanýdýn sen bakayým. Kendinden emin politikacýlar gibi konuþtun yine.
A – Hadi anlat uzun etme. Bekliyoruz herhalde. Daha çarþýya gideceðiz.
B – Bir sene boyunca, belki milyon kere denedim söylemeyi ama yapamadým. Berbat bir üçgenin köþeleriydik. Ben, o ve bir önceki sene çýktýðý çocuk.
A – Ayný sýnýftaydýk deme bana þimdi..
B – Evet. Ayný sýnýftaydýk.
A – Yuuuh...
Yine gülüþürler
B – Yuh evet. Tam yuhluk bir durum. Çýktýlar bir süre. Sonra okul kapandý. Son sýnýfa geçtik hepimiz. Okulun açýldýðý ilk hafta, ders yok tabi, dolaþýyoruz iki kýz iki erkek. Konuþa konuþa gidiyoruz. Arkada kaldý diðerleri. Ama ben onu o dakikaya kadar sadece sýnýf arkadaþým olarak görüyorum. Yani tamam güzel kýz ama, gönül konmamýþ daha ona.
A – Kafiyeli konuþmaya baþladýn yine.
B – Tamam ciddileþiyorum. Ona iliþkilerinin nasýl gittiðini sordum. “Biz ayrýldýk” dedi. Ýki kelime. “Biz ayrýldýk.” Yere bakýyordu. Biz dedi durdu, yüzüne baktým, yüzüme çevirdi yüzünü, gözüme baktý, “ayrýldýk” dedi. Belki iki saniye bile sürmedi bu. Birbirine bitiþik söyleseydi bu iki kelimeyi ve bakmasaydý yüzüme, sadece üzülürdüm, geçerdi. Ama gözlerime bakýp “ayrýldýk” dedi. O an sevdim onu. Sonra sonra, onu ne zaman sevmeye baþladým diye kendime çok sordum. Ve o andý iþte. Benim sobam o an yanmaya baþladý.
Gülüþürler tekrar.
A – Yeþil oldu mu ?
B – Oha. Ben ne anlatýyorum, sen ne soruyorsun. Platonikti dedim dinlemiyorsun ki. Hem bir dakika, sen o yüzden mi baþkasýna verdin sana aldýðým çamaþýrlarý? Hiç giymeden üstelik.
A - Hangi çamaþýrlarý?
B – Hangi çamaþýrlar oldu þimdi deðil mi? Yeþil çamaþýrlarý?
A – Nereden geldi aklýna þimdi bu? Küçük geldi ondan verdim. Boþ ver sen, devam et hadi. Araya laf sokma.
B – Devam edeyim, iþine gelmedi deðil mi?
A – Devam et tabi, daha yuhluk kýsmýný dinlemedik. Neden söyleyemedin ki? Ayrýlmýþlar iþte. Korktun mu reddedilmekten.?
B – Belki de, kimbilir. O bana sevmenin ne demek olduðunu öðreten ilk kýzdý. Ýlk sevdiðim kýz. Bunu asla benim aðzýmdan duyamadý. Bekledi ama duyamadý. Önceleri kendime güvenim tamdý. Daha erken, daha erken dedim, erteledim hep söylemeyi. Bir de o çocuk vardý doðal olarak. Ayný sýnýftaydýk. Çocuk sürekli onunla ilgili espriler yapýp duruyordu. Bazen çok komik olurdu espri. Bütün sýnýf gülerdik. Yüzü kýzarýrdý onun. Daha doðrusu burnu kýzarýrdý. Çoðu zaman da tacize girerdi yaptýðý. Kýzardý o buna. Çok kýzardý. Yine kýzarýrdý burnu. Ama aðzýný açýp da ona kýrýcý bir söz söylediðine þahit olanýmýz yoktu. Esprilerin ve sözlü tacizin birbirini kovalamasýnýn tek sebebi onun bu sessizliðiydi. Bir yýl sürdü bu.
A – Zor bir durum. Nasýl dayandýn. Kavga etmedin mi çocukla?
B – Ýçim içimi yedi uzun süre. Kavga edemezdim ki. Çocuk onu seviyordu. Aðzýndan çýkanlara bir tepki vermiyordu benimki.

A yavaþça bir tokat atar B’nin yanaðýna.

A – Seninki? Nasýl da sahipleniyor þuna bak.
B – Dur kýz, kesme sözümü. Beni engelleyen iþte onun bu sessizliðiydi belkide. Karþý durmuyorsa çocuðun bu yaptýklarýna, hala içinde bir þeyleri bitirmemiþtir diye düþündüm uzun süre. Bir yarý yýl böyle geçti. Gizledim herkesten. Renk vermedim kimseye. Fýrlamanýn tekiydim ama durgunlaþýyordum hýzla. Dikkatim daðýlýyordu. Arkadaþlarým beni severlerdi. Kýz olsun erkek olsun, severlerdi beni. Ýtici deðildim yani. Farkýna vardýlar ister istemez. Herkesle konuþurdum sýnýfta. Sessizleþtikçe üstüme gelmeye baþladýlar tabi. Anlamaya baþladýlar bende gönül yarasý olduðunu. Herkesle konuþan ben, onunla bazen günde sadece iki kelime konuþabiliyordum; günaydýn, iyi akþamlar. Bütün kelimeler terk ederdi beni. Bir gün tuvaletteydik Cenk’le. Saçlarýný hep ýslatýrdý sýcak havalarda. Bir yandan saçýyla oynayýp, aynada kendisini seyrederken birdenbire “Oðlum herkes biliyor senin aþýk olduðunu. Tahmin ediyorlar aslýnda. Beni görevlendirdiler. Söylesen söylesen bir bana söylermiþsin ki doðru yani. Hadi uzun etme söyle bana kim bu þansýz kýz.” dedi. Kýsacýk bir an düþündüm. Artýk içimde iyice aðýrlaþtýðýnýn farkýna vardým o an. Beni daha fazla ezmesini istemedim bu sevdanýn. “Cenk söylerim ama sadece sana. Bunu ona söylemenizi istemiyorum. Bu benim yapmam gereken bir þey. Onu sevdiðimi benden duymalý ki doðru olsun. Anla beni. Söylemezsiniz deðil mi?” dedim. “Hayýr söylemeyeceðiz. Sadece bilmek istedik” dedi yine aynada kendini seyrederken. Ve ben en büyük hatamý yaptým, söyledim adýný.
A – Hepinizde var bu salaklýk galiba. Ýlk sevdasýna bunu söyleyemeyen erkekler. Hem hayatlarý zehir oluyor hem de daha sonra hayatlarýna giren kadýna zehir ediyorlar yaþamý. Sevmiyorlar karýlarýný.
B – Büyük ve yanlýþ bir genelleme. Hepimiz öyle deðiliz.
A – Ýstisnalarýnýz var tabiki. Peki sevemiyorlar diyelim. Devam et hadi. Ne oldu sonra.?
B – Bir þey olmadý. Söylemediler. Ama her fýrsatta söyleyeyim diye açýk açýk, hatta onun yanýnda bile kaþ göz iþareti yapmaya baþladýlar.
A – Söylemiþlerdir. Kýzlar söylemiþtir.
B - Neyse. Yine söyleyemedim. Gittikçe içime kapandým tabi. Beni ne engelliyordu bilmiyorum ama yapamýyordum. Haziran yaklaþýyordu, lise bitiyordu, bende bitiyordum. Gezilere gidiyorduk. Millet, biz yalnýz kalalým diye çýrpýnýyordu. Artýk seziyordum bildiðini. Benden bir söz bekler gibiydi. Ben yine týkanýyordum.
A – Oha beceriksiz. Sen bana nasýl sulandýn ulan ? Tedavi mi ettirdin týkanýklýðýný?

Kahkahalar atmaya baþlarlar bu soruya. B uzanýp dudaklarýndan öper A’yý.

A – Devam et. Neler oldu sonra ?
B – Okulun son günü Dalyana gidecektik. Günler öncesinin planýydý oraya gidiþimiz. Bir iki kiþi gidip yiyecek içecek falan aldýk, döndük okula. Herkes hazýrdý gitmeye. Birden onun olmadýðý anlaþýldý. Birisi onu sýnýfa girerken görmüþ. Çýktým bizim sýnýfýn bulunduðu kata. Sýnýfa yöneldim.

Durur B. Kýsa bir sessizlik olur.

A – Ýstersen anlatma. Anlýyorum. Aklý baþýnda herkes tekrar yaþar o anlarý, aklýna geldikçe. Anlatmak istemezsen anlarým gerçekten.
B – Evet o aný tekrar yaþýyorum sanki ama anlatacaðým. Baþladým bir kere. Sonra soramayacaksýn bana “Ne oldu sýnýfta, ne konuþtunuz” falan diye. Ýçinde kalacak, merak edip duracaksýn. Bu merak yiyecek içini sonra.
A – Yok ya? Hiç de deðil.
B – Öyledir öyledir. Ýyisi mi devam edeyim ben. Sýnýfýn kapýsýna yaklaþtým, içerden bir ses geldi önce anlamadým ne olduðunu. Kapý açýktý. Tam kapýnýn önüne geldim ve içerde, karþýdaki pencerenin önünde onu gördüm. Burnunu çeke çeke aðlýyordu. Yanýnda o çocuk vardý. Ýkisi yalnýzlardý sýnýfta. Onun yüzü pencereye dönüktü, çocuðunki bana. Kapýnýn önünde donup kaldým öylece. Çocuk bana bakýnca o da döndü, baktý ki benim, þöyle yüzünü biraz havaya kaldýrdý. Ve ben o an, bir damla yaþ aktýðýný gördüm sol gözünden. Hiç aðladýðýný görmemiþtim o ana kadar. Çocuða bakamadým. Gözlerim hep onun yanaðýndan akan yaþtaydý. Ona da bakamadým. Bu manzara içimi allak bullak etti. Ayný anda hem çok rahatladýðýmý, hem de çok daha aðýrlaþtýðýmý hissettim. Kýsacýk birkaç saniye. Belki beþ saniye bile deðil. Ýkisi de bana bakýyordu, ben onlara bakacak cesareti göremiyordum kendimde. Aklým onun aðlayýþýna, gözyaþýna ve o göz yaþýnýn sebebine takýlmýþtý. “Seni bekliyoruz” dedim, “Ýniyorum hemen” dedi. Tekrar pencereye döndü. Bende döndüm arkamý, merdivenlere yöneldim. Nasýl indiðimi hatýrlamýyorum. Kendimi diðerlerinin arasýnda buldum.

Durur bir an. Kýsa bir sessizlik olur.

A – Kaç sene geçti bütün bunlarýn üzerinden.?
B – Kaç sene geçti? Sekiz mi? Evet evet sekiz sene.
A – Neden aðlamýþ peki? Öðrenebildin mi bunu?
B – Evet öðrendim. Kendisine sordum neden aðladýðýný.
A – Bak sen!. Cesaret hapýmý aldýn da sordun.?
B – Dalga geç sen. Öyle bir an geldi. Sordum iþte. Yola çýktýk, Dalyana doðru kumsaldan yürümeye baþladýk. Herkes bir þeyler kucaklamýþ, yiyecek içecek falan. Bir ara ben en arkada kaldým. Aklým hep sýnýftaki manzaradaydý. Demek hala aralarýnda bir þeyler var ki, aðlayabiliyor. Demek ki onun sözlerine, sataþmalarýna sessiz kalýþýnýn sebebi buymuþ, bitirmemiþ içinde bir þeyleri. Hep bunlarý düþünüyordum. Kendime aferin bile dedim, söylememekle iyi ettiðimi düþündüm bir an. Az daha araya giren biri olacaktým diye düþündüm. Önden gidenlerin arasýda onu arýyordu gözlerim ama göremiyordum. Birden, arkamdan birisinin yaklaþtýðýný duyar gibi oldum, dönüp baktým, o geliyordu. Aramýzda birkaç metre vardý. Bir iki saniye içinde aklýmdan, acaba benimle konuþacak mý, konuþursa ne der, ben ne söz bulacaðým da konuþacaðým gibi cevapsýz kalan sorular geçti. Derken geldi yanýma. Ayaklarý bileðine kadar suyun içindeydi. “Üþümeni istemem, soðuk deðil mi su?” dedim. “ Hayýr üþütecek kadar soðuk deðil” dedi. “ Neden aðlýyordun sýnýfta, rahatsýz mý etti seni?” diye sordum. Hemen cevaplamadý .O an düþünmedim bunu sorup sormamayý. Öyle pat diye sorduktan sonra, keþke sormamýþ olsaydým dedim kendi kendime. “ Yok rahatsýz etmedi. Lise bitiyor, arkadaþlardan ayrýlýyorum diye aðladým” dedi. Yalandý. Hissettim bunu. Gerçeði bilmiyordum ama bu cevap yalandý. “ Haklýsýn, çok çabuk bitti, þimdi herkes bambaþka yollara gidecek” dedim. Önce “ Evet doðru, hepimizin birbirinden çok farklý birer yaþamý olacak” dedi sustu. Sonra “ Kimimiz iyi yaþayacaðýz, kimimiz de daha iyi” dedi. Güldüðümü hatýrlýyorum bu söze. O da güldü ben gülünce. “Yalan mý?” diye sordu gülerek. “Hayýr deðil tabiiki. Sen daha iyi yaþayanlardan olacaksýn” dedim.
Tüm benliðimle istedim o an, bunun gerçekten olmasýný. Ýçimizde en iyi þartlarda yaþayacak birileri çýkacaksa, o da onlardan olmalýydý. Seviyordum onu. Ve artýk bitmiþti zaman. Olmayacaktý hiçbir þey. Yapmam gereken tek þey, mutlu olmasýný dilemekti. “ Kimbilir belki dediðin gibi olur” dedi sustu. Gülmüyordu. Sonra gözlerime bakarak bana öyle bir þey söyledi ki, kendime lanet ettim. Tek kelimeyle lanet ettim kendime. Kumsaldaki bütün kumlarýn üzerimi örtmesini istedim o an. Terledim, üþüdüm, yükseklerden düþüyormuþ gibi oldum, fýrtýna koptu tüm vücudumda. Donup kaldým öylece. “ Biliyorum, beni býrakmak istemiyorsun ama, ben gidiyorum.” dedi ve koþarak yetiþti öndeki gruba, kayboldu aralarýnda. Ýyice aðýrlaþtýðýmý anýmsýyorum. Öyle söyledi ve gitti. Fýrtýna dindi içimde. Herkesin her þeyi bildiði ve içten içe, benimle dalgasýný geçtiðini düþündüm. Ezip geçmiþti beni, onu galip ilan edense bendim.. Sonra döndük piknikten. Okulda yýllýklar hazýrlanmýþtý. Herkes imzaladý birbirinin yýllýðýný. Son kez birbirimize mutluklar diledik ve daðýldý herkes. Bir daha da görmedim onu. Uzun süren bir kýrgýnlýk yaþadým kendimle. Kolay olmadý kendime geliþim.

A sarýlýr B’ ye. B saçlarýný okþar A’nýn. Sonra A doðrulur ve sorar B’ ye.

A – Daha da iyi yaþýyor þimdi deðil mi?
B – Kendisini býrakmak istemeyen ve býrakmayan biriyle evlendi sonra. Çok çok sonralarý haberini aldýk evlendiðinin.

Güldüler ikiside.

A – Salak býrakmasaydýn ya kumsalda onu. Söyleseydin ya her þeyi o an. Ne kaybederdin ki.? Kocasý olurdun þu an belkide. Kýz baktý ki sende iþ yok gitti, tabi. Hem biliyormuþ da her þeyi. Belki de çocuklarýnýz bile olmuþtu þimdi.
B – Çocuklarý oldu zaten. Duyduk.
A – Kýskandýn o þanslý adamý deðil mi?
B – Ýnanmayacaksýn ama kýskanmadým. Diyorum ya çok sonralarý duydum evlendiðini. Ýçimde kýskanmamý gerektirecek bir duygu kalmamýþtý artýk. Kurtarmýþtým kendimi o yaradan. Býrak kýskanmayý sevinmiþtim aslýnda. Ara sýra aklýma geliyordu, neler yapýyor, acaba nasýl diye düþünüyordum. Sevinmiþtim gerçekten. Rahatlamýþtým.
A – O çocukla mý evlendi peki.?
B – Yok hayýr. Baþka biri. O yüzden rahatlamýþtým ya. Tanýmýyorduk kocasýný. O olsaydý, kesin hayatýný harcadý derdim ama tanýmadýðýmýz biri olunca rahatladým.
A – Ne biliyorsun, belki bu adamla evlenince harcamýþtýr hayatýný. Hele birde görücü usulü falansa. Kýskandým ben o kýzý. Çok kýskandým hem de.
B – Çok saçma. Herkesin hayatýnda, çok isteyip de yaþayamadýðý en az bir tane gizli sevdasý olmuþtur. Ben bunu iddia ediyorum. Herkesin olmuþtur. E ben de normal bir insan olduðum için, benim de oldu tabii. Anlatalým dedik ve anlattýk. Hepsi bu kadar iþte. Ateþten çýkaracak yeþil bir þeyler var mý yok mu bilmem ama benim anlatacaklarým bu kadar iþte. Kýskanacak bir þey yok, ben seni kýskandým mý.? Üstelik yenir yutulur þeyler deðildi anlattýklarýn deðil mi.? Kýzdýrma beni þimdi.
A – Tamam tamam demedim bir þey. Baþlamayalým yine.

Sessizlik olur. A kalkar yataktan, masa üzerindeki tabakta iki tane mandalina vardýr, birini alýr. Ýstiyor musun der gibi B’ye bakar.

B – Hayýr istemiyorum. Hadi gidelim çarþýya, dolaþýrýz, para çekeriz makineden, mandalina alýr döneriz.

Tamam der gibi baþýný sallar A, sýrtýný B’ye dönmüþtür. B’de kalkar yataktan ve gömleðini giymeye baþlar.

A – Güzel miydi?

B bu soruyu cevaplamaz. Yanýna gelir A’nýn, ve ona sarýlýr.

B – Takýldýn sen bu hikayeye. Yeter artýk ama. Hadi hazýrlan, hava harika. Ben sýkýlmaya baþladým bu konularý konuþmaktan.
A – Tamam kapatacaðýz ama sorumu cevaplarsan kapatacaðýz. Evet yada hayýr. Çok mu güzeldi?
B – Yeter dedim sana.
A – Demek çok güzeldi. Allah bilir, þimdi özgür biri olarak karþýna çýksa, “hadi gel” dese, gidersin ona deðil mi? Cevaplamadýn sorumu çok güzeldi deðil mi?.

Donmuþ gibi durmaktadýr B. A iyice sinirlenmiþtir sorularý cevaplanmayýnca. Sessizlik olur bir süre. Yeni bir soru sormak üzeredir A.

A – Onu Unu..

Ama sorusu yarým kalýr.

B – O öldü.!

Baðýrarak söylemiþtir B bu iki kelimeyi. Öfkesi yüzünden okunmaktadýr. Yataða yönelir ve oturur. A donup kalmýþtýr. Sessizlik olur bir süre. A sandalyeye oturur. Tabakta kalan son mandalina elindedir. Çabuk sakinleþmiþtir B. Sakin sakin konuþmaya baþlar.

B - Hayattayken güzeldi. Yani onu her gün görebildiðim günlerde güzeldi. Ama þu an sanýrým kalmamýþtýr güzelliði. Ortak bir arkadaþýmýz vardý oturduklarý köyden. Ayný kursa gidip geliyorlarmýþ çocuðun motoruyla. Bir akþam dönüþte köpek çýkmýþ karþýlarýna. Devrilmiþ motor. Sürüklenmiþler elli metre. Sürat de varmýþ. Çocuðun sol eli kopmuþ, komada kalmýþ uzun süre. O hemen orada ölmüþ. Gövdesini yol kenarýnda, baþýný yirmi metre ötede bulmuþlar. Gazetede gördüm resimlerini. Üzerine gazete kaðýdý... Motor devrilene kadar güzeldi...

Susar Bircan. Ayfer yanýna gelir, sarýlýr boynuna, saçlarýný okþar.

A – Özür dilerim bebeðim. Çok özür dilerim. Kendimi kaybettim yine. Tamam. Sakiniz deðil mi? Özür dilerim. Her zamanki gibi aptallaþtým yine. Kýskançlýðým tuttu. Affet beni aþkým. Ne olur affet beni.
B – Yok bir þeyim tamam. Ýyiyim ben. Kýzdýrdýn beni yine. Anlat dedin anlattým. Senden gizlim saklým olmadý hiç. Kýskanman boþuna. Diyorum ya hiç kimse, içini yaralayan yüzleri unutamaz. Belki uzun zaman aklýna gelmez, anýmsamaz, yaþadýðý zaman dilimi, aklýn o yüzleri hafýzadan geri çaðýrmasýný gerektirmez. Unutuldular sanýlýr. Ama þýllýðýn biri çýkar, hadi anlatalým onlarý der, anlatýr, anlattýrýr, hatýrlar eskiyi ve hatýrlatýr, sonrada kalkar kýskanýr anlatýlanlarý. Kapatalým bu konularý sýkýldým ben. Hadi hazýrlan yavrum. Çýkýp dolaþalým. Para çekelim, bir þeyler alalým. Ne kadar paramýz var?
A – Elli bin lira.
B – Okadarcýk mý? Ya makine bozuksa? Pazartesiye kadar ekmek yeriz sadece.
A – Bozuk deðildir. Hemen kötü düþünme.
B – Bugün Cuma kýzým. Akþam oluyor. Millet çekmiþtir paralarý, boþalmýþtýr makine. Burasý küçük bir kent. Saat beþ dedi mi insanlar kapanýyorlar evlerine.
A – Hiç mandalina kalmadý. Bütün parayla alalým aþaðýdan, yiye yiye gideriz çarþýya. Paramýzý çekip mandalda alalým. Hep kayboldu mandallarým.
B – Aþaðýya düþüyor gidip almýyorsun deðil mi? Üþengeç. Sonra da mandal alalým diye tuttur. Beþ dakikaný almaz inmen. Bir merdiven ineceksin kýzým. Alt kattaki kadýn da hiç para vermiyor mandala. Mandal yaðdýran bir komþusu var çünkü.
A – Aman be aman be! Beni eleþtirmekten zevk alýyorsun deðil mi? Ne alakasý var aþaðýya düþürmekle. Bozuk oluyorlar, plastikleri kýrýlýyor. Geçen gün senin de elinde daðýlmadý mý? Düþürüyorum tamam ama bozuk olanlar daha fazla. Azaldý iþte, alýrýz aþaðýdan uzun etme.
B – Tamam tamam hadi patladým evde. Birileri gelmeden çýkalým. Mandal da alýrýz mandalina da. Paramýzý çekelimde hele. Kartýný almayý unutma.
A – Ben þimdi mandalina alacaðým o parayla bakkaldan. Yiye yiye gideriz çarþýya. Caným çok istedi.
B – Güzelim para çekelim makineden, sonra alýrýz. Yirmi dakika sonra ye ne var yani? Zaten beþ dakika olmadý biteli. Sen yedin hepsini.
A – Ne demek “sen yedin hepsini”. Sen yemedin mi sanki. Ben anlamam. Alacaðým þimdi. Ben yiye yiye gitmek istiyorum çarþýya.
B – Aþkým bugün Cuma. Para kalmamýþ olabilir. Elimizdeki ancak ekmeye yetiyor. Sabret, ben sana beþ kilo alýrým. Yanýnda bir kilo da mandal hediye sana. Sabret lütfen.

A hiç umursamaz bir tavýr takýnmýþtýr. Elleri belinde meydan okumaktadýr B’ye.

A – Hayýr dedim. Þimdi alýp yiye yiye gideceðiz çarþýya.
B – Almýyoruz. Hadi bakalým. Paramýzý çekmeden mandalina yok. Sendeki inatsa bendeki de inat.

Elleri belinden düþer A’ nýn. Döner arkasýný, masanýn üzerindeki taraðý alýr, kapýnýn yanýnda yere dayadýklarý boy aynasýna doðru yürür. Saçlarýný taramaya baþlar. B kitaplarýnýn arasýný karýþtýrmakta, kitaplarý sayfalarý aþaðýya gelecek þekilde sallamaktadýr. Masa üzerindeki bütün kitaplarý karýþtýrýr bu þekilde. Geçen süre içinde hiç konuþmazlar. Saçlarýný tararken dalmýþtýr A. Kitaplarý karýþtýrýrken bir aralýk fark eder bunu B.
B – Allah kahretsin. Kitaplarýn arasýna da para koymamýþým hiç. Unutmuþum bunu yapmayý. Arasýna koyuyorum, sonra günün birinde karþýma çýkýnca hem sevindirik oluyorum hem de iþime yarýyor.

Bunlarý söylerken aynadan A’ya bakar. Yüzünü buruþturup küçümsercesine güler A.

A – Vicdan azabý mý çektin? mandalina için kýrdýn beni. Sonra da para aradýn kitaplarýn arasýnda.
B – Çok bencilsin biliyor musun? Yapýlan yada yapýlacak her þeyin kendine yönelik olmasýný beklemek gibi bir zaafýn var senin. Hafta sonu parasýz kalma ihtimalimiz var, sen elimizdeki son parayla mandalina almayý kafana koy, külhan beyi gibi tavýr takýn. Bende vicdan azabý çekeyim hayýr dedim diye. Yok ya Çok bencilsin. Bizi bu kadar düþündüðün için gururlandým seninle. Para aradým çünkü süzme gelmiþ bakkala. Seviyorsun çayla beraber yemeyi. Para çekemezsek idare ederdi bizi pazartesiye kadar. Onun için aradým parayý.

B “Çok bencilsin” dediði anda ona dönmüþtür yönünü A. B masanýn üzerine býrakýr elindeki kitabý. Bir þeyler söylemesini beklemektedir. Bir özür beklemektedir aslýnda. Ama A hiç bir þey söylemeden tekrar aynaya döner yüzünü.

B – Ben çok bunaldým. Hazýrsan çýkalým. Gidelim þu lanet makineye.

Çýkarlar evden.


Ýkinci bölüm

Ayfer kahvaltý yapmaktadýr. Kapý çalýnýr. Gelen Canandýr.
A – Hoþ geldin caným.
C – Hoþ bulduk Ayfer. Nasýlsýn?
A – Ýyi sayýlýr. Kahvaltý yapýyorum. Sende yemek ister misin bir þeyler?
C – Ýstemez olur muyum? Sabahta yemedim. Midem sýrtýma yapýþtý.

Ayfer mutfaða geçer, elinde bardak ve çatalla geri gelir.

C – Bu ne bu?
A – Süzme. Baksana tadýna, seveceksin biliyorum. Ben onsuz yapmýyorum kahvaltýmý.

Canan bir tadýmlýk alýr. Ve çok hoþuna gider süzme.

C – Ulan bu harika bir þey. Nereden buldunuz bunu? Nerede satýlýyor söyle alayým hemen.
A – Sadece baklavacýnýn yanýndaki bakkalda var. Sahibi genç bir adam. Annesiyle beraber duruyorlar. Teyze yapýyor bunu, bazen de, baþka bir þehirdeki kýz kardeþine yaptýrýp, göndertiyor oradan. Bizim teyzecik nazlandý bu kez yapmakta. Yalvar yakar oldum getirtene kadar. Neyse ki getirtti de kurtuldum. Zýkkým çok güzel.
C – Gerçekten çok güzel ama. Sizin oralarýn iþi galiba. Peþinden bu kadar koþtuðuna göre.
A – Bizim deðil Bircan’ larýn oralarda yapýyorlarmýþ. O getirmiþti bir gün eve. Pil almak için o bakkala girmiþ. Peynirlerin arasýnda süzmeyi görmüþ. Anlatmadým ben sana neler yaptýðýný deðil mi?
C – Hayýr, anlatmadýn.
A - Bilirsin onu, þaþýrýnca aðzýndan çýkan ilk söz þaþýrtýr herkesi.
C – Bilmez miyiz o deliyi, ne yapmýþ peki çatlatma adamý anlat hadi.
A – Eðilmiþ vitrine doðru, eliyle süzmeyi gösterip “ aaaa ulan sen ne arýyor burada be?” demiþ. Teyze telaþlanmýþ, hem dolaba doðru koþmuþ hem de “Ne var evladým faremi var içinde” diye sormuþ garibim.

Gülmeye baþlarlar ikisi de.

C – Deli çocuk
A – “Yok teyze ne faresi, bu süzme deðil mi? Ona sordum ne arýyorsun diye.” Teyzem anlamamýþ önce. Bu ne diyor diye yüzüne bakakalmýþ. Hem anlattý hem güldü saatlerce teyzenin o yüz ifadesine. Artýk kadýn nasýl bakmýþsa? Hala güler aklýna her geldiðinde.
C – Teyze iyi ki kovalamamýþ, zýrdelinin biri dükkana girdi diye.
A – Yok kýz. Sonra gittik beraber. Kadýn bana anlattý nasýl korktuðunu. “O öyle deyiverince ben peynirlerin içinde fare var sandýydým. Ödüm patladýydý. Ne bileydim süzmeye deyiverdiðini” o gün bugün alýrýz oradan bu zýkkýmý. Bazen gideriz var, bazen de rica minnet getirtiriz iþte. Ýlk yediðimde bende senin gibi çýðlýk atmýþtým. “Bu pil bitmeseydi ben de bunu bu þehirde bulamazdým” diye saklýyor hala o bitmiþ pili biliyor musun?
C – Ciddi misin sen kýz.?
A – Vallahi bak. Saklar hala. Zýrdeli iþte.

Sessizlik olur. Canan çantasýnýn hala omzunda olduðunu fark eder.

C – Kýz bu hala omzumda ya. Söylemiyorsun da çýkar diye.
A – Ben de fark etmedim ki güzelim. Hem ne bileyim belki içinde Doðan’a özel þeyler vardýr da ondan çýkarmýyorsundur. Kokulu güzel þeyler.

Kahkaha atarlar bu espriye. Canan Ayfer’ in omzuna vurur

C – Manyak kýz. Nereden geliyor böyle þeyler aklýna. Bircan’dan aþaðý kalýr yanýn yok hani seninde.
A – Tencere kapak misali mi demek istiyorsun.
C – Evet. Evet öyle demek istiyorum ama ..

Susar Canan. Sessizlik olur bir süre. Bakýþýrlar. Gözlerini birbirlerinden ayýrmadan bakýþýrlar.
Sessizliði Ayfer bozar.

A – Amasý ne? Devam et neden yarým býraktýn cümleni?
C – Galiba su çok kaynadý þu sýralar. Tencere kapaðý atmaya çalýþýyor öfkeden, kapak da çýrpýnýp duruyor tencereden kopmayayým diye. Öyle mi?
A – Öyle mi?
C – Öyle
A – Hangimiz tencere hangimiz kapak peki? Madem bizi izliyorsunuz, madem her þeyimiz ortada, söyle bakalým kim tencere kim kapak?

Sesi sertleþmiþtir Ayfer in. Elindeki çay kaþýðýný atar masanýn üzerine.

C – Bak hayatým hiçbir þeyiniz ortada deðil. Sizleri de izliyor deðiliz. Dün çarþýda gördük sizi. Sen Bircan’ a sýrtýný dönmüþ oturuyordun. “Konuþ benimle “ diye yalvarýyordu sana. Bizi görmediniz. Sizinle ilgili bu kadarcýk bir görüntü bile yetti suyun kaynadýðýný düþündürmeye anladýn mý?
A – Neden? Ayfer’le Bircan tartýþamazlar mý? Ayfer’le Bircan tartýþtýlar diye yeryüzündeki bütün aþklar bitmeye mi yüz tuttu? Bunlarý barýþtýralým da bizimki de bozulmasýn diye mi düþünüyor Canan’la Doðan acaba?
C – Ne kadar da zor biri olmuþsun sen böyle.
A – Sanýrým ikinizin gözünde tencere ben oluyorum öyle mi?
C – Hayýr.
A – Onurlandýrdýn beni.
C – Kapak da deðilsin henüz.
A – Susuyorum tamam.
C – Hayýr susma. Susmanýz her þeyi daha da içinden çýkýlmaz yapýyor. O da bir þey anlatmýyor sende. Ne oldu size? Neden yan yana deðilsiniz? Neden sen burada pinekliyorsun, o okulda kavga ediyor ev arkadaþlarýyla? Paylaþýrdýk kýzým seninle her þeyimizi. Her þeyimizi paylaþýrdýk hatýrlýyor musun? Güzel kokulu bir yakýþýklý yanýmýzdan geçse, ýslanýrdýk ve bunu bile utanmadan paylaþýrdýk. Daha baþka þeyleri de hatýrlatayým mý? Deli etme beni. Anlat ki çözüm bulmaya çalýþalým. Bitmesin istiyoruz iliþkiniz anladýn mý. Nasýl baþladýðýný biliyoruz çünkü. Böyle baþlayan bir aþk salak saçma bir þekilde bitmemeli tamam mý?
A – Biten bir þey yok Canan. Ýnan bana biten bir þey yok. Nasýl baþladýðýný hatýrlattýðýn için de saðol.

Sessizlik olur. Canan kalkar, sýrtýný dönmüþ olan Ayfer’in omuzlarýna koyar iki elini.

C - Özür dilerim güzelim gerçekten özür dilerim. Her þeyimizi paylaþtýk seninle. Gizlimiz saklýmýz olmadý hiç. Bircan’ ýn sana yalvardýðýný görünce deli oldum. O bunu hak etmiyor dedim kendi kendime.
A – Bu dediðin ben miyim?
C – Hayýr. Yalvarýþýný kastediyorum. Yalvarmayý hak etmiyor dedim kendi kendime. Çok kýzdým sana. Seninle bunu da paylaþmak istedim Ayfer. Sakýn kýzma bana. Birbirimizin geçmiþini bildiðimiz için kýzdým sana. Ben böyle bir þey yapsaydým, sen de bana çok kýzardýn.
A – Ve seni tencere olarak görürdüm.
C – Aynen öyle iþte.

Sarýlýrlar birbirlerine. Sesleri yumuþamýþ, kýzgýnlýklarý geçmiþtir.

A – Ne kavgasý? Sen kavgadan bahsettin biraz önce.
C – Bircan Doðan’a gelmiþti sabah. Konuþturmayý denemiþ Doðan ama, konuþmamýþ seninki. Git dinlen dedik. Git bu kýsa tatilde, dinlenirsin, denize girersin, açýlýrsýn falan dedik. Hayýr dedi. Gitmeye yanaþmadý. Senin otogara gittiðini öðrenince de rengi attý. Elindeki veziri fýrlattý koltuða. “Gidip Yusuf ile pingpong oynayacaðým” dedi çýktý.
A – Bir dakika, ne otogarý?
C – Alt kapýda karþýlaþtýk da “otogara gidiyorum” dedin ya bana.
A – Hay Allah kahretsin. Sen ona otogara gittiðimi mi söyledin?
C – Evet. Çýktý gitti. Bizde az sonra peþimden çýktýk. Okula geldiðimizde Onu, Yusuf’u ve Özgür ’ü ayýrmaya çalýþýyorlardý.
A – Yani Canan bravo. Vallahi bravo. Neden söyledin ki?

Ayfer elleriyle yüzünü kapatýr. Kötü bir þeylerin olacaðýný sezmiþtir Canan. Ayfer’i sakinleþtirmeye çalýþýr.

C – Ne oldu güzelim? Ayfer ne oldu hayatým ? Tamam gideceðini senden duymalýydý haklýsýn ama söyleyiverdim iþte özür dilerim. Okulda ders çalýþtýðýný sanýyordu. Allah kahretsin. Ayfer çok çok özür dilerim. Zaten yüzüme þaþkýn þaþkýn bakýnca anladým yaptýðým eþekliði ama oldu bir kere.

Ayfer ellerini sýmsýký bastýrmýþtýr yüzüne. Canan hem özür diliyor hem yüzünü açmaya çalýþýyordur Ayfer’ in ama baþaramaz. Býrakýr Ayfer’ i oturur sandalyeye. Kýsa bir süre sonra Ayfer çeker ellerini yüzünden. Aðlýyordur.

A – Haklýsýn Canan. Su çok ýsýnmýþtý. Ben soðutmaya uðraþýyordum ama gücüm yetmez artýk. Þimdi çoktan kaynamýþtýr. Sen otogara gittiðimi söylediðin an kaynamýþtýr su. Sanýrým bittik. O bunu affetmez. Hiç affetmez.

Ýkisi de susmuþlardýr artýk. Ayaða kalkmadan, gözlerini siler Ayfer. Saçlarýný toplar. Canan aðlamaklý bir sesle konuþmaya baþlar.

C – Eðer kötü bir þey olursa asla affetmem kendimi. Ve bir daha bakamam yüzünüze. Yapmam gereken bir þey varsa ne olur söyle. Lütfen. Gider özür dilerim Bircan’ dan. Senin bana ‘otogara gidiyorum Bircan’ ý görürsen söyleme” dediðini ama benim bunu unutup söylediðimi söylerim. Bunu ona zaten söyleyeceðini, benin düþüncesizce davranýp söylediðimi anlatýrým. Özür dilerim ondan Ayfer. Belki anlar beni, kýzmaz sana o zaman. Ne dersin? Gidip konuþayým mý?

Ayfer bakýþlarýný diker Canan’ nýn üzerine. Anlamsýz gözlerle bakmaktadýr Canan’a. Canan dayanamaz bu bakýþlara ve çevirir yüzünü, baþýný ellerinin arasýna alýr.

C – Anladým Ayfer. Anladým.
A – Canan sen sevdin mi süzmeyi ?

Canan masanýn üzerinde duran, içi süzme dolu tabaða bakar.

C – Baklavacýnýn yanýndaki bakkal dedin deðil mi?
A – Evet. O bakkal.

Ayfer çantasýný alýr yataðýn üzerinden. Elinden tutup kaldýrýr hala sandalyede bitkin oturan Canan’ý.

A – Hadi çýkalým. Bircan’ ý bulmam lazým.

Çýkarlar evden.




Bir saat sonrasý




Yusuf ve Bircan, her biri odanýn bir köþesine çekilmiþ, ders çalýþmaktadýrlar. Bircan ayný zamanda walkman dinlemektedir. Yusuf birden elindeki kitabý býrakýr, yaslanýr arkasýna ve ellerini baþýnýn arkasýna alýp, gözlerini kapatýr. Bir süre sonra dönüp Bircan’ ý seyretmeye baþlar.

Y – Ulan ne kadar canýmý sýktý bu it biliyor musun? Kendimi veremiyorum derse. Neden vurmadým ki ben ona. Rahatlardým ne güzel.

Yusuf susar. Bircan duymamýþtýr söylediklerini. Yusuf Bircan’ýn görebilmesi için el sallar. Bircan çýkarýr kulaklýðý kulaðýndan. “ Ne oldu? ” der gibi baþýný sallar..

Y – Ne biçim ders çalýþmak ulan o ? Anlýyor musun ki okuduklarýný?
B – Elbette anlýyorum oðlum. Senin gibi yaþlý deðilim ki benim bütün duyu organlarým birlikte çalýþabiliyorlar. Ne konuþuyordun kendi kendine?
Y – Bu it canýmý sýktý dedim. Olmayacak bir þey. Durup dururken yaþadýðýmýz huzursuzluða bak. Köpek. Bir de hýyar ev arkadaþýmýz. Yüzüne bakýlacak adam deðil, bakmasan da olmaz iþte.
B – Býrak þimdi hadi. Unut gitsin. Olur böyle þeyler. Gerçi benim de çok canýmý sýktý. Yaptýðý bir hareket vardý, sen görmedin. Zor tuttum orda kendimi. Çýkacaktým üzerine ama nasýl oldu da durdum þaþýyorum hala. Unut ama hadi. Onun hatasý, herkes biliyor, herkesin bunu bildiðini kendisi de biliyor. Bu utanç o ite yeter. Sen sýkma kendini, çalýþ dersine hadi son sýnavýn. Veremezsen, baban kovalayacak seni biliyorsun.
Y – O anamý kovalasýn boþ ver sen. Ne yaptý sana.?

Bircan bu soru karþýsýnda, çocuðuna öðüt veren anneler gibi dudaklarýný büzüþtürür.

B – Hadi yavrum, hadi evladým, sen çalýþ dersine ki geçesin sýnýfýný bebeðim.
Y – Söylesene Bircan. Ne yaptý o it sana? Vurdu mu?
B – Tamam oðlum yok bir þey. Ben kapattým bu konuyu. Sus artýk. Ders çalýþmamýz lazým.

Yusuf öfkelenmiþ, ayaða kalkmýþtýr.

Y – Ulan ben bunu öðrenmez miyim? O an iki tane vurup da rahatlatmadým kendimi, þimdi dört tane vurup da keyif sigarasý yakmaz mýyým ulan?
B – Yusuf bak, sen ona iki tane vuramazsýn hiç boþuna yorma kafaný, dersine çalýþ.
Y – Nasýl vuramam ulan? O kim ki vuramazmýþým. Allah’ýn belasý yýrtýk olan her yerden fýrlayan bir tip. Eve almamýz hata zaten o salaðý. Aklýma sýçayým. Birde ben ön ayak oldum gelsin diye. Nasýl vuramazmýþým ben ona ?
B – Vuramazsýn tabiki. Ýlk vuruþunda ölür çünkü. Ýkinciyi hücre duvarlarýna mý vuracaksýn?. Ýki tane vuramazsýn iþte.

Bir an durur Yusuf, sonra gülmeye baþlar. Anlamýþtýr Bircan’ýn ne demek istediðini. Oturur yerine, tekrar ellerini baþýnýn arkasýna alýr ve kapatýr gözlerini. Bir süre sessizlik olur.

Y – Evet evet ölür ulan o it. Ölür de bu genç yaþýmda belaya sokar baþýmý.

Gülmeye baþlar Bircan.

B – Pek de gençmiþ arkadaþ.

Yusuf da güler Bircan’ ýn bu sözüne. Bircan tekrar ders notlarýyla ilgilenmeye baþlar. Elleri baþýnýn arkasýnda, öylece Bircan’ý seyretmektedir Yusuf.

Y – Çocuk sana bir þey sormak istiyorum.

Bircan Yusuf’a çevirir yüzünü, yaslanýr arkasýna. Yusuf sakin sakin, sesinin tonunu hiç bozmadan konuþmaya baþlar.

Y – Sizi görmüþler çarþýda... Bircan, ben inanamadým anlatýlanlara.. Senin böyle bir þey yapmýþ olmana inanamadým.

Bircan kalkar sandalyeden, pencereye doðru yürür ve yaslanýr pervaza, dýþarýyý seyretmeye baþlar. Yusuf bir an susar. Bircan konuþmayýnca tekrar baþlar konuþmaya.

Y – Bunu seninle konuþmak istiyordum. Aklým yerinde deðil, hiçbir yere koyamýyorum, seni düþünüyorum ve seninle ilgili hiçbir kavrama uyduramýyorum bana anlatýlanlarý. Allak bullak oldum.. Anlat bana dostum. Anlat neler oldu?



B – Ne oldu biliyor musun? Bugün okula çýktým seninle pinpon oynamak için. Önce yemek haneye uðradým. Yemek yedim. Bitti yemeðim, tepsiyi býrakmak için kalktým, sonra birden, Ahmet hoca koluma yapýþtý, elimdeki tepsiyi gösterip gülmeye baþladý.
Y – Ne o yine mi tertemiz ettin tepsiyi ?
B – Hayýr. Ahmet hoca koluma girdiðinde merdivenlerdeydim. Elimde boþ tepsi, merdivenlerin ortasýnda buldum kendimi. “Pinpon masasýnda mý yiyonuz ulan yemeði ” dedi gülerek. Kendime inanamadým Yusuf. Tepsi elimde, öylece kalakaldým. Cevap da veremedim hocaya. Ben ..

Susar Bircan. Baþýný cama yaslar. Yusuf da kalkar, pencereye gelir ve o da yaslar baþýný cama.

B – Ben hiç yorulmadýðým kadar yoruldum bu sefer. Kafam kazan gibi. Olanlarý tekrar tekrar süzüyorum. Söylenen sözler, alýnan tavýrlar, benim istediðim türden bir iliþkiyle hiç alakasý olmayan þeyler. Bu iþin içinden çýkamýyorum Yusuf.
Y – Anlat bana dostum. Neden bu hale geldiniz ? Bak bu minik þehirde, birbirine baðlanmýþ üç beþ kiþiyiz. Birimizin caný sýkýlsa, kalanlarda bunalýma giriyor. Gecenin üçünde polisle baþýmýz neden derde girdi ? Canan “galiba grip olacaðým” dedi diye, gece yarýlarý eczane aramadýk mý seninle. Polis iyi niyetli olmayabilirdi, “Buralarýn gecesi, geldiðiniz kentinkine benzemez. Bir daha rastlarsam kendinizi gözaltýnda bilin” demeyebilirdi. Nezarette gecelerdik . Neden peki Bircan? Yollara niye düþtük gece yarýsý?
B – Anladým Yusuf anladým. Sizleri üzdüðümüzü biliyorum.

Yusuf uzaklaþýr pencereden. Gidip oturur yerine ve tekrar ellerini baþýnýn arkasýna alýr. Kýsa bir sessizlikten sonra

Y – Evet ama size deðil, sadece sana üzülüyoruz..

Bircan döner pencereden, þaþkýn þaþkýn Yusuf’a bakmaktadýr.

Y – Þaþýrma sakýn. Doðru söylüyorum. Diðerlerini bilmiyorum aslýnda, bu benim kendi düþüncem ama eminim, farklý düþünmüyorlardýr.. Sadece sana üzülüyoruz.

Bircan tekrar pencereye döner. Yaslar baþýný cama. Yusuf bu sýrada önündeki kitabý karýþtýrmaya baþlamýþtýr.

Y – Anlat hadi. Yediðin içtiðin senin olsun, bana yalvarýþýnýn sebebini anlat.
B – Hiçbirinizin inanamadýðý þey de bu iþte. Ona yalvarmýþ olmam. Beni yalvarttý. Ben onu hiç yalvartmadým Yusuf, yapamam da zaten. Ama o beni salakça bir inat için yalvarttý.
Y – Güzel. Çok güzel.
B – Ýðrenç bir þey bu. O an hiç düþünmedim ama sonradan koydu. Artýk iliþkimizin güzel olmayan yanlarý daha fazla. Giriþ, geliþme ve sonuç. Bizim kompozisyonumuz bitmek üzere Yusuf. Galiba son paragrafýn ilk cümlesiydi bu yaptýðý.
Y – Neden peki? Bana bunu anlatmaný istiyorum. Anlat da rahatla. Ne oldu? Millet sizi neden öyle gördü? Neden bir anda kaçmaya baþladýnýz birbirinizden.? Ýki gündür sizi yan yana gören yok. Belki yapabileceðimiz bir þeyler vardýr, olmalý da zaten. Anlat bunlarý bana dostum. Anlat hadi.

Yusuf ortamý biraz olsun yumuþatmak için, dizlerinin üzerine çöküp,ellerini birleþtirir.

Y – Anlatýnýz bana efendimiz. Ne olur anlatýnýz bana.

Gülmeye baþlar Bircan.

B – Kalkýnýz ulan köle bey..

Yusuf tekrar yerine oturur. Ellerini tekrar baþýnýn arkasýna alarak beklemeye baþlar.

B –Cebimizde sadece ekmek almaya yetecek kadar paramýz kalmýþtý. O mandalina almak istedi bütün parayla. Ben önce çarþýya gidip para çekelim, sonra alýrýz dedim. Ýnat etti.. Küstü.. Sonra da beni yalvarýrken gördünüz iþte.

Sessizlik.

Y – Bir çeþit saldýrý. Huzur bozmaya yönelik bir saldýrý. Hiç deðiþmemiþ. Geliþtirmemiþ kendini. Hala bencilik surlarýnýn içindeki kalesinde yaþýyor bu kýz. Ve sen yalvarýyorsun ona.
B – Haklýsýn. Çok haklýsýn. Kimseyi o kaleden içeri sokmaya niyetinin olmadýðýný anladým o günden sonra. Cafe’ de çalýþýrken de böyleydi deðil mi? Sen çözmüþtün onu aslýnda. Ýlk sana anlattým ben onunla ilgili düþüncelerimi. Bir kere de deðil, defalarca anlattým hem de. Her seferinde gülmüþtün bana.
Y – Þu an suçlandýðýmý düþünüyorum.
B – Hayýr. Yok öyle bir þey de, bana güldüðün an neler düþünüyordun?
Y – Enteresan þeyler.. Seni kaybetmemeyi mesela.. Sana onun hakkýnda bir þeyler anlatsaydým, beni yanlýþ anlayacaktýn. Yanýmýzda çalýþýyordu, bizlerden birisinin yada benim onunla ilgilendiðimi falan düþünecektin. Ben seni de çözmüþtüm dostum. Eðer anlatsaydým, Bircan bu kýz þöyledir, böyle davranýr deseydim, inanmýþ gözükecektin, birimizin onda gönlü olduðunu sanýp, ondan vazgeçecektin. Ve tabi ki bizden de. Ýþte bunu düþündüm. Sen defalarca anlattýn, ben defalarca bunu düþündüm.
B – Öyle yapardým evet. Aynen düþündüðün gibi davranýrdým. Gelmezdim bir daha oraya.Beni çözdüðünü nasýl anladýn. Sadece Ayfer’den bahsedip duruyordum. Bu yetti deme sakýn.
Y – Sen kendini açýða çýkardýn bir keresinde. Ben buyum dedin kendin bile farkýnda olmadan. Kalabalýktýk. Hemen herkes bir aradaydýk. Birisinin doðum günüydü ama kimindi hatýrlamýyorum, Sezen Aksu çalmaya baþladý radyoda. Daha ilk týnýlarýný duyar duymaz, kalkýp radyonun baþýna gittin. Kimse fark etmedi bunu benden baþka. Þarký bitene kadar da, havalandýrmanýn üzerindeki minik pencereden gökyüzünü seyrettin. Sezen “seni kimler aldý, kimler öpüyor seni, dudaðýnda dilinde ellerin izi var...” dediðinde senin gülümsediðini gördüm.. Ýþte hepsi bu. Kimse senin ne yaptýðýný görmedi. Ayfer bile. O senin aramýzda nasýl bir yürekle dolaþtýðýný hiçbir zaman anlayamadý sanýrým. Seni, o masada geyik muhabbetine dalmýþlardan daha iyi tanýdýðýmý anladým. Herkes tebessüm edemez o sözlere. Karþýmda böyle biri vardý, benim gibi, her þeyi yaþayarak öðreneceðimizi bilen biri. Senin yaralý yüreðin o radyonun baþýnda açýða çýkmýþtý. Ve belki, bizim bencil kýz sarar yaralarýný diye, zayýf da olsa bir umut doðdu içimde. Sen onu kaleden kurtarýrsýn, o da yaralarýný sarar belki dedim.

Susarlar. Bircan gider Yusuf’un yanýna oturur. Yusuf hala, elleri baþýnýn arkasýnda öylece oturmaktadýr.

B – Gücüm yetmedi onu kurtarmaya. Teþekkür ederim dostum. Gerçekten teþekkür ederim. Asla suçlamadým seni.
Y – Teþekkür etme bana. Senden istediðim iki þey var Bircan. Birincisi, bir daha hiçbir kadýna yalvarma, ikincisi, belki þimdi bana kýzacaksýn ama umurumda deðil, býrak onu da birileri alsýn. Sen geniþ bir insansýn. Sana acý verir bu kýz. Gücün yetmedi deðil, o istemedi onu kurtarmaný biliyorum.Kendi geniþlemez seni daraltýr acýlarla. Býrak, onun gibi dar biri alsýn onu. Düþüncelerim þimdi böyle. Ýster kýz ister kýzma, ben söyleyeceklerimi söyledim. Artýk kapatalým bu konuyu.

Kýsa bir sessizlik olur. Bircan kalkar, masaya yönelir. Masanýn üzerindeki sürahiden su doldurur bardaða ve içer. Tekrar doldurur bardaðý, alýr Yusuf’ a götürür. Yusuf suyu içerken Bircan yine yanýna oturur.

B - Bu söylediklerin için de kýzmadým sana. Ben geniþ bir adamsam seninde aþaðý kalýr bir yanýn yok. Ýnan ki kýzmadým.
Y – Biliyorum. Ben rahatým. Ne zaman döneceksin?
B – Pazartesi akþamý buradayým. Salýya kadar dersim yok.
Y – O ?
B – Onu bilmiyorum. Görüþmüyoruz iki gündür. Bu akþam o da gider de ne zaman döner bilmem.

Kapý çalýnýr. Yusuf kalkar açar kapýyý. Doðan gelmiþdir.

Y – Buyurun beyefendi buyurun. Sonunda bir eviniz olduðu aklýnýza geldi demek. Yoksa Canan’larda tuvalet doluydu da ondan mý geldiniz?
D – Evet Yusuf hazretleri. Canan’lardan geldiðim doðru da evde kimse yoktu. Sonra dedim, benim bir evim olacaktý, yolu bulursam oraya gideyim. Ne kadar deðiþmiþ bu sokak. Tek katlý deðil miydi bizim ev. Üste dört kat daha çýkmýþlar haberiniz var mý?
Y – Karnýn açsa sadece yumurta var. Þimdiden söylüyorum, seninkiler eksik olabilir ben almadým.
D – Aç deðilim. Nerde diðerleri. Altý kiþi deðil miydik bu evde? O hýyar geliyor mu eve?
Y – Gelmese iyi olur. Parçalarým onu, elimden alamazlar bu defa.
D – Gelmez bir iki gün merak etme. Ýki gün sonra da siniriniz geçer. Nasýlsýn Bircan?
B – Ýyiyim dostum sen nasýlsýn bakalým. Frekansýný kaybetmiþ gibi bir halin var.
D – Sorma. Evde yoklar. Bir planý da yoktu ama nerede olduðunu bilmiyorum.
Y – Demek sonradan plan yaptý. Anla iþte artýk, seni dahil etmek istemiyor planlarýna. Sevmiyor artýk seni oðlum. Aha buraya yazýyorum sevmiyor seni.
D – Kýskanç herif. Dünya gözüyle senin yanýnda bir diþi insan göremeyecek miyiz ulan biz?
Y – Sen önce dünyayý gör de, benim yanýmdakini görürsün o zaman.
D – Gene koydun lafý hadi. Ne diyebilirim ki þimdi. Akþam otogardayýz galiba? Kaçta kalkýyor Bircan ayný saat mi?
B – Evet sekizde. Gelmenize gerek yok. Ben yolu biliyorum.
D – Yok yok biz gelelim. Adettendir, yolcu yolculanýr bizde.

Kapý çalýnýr tekrar. Yusuf açar kapýyý, gelenler Canan ve Ayfer’dir.
Y - Hoþ geldiniz. Geçin içeri bakalým.
C – Hoþ bulduk Yusuf. Bircan burada mý, yoksa gelmeyelim. Onu arýyoruz.
Y – Gelin gelin. Bircan da burada Doðan da. Bir taþta iki kuþ vurdunuz yani. Geçin içeri.

Hep beraber içeri geçerler.

C – Merhaba biz geldik.
B – Hoþ geldiniz.
D – Hayatým neredeydin? Geldim evde yoktun. Bir þey mi oldu?
C – Yok bir þey ben iyiyim sen iyi misin? Al, sana gazete getirdim.
D – Ýyiyiyim. Sen nasýlsýn Ayfer?
A – Ýyiyim saðol. Bize gelmiþti sonra beraber çýktýk. Merak edecek bir þey yok.
Y – Kýzlar karnýnýz aç mý? Açsa Doðan’ ýn yumurtalarý var sadece. Yapabilirim.
A – Yok biz aç deðiliz Yusuf. Nasýlsýn Bircan?

Bu soru üzerine evde derin bir sessizlik oldu. Bu soru soruluncaya kadar hepsi ayakta durmaktaydýlar. Diðer üçü, az önce Yusuf’un ellerini baþýnýn arkasýna alýp oturduðu koltuða oturdular. Ve Bircan’ ýn aðzýndan çýkacak cevabý beklemeye baþladýlar.

B – Ýyiyim

Bircan baþka bir þey söylemedi. Ayfer’ in gözü, masanýn ayaðýnýn dibindeki valize takýldý.
Baþýný iki yana sallamaya baþladý Ayfer.

A – Ayný saatte mi kalkýyor otobüs?
B – Evet senin otobüsle ayný saatte.

Ayfer güler bu söze. Canan oturduðu yerden, kýsýk ve aðlamaklý bir sesle konuþur.

C – Bircan ben patavatsýzlýk ettim. O sana zaten söyleyecekmiþ gideceðini. Kusuruma bakma ona haksýzlýk etim.
B – Canan üzme kendini caným. Bir þekilde duyacaktým zaten. Artýk sorun deðil. Sen üzme kendini.

Canan aðlamaya baþlamýþtýr.

B – Doðan hadi sen al onu biraz çýkýn dolaþýn. Gereksiz yere üzmüþ kendini.
Y – Evet evet hadi çýkalým biz. Canan kalk güzelim. Biraz dolaþalým.

Doðan kalkar yerinden,elinde tuttuðu gazeteyi koltuðun üzerine fýrlatýr, aðlamaya devam eden Canan’ ý kaldýrýr. Kapýya yönelirler. Canan Ayfer’e döner.

C - Çok özür dilerim Ayfer. Ýkinizden de özür dilerim.
B – Canancýðým özür dileyecek bir þey yapmadýn sen. Üzülmen de yersiz. Sýkma canýný.
D – Bircan haklý hayatým. Üzülmeni gerektiren bir þey yok. Hadi çýkýp dolaþalým biraz.

Doðan ve Canan çýkarlar odadan. Yusuf kalýr. Yaklaþýr Bircan’ la Ayfer’ e kýsýk bir sesle..

Y – Akþama görüþürüz arkadaþlar. Dikkat edin kendinize. Tamam mý Ayfer?

Ayfer cevap vermez bu soruya.

B – Tamam Dostum sizde dikkat edin Canan’ a. Çok üzülmüþ. Doðan sinirlendi. Yanlarýndan ayrýlma bir süre oldu mu? Bana pil alýn bizim teyzeden unutmayýn.
Y – Tamam merak etme. Alýrýz gönlünü Canan’ ýn. Ve bir þey söyleyeyim, benim sorum cevapsýz kaldý ama bari aranýzdaki sorularýn hiçbirini cevapsýz býrakmayýn oldu mu?

Bu lafýn kendisine olduðunu anlayan Ayfer Yusuf ’a döner.

A – Saðol Yusuf. Dikkat ederiz kendimize, sen de kendine dikkat et olur mu.?
Y – Rahatladým þimdi. Olurum tabiki. Hoþça kalýn.

Yusuf da çýkar odadan. Kapanan kapýnýn sesini duyulur. Ayfer koltuða oturur, Doðan’ ýn attýðý gazeteyi eline alýr. Bircan’ ý izlemektedir. Bircan, masanýn üzerinde duran walkmen’in içinden pilleri çýkarýr ve çantaya koyar. Yere eðilmiþtir ve sýrtý Ayfer’ e dönüktür.


B – Canan’ la kavga etmediniz deðil mi?
A – Hayýr etmedik. Yanlýþ davrandýðýný anladý hepsi bu. Geçer merak etme.
B – Doðan’ ý bilirim. Canan aðladý mý kötü olur. Bize çok kýzmýþtýr þimdi.
A – Umurumda deðil.
B – Bunu da biliyorum.
A – Öyle mi?
B – Öyle.
A – Ben aðlayýnca sen de kötü oluyor musun?

Bircan çantayý kapatýp, ayaða kalkar ve Ayfer’ e döner.

B – Sesini benden esirgediðinde kötü oluyordum.
A – Ben böyleyim. Bilmiyor musun? Susarým bazen ve konuþmam gerektiðine karar verene kadar da konuþmam.
B – Biliyorum. Bunu da biliyorum. Nedense hep haksýz olduðun zamanlarda susuyorsun. Eleþtirildiðinde susuyorsun. Gene de özür bekliyorsun. Özür dilendiyse konuþma kararý alýyorsun. Ýþte sen böylesin.
A – Öyle mi?
B – Öyle. Ve her ne olursa olsun, onu sevdiðimi bilen bir kadýn benden sesini esirgememeli. Hele sen hiç
A – Ne demek “hele sen hiç”.?
B – Þu demek. Seni kadýným bildim. Beni erkek yapan ilk kadýnsýn biliyorsun. Ýlk sana dokundum ben. Bütün yaralarýmý sen sardýn. Sana bütün sýrlarýmý verdim. Bilmediðin bir þeyim yok. Yani bütün dünyamýn senden ibaret olduðu ortada. Bütün bunlarý biliyorsun. Ama benim karþýmda susuyorsun. Konuþman için yalvarýyorum. Herhangi bir þey için, bana yalvardýðýný hatýrlýyor musun? Ben cevaplayayým, hayýr. Ýþte bu yüzden benden sesini esirgeyemezsin.

Bircan gider Ayfer’ in yanýna oturur.

B – Ýþte bu yüzden, gideceðini senden duymalýydým. Bence, bir iliþkide taraflardan biri, tek baþýna karar almaya baþlamýþsa, büyü bozulmuþ demektir. Diðeri de böyle davranmakta fazla gecikmez. Bence böyle. Bence biz bozduk büyüyü.
A – Sadece bu mu? Sadece benim otogara gitmem mi bozdu büyüyü?
B – Evet ama sadece bu deðil. Senin susma kararýn bozdu. Yalvarýþým bozdu. Aslýnda daha da önemlisi, ellerini beline koyup bana meydan okuman bozdu. Ben günlerdir bunu düþünüyorum. Galiba bütün benliðimi sana verdim, sen de, “bu bensiz yaþayamaz” a inandýrdýn kendini. Senin bu inancýn bozdu iþte büyüyü.
A - Öyle mi?
B - Öyle. Senin söyleyecek bir þeyin yok mu? Deminden beri öyle mi öyle mi deyip duruyorsun. Gidiyorsun. Canan söylemese, haberim olmayacak. Yoksa buraya da o mu kolundan tutup getirdi? Yoksa gene mi susma kararý aldýn?
A – Bir kere ondan böyle bir þey duyman yanlýþ oldu. Farkýndayým. Sana bunu anlatmaya gelmiþtim ama þu çantayý görünce geç kaldýðýmý anladým. Kararýný vermiþsin.
B – Duyunca, ben de gitme kararý aldým.
A – Ne zaman döneceksin?

Bircan Ayfer’ döner. Kýsa bir sessizlik olur. Ayfer anlamýþ gibi baþýný sallar.

B – Pazartesi akþamý döneceðim bu þehre. Okul bitsin diye döneceðim artýk.
A – Bitti mi her þey, bunu mu söylemek istiyorsun?
B – Evet Ayfer.
A – Çok gururluymuþsun. Sýrf yalvarmýþ olduðun için bitiriyorsun. Anladým bunu. Gerisi laf kalabalýðý. Kendine yakýþtýramadýn yalvarmayý. Can dostlarýn da görmüþler üstelik bana yalvardýðýný. Senden önce birkaç kiþinin koynuna girmiþ birine sen nasýl yalvarýrsýn diye yýkadýlar deðil mi beynini? Seni onlar doldurdu biliyorum.
B – Çok saçma. Senin geçmiþin hiç umurumda olmadý biliyorsun bunu.
A – Öyle mi?
B – Öyle. Sen bana kendin anlattýn yaþadýklarýný. Baþkasýndan duymadým. Bütün o þeyleri bildiðim halde gelip sana uzattým ellerimi. Hiç tereddüt etmeden hem de. Ve elimi tuttuðun süre boyunca hiç aklýma bile gelmedi senin yaþadýklarýn. Beni kimse doldurmadý anla artýk bunu. Göz ardý ettin sen benim bu yaptýðýmý. Önemli olan benimle olmandý. Onlar geçmiþti ve gerçek olan, þimdi olan bendim, gelecekte de ben olacaðým diye düþünüyordum anlýyor musun? Ben böyle düþünürken sen yalvarttýn beni. Hiç sebepsiz bir inat için. Bu doldurdu beni.

Susarlar. Bircan gazeteyi Ayfer’in elinden alýr. Terlemiþtir ve yelpaze gibi sallar birkaç kere gazeteyi.

B – Ýlk aþkýný unutabilir misin Ayfer? Hayýr. Sen o gün bana, ilk aþkýmý unutamadýðým için kýzdýn. Susman bundandý. Kýskandýn. Çok kýskandýn. O kadar ki, gözün görmez oldu iliþkimizin boyutunu. Oysa sen ondan daha güzelsin. Bu bir gerçek..
A – O þimdi ölü olduðu için mi?

Güler bu soruya Bircan.

B – Gördün mü yine yaptýn iþte. Hala oradasýn. En canlý olduðu zamanlardaki halinden bile daha güzelsin sen. Ama yine de onu unutamadýðým için yalvarttýn beni.

Ayfer kýzgýnlýkla ayaða kalkar baðýrmaktadýr.

A – Evet yalvarttým seni. Kýzgýndým, kýskanmýþtým. Hoþuma gitmemiþti bana anlattýklarýn. Hep beni eleþtiriyordun acaba ona da yapar mýydýn bunu? Hayýr.Ondan daha yüksekte olduðum halde, beni onun kadar sevmediðin için yalvartmak istedim seni. Susarsam delireceðini biliyordum. Onu unut diye yaptým.

Susar Ayfer. Yine yerine oturur. Gazeteyi alýr Bircan’ ýn elinden. Þimdi o yelpaze yapýyordur gazeteyi.

A – Aptalcaydý her þey. Seni kaybettim.
B – Biz birbirimizi kaybettik.
A – Bunu geç anladým. Þu çanta geç kaldýðýmý vurdu yüzüme. Gitsem iyi olur.

Ayfer kalkar. Hala oturmakta olan Bircan’ elini uzatýr. Bircan tutar elini ve kalkar. Sarýlýrlar. Ayfer aðlamaya baþlamýþtýr.

B – Aðlama desem de faydasý olmayacak sanýrým.
A – Olmayacak..Çok mu kötü oldun?
B – Çok.. Hoþça kal. Bak ben dost..
A – Sus. Elbette dostuz. Artýk hep dostuz..

Çýkmak üzere kapýya yönelir Ayfer. Sonra birden durur döner Bircan’ a.



A – Unutur onlar. Sen uðra teyzeye, hem pil alýrsýn hem de özlemiþ seni. Sordu dün. Unutur onlar pil almayý tamam mý?
B – Tamam. Saðlýðýna dikkat edeceksin anlaþtýk mý?
A – Evet anlaþtýk. Hoþça kal. Ýyi yolculuklar.
B – Sana da.

Elleriyle gözlerinden süzülen yaþlarý siler Ayfer. Tebessümle karþýlýk verir Bircan’ a.

A – Hoþça kal bebeðim. Senin yolculuðun iyi olsun da.. Hoþça kal.

Döner arkasýný ve çýkar evden.






Saat sekiz




Bircan ve Yusuf otogardadýrlar.

Y – Verdin mi çantayý bagaja
B – Evet.
Y – Yok bir sorun deðil mi? Sanýrým bitirdiniz..
B – Sorun yok, bitti.
Y – Böylesi daha iyi oldu dostum. Ýnan bana daha iyi oldu. Kendine biraz zaman ver, bu akþamý da atlatalým, git dinlen, göreceksin dönünce daha da rahatlayacaksýn. Onun arabasý da geldi iþte. Birazdan o da gelir.
B – Beni sizlerin doldurduðuna inanýyor.
Y – Aklýma gelmiþti böyle düþüneceði. Varsýn öyle düþünsün. Biz doðru olaný biliyoruz sen boþ ver. Herkes doðru olaný bulur sonunda.

Bir yetkili Bircan’ ý yanýna çaðýrýr. Bircan gider az sonra döner.

Y – Ne oldu?
B – Bütün yolcular tamammýþ. Hemen kalkýyor araba.
Y – Daha on beþ dakika var. Doðanlar gelmedi daha.
B – Ne yapalým dostum? Kalkýyor araba. Selam söyle anlat arabanýn erken kalktýðýný. Ayfer’ i görseydim iyi olurdu ama neyse artýk.. Hoþça kal.
Y – Belki de göremediðin daha iyi olmuþtur. Ýyi yolculuklar. Dinlen güzelce tamam mý?
B – Tamam. Görüþürüz.

Bircan biner otobüse ve hareket eder otobüs. Çýkar gardan. Yusuf peronun önündeki bankta oturmaktadýr. Doðan’ ýn koþarak geldiðini görür. Telaþ vardýr yüzünde.

Y – Ne oldu? Ne bu telaþ Doðan? Canan Nerede.?
D – O giden araba mýydý? Erken mi kalktýlar?
Y – Evet. Yolcularýn hepsi gelince beklemediler kalkýþ saatini. Ne oldu? Bir þey mi var?
D – Var dostum var. Bu Ayfer’ in bineceði araba mý?
Y – Evet. Anlatsana oðlum ne oldu?
D – Ayfer bir yere gitmiyor Yusuf. Bir yere gitmiyor.
Y – Nasýl gitmekten mi caydý?

D – Hayýr. Gitme kararý almamýþ ki caysýn. Otogara bir emanet almak için gelmiþ. Sen pil alýn dedin ya, bir bakkal teyze tarif ettin ya hani?
Y – Evet.
D – O bakkal teyze, baþka bir þehirden süzme getirtmiþ ama kendi alamamýþ, Ayfer’e git al demiþ. O da buraya süzmeyi almaya gelmiþ. Canan “bizim arkadaþlar buradan süzme alýyorlar galiba” dedi. Teyzenin aklýna geldi söyledi. Buraya o yüzden gelmiþ. “Barýþtýlar mý” diye sordu teyze. Ayfer Bircan’ ý biraz kýrdýðýndan bahsetmiþ. “Bununla gönlünü alacaðým” demiþ teyzeye.
Canan yýkýldý kaldý teyze bunlarý anlatýnca. Çok kötü oldu. Yoksa çoktan gelirdik. Hala orada. Teyze de kötü oldu. Ben yetiþeyim dedim, anlatayým durumu dedim ama.. Lanet olsun

Susar Doðan. Ayfer’ in bineceðini sandýklarý otobüs, korna çalar ve ayrýlýr gardan. Birbirlerine bakmaktadýrlar þimdi.

Y – Gerçek mi bütün bu anlattýklarýn?
D – ... Gerçek...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Otobüs Durdu... [Þiir]
Kime Sorsam... [Þiir]
Haziran [Deneme]
Kendini Koþmak [Deneme]
Dileniþ... [Eleþtiri]


Deniz Ayvaz kimdir?

74'ün sonuna doðru baþladý yolculuðum. . Bekleyememiþim yeni yýlý. Belki de içimdeki kargaþa bundan. Eskimiþliðin, eskimiþlerin beni bulmasý bundan.

Etkilendiði Yazarlar:
Çetin Altan,Ahmet Altan,Yaþar Kemal,Livaneli,Romain Roland


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Deniz Ayvaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.