Dün gece bir rüya gördüm sevgili okurlar. Sanki rüya deðil, ballý börek ya da kaymaklý baklava. Türkiye’de her yer, her þey güllük gülistanlýk. Amerika bile bize imreniyor. Biz de acýyoruz onlara, para ve yiyecek yardýmý yapýyoruz karþýlýksýz. Hepimizin bir eli yaðda, bir eli balda. Þu yaþýma geldim, bu kadar güzel rüya görmedim. Her zaman kâbus görecek deðilim ya. Ayyy ! Keþke hiç uyanmasaydým, keþke rüyam hiç bitmeseydi.

* Rüyamda, benzin ucuzlamýþ. Bundan sonra her ay’ý n ilk cumasý benzin 10 kuruþ ucuzlayacakmýþ. Bu durum, benzinin litresi on kuruþa ininceye kadar devam edecekmiþ.

* Maaþlara yüzde 12 zam gelmiþ. Bu zam her ay yapýlacakmýþ. Baþbakan ve maliye bakaný; “ Daha fazlasýný veremediðimiz için üzgünüz.” diyerek ve aðlayarak basýn toplantýsý düzenliyorlar. Ben de üzülüyorum tabi hallerine; “ Ben zam falan istemiyorum, yeter ki siz sað olun! Yeter ki arabalarda kilitli kalmayýn. ” diye baðýrýyorum.

* Tayyip Erdoðan’la Deniz Baykal kanka olmuþlar. Bunu kutlamak için millete etli pilav ikram ediyorlar. Biz de etlerin arasýndan pirinç tanelerini bulmaya çalýþýyoruz. Çünkü zaten etten býkmýþýz. Sebzeler pahalýymýþ, et de sudan ucuzmuþ. Protein fazlasýndan her birimiz – ne desem bilmem ki- insan azmaný gibi yaratýklar haline gelecekmiþiz yakýnda. Zaten baþbakan ikide bir uyarýyormuþ bizi “ Ulusa Sesleniþ “ programýnda…” Sevgili yurttaþlarým, biraz da pýrasa yiyin.” diyormuþ.

* Melih Gökçek, belediye baþkanlýðýndan istifa etmiþ. Ankara’lýlar, Melih Gökçek’in istifa ettiði günü bayram ilân etmiþler, köçek oynatmýþlar üç gün.

* Milletvekillerinin dokunulmazlýðý kaldýrýlmýþ. Meclisin üçte biri, ifade vermeye çaðrýlmýþ. Ama kuyruk çooook uzunmuþ. Arka sýralarda kalan milletvekilleri “ Bizi de alýn bizi de alýn, ” diye kuyrukta baðrýþýyorlarmýþ….”Aklanalým abicim , parlayalým abicim!” diye can atýyorlarmýþ bir an önce ifade vermek için.

* Deniz Feneri ile ilgili haber yapan gazetecilere ödül veriliyormuþ. Ben de ödül alacaðým diye, tatil yaptýðým yerdeki arýzalý deniz fenerini haber yapmayayým mý ! Meðer, hani bize unutturulmaya çalýþýlan Deniz Feneri var ya, oymuþ sözü edilen deniz feneri. Ben o feneri çoktan unutmuþum. Bana az daha “ salaklýk ödülü ” verilecekmiþ ama, baþbakanýmýz engel olmuþ. ” Siz alýn salaklýk ödülünü de gidin, benim sevgili vatandaþýmý incitmeyin.” demiþ. Ben de bir mutlu oluyorum bir mutlu oluyorum, þimdiye kadar yazdýðým köþe yazýlarýmda baþbakana haksýzlýk etmiþim diye utanýyorum. Meðer, baþbakanýn baþýna saksý düþmüþ de onun için bana sahip çýkýyormuþ. Ýþte o zaman hüngür hüngür aðlamaya baþlýyorum. Tam o sýrada Bülent Arýnç geliyor yanýma ” Temiz duygulara sahip bu hanýmefendiyi kutluyorum.” diyor. Baþbakanýn kafasýna pencereden saksý atan kendisiymiþ zaten.

* Ergenekon diye bir yapýlanma yokmuþ. Bugüne kadar bu konuda yazýlanlar, çizilenler hep rüyaymýþ.

* Telefonlarýmýz artýk dinlenmeyecekmiþ. Biz de telefonda þifreli konuþma eziyetinden kurtulmuþuz.

* ANAP, DP, MHP bir yanda birleþmiþler. Öte yanda da CHP, DSP ve diðer sol partiler birleþmiþ. Bu sebeple, yapýlacak ilk seçimlerde AKP gününü görecekmiþ.

* AKP demek serbest býrakýlmýþ. Hatta, rüya bu ya, AK Parti diyenler fiþleneceklermiþ.


* Memur maaþlarý o kadar yüksekmiþ ki, her ay maaþ almaya gerek bile duymuyormuþuz. Bir aylýk maaþýmýz, bize 4 ay yetiyormuþ. Her birimizin üçer beþer arabamýz varmýþ. Öyle ki, sokaklarda arabamýzý park edecek yer bulamýyormuþuz. Yakýnda , katlanýp rafa kaldýrýlan arabalar yapýlacakmýþ, böylece park sorunu hallolacakmýþ.

Ýnsan böyle rüya görür de, çýðlýk atmaz mý ? Sevinçten, mutluluktan “ Yaþasýýýýýýn ! ” diye baðýrmamla bir uyandým, buz gibi yataðýmdayým.Yorganým düþmüþ üzerimden.Ellerim, ayaklarým buz gibi olmuþ.Yaþadýklarýmýn rüya olduðunu o zaman anladým.

Bir atasözü ; “ Hem samanlýkta yatar, hem vezir rüyasý görür.” der . Benimki de o hesap…“ Rüya ile hülya olmasa, züðürtlerin caný çýkarmýþ.” Ben de bu güzel rüyanýn etkisiyle, en az on beþ gün idare ederim. Sonrasý Allah kerim. Ocak’ ta da maaþýma yüzde 2’ lik zam geldi mi, deðmeyin keyfime. Kimse keyfimi bozamaz, anam anneannem olsun.