..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Aný > Seyfi Alp




30 Haziran 2009
Çeltikdereli Sami...  
Çoban Sami'nin ardýndan..

Seyfi Alp



:CBAD:
1981 yýlýnýn Temmuz ayýydý. Geceden sýcak bir yaz günü olacaðý belliydi. Babam çok erkenden beni kaldýrdý."Bugün Karageriþ'e oduna gideceðiz. Olur da okuyamazsan köy iþlerini de unutma. Belki birgün geriye dönüp, köyde yaþamak zorunda kalabilirsin."dedi.Ýyi notlarla ortaokulu bitirmiþtim. Ýlk iki yýl Sakarya'da okumuþ, üçüncü senemde Seben'e gelmiþtim. Ýçine baba þevkatini de katarak öylesine anlamlý konuþmuþtu ki babam, etkilenmiþtim.Sabah ezaný ile yola çýktýk. Ýki katýrýmýzdan sarý olanýna babam, beyaz olanýna ben bindim. Alaca karanlýkta bir süre konuþmadýk. Ben katýrýn üzerinde yarý uykuluydum. Ve o an okuyamaz da köyde kalýrsam iþimin hiç de kolay olmadýðýný anladým. Evet yatýlý kaldýðým okulda da sabahlarý erken kalkýyordum. Ama yataðým yumuþaktý. Etüd odalarý yazýn serin, kýþýn sýcaktý. Gün doðumu Karageriþ Daðý'na týrmanmaya baþladýk. Düz yolda bizi rahat taþýyan katýrlarýmýz yokuþ yukarý zorlanmaya baþlayýnca üzerlerinden indik. Babam belki unutmuþ olabilirim diye oduna giderkenki yerleri yeniden tek tek anlattý. Þu þunlarýn tarlasý, bu bunlarýn tarlasý diye ben sormadan da bana bilgiler veriyordu. Daðýn yarýsýna kadar týrmanmýþtýk ki babamýn daha dikkatli yol aldýðýný gördüm. Ben sormadan uyardý, "Buralarda bizim köyden sürüler var. Köpekler boþ olabilir."Birkaç dakika sonra haklý olduðunu anladým. Keçi sürülerinin geceleri yattýðý sayalardan birine yaklaþtýk. Bizi görmeden kokumuzu alan çoban köpekleri havlamaya baþladý. Biz sayaya yaklaþtýkça, köpeklerin sesleri gürleþmeye baþladý. Yolumuza yakýn olduðundan sayanýn yanýndan geçmeliydik. Zaten daða týrmanýrken sadece keçi yollarýný kullanabiliyorduk. Köy þartlarýnda yaþamayan birinin yürümesi bile zor olan yollardý.Sayaya biraz daha yaklaþýnca babam durdu ve, "Çobann... La çobannn.. Köpeklere bak...!"diye seslendi.Ýþin þakasý yoktu. Dört beþ yýl önce kýþýn köyün içine ölü bir kurt getirdiler. Ve "Bu kurdu Efe dayýnýn köpekleri yakalamýþ ve boðmuþ."dediler. Hatta derisini yüzüp köydeki sürü sahiplerinden oðlak istediler. Çünkü önemli bir sürü düþmaný öldürülmüþtü. Köyde köpekler ya da avcýlar kurt öldürürse sürü sahiplerinden oðlak ya da kuzu istenirdi. Þayet yakalanan ya da öldürülen tilki olursa, ölü tilki evlerde gezdirilir ve tavuk sahiplerinden yumurta istenirdi. Babamýn sesine, "Gorkmayýn.. Gorkmayýn.. Biþey yapmaz köpekle.."diye bir ses geldi.Yaþý henüz 7-8 olan bir çocuk sayadan çýktý. Köpeklere doðru koþtu ve kendince kullandýðý bir dil ile onlarý susturdu. Yürüme en az bir saatlik olan köyden haber sormak için de uzaktan babamla konuþtular..Babam bana dönerek, "Dursun'un küçük oðlanlardan biri bu. Sen belki iyi tanýmazsýn. Ama iþte bunun gibi cesur çocuklarý sayesinde sürü sahibi oldu Dursun aða"dedi babam.Yanýna biraz daha yaklaþýnca ben de, "Sen Ziya'nýn kardeþi misin?"dedim.
O da "Evet"diye cevap verdi.Biraz daha yaklaþýnca gördüm ki, sürü peþinde yaþýndan çok büyük iþler yapmak zorunda kalan bir çocuk yüzü bana bakýyordu. Çileli, yalnýz...O günlerde bizim köylerdeki çocuklarýn kaderiydi bu.. Küçük yaþta koyun gütmek, sürü peþinde olmak ya da tarlada çalýþmak zorundaydýk.
Ziya ile ilkokulu birden beþe kadar beraber okumuþtuk. Daha týrmanmamýz gereken yol vardý.Sayadan biraz ayrýldýktan sonra babam, "Sami bu dedi. Küçük çoban. Beni sever. Terbiyeli. Yayladan benim çobanlýk arkadaþým."--12 sene sonra... Yýl 1993. Aylardan Ekim..Ayný yýlýn Mayýs ayýnda Almanya'da Solingen'i bir gazeteci olarak yaþadým.Beþ Türk'ün yanarak can verdiði faciayý önü ve arkasý ile bir ay boyunca izledim. Beynim ve ruhum daha mesleðimin baþýnda olmama raðmen yorgun düþtü. Psikolojim bozuldu.Almanya'da ýrkçý olaylar giderek týrmanýyordu. Alman hükümetinin de biraz serbest býrakmasý ile Türkiye düþmaný güçlerin gösterileri de artmýþtý.Bugünkü gibi digital fotoðraf yoktu. Fotoðraflarý banyo etmeyi de bilmeliydi. Resimleri internet ile geçmek de bilinmiyordu. Fotolar mutlaka haber merkezine ulaþtýrýlmalýydý.1993 yýlýnýn Ekim ayýnýn sonunda Frankfurt'tan sabah erken saatlerde yola çýktým. O günlerde Almanya'nýn baþkenti olan Bonn'da Türkiye düþmanlarýnýn organize ettiði geniþ kapsamlý bir yürüyüþ ve miting vardý. Mesleðimin üçüncü yýlýnda Berlin Duvarý'nýn yýkýlmasý sonrasý oluþan kargaþa ve hareketlilik döneminde sokak olaylarýna alýþmýþtým. Frankfurt'tan sabah erken saatlerde gazetenin arabasýyla çýktým. Frankfurt'tan Köln istikametine giderken Bad Camberg'de mola verdim. Kahve içmeli, biraz daha açýlmalýydým. Yoðun geçen haber trafiði nedeniyle akþamdan arabama aldýðým gazeteyi okuyamamýþtým.Otoban üzerindeki benzinciden kahve aldým. Arabama geldim. Gazetenin birinci sayfasýný açtým. O da ne?...Sayfanýn alt bölümünde.
Þimdiye kadar hiç bir gazetede fotoðrafý yayýnlanmamýþ bizim köyün resmi vardý. Kalabalýk bir insan grubu.. Omuzlar üzerinde bayraða sarýlý bir tabut.Musalla taþý. Niyazi dayýnýn evi... Camimizin önündeki dut aðaçlarý hep tanýdýk idi. Cenaze namazýnda ilk safa duranlardan da tanýdýklarým vardý. Ve haber baþlýðý da þuydu:
"Þehit Sami Akbýyýk'ýn cenazesi köyünde topraða verildi."Haberin spotunda ise: "Üzümlü karakolu baskýnýnda þehit düþen Jandarma Er Sami Akbýyýk Bolu'nun Seben Ýlçesi'ne baðlý Çeltikdere Köyü'nde topraða verildi."Frankfurt-Köln otobanýnda...Bad Camberg benzin istasyonunda...Ve muhabirliðini yaptýðým gazetenin birinci sayfasýnda Sami'nin þehit olduðunu okudum..Askere gidinceye kadar Karageriþ'teki sayasýndan fazla dýþarýya çýkmayan...Ýnsanlardan çok keçi ve oðlaklarla haþýr neþir olan Sami þehit olmuþtu.Babamla Karageriþ'e oduna gittiðimiz Temmuz gününün sabahý beynimde canlandý..Bizi görünce salmaya baþlayan çoban köpeklerini susturuþu...Babama dönüp, "Musa dayý.. Senin okuyan oðlun bu mu?"deyiþi..Her tatilde köy mezarlýðýna gidip dertleþiyoruz..Köy mezarlýðýnda yatanlardan sadece onun baþýnda bayrak dalgalanýyor..20 yaþýnda kara topraða þehit olarak girmek de ona nasip oldu...Karageriþ Daðý'nýn küçük çobaný Üzümlü Karakolu'ndan sonra köy mezarlýðýna gelebildi. Kimbilir kimlere hangi çoban hikayelerini anlatýyor..Ya da dinliyor...Annesinden doðduðunda memesini bulamayan oðlaklardan hangisine yaptýðý iyiliklerin þimdi karþýlýðýný görüyor?...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: "Çeltikdereli Sami" Öyküsüne Dair..
Gönderen: Ezgi Fatma Açýkgöz / , Türkiye
16 Ocak 2011
Köy hikayeleri belki de özümüz topraða, doðaya ve sadeliðe ait olduðu için her zaman etkileyici gelmiþtir bana..Anlatým tarzýnýzdaki akýcýlýk hikayenin içine çekiyor insaný. Ancak bunun da ötesinde olaylar arasýnda kurulan bað ve konu da derinden yaralýyor bazen. "Çoban Sami" yi gözünde canlandýrýyor okuyucu..Köy koþullarýnda çektiði çilelerin þehitlik mertebesine ermesiyle son bulmasý hüzün dolu.. Sizin tesadüfen bu haberle karþýlaþmanýz ise (üstelik çalýþtýðýnýz gazetenin ilk sayfasýnda!)hem tuhaf bir tesadüf hem de sarsýcý gerçekten de..Yaþadýklarýnýzý hikaye türüne, çok akýcý ve okuyucuyu konunun içine çekecek þekilde uyarlýyorsunuz..Tebrik ediyorum..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yayla Göçü [Deneme]
Alan Düðünleri [Deneme]
Emin Dayý... [Deneme]


Seyfi Alp kimdir?

1966'da Bolu'da doðdum. 1990 yýlýndan buyana Almanya'da gazetecilik yapýyorum. Sabah Gazetesi Frankfurt muhabiriyim

Etkilendiði Yazarlar:
1990'dan buyana haber yazýyorum. Redaktör olarak çalýþtým.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seyfi Alp, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.