yalan ve kadýn..

Ruhumun içinde cam kýrýklýklarý gibi canýmý yakan kýrýklýklar ve acýtan sancýlar içinde kendime söylediðim yalanlarla birlikte herhangi bir gece içinde olmak, yarýnýn korku dahilinde ayrýlýklar ve ihtiraslar getireceði gerçeði gözlerimdeki rengi siliyor yerine korkudan bembeyaz olmuþ bir nokta koyuyor. Herkesin ve herþeyin ayný anda yalan olduðu zamanlar bilirim ben. Söylenen tüm güzel sözler, aþk fýsýltýlarý, seviþme inlemeleri, tatlý bakýþlar, hoþ sohbetler, ufak dokunuþlar, heyecanlar ve kalbin yerinden çýkmasý; diðer herþey gibi yalan. Bir kadýnýn sözlerine inanmak için ya kadýn olmak gerek yada saðýr dilsiz ve kör. Görmemeniz gerek veya konuþmamanýz, duymamaýz gerek veya hiç inanmamanýz. Gecenin herhangi bir saatinde ruhta açýlan yaranýn kurþun yarasý gibi kanarcasýna canýmý ruhumu yakmasý, beynimi alýp piç etmesi günah. Sözlerimin ve yaþadýklarýmýn tamamýnýn kadýnlar tarafýndan alaþaðý edilmesi haram. Bir kadýna inanmak bir kediye inanmaktan bile saçma.
Günahlar üstüne bir memleket inþa edilseydi eminim ve kesin kez biliyorum ki en büyük sakinleri kadýnlar olurdu. Bizi doðuran büyüten bir kadýn diye düþünürüz çoðu vakit ve bilmeyiz aslýnda farklý kadýnlar diye bir þey yoktur tüm kadýnlar aynýdýr. Yaþattýklarý acý aynýdýr, sadakatsizlikleri ayný düþünceleri ve davranýþlarý ayný, geceleri ayný ve gündüzleri ayný. Kadýnlar üzerine söylenilecek en büyük söz asla bilinmeyen yalanlar ve sadakatsizlikler üzerine inþa edilendir.
Ruhumun ve bedenimin ayný anda yanmasý, bir kor ateþin içinde erimesi, beraberinde yaþanýlan herþeyin bir mürekkep kývamýnda avuçta kalmasý yazýk. Dünyada öyle bir kadýn yoktur ki uðruna acýlar çekilsin ve hiçbir kadýn yoktur ki uðruna gözyaþý dökülsün. Yaptýðýmýz ve yapacaðýmýz herþey bize sadece biraz daha acý yaþatmaktan öteye gitmeyecek, aþk derdinden muzdarip sadece erkekler olacaktýr. Gözlerimizin bazan görmemesini isteriz bazan dilimizin lal olmasýný da ve kulaklarýmýzýn saðýr olmasý da temennilerimiz arasýnda sýralanabilir, lakin sadakat ve aþk üzerine inþa edilmiþ herþeyin yýkýcýsý ve deprem tanrýsý kadýnlardýr. Kadýnlar çocuklarýmýza anne olabilecek vasýflarda olabilirler ama asla ve katiyen bize þeref namus kavramýnda iç rahatlatacak kadar onur ve gurur bahþetmezler. Hiçbir kadýn yoktur ki aþk acýsý yaþayan erkeði görsün ve acýsýna merhem olsun.
Kendimi bilmeye baþladýðým zamanlar zarfýnda günahlarýmýn tamamýný bana bunlarý iþleten kadýnlara yoruyorum. Bana günah iþleme ve sonrasýnda bundan utanmama duygusunu yaþatan kadýnlara. Ýnançlarýmýz doðrultusunda kendimize edindiðimiz herþeyde en büyük handikap ve eksiklik inandýðým ve deðer verdiðim herþey üzerine yemin ederek söyleyebilirim ki kadýnlar ve onlarýn kurmaca hikayeleri sonucu bizim pasif oyucular olmamýzdýr. Hiçbir kadýna inanmayacaðýma dair ettiðim yeminin üzerinden tam altý yýl geçmesine raðmen hala yeniyetme bir talebe gibi bir kadýna inandýðým için kendimi ne kadar cezalandýrsam azdýr. Söz yetmez acýyý ve sancýyý dindirmeye, asla. Tanrýnýn bile gücü yetmez bir daha kýrýlan vazoyu birleþtirmeye, kýrýlan onuru düzeltmeye hiçbir aþk. Hiçbir yemin geri döndüremez o sadakati bir daha. Hiçbir cümle hiçbir izah kulaklarý esir alamaz bir daha. Hiçbir öpüþme ve hiçbir seviþme eskisi gibi berrak bir okyanus dalgasý gibi olamaz. Yitirilen bazý þeylerin ardýndan hiçbir teminat artýk para etmez. Maneviyat denilen hassasiyetin dýþýnda, varolan görünmeyen ve fakat elle de tutulamayan olgu artýk kabuk baðlamaz bir yara halini aldýðý gibi kangren olma riski de kabul gören bir gerçektir. Bilinmezlikler diyarýnda kadim günah pýnarýnda bir damla su içmek gibi bir duygu aldatýlmak. Ýhanete uðramak eski çaðlarda bir kasabada balýk avlamaya çýkan birinin sýrtýndan hançerlenmesi gibi kalleþçe bir hayat.
Kadýnlar için edilen yeminler hükümsüzdür tanrý katýnda. Söylenen sözler tüm güzelliðine raðmen çamur deryasýnda bir balçýktýr. Hakedilmeyen ne varsa haramdýr kainatta –ki buna aþk ve sadakat da dahildir. Hiçbir zamaný ve mekaný ayrýcalýklý kýlmamak gerekir içinde bulunan kadýn denilen faninin. Cennet ve cehennem ayrý ayrý inþa edilmiþtir umarým -ki içinde kadýn bulunan cenneti kadýnsýz cehenneme tercih etme gereksinimi doðurmasýn. Tüm güzellikler kadýnlarda toplanmýþtýr diye yüzyýllardýr inanýlan peri masallarýna ve havva anamýzýn adem babamýza kazýðýna inat hala saf bir çocuk edasýyla komik olan inancýmýz su götürmez bir hiçlik taþýrken, bizim aslýnda binlerce yýldýr kadýnlara gösterdiðimiz bu inanma gayreti ve çabasý kendimize söylediðimiz yalanlarýn sonuncusu ve talan edilen ömrün katran karasý zamaný.
Ýnandýðým kadýnlar öldüler diye biliyorum en son. Beni öldüren, inancýmý öldüren ve bitiren kadýnlarýn yaþadýðýna inanacak kadar masum deðilim artýk. Bazan öldüklerini düþününce içimde yayýlan bahar serinliðinin ürperten havasý ruhumda oluþan cam kýrýklýklarý gibi can kýrýklýklarýný onardýðýný hissediyor, o vakit acýmasýz diye bilinen kalbimin gözlerime aðlamalarýný emrettiðini hissediyor bundan inanýlmaz gurur duyuyorum.
Hiçbir kadýn hiçbir sözü doðru söylememiþtir, söyleyemeyecektir. Açýk ve basittir; kadýnlar doðru sözü unutalý bilmem kaçbin aþk yýlý oluþtur. Sadakatsizlik; kadýnlarýn kendilerince yaþadýklarý geleneksel bir bayramlarý ve erkeklerin günah saydýðý kavramlarý olmuþtur.

Güzel ve iyi kadýn yoktur. Yalaný ve hayatý kurnazca harmanlayan kadýn vardýr..

                              23/05/09 saraç..