..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > ilknur DÝNÇEL




23 Mayýs 2009
Silahlarýn Gölgesinde Bir Adam ve Bir Aþk...  
Sözüm ona, kollama...

ilknur DÝNÇEL


"Hayýr Nejat bey, teþekkür ederim ama gitmem gerekiyor. Akþam nasýlsa tekrar geleceðim" derken sanki gizli bir randevu veriyordu Aytuð komisere. Kelimelerin özgürlüðünü kullanarak, ikisinin anlayabileceði cümleler kuruyordu. Bi rataftan gitme hazýrlýklarý yaparken bir yandan da akþam onu görüp göremeyeceðinden emin olmak istercesine ayný þifreli cümleleri Aytuð`dan da bekliyordu sanki farkýnda olmadan.


:AHFF:
Mesleðinin balayýnda, tabir-i caizse çiçeði burnunda bir komiserdi genç adam. Meslekte yeni olmasýna raðmen, ardý arkasý kesilmeyen baþarýlarý konuþulur hale gelmiþti tüm teþkilatta. Terörle Mücadele departmanýnda adýndan sýkça söz ettiren bir komiser olmuþtu kýsa sürede. Ýþine olan aþký, derin vatan sevgisiyle birleþtiðinde önüne geçilemez bir güç kazanýyordu sanki... Yüzünü bile görmediði þehit babasýna dair hiçbir þey yoktu hayatýnda ama kolaylýkla takip edebileceði adýmlarýnýn izlerini sürmek zor gelmiyordu genç komisere.
Planlanan son operasyonu düþüne düþüne hýrsýzlýk bürosundaki arkadaþýnýn yanýna gidiyordu yavaþ adýmlarla. Kapýyý çaldý, "girin" sesini beklemeden içeri girdi. Arkadaþý meþguldü. Kapkaca uðramýþ genç bir bayaný sakinleþtirmeye çalýþýyordu.
Genç kadýn þoka girmiþ ve çok korkmuþtu. Bir an için de olsa baþýný kaldýrýp kapýya yöneltti gözlerini. Aðlamaktan þiþmiþ, mahmurlaþmýþ yosun rengine çalan gözleri genç komiserin deniz mavisi gözleriyle çarpýþtý. Bir süre tanýdýk bir simayý incelermiþcesine bakýþtýlar. Genç komiser baþýyla selamladý genç kadýný. "Merhaba haným efendi, ben komiser Aytuð" derken hayranlýðý sesine yansýmýþtý sanki. Oraya neden geldiðini bile unutan kadýn "Merhaba Aytuð bey, ben de Burcu" dedi.
Bu karþýlaþmadan ziyadesiyle memnun olduklarý ses tonlarýna iþtirak ettiðinden "memnun oldum" formalitesine gerek duymadýlar.
Resmiyet içeren formalitelere ve sözcükleri gereksiz tüketmeye niyetli olmadýklarý genç adamýn arkadaþýnýn gözünden bile kaçmamýþtý. Genç kadýn þoku atlatmýþ gibiydi ve hatta neredeyse kapkaca uðradýðý için kendisini þanslý hisseteye bile baþlamýþtý.
Aytuð komiser hala bir eli kapýya yapýþmýþ halde ayakta olduðunu fark etti ve yavaþça kadýnýn tam karþýsýnda ki koltuða oturdu.
Oraya neden geldiðini unuttuðu için " Nejat öylesine bir uðramýþtým. Ýþin yoksa bir çay içeriz diye düþünmüþtüm ama zamanýn yok sanýrým. Ben daha sonra tekrar uðrarým." diyebildi heyecanýný bastýramadýðý titrek sesiyle.
Nejat komiser gülümsedi ve "Hanýmefendi bu sabah talihsiz bir olay yaþamýþ, onu çözmeye çalýþýyoruz. Ýfadesini aldýk, Burcu hanýmýn iþim bitti sayýlýr. Beklede sana bir çay söyleyeyim. Burcu haným siz de bir çay alýrmýydýnýz?" dedi Nejat komiser arkadaþýna yardýmcý olduðu için yüzüne hýnsýz bir tebessüm takýnarak.
"Hayýr Nejat bey, teþekkür ederim ama gitmem gerekiyor. Akþam nasýlsa tekrar geleceðim" derken sanki gizli bir randevu veriyordu Aytuð komisere. Kelimelerin özgürlüðünü kullanarak, ikisinin anlayabileceði cümleler kuruyordu. Bi rataftan gitme hazýrlýklarý yaparken bir yandan da akþam onu görüp göremeyeceðinden emin olmak istercesine ayný þifreli cümleleri Aytuð`dan da bekliyordu sanki farkýnda olmadan.
"Aaa Nejat bak ne diyeceðim. Hani uzun zamandýr gitmek istediðimiz bir film vardý ya, bu akþam ona gidelim. Ýtiraz istemem abicim. Akþam almaya geliyorum seni, iþin bitene kadar da beklerim." diyebildi Aytuð komiser. O an aklýna baþka birþey gelmemiþti.
Oysa akþam için baþka bir planý vardý ama o an bunun hiçbir önemi yoktu...
Genç kadýn artýk gidebilirdi. Birlikte baþlattýklarý bu ikisine özgü þifreli kelime oyunundan memnun bir þekilde yerinden kalktý.
Önce yardýmlarýndan dolayý Nejat komisere teþekürlerini bildirdikten sonra Aytuð komisere döndü. "Görüþmek üzere Aytuð bey" dedi tekrar görüþeceklerinin sözünü veriyor olduðunu vurgularcasýna.
"Görüþürüz Burcu haným..."
Ve böylece kelimelerde kýsa olan ama anlamda uzunca bir yolu iþaret eden bu konuþma sona ermiþti.
Genç kadýn taksiden indi ve koþar adýmlarla evine doðru ilerledi. Bir an önce kendini odasýna atmak için can atýyordu. Teleþlý telaþtý anahtarlarýný çýkardý ve titreyen elleriyle zorda olsa kapýyý açmayý baþardý. Hemen odasýna girdi ve ilk iþi dolabýnda ki tüm elbiseleri yataðýnýn üzerine sermek oldu. Aynanýn karþýsýna geçti, ne giyeceðine bir türlü karar veremiyordu. Bu halini farkettiðinde
aynadaki sersemlemiþ yüzüne baktý ve kendi haline gözleri yaþarýncaya kadar güldü. "Sanki hýrsýzlýða uðradýðým için polise deðilde hoþlandýðým insanla ilk randevuya gidiyorum" dedi kendi kendine... Yine güldü...
Zorda olsa ne giyeceðine karar verebilmiþti vermesine ama bu kez de saçlarýný nasýl yapmasý gerektiðine karar veremiyordu.
En sonunda doðal görünmesi ve gülünç olmamasý için; beline kadar inen, sarýya çalan dümdüz saçlarýný salmaya karar verdi.
Genç kýzýn cephesinde bunlar olmaktayken genç adam da pek farklý sayýlmazdý. Bir yandan dolabýný karýþtýrýrken bir yandanda hiçbir þarkýyý çaðrýþtýrmayan, biraz ordan biraz burdan kýrptýðý melodileri birbirine birleþtirip ýslýk çalýyordu. Hiçbir anlamý olmasa da bu çýkardýðý seslerin, mutluluðu ve heyecaný temsil ettiði gayet net bir biçimde duyula biliyordu.
Ýkisinin de evden çýkýþý neredeyse eþ zamanlýydý. Emiyetin kapýsýnda karþýlaþtýlar ve sanki hiç haberleri yokmuþ gibi,
bu sýradan bir tesadüfmüþ gibi þaþýrmýþ pozlarý verdiler.
"Burcu haným!!!"
"Aaaa Aytuð bey, siz hala buradamýsýnýz???"
"Nejat ile bir planýmýz vardý akþam için, onu almaya geldim"
"Anlýyorum"
"Çok þýksýnýz, sizinde bir planýnýz olmalý akþam için"
"Teþekkür ederim, sizde öylesiniz ama benim bir planým yok. Bu hýrsýzlýk iþi çok canýmý sýktý ve bu konuyla ilgilenmekten plan yapamadým desem yeri var"
"Þey....eðer arzu ederseniz..." derken konuþmayý en can alýcý yerinde kesen Komiser Nejat`tý...
"Erken gelmiþsin abicim, benim biraz daha iþim var"
"Olsun abicim sorun deðil. Ben beklerim." dedi sinirli sinirli.
Aslýnda Nejat`ýn bir planý vardý bunu yaparken ama henüz Aytuð bunu bilmiyordu. Bir süre bekletti Burcu ve Aytuð komiseri. Kasýtlý bir bekletiþ olduðunu henüz ondan baþka kimse bilmiyordu. Bu uzun bekleyiþin ardýndan "Abicim daha çok bekleyecekmiyiz? Biletler yanacak!" dedi aytuð boðulmuþ ve kendisinin bile güç duyduðu sesiyle.
"Kusura bakma Aytuð, ben çýkamayacaðým sanýrým. Baþka biriyle git istersen, yanmasýn biletler."
"Abicim bu þimdimi söylenir?" diye sitem ederken birden Burcu ile çarpýþtý yine gözleri. Ýþte o an anlamýþtý Nejat`ýn ne yapmaya çalýþtýðýný.
Gözeri parladý birden. Herþey iyi hoþtu da bunu Burcu`ya nasýl söyleyecekti? Ýþte tamda bu noktada Nejat`ýn ikinci bir yardýmý girdi devreye.
"Burcu haným iþlemleriniz tamamdýr. Burada bir iþiniz kalmadý, artýk gidebilirsiniz, bir geliþme olursa ben bizzat sizi bilgilendireceðim."
dedi ve Aytuð`a dönüp gizlice göz kýrptý. Aytuð komiser bir anda kýpkýrmýzý kesildi.
Buraya kadar herþey yolundaydý. Bir tek bunu Burcu`ya söylemek kalmýþtý geriye. Eþit adýmlarla koridorda yürüdüler beraber.
Kapýya geldiklerinde Burcu Aytuð`a baktý "Görüþmek üzere" dedi mahsun mahsun.
"Görüþürüz" dedi Aytuð komiser... "(görüþürüz de nasýl?)"
Yavaþ adýmlarla arabasýna doðru ilerleyen Burcu`ya uzun uzun baktý ve topladýðý cesaretiyle bir nefeste sesleniverdi!
"Burcu haným!!!"
"Buyrun Aytuð bey"
Koþar adýmlarla Burcu`nun yanýna geldi.
"Düþündüm de, belki bu akþam bana eþlik etmek istersiniz. (lütfen evet de, lütfen, lütfen...)
Hem planýnýz da yokmuþ. Ne dersiniz?"
"Bilmem ki..." (evet, evet, evet... (: )
"Bunu evet olarak kabul ediyorum. Buyrun arabam þurada..."
Yol boyunca ne kadar da çok þey konuþtular. Hayatlarýný özet geçtiler neredeyse. Daha bir saat olmasýna raðmen birbirleri hakkýnda neredeyse her þeyi biliyorlardý. Daha doðrusu bilmeleri gerekenleri seçip çýkarmýþlardý bu uzun soluklu konuþmanýn içinden.
Mesela; evli olup olmadýklarý, hayatlarýnda biri olup olmadýðý... Þimdilik bilmek istedikleri tek þey buydu ve sonuç tam da duymak istedikleri gibiydi...
Sinemaya girdiler, çýktýklarýnda hatýrlamayacaklarý bir film izlediler. Hatýrlamayacaklardý çünkü; film boyunca boþ gözlerle perdeyi izlemekten baþka bir þey yapmadýlar... Film boyunca derin düþüncelere daldýlar. Sýk sýk göz göze geldiler, sýk sýk birbirlerine bakarken yakalandýlar ve sýk sýk utanarak tebessümle bu utanmýþlýðý halý altý etmeye çalýþtýlar... Çýktýklarýnda film hakkýnda hiçbir þey konuþmadýlar sözleþmiþcesine... Anlamlý ve güzel bir sessizlik hüküm sürmeye baþladý gecenin karanlýðýnda... Sakin adýmlarla yürüyorlardý ki mýrýltýya benzer bir ses böldü huzurlu sessizliði. "Ben çok acýktým. Bir yerlerde birþeyler yemeye ne dersin?" fikri Aytuð`dan çýkmýþtý.
"Oluuur, hem bende acýktým sanýrým" dedi genç kýz ve gülüþtüler.
Yemekten sonra genç komiser istemeye istemeyede olsa evine býraktý genç kýzý. HEr zamanki klasik sözlerle ayrýldýlar.
"Çok güzel bir geceydi, teþekkürler"
"Asýl teklifimi kabul ettiðin için ben teþekkür ederim, benim içinde çok güzel bir geceydi. Ýyi geceler"
"Size de iyi geceler Aytuð Bey"
Aytuð eve geldiðinde bu güzel akþamý düþünmeye vakti olmadýðýný, yarýn ki operasyon için çalýþmasý gerektiðini hatýrladý ve sabahýn ilk ýþýklarýna kadar ince ince operasyonu tekrar gözden geçirdi. Herþey istedikleri gibi olursa, hiçbir sorun çýkmadan, tereyaðýndan kýl çeker gibi kolayca bitirecekti bu operasyonuda týpký diðerleri gibi.
Bir kaç saatlik uykunun ardýndan erkenden uyandý. Savaþa gidermiþcesine özenle hazýrlandý ve emniyetin yolunu tuttu.
Operasyon için herþey hazýrdý. Ekip toplandý ve malum bölgeye doðru yola koyuldular. Bölgeye geldiklerinde herkes yerini aldý.
Aylardýr yakalamaya çalýþtýklarý bir grup terör örgütü ile karþý karþýyaydýlar ve tehlikenin farkýndaydýlar.
"Kapýyý açýn, polis..."
Açýlmayan kapý içeri de çatýþmaya hazýrlanan bir grup olduðunun sessiz kanýtýydý sanki. Nitekim öyle de oldu... Çatýþma baþlamýþtý...
Silahlar karþýlýklý patlamakla kalmýyor bazýlarý hedefe isabette ediyordu...
Bu uzun soluklu ve gürültülü çatýþmadan sonra silah sesleri kesilmiþti kesilmesine ama 30 kiþilik ekipten 5 kiþi aðýr yaralýydý ve bunlardan biri de Aytuð komiserdi. 8 kiþilik örgüt üyesinden de 3 üye yaþamýný yitirmiþti. Ekip arabalarý, ambulanslar, telsizler ve koþuþturmaca içinde ki tüm gürültüler giderek azalýyordu Aytuð komiserin algýlarýnda. Gözleri kapanmaya baþlýyordu, gücünün tükenmekte olduðunu hissetti ve yolun sonuna geldiðini düþünürken önce babasý sonra Burcu düþtü aklýna...
Bir haftalýk derin uykudan ve hatýrlamadýðý ameliyatlardan sonra ilk kez ýþýkla karþýlaþýyormuþ gibi araladý gözlerini. Uyuyarak geçirdiði bir haftaya raðmen ölesiye yorgun hissediyordu ki kendisini. Neler olduðunu düþünüp kafasýnda þekilendirme çabasýndayken birden Nejat komiser içeri girdi.
"Ooooo paþam uyanmýþ. Nasýlsýn bakalým? Ýyisin iyi..."
Derken neþe doluydu sesi.
Aytuð cevap vermedi. Ýlk sorusu "Burcu biliyor mu olanlarý?" oldu.
"Bir kaç defa emniyete geldi. Gelmeyeceðini söylememe raðen saatlerce gelmeni bekledi. Sonunda kýyamadým söyledim."
"Keþke söylemeseydin! Peki hangi hastanede olduðumu da söyledin mi?"
"Hayýr"
"Söyleme sakýn"
"Ama neden?"
"Nedeni yok abicim, söyleme diyorsam söyleme"
"Peki peki kýzma, yorma kendini..." derken bilmiyordu Burcu`nun onu takip ettiðini ve hastane odasýnýn kapýsýnda Nejat`ýn çýkmasýný beklediðini. Nejat odadan çýktý ve Burcu ile karþýlaþtý.
"Burcu Haným!!!"
"Özür dilerim Nejat Bey ama öylece bekleyemezdim. Nasýl, iyi mi?"
"Neden kendin girip bakmýyorsun?"
Gülümsedi ve bir hamlede kendini odanýn içinde buldu genç kýz. Aytuð þaþkýndý, beklemiyordu, hiçbir þey söylemeden bakýþtýlar yine bir süre. Kaybetme korkusunun getirdiði yeni bir cesaret emrediyordu genç kýzýn dudaklarýna bu kez.
"Sana bir þey olacak diye çok korktum! Neyse ki iyisin..."
"Gördüðün gibi iyiyim. Neden buraya kadar geldin ki? Hiç gerek yoktu." derken kendiside þaþýrmýþtý söylediklerine.
Genç kýz anlam veremese de onca yaþnanlardan sonra bu asabiyetin normal olduðuna karar verdi ve usulca yataðýn ucuna emaneten oturdu.
"Ýyi görünüyorsun, kýsa bir süre sonra çýkmana izin verecekmiþ doktorun."
"Neden seni ilgilendiriyor ki bu? Bu kadar yakýn olduðumuzu sanmýyorum!"
"Aytuð neyin var senin? Ben sadece..."
"Sen sadece ne?"
"Geçmiþ olsun! Rahatsýz ettiðim için
üzgünüm...hoþçakal"
Odadan çýkarken güçlükle zaptettiði gözyaþlarý odadan çýkar çýkmaz deli gibi akmaya baþlamýþtý. Sevdiði adamýn onu istemediði düþüncesi, onu kahretmeye yetmiþti. Gözyaþlarý içinde hastaneden ayrýlýrken Nejat ile karþýlaþtý. Nejat seslendiyse de duymamazlýktan geldi. Kimseyle konuþmak istemiyordu. Neler olduðunu merak eden Nejat tekrar Aytuð`un odasýnda aldý soluðu.
"Burcu`nun hali neydi öyle? Neler oldu? Ne söyledin de kýza iki gözü iki çeþme ayrýldý buradan?"
"Onu umutlandýran herþeyi yokettim hepsi o kadar..."
"Aytuð sen iyimisin dostum? Sen deðilmiydin, ilk gözlerine baktýðýmda varlýðýmý unuttum diyen? Þimdi ne deðiþti, neden böyle davranýyorsun kýza? Ameliyatta kurþunlarý çýkarýrken kalbinide mi çýkarmýþlar yanlýþlýkla?"
"Ben ciddiyim Nejat. Onu hayatýmda istemiyorum. Ben bunca ateþin ortasýndayken onu da hedef haline getiremem. Korkuyorum anlýyormusun, korkuyorum..."
"Peki onu seviyor musun?"
"Ordan bakýnca hiç belli olmuyor mu? Dalgamý geçiyorsun Nejat? Tutuldum diyorum sana, anlamýyor musun?"
"O zaman saçmalýyorsun! Bu iþi yapan tek kiþi sen deðilsin ki! Her mesleðin kendine göre bir tehlikesi vardýr. Bizimkisi biraz daha riskli hepsi o... Ama riskli diye de bütün bir ömrü yalnýz geçirecek halimiz yok!"
"Burcu baþka abicim, Burcu baþka... bunu sana ne ben anlata bilirim, ne de sen anlaya bilirsin. lütfen sadece bana yardýmcý ol ve ona benden haber götürme. Bir süre sonra unutur zaten..."
"Nasýl istersen Aytuð..."
Günler hýzla geçti ve Aytuð artýk iyileþmeye baþlamýþtý. Haberi yoktu ama Burcu hergün Najat`ý arýyor ve durumu hakkýnda bilgi alýyordu. Bir gün Nejat dayanamadý ve olup biteni, Aytuð`un neden ona böyle davrandýðýný bir solukta anlatýverdi. Konuþmasý bittiðinde, Burcu`nun telefonu çoktan kapattýðýný farketti ve kýsa bir süre sonra hastane kapýsýnda karþýlaþtýlar...
"Bana þans dile Nejat..."
"Bol þans Burcu..."
Koþarak, ikiþer üçer atlayarak çýktý merdivenleri ve odanýn kapýsýna geldiðinde derin bir nefes aldý.
"Allah`ým yardým et bana" dedikten sonra kapýyý açýp içeri girdi. Aytuð uyuyordu. Yaklaþtý, doya doya seyretti sevdiði adamýn yüzünü.
Ýlaçlarýn etkisiyle derin bir uykuda olan Aytuð hiç hissetmedi sevdiði kadýnýn yanýna kývrýlýp yattýðýný. Saatler hýzla geçti ve artýk gece yarýsý olmuþtu. Aytuð gözlerini açtý ve Burcu`nun iki büklüm yanýna kývrýlmýþ olarak uyuduðunu gördü. Gülümsedi, saçlarýný okþadý, üzerini örttü ve sarýldý sevdiði kadýna... Sabaha kadar sessiz sessiz uyuyan sevdiðine içini döktü. Onu ne kadar çok sevdiðini, neden onu kendinden soðutmaya çalýþtýðýný itiraf etti durdu tekrar tekrar...
Sabaha karþý son bir kez öprü sevdiði kadýný, teninin sýcaklýðýný bir kez daha hissedemeyeceðini biliyor olmanýn verdiði hüzünle doldu gözleri... Son bir kez daha sarýldýktan sonra kaþlarýný çattý, kýzýn uyanmasý için huzursuzlandý durdu, bir yandan da söylenip duruyordu. Genç kýz gözlerini açtý. Sýcak bir tebessümde piþirilmiþ, taptaze bir günaydýn beklerken sevdiði adamýn sert ses tonu ile karþýlaþtý.
"Ne iþin var senin burada? Neden geldin yine? Sana gelmeni istemediðimi daha önce de söylemiþtim!"
"Boþuna nefesini tüketme, herþeyi biliyorum!"
"Ne biliyormuþsun?"
"Beni neden kendinden uzaklaþtýrmaya çalýþtýðýný..."
"Öyle mi? Nedenmiþ peki?"
"Beni korumak için!"
"Hahh hhaahh haaa... sen de buna inandýn öylemi? Çok komiksin gerçekten..."
"Hiç boþuna uðraþma, baþaramayacaksýn. Hiçbir yere gitmiyorum"
"Hayýr efendim! Bal gibi de gidiyorsun..."
Bu inatlaþan konuþmanýn ardýndan aþaðýda bekleyen ekibe telefon etti. Bir kaç dakika sonra ekipten bir kaç polis odaya girdi.
"Nedim, hanýmefendiyi evine býrakýn. Sizi atlatmasýna izin verirseniz çýranýzý yakarým"
"Peki komiserim, derhal...Buyrun hanýmefendi"
"Ben hiçbir yere gitmiyorum!"
"Hadi Nedim sen çýk, kapýnýn önünde bekle hanýmý..."
"Emredersiniz efendim."
Nedim odadan çýktýktan sonra Aytuð komiserin bakýþlarý daha da sertleþmiþti.
"Sabrýmý zorluyorsun Burcu. Madem tatlý dilden anlamýyorsun o zaman aç kulaðýný ve beni iyi dinle. Seni sevmiyorum, seni istemiyorum. Bir kaç gün takýlmak eðlenceli olabilirdi ama gördüm ki sen bu arkadaþlýðý fazla ciddiye alýyorsun. Bana göre deðil bu iþler. Hiç hazetmediðim þeyler. Ben kim, ciddi bir iliþki kim... hah, mümkün deðil. Hadi güzelim hadi, boþuna yorma kendini. Benden sana yar olmaz..." derken Burcu`nun gözlerinin içine bakýyordu. Onun gözlerine baka baka nasýl yapabilmiþti bu konuþmayý hiç bilmiyordu. Burcu`yu da pes etmeye zorlayan, gücünü tüketen bu olmuþtu zaten... Karþýsýnda tükenen gücüne, acizliðine, gözyaþlarýna raðmen nasýl edebilmiþti onca sözü bir çýrpýda! Sevmiyordu demek ki! Hem sevse böyle yapmazdý. Sevme kýyamazdý, kýramazdý... Ama o kýrmýþtý. Hem de hýrçýnca, alay edercesine kýrmýþtý... Gözlerini Aytuð komiserin gözlerine dikmiþ bunlarý düþünüyordu genç kýz. Bir yandan da elinde olmadan aðlýyordu. Kendini aptal gibi hissediyordu. Kelimeler tükenmiþti sanki, tek bir kelime bile yakalayamýyordu içinde ki muharebede gazi olurken...
Hiçbir þey söylememek belki de en iyisiydi. Gözlerini aldý genç komiserin gözlerinden. O an Aytuð`da anlamýþtý o gözlere bir daha asla geri dönemeyeceðini... Kýrgýndý genç kýz, hem de çok kýrgýndý. En büyük isyaný suskunluðu olmuþtu o kapýdan çýkarken...
Manasýzdý tüm bu olanlar, anlam veremeyeceði kadar gereksizdi bu ayrýlýk... Daha baþlamamýþ bu iliþkide duymayý beklediði ne çok þey vardý oysa, bu gün duyduklarýnýn tam karþýsýnda tezat oluþturacak...
Genç adamýn piþman olmasý fazla zaman almadý. Genç kýz hastaneden çýktýktan 5-10 dakika sonra telefonuna sarýldý ve genç kýzý aradý ama o tanýdýk ses "aradýðýnýz kiþiye þuan da ulaþýlamýyor, lütfen daha sonra tekrar deneyin" diyordu. Kýzgýn olduðu için telefonunu kapatmýþ olabileceðini düþündü ve ona biraz zaman tanýmaya karar verdi genç adam... Kendini nasýl affettireceðini düþünürken Nejat girdi içeri. Yüzü bembeyazdý... Telaþtý deðildi ama þokta gibi bir hali vardý.
"Neyin var Nejat, iyi misin kardeþim?"
"Burcu`yu kendinden soðutmanýn ve ondan ayrýlmanýn sebebi onu korumaktý deðil mi?"
"Evet ama artýk hatamýn farkýna vardým. Onu koruya bilirim. Onsuz olmak istemiyorum." derken ne kadar da neþeliydi sesi.
"Burcu burada..."
"Ciddimisin? Nerede, hadi söylede yanýma gelsin. Ona, onu ne kadar çok sevdiðimi bir an önce söylemek istiyorum."
"Zemin katta"
"Zemin katta ne iþi var ki, sen benimle dalgamý geçiyorsun?"
"Az önce duyduðun o ambulans sireni Burcu içindi. Dalgýn ve bitkin bir þekilde yürürken bir araç çarpýp kaçmýþ. Dayanamamýþ bünyesi, hastaneye getirilirken yolda can vermiþ. Bravo abicim, çok güzel korudun gerçekten..." derken hýçkýrýklarý çok net duyula biliyordu Nejat`ýn...
Aytuð konuþmuyordu. O günden sonra hiç konuþmadý ve hala da konuþmuyor...

Birini korumak istiyorsak önce kendimizden, lafýmýzdan-sözümüzden, yaratacaðýmýz olumsuz etkiden korumalýyýz...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gözyaþlarýna Vuran Ay Iþýðý Olmak Ýstiyorum
Aþkýn Kozasýndan Çýkýþý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yoldan Bile Çýkabilmeli... [Þiir]
Beklenen Aþk... [Þiir]
Gerçekse Ýþte Asýl Gerçek... [Þiir]
Sahte Masal [Þiir]
Hayatýn Satýr Aralarýna Tutunmak... [Deneme]
Kabul Gecesi... [Deneme]
Bu Kaçýncý Hançer Kalbime Sapladýðýn... [Deneme]
Sen Kangren Olmuþ Kolumsun Artýk... [Deneme]
Benim Yüreðimde Aþk [Deneme]
Amaç Neydi Bu Aþkta... [Deneme]


ilknur DÝNÇEL kimdir?

hayat akýp giderken avuçlarýnýzýn içinden kendi duygu ve düþüncelerinizde yarattýðýnýz benliðinizin dýþýna çýktýðýnýz bir anda ortaya çýkýveren kelimeleri takip edip giderken yarattýðýnýz eserlerdir sizi siz yapan

Etkilendiði Yazarlar:
ahmet altan


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ilknur DÝNÇEL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.