Zamaný gelen bir düþüncenin gücüne hiçbir ordu karþý koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Türkiye'de kadýnýn erkeklere baðýmlý yaþama zorunluluðu erkek egemen kültür ve zihniyetin kaçýnýlmaz bir sonucudur. Kadýn üzerindeki erkek baskýsý, eril kültürün birçok alandaki hakimiyeti, bu kültürün popüler kültür, medya, iletiþim araçlarý yoluyla da yaygýnlaþtýrýlmasý ve cesaretlendirilmesi kadýný ve kadýn kimliðini eril kültürün üzerinde yükseldiði bir nesne ve araç haline getirmiþtir. Kadýn, bu kültür ve kimliðin baskýsý altýnda ya kendi kimliðini reddedip egemen erkek kimliðini içselleþtirerek ya da bu kültür ve kimliðe kayýtsýz þartsýz boyun eðip sadakat göstererek var olabilmiþtir. Sonuç olarak her iki durum da kaçýnýlmaz olarak kadýnýn kendi kimliðinden soyutlanýp kimliksizleþmesine neden olmuþtur. Vüsat Bener'in Dost adlý öyküsü de temel olarak kadýnýn tek baþýna bir kimlik olamayýþýnýn yarattýðý çaresizliði, erkeðe boyun eðiþi, kadýnýn kimliðinden erkek egemen baský yüzünden soyutlanmasýný sorunsallaþtýrmýþtýr. Kadýnýn erkek egemen kültüre boyun eðiþini ve sonucunda kimliksizleþmesini temellendirmek için yazar daha hikayenin baþýnda erilliðin belirgin ögesi olan baskýcý bir erkek-koca karakteri çizmiþtir. Bu karakter Naciye'nin kocasý olan Kasap Ali karakteridir. Kadýnýn ezilmiþliðini ve ayakta tek baþýna duramayýþýný-durdurulamayýþýný okur gözünde haklý bir yere oturtmak için Kasap Ali karakteri yazar tarafýndan baskýcý erkekliðin en uç noktalarýna çekilmiþtir. Ali'nin mesleðinin kasap olmasý bir tesadüf deðil, yazarýn yaptýðý isabetli bir seçimdir. Bir diðer erkek karakter olan Niyazi'nin gözünden Kasap Ali'ye baktýðýmýzda Ali'yi ''Eline geçen parayý içkiye yatýrýr'', ''Bir yanda et parçalar, ötede kanlý ellerini pis önlüðünde temizleyerek rakýsýný gýrtlaðýna aktarýr''(sf:9) bir karakter olarak tanýtmýþtýr. Kasap Ali bu þekilde kirli, kanla uðraþan, sürekli içki içen bir karakter þeklinde verilerek okurun gözünde daha hikayenin baþýnda antipati kazanmýþtýr. Ayný þekilde Ali'nin aðzýný elinin tersiyle silmesi, suyu testiden içmesi gibi küçük gözükebilen ayrýntýlar da kadýn üzerinde baský kurabilecek erkek tipinin çizilmesinde önemli rol oynamýþtýr. Böyle çizilen bir karakter üzerinden yola çýkarak da Ali'nin karýsý üzerinde baský kuracak ve onu egemenliði altýna alacak birisi olduðu anlaþýlmaktadýr. Ýkinci olarak; her ne kadar Niyazi'yi varoluþsal sýkýntýlarý olan ve nispeten düþünen bir karakter olarak en baþta görsek de, O'nun da kadýna-Naciye'ye olan bakýþýnda erkek egemen zihniyetin sýnýrlarýný- Kasap Ali kadar yüksek seviyede olmasa da- aþamadýðýný görmekteyiz. Ýlk olarak Niyazi ve Kasap Ali arasýnda geçen kadýnlarla ilgili diyalogda Niyazi okur gözünde olumlanmaktadýr. Bu diyalogda Kasap Ali'nin genel olarak kadýný, özelde ise kendi karýsýný aþaðý gören ''Kadýn yüktür yük. Atmaya bakmalý''(sf:11) sözlerine karþýlýk Niyazi ''Kimse kimsenin yükü deðildir''(sf: 11) diyerek okur gözünde ayrýcalýklý bir yere yerleþmiþtir. Buna raðmen hikayenin ilerleyen kýsýmlarýnda Naciye ile Niyazi arasýnda geçen öpüþme sahnesinden sonra Niyazi'nin kadýnlarla ilgili '' Þu kadýnlar kuþ beyinli. Hiç düþünmüyorlar ki...'' sözlerini söylemesi okura Niyazi'nin de genel erkek zihniyetinden çok da ayrý olmadýðýný göstermektedir. Böylelikle varoluþsal sorunlar yaþayýp bunu deðiþik yollarla gidermeye çalýþmasýna raðmen Niyazi'nin de Kasap Ali'den çok kesin çizgilerle ayrýlmadýðý okurca görülmektedir. Son olarak kadýnýn tek baþýna var olamamasý ve ezilmiþliði sorununa Naciye perspektifinden baktýðýmýzda Naciye'nin çaresizlik içinde bir yere tutunma ihtiyacý duyan bir karakter olduðunu görmekteyiz. Kadýn kimliði erkek kimliðinin yani kocasý Kasap Ali'nin baskýsý altýnda ezilmiþ olan Naciye Kasap Ali'ye tam bir itaat halindedir. Tek baþýna var olamayacaðýný içselleþtirmiþ olduðu için ise Kasap Ali'nin çocuklarý ve kendisiyle ilgilenmemesine, kötü muamelelerine, ailesine olan itaatsizliðine ve duyarsýzlýðýna baþ kaldýrmamakta, baþka bir çýkýþ yolu olmadýðý için Ali'ye korku ile sonsuz itaat etmektedir. Fakat daha sonralarý Ali kadar sert ve baskýcý bir karakter olmayan Niyazi, Naciye'nin kendisine olan ilgisini fark etmiþtir. Niyazi'nin zihninden geçen ''Naciye'nin hayran bakýþlarýný üzerimde duydum''(sf:14) sözleri Naciye'nin hayranlýðýný fark ettiði andýr. Daha sonra Naciye'yle yalnýz kalmalarý, aralarýnda gerçekleþen yakýnlaþma Naciye'de Kasap Ali'den kurtulabileceði ve ''sýðýnacak bir liman bulduðu'' düþüncesini güçlendirmiþtir. Böylece aralarýndaki ''aðabey'' mesafesi ortadan kalkmýþ, Niyazi'nin Ali gözündeki ulaþýlmazlýðý da yok olmuþtur. Bu ulaþýlmazlýðýn Naciye gözünde yok olduðunu Niyazi'ye yazdýðý mektuptaki cüretkar sözlerinden anlamaktayýz. Naciye'nin Niyazi'yi kurtuluþ olarak görmesi ve ona tutunacak bir dal gözüyle bakmasý da yine Naciye'nin kimliksizleþtiðinin, zayýflýðýnýn ve tek baþýna ayakta kalamamasýnýn göstergesidir. Niyazi'yle Naciye arasýnda geçen yakýnlaþma ve öpüþmeden sonra Niyazi'nin mektubu okumasýnýn ardýndan Naciye, Niyazi'nin gözünde yine küçümsenecek basit bir kadýn haline dönüþmüþtür ve reddedilmiþtir. Bu da Naciye'de hayal kýrýklýðýna neden olmuþ ve Naciye bu hayal kýrýklýðýyla gerçek hayatýna Kasap Ali'nin '' Naciye, kahvemi getir'' (sf:21) sesleniþiyle tekrardan dönmüþtür.Dikkat edilmesi gereken nokta Naciye'nin reddedilmesi deðil, kurtuluþu sürekli ''daha iyi'' bir erkeðe baðlanarak aramakta olduðudur. Naciye kadýnlýðýný ve kimliðini kazanma amacýnda olmamýþ, aksine sadece Niyazi'ye umut baðlayarak üzerindeki baskýyý deðiþtirme yolunu seçmiþtir. Kimliðini sahiplenmemesi ve baskýlara karþý koyacak güç ve bilgisi olmadýðýndan,yalnýzca bir baþka sýðýnak aradýðýndan dolayý da Niyazi'nin kendisini reddetmesi büyük hala kýrýklýðý olmuþtur Naciye için. Sonuç olarak, Naciye karakteri erkek egemen zihniyetin ve eril baskýnýn maðduru olmuþ kadýnlýðýn, kadýnýn kimliksizleþip baský altýnda çaresizleþmesinin, ezilmiþliðin simgesi olarak çarpýcý bir örnek olarak hikayede önemli bir karakterdir SERCAN TAÞ BOÐAZÝÇÝ ÜNÝVERSÝTESÝ
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © yoköylebisevgili, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |