Aþk suya düþünce…

Suya aþk düþer mi diyeceksiniz?
Ben de düþmeyeceði/yazýlamayacaðý kanaatindeydim.
Deðil suya aþkýn, kâðýda bile yazýlmayacaðýna inananlardandým.
Öyle ki; bazen (sesim de bu iþe elvermediði için) “aþk kâðýda yazýlmýyor…” þarkýsýný bile okumuþumdur kendi kendime…
Ama artýk öyle düþünmüyorum…
Malatya Belediyesi Kültür Sanat Müdürlüðünce, 2009 yýlý kültürel etkinlikleri çerçevesinde organize ettiðimiz Ebru Sanatý Kursu'na katýlan kursiyerlerin sertifika daðýtým töreninden aþkýn suya yazýldýðýna þahit oldum.
Evet, o gün orada; “suya aþk yazan adamlar gördüm…”
“Suya aþk yazan hanýmlar gördüm.”
Kâðýdý, kitre ve öd suya daldýrýp topraktan renk devþirip, renkleri (aþklarý) suya/kâðýda dokuyan insanlar gördüm…
Çiçeði burnunda ebru kursiyerlerin suya nakþettiði çalýþmalarla “ebru kursu” hakkýndaki düþüncelerim tamamen deðiþti…
Çünkü kursun düzenleyenlerden biri olarak o güne böyle düþünmemiþtim.
Hatta: “ Bu kurs da nerden çýktý/deðer mi bu kadar masrafa!…” þeklinde, baðýrýp çaðýrdýðým anlar bile olmuþtu.
Ama o gün, orada (hem de sýrf 3-4 aylýk) bir çalýþmadan sonra elde edilen ebru çalýþmalarý görünce…
Ebru…
Ebru önce “aþkýn suya düþüþü…” imiþ…
Sonra da “su aþka yenik düþüyor” muþ ebru ile…
Ebru’nun ne olduðunu hakikaten bilmiyordum/halen öðrenmiþ deðilim…
Ancak (çocukluðumda çokça gökyüzünü seyreden biri olarak) gökyüzünün o muhteþem renk cümbüþleriyle büyülendiðimi –ebruyu gördükten sonra- itiraf edebilim…
Sanýrým, ebru ustalarý da, çocukluðumda seyrine doyamadýðým gökyüzünün o renk cümbüþünü kýskanmýþ olacaklar ki “ebru” denilen sanatý icra etmiþlerdir.
Ebru; ruhtaki dinginliði bulabilmenin son icadý olsa gerek…
Ebru ki; teknede duru, sessiz ve sukut içinde bekleyen suya kitre ve öd suyundan veya benim bilmediðim baþka bir þeyden düþen/düþürülen damlalarla, –maharetli bir el yordamýyla- deðiþik renklerde ve tonlarda harikalar renk cümbüþü…
Ebru ki; (ebrucularýn) sevgilisinin saçlarýný tarar gibi suyun saçlarýný tarama sanatý…
Ebru ki; teknelerde açan laleler…
Ebru ki; boy boy, renk renk boyun bükmüþ laleleri divana, diz çöktürerek; yaþatýlmasý gereken geleneksel bir ata sanatý…
Ve Ebru ki; suyun renklerle oynadýðý bir aþk oyunu…
Kimisi bunu; “Ebruzenin su ile serüveni” olduðunu ifade eder.
Kimisi; “Rengi ve ahengi, aþk denizine salýyor” olarak ifade eder.
Her ne ise…
Tüm bu anlattýklarýmdan sonra sizlere “Ebru nedir?” diye sorsam…
Elbette ki çok çeþit ve doðru cevaplar verilecektir…
Çünkü aþk suya düþünce;
Aþk suya düþünce…