..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > Oðuz Düzgün




9 Nisan 2009
Omoto Dini ve Ýslamiyet  
Oðuz Düzgün
Omoto, 20. yüz yýlda ortaya çýkmýþ bir Japon dininin adýdýr.


:DDBH:
“Omoto” kelimesi size tanýdýk gelmiþ olmalý. Bu dinin kurucusunun köklerinin Erzurum’a kadar uzandýðýný ortaya koyan haberleri, çoðunuz okudunuz sanýrým. Biz bu haberlerden bahsetmeyeceðiz ama, bu ilginç Japon diniyle Ýslam dini arasýndaki bir kýsým baðlantýlardan biraz bahsedeceðiz. Bu baðlantýlara baktýðýmýzda, Japonlarýn Ýslam dinine karþý yüz yýldan fazladýr besledikleri derin saygý ve ilgiyi de öðrenmiþ olacaðýz. Omoto, 20. yüz yýlda ortaya çýkmýþ bir Japon dininin adýdýr. Bu yeni dinin kurucusu Nao Deguchi’dir. Deguchi kocasýnýn ölümünde sonra 1892 yýlýnda 56 yaþýndayken kendisini deðiþik bir âlemde bulur. Trans halindeyken Ýlahi sesler iþitmeye baþlar. Duyduðu ses, ona “kalkmasýný, kalemi (fýrçayý) eline alýp yazmasýný” emreder. Ýmkansýzlýklardan dolayý hiçbir okulda “öðrenim göremeyen” Deguchi, bir anda otomatik bir þekilde yazmaya baþlar. Japonlarýn Hiragana alfabesiyle 27 yýl boyunca tam 200 bin sayfa yazar.

Daha sonralarý Nao Deguchi’nin yazmýþ olduðu bu sayfalar, Onisaburo Deguchi tarafýndan Japonlarýn þu anda kullandýðý Kanji alfabesiyle yazýlarak kitap (Ýlahi Mesajlar) haline getirilir. Bu yazýlanlar, Omoto yolunda ilerleyenler tarafýndan Kutsal Kitap olarak kabul edilir..Bu çalýþmalarýn ardýndan artýk Japonlarýn da bir kutsal kitabý olmuþtur. Omoto dini her ne kadar barýþçý bir din olsa da, bu yeni dinin Japonlarýn binlerce yýllýk geleneksel dini olan Þinto’nun mantýksýzlýklarýný, yanlýþ uygulamalarýný ortadan kaldýrmayý da amaçladýðý gözükmektedir. Omoto, Japonya’da yer etmiþ diðer bir din olan Budizm’in “Yaratýcý”dan hiç bahsetmeyen yapýna da bir alternatif oluþturmaktadýr. Pek çok ritüeliyle oldukça geleneksel özellikler taþýyan Omoto, Japon inanç sistemine getirdiði devrim niteliðindeki esaslarýyla 4 Kutsal Kitabýn iman esaslarýyla benzerlikler gösterir.

Omoto genel özellikleri itibariyle “Monoteist” (Tek Tanrýcý) bir dindir ki, bu yönüyle binlerce Tanrý’ya inanan Japonlar arasýnda sarsýcý bir devrim meydana getirmiþtir. Elbette akýl çaðý olan 20. yy’da, bilimin merkezi haline gelmeye baþlamýþ bir ülkede böyle bir oluþumun meydana çýkmasý normaldi. Üstelik bu dönemde Japonya’ya yoðun bir misyoner akýný vardýr. Bu paganist toplum Mesih Ýsa’nýn kurtarýcýlýðýyla tanýþmalý ve bu insanlar Baba-Oðul-Kutsal Ruh üçlemesini kabul etmelidir. Ancak bu durum hem Japon kalmak, hem de akýl, ruh ve kalplerini doyurmak isteyen Japonlarý tatmin etmemiþtir. Zira Hýristiyanlýk, Japonlar için bambaþka bir kültürün adýdýr. Bu yeni kültür, onlarýn binlerce yýllýk geleneklerinden de kopmalarý anlamýna gelecektir. Üstelik Bulgarlar, Macarlar, Finler gibi pek çok kavim Hýristiyanlaþtýktan sonra milli kimlik ve geleneklerini de kaybetmiþlerdir. Adeta bu din vasýtasýyla asimle edilmiþlerdir. Elbette geleneklerine baðlý Japonlar böyle bir asimilasyonu asla kabul edemezlerdi.

Aslýnda Japonlarýn gelenekleriyle oldukça uyumlu ve onlarý asimle etmeyecek bir din vardý ama Japonlar, çeþitli nedenlerden dolayý bu dinle tanýþamadýlar. Bu din de Ýslam diniydi tabii ki. Kýyafetleri, ailevi yaþantýlarý, dilleri, yemekleri, kahramanlýklarý, ibadet þekilleri, ibadethane formlarý, Ýslam dini tarafýndan yok edilmeyecek belli baþlý unsurlardý. Zira onlar rükuya ve secdeye yabancý deðillerdi. Müslümanlar gibi evlerine ve ibadethanelerine ayakkabýlarýný çýkararak giriyorlardý. Temizlik de çok önemliydi kültürlerinde. Onlarda da vatan için þehid olma anlayýþý vardý. Farklý þekillerde de olsa Kurban “Ema” gelenekleri vardý. Anneye babaya sýnýrsýz bir saygý duyuyorlardý. Ýslam dinini kabul ettiklerinde bunlar gibi pek çok özelliklerini de muhafaza etmeye devam edeceklerdi. Oldukça dindar olmalarýna raðmen milliyetlerini, dillerini ve geleneklerini, bin küsur yýldýr halen muhafaza eden Türkler, Farslar, Araplar, Zenciler ve diðer Müslüman milletler, Ýslam dininin asimilasyoncu bir din olmadýðýný açýkça ispat ediyordu. Elbette Japonlardan da bireysel olarak Ýslam dinini kabul edenler oldu ama Türkler gibi topluca Müslüman olmadýlar henüz. Bu da ayrý bir inceleme konusu olarak duruyor karþýmýzda. Bu konuyu fazla uzatmadan asýl mevzumuza dönelim þimdi.

Hýristiyanlýk, Budizm ve Þinto dini arasýnda sýkýþýp kalan Japonya elbette hem kendi geleneklerini yaþatmalarýný saðlayacak, hem akla ve mantýða eski inanýþlarýndan daha uygun, hem de Kutsal Kitaplarla -göreceli de olsa- uyumlu olan yeni bir inanç sistemine ihtiyaç duydular. Bu manevi ihtiyacýn ardýndan Omoto gibi bir dinin ortaya çýkmasý kaçýnýlmaz gibi gözüküyordu. Bu dinin Ruhsal Liderlerinin kadýnlardan oluþmasý da ayrý bir anlamý haviydi. Tabii ki onlar bu liderliði erkek liderlerle paylaþýyorlardý. Bu durum da Ying Yang felsefesinin manevi hayata geçirildiðini gösteriyordu. Ayrýca Japonya’nýn hakim dini olan “Þinto”da Ýmparator “Güneþin Oðlu” olarak anýlýyordu. Ýmparator ayný zamanda “Tanrý” olarak kabul ediliyordu. Belki de Omotocular, bu inanýþý yýkmak için kadýnlarý “Ruhsal Lider” olarak kabul ediyorlardý. Bu da ayrý bir araþtýrma konusu olarak karþýmýzda duruyor..

Omoto dini, Japonlarý çok Tanrýcýlýktan kurtarmak için bilinçli olarak oluþturulmasa da sonuçta bu din, bu amaca hizmet ediyor gibi gözüküyor. Yeni din, Japonlarýn geleneksel Tanrýlarýný da yadsýmýyor ama bu Tanrýlarý, Sonsuz Tanrý’nýn iþlevleri, fonksiyonlarý olarak görüyor. Bütün bu Tanrýlarýn aslýnda Tek bir Tanrý olduðunu kabul ederek deðiþik bir Panteizm örneði sergiliyor. Ýngilizce’ye çevrilmiþ Kutsal Kitaplarýnda þu sözler geçiyor:

85. God is one only. He is the holy God, without beginning and without end. (Allah birdir, tektir. O baþlangýcý ve sonu olmayan mukaddes Ýlahtýr)

Görüldüðü gibi “Baþlangýcý ve sonu olmayan bir Tek Allah”ý kabul ediyor Omotocular. Bu inanýþýn Kutsal Kitap kaynaklý olduðu aþikar. Bilhassa Ýslam dinindeki Allah inancýyla birebir þrtüþüyor. “Vahid”, “Ezeli” ve “Ebedi” olan Allah.. Þimdi karþýlaþtýrma yapabilmek amacýyla yukarýdaki sözlerle ayný gerçeði ifade eden bir Kur’an ayetinin mealini aþaðýya yazýyorum:

“De ki: "O, Allah'týr, bir tektir." "Allah Samed'dir. (Her þey O'na muhtaçtýr, o, hiçbir þeye muhtaç deðildir.)" Ondan çocuk olmamýþtýr (Kimsenin babasý deðildir). Kendisi de doðmamýþtýr (kimsenin çocuðu deðildir)." "Hiçbir þey O'na denk ve benzer deðildir." (Ýhlas Suresi)

“O her þeyden öncedir; kendisinden sonraya hiçbir þeyin kalmayacaðý son'dur; varlýðý aþikardýr; gerçek mahiyeti insan için gizlidir. O her þeyi bilir. (Hadid-57)”

Görüldüðü gibi Omoto dininin Kutsal Kitabýndaki sözler, Kur’an-ý Kerim’deki ilgili ayetlerin meali gibi gözüküyor. Bu gibi benzerlikler bize, Omoto dininin Ýslam dininden ve Kur’an-ý Kerim’den etkilenmiþ olabileceði fikrini veriyor. Zaten Omoto dininin kurucularý Ýslamiyeti araþtýrmýþlar, daha 1924’lerde zamanýn Müslümanlarýyla diyalog kurmuþlardýr. Omoto þeflerinin müridleriyle birlikte zaman zaman Kabe’yi, Medine’yi ziyaret ettikleri de bilinmektedir. Geleneklerindeki binlerce Tanrý ismini, geleneksel inanýþtan farklý bir þekilde algýlýyorlar. Onlara göre bu Tanrý isimleri “her þeyin kaynaðý olan Sonsuz Tanrý’dan gelmiþlerdir” Ýslam dinindeki Esma-yý Hüsna (Allah’ýn Güzel Ýsimleri) inanýþýnýn Omoto dinine bu þekilde uyarlanmýþ olabileceðini düþünmeden edemiyoruz. Japonlarý on binlerce farklý Tanrý’dan bir derece kurtaran bu dinin oluþumu, bu asil milletin Ýslam dinine geçiþ sürecinin ilk adýmlarýný da oluþturabilir. Bunu ebette zaman gösterecektir ancak Japonlarýn Ýslam dinine þimdiden yönelmeye baþladýðýný görmek için adresteki videoyu seyredin lütfen: http://www.akilli.tv/video/220476/japonya-da-islam-mutlaka-izleyin.aspx

Omoto dininde yer yer Eski ve Yeni Ahid izleri de görülür. Yahudilik ve Hýristiyanlýk gibi bu din de insanlarý “Tanrý’nýn çocuklarý” olarak kabul eder. Sanki bu þekilde misyonerlere cevap da verirler. Belki de “Tanrý’nýn ruhu üflenen herkes Tanrý’nýn çocuðudur” demek isterler. Ancak bunun mecazi bir kullaným olduðunu da bilirler:

527. ……Man is the child (part-spirit) of God (Ýnsan, Tanrý’nýn çocuðudur (ruhundan parçadýr)

Bunun yanýnda bu kitapta, incelendiðinde Kur’an-ý Kerim kaynaklý gibi gözüken sözler de vardýr:
88. The movement of the sky and the earth and the changes of the seasons, are all the power of God. (Göðün ve yerin hareketleri, mevsimlerdeki deðiþiklikler ancak Allah’ýn kudretiyle gerçekleþir)
Bu sözleri aþaðýdaki Kur’an-ý Kerim ayetlerini okumuþ birisi söylemiþ gibidir:
47- Göðü kudretimizle biz kurduk ve þüphesiz bizim her þeye gücümüz yeter (Zariyat)
67- Allah’ýn kadrini gereði gibi bilemediler. Yeryüzü kýyamet gününde bütünüyle onun elindedir. Gökler de onun kudretiyle dürülmüþtür. O, onlarýn ortak koþtuklarýndan uzaktýr, yücedir. (Zümer)
284- Göklerdeki her þey ve yerdeki her þey Allah’ýndýr. (Bakara)

Omoto’nun Kutsal Kitabýndaki ahiret inancý da, Kur’andaki pek çok ayetle benzerlik gösterir:

724- …….Ölümünden sonra Allah’la karþýlaþacaðýn o zamana hazýrlan ve senin ruhunu her þeyden koruyabilecek olan Allah’a ibadet et!

20. yy’da söylenmiþ ve deðeri inkar edilemeyecek bu anlamlý sözlerin Kuran-ý Kerim’deki pek çok ayete benzerliði o kadar açýktýr ki, bunu anlamak için alim olmaya da gerek yoktur. Hicr Suresi 99 “Sana ölüm gelinceye kadar Rabb’ine ibadet et!” ve Ankebut 57 “Her canlý ölümü tadacaktýr. Sonunda bana döndürüleceksiniz.” Ayetleri gibi pek çok ayet, Omoto dini mensuplarýn Kutsal Kitabý olan “Ýlahi Mesajlar”daki pek çok sözün kaynaðý gibi gözükmektedir.

Þu da bir gerçektir ki Ýslamiyet Japonya’da 1853 yýllarýndan beri konuþuluyor. 1870 yýlýnda Hz. Muhammed’in hayatý Japonca’ya çevriliyor ve siyer-i nebi Japonlar tarafýndan ilgiyle karþýlanýyor. Bu dönemde Japonlar Ýslam dinini ve bu dinin inanç sistemini de öðrenmeye baþlýyorlar. Bu dönemde Osmanlý’nýn Japonya’yla ilgilendiði de çok iyi biliniyor. Muhtemelen Osmanlý’nýn da desteðiyle bazý Ýslami kitaplar bu dönemde Japonca’ya çevrilmiþtir. ( http://en.wikipedia.org/wiki/Islam_in_Japan)

Gazi Mustafa Kemal’in aþaðýdaki sözleriyle övdüðü Japon kumandan Nogi’nin 1900’lü yýllarda Ýslam dinini araþtýrdýðý tarihçe malumdur: “Bu taarruz ruhu, Nanzan muharebesinde oðlunun kalbinden vurulduðu haberi üzerine ailesine "Oðlum külleri Tokyo'ya getirildiði zaman hemen defnedilmesin. Yakýnda, ben ve küçük oðlum da hayatý terk edeceðimizden o zaman üçümüzü birden defnedersiniz" emrini veren General Nogi'lerde ve bunlarý takip edenlerin tümünde bütün verimliliðiyle mevcut olduðu içindir ki, narin Japonlar, iri Ruslara meydan okudular.” (http://tr.wikipedia.org/wiki/Nogi_Maresuke)

Japonlar’ýn Ýslam’a duyduklarý ilgiyi ispatlayan tarihi bir baþka olayý Japon Kumandan Nogi Maresuke’nin hayatýný incelerken buluyoruz: “Osmanlý döneminde yayýmlanan Resimli Mecmua’nýn 31. Numaralý sayýsýna göre 1911 yýlýnda, Nogi bir heyetle birlikte Ýstanbul'a gelmiþti. Ýslam dinini daha önceden araþtýran Nogi, merak ettiði bazý konularý danýþmak için, Ýstanbul'daki Ýslam alimleriyle görüþtü. Ýstanbul ulemasý, Nogi'nin sorularýna net cevap veremedikleri için Nogi'nin bu sorularýný Said Nursi'ye sordular. Daha çok hadislerle ilgili olan sorularý cevaplayan Nursi, daha sonra bu sorularýn bir kýsmýný Þualar isimli eserinde yayýnlamýþtýr. Nursi, daha sonra Afyon mahkemesi savunmasýnda bu olayý þu þekilde anlatmýþtýr"...Hürriyet'ten evvel Ýstanbul'a geldim. O zaman Japonya'nýn baþkumandaný islâm ulemasýndan dinî bazý sualler sormuþtu. Onlarý Ýstanbul hocalarý benden sordular. Hem çok þeyleri o münasebetle sordular." (http://tr.wikipedia.org/wiki/Nogi_Maresuke)
Bütün bu örnekler gösteriyor ki, Omoto dini Ýslam dininden etkilenmiþ bir din olabilir. Bu dinin liderlerinden olan Onisaburo Deguchi’nin 1898 yýlýnda 37-38 yaþlarýnda Takakuma daðýndaki bir maðarada inzivaya çekilmesi olayý Hz. Muhammed’in Mekke’deki Hira maðarsýnda inzivaya çekiliþini hatýrlatýyor. Hz. Muhammed’in hayatý 1870 yýlýnda Japonca’ya çevrildiðine göre, Deguchi bu kitabý okumuþ ve onun manevi etkisinde de kalmýþ olabilir. Ardýndan daða çekilerek Hz. Muhammed’e benzemeye çalýþmýþ olabilir. Bu dinle Ýslam dünyasý arasýndaki ilk resmi iliþkilerin Onisaburo döneminde baþlatýlmasý da, Onisaburo’nun Ýslam dinine duyduðu hayranlýðý açýkça göstermektedir. Bu hayranlýk da muhtemelen Onisaburo’ya, Nao Deguchi’den miras kalmýþtýr. Zira hiçbir okula gitmeyen (Ümmi) Nao’nun “kalk ve yaz” emrini almasý ve ardýndan vahiy aldýðýný iddia etmesi olayý ile Hz. Muhammed’in “Ey örtüsüne bürünen, Kalk!” ardýndan da “Oku!” emrini almasý olaylarý arasýndaki benzerlik de tesadüfi olmasa gerek. Zira o da en azýndan 1870 yýlýnda yayýmlanan Hz. Muhammed’in hayatýný bir þekilde okumuþ ya da duymuþ olmalýdýr.
Tabiî ki bütün bu gerçekler, Omoto dinini yok saymamýzý gerektirmez. Elbette bu dine ve bu dinin inananlarýna saygý duymalýyýz. Zira bu din, on binlerce Tanrý’ya inanýlan bir toplumun içinde ortaya çýkmýþ, Japonlarý “Tek Allah” inancý hakkýnda ciddi manada düþünmeye sevk etmiþtir. Herhangi bir Kutsal Kitap tecrübesi olmayan Japonlar, bu din sayesinde beþerî de olsa Kutsal Kitap kavramýyla tanýþmýþlardýr. Bu da Japonlarý, Kur’an-ý Kerim’le tanýþtýrmak isteyen ilahi bir planýn tecellisi olabilir. Omoto dini, barýþçý ve anlaþmacý bir görünüm de sergilemektedir. Ýnsanlýða Aikido gibi önemli bir savunma sanatýný hediye etmeleri de önemlidir. Omoto mensuplarýnýn Ýslam dinine karþý besledikleri derin saygý da bilinen bir gerçektir. Bu inanç sistemi bu yönüyle de saygýyý hak etmektedir. Ancak bu saygý, son hak dinin Ýslamiyet, son Kutsal Kitabýn da Kur’an-ý Kerim olduðunu bütün kâinata haykýrmamýza engel deðildir. Ýnanýyorum ki, Omoto dini mensuplarý, Kur’an-ý Kerim’i incelediklerinde, þu anda inandýklarý gerçeklerin büyük bir kýsmýnýn, 1400 yýl önce, Kur’an-ý Kerim’de gayet mucizeli bir þekilde ortaya konmuþ olduðunu göreceklerdir. Bu durum, Kur’an-ý Kerim’in Allah kelamý olduðunu ispat etmekle birlikte, Japon milletiyle ortak, pek çok özelliðimizin olduðunu da ortaya koyar. Bu sayede birbirimizi daha iyi tanýr ve bizi yoktan var eden Yüce Yaratýcý’nýn ilahi sözlerini bir kere daha hatýrlamýþ oluruz:
“Ey insanlar! Þüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir diþiden yarattýk ve birbirinizi tanýmanýz için sizi boylara ve kabilelere ayýrdýk. Allah katýnda en deðerli olanýnýz, O'na karþý gelmekten en çok sakýnanýnýzdýr. Þüphesiz Allah hakkýyla bilendir, hakkýyla haberdâr olandýr.“ (Hucurat 13)

Kaynak: http://www.oomoto.or.jp/English/index-en.html




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hz. Muhammed'in Fotoðrafý
Orhun Kitabeleri ve Kur'an-ý Kerim
Duâ'nýn Gücü
Adam Örümcek
Alevi Babanýn Gözyaþlarý
Namaz Paganlýða Baþkaldýrýdýr
Irkým En Üstündür Benim
Sevgi Ayý Ramazan

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fâtih Ýstanbul'u Kaç Yaþýnda Fethetti?
Mevlid Kardeþliði
Kâfiyelerin Birliði
Kemençe Kimin?
Baklava'nýn Kökeni
Kurân'ýn Kökeni Sümerde mi?
Þiir Düþünceleri
Amerika Osmanlý Tarafýndan Keþfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notalarý
Evliya Menkýbelerinden Türk Fantastik Edebiyatýna

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.