Ölümden önce yaþam var mý? -Duvaryazýsý |
|
||||||||||
|
Her þeyden önce Osmanlý, batmýþ bir imparatorluktur. Bazýlarýnýn ifade ettiði gibi, emperyalistlerin ekonomik sömürüsü ya da askeri saldýrýsý sonucu batmýþ da deðildir. Hakkýnda yazýlan, yerli ve yabancý, ciltler dolusu araþtýrmada da belirtildiði üzere, kendi sistemindeki hatalar sonucu batmýþtýr. Ekonomik üretkenlik ve yaratýcýlýk yerine vergi ve haraca dayalý olduðu için batmýþtýr. Fetihlerle sürekli beslenmek zorunda olan bu vergi ve haraç mekanizmasý, fetihler Avrupalýlar tarafýndan önlenince çökmüþtür. Kaldý ki, yerelliði ve yerel hanedanlýðý tanýmayan Osmanlý devlet sistemi, aþýrý merkeziyetçiliði ile yerel geliþmeleri önlemiþ, koskoca ülkelerin merkezden yönetilmelerinin yarattýðý bürokratik yapý, her türlü israf, verimsizlik ve hýrsýzlýklarla sürekli yozlaþarak adeta erimiþtir. En acý olaný da, --gerçeði buldum- iddiasýndaki Osmanlý kendini, yarattýðýný korumak zorunda hissettiðinden, baþta siyasal olmak üzere her alanda koyu bir tutuculuk içine düþmüþtür. Bu tutucu idari-siyasi yapý ise, her yüz yýla ayrý bir ad verilebilecek kadar evrimsel geliþme içinde olan, Osmanlý’nýn rakibi durumundaki Avrupa ile arasýnýn sürekli açýlmasýnýn yolunu hazýrlamýþtýr. Çöküntünün asýl nedeni de bu süreçtir. Evrimsel geliþme dýþý kalan Osmanlý ülkeleri, ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik ve akla gelen her alanda sürekli geri kalmýþ, bu geri kalýþ, çöküþe kadar sürmüþtür. Osmanlý’nýn elinden 19 ve 20 nci yüzyýllarda baðýmsýzlýðýný kazanan tüm uluslarýn, geri kalmýþlýklarýnýn nedeni olarak Osmanlý dönemini göstermelerinin nedeni de budur. Ýþte, -Orta Doðuda yeniden Osmanlý- diye zýrvalayanlar karþýsýnda içine düþtüðümüz hayretin nedeni bundan kaynaklanmaktadýr. Kaldý ki, Orta Doðuda öyle ya da böyle kurulmuþ olan devletlerin, baðýmsýzlýklarýndan Türklerin yararýna fedakârlýk edip etmeyecekleri de bu aklýevvel sözde yazarlarýn umurunda bile gözükmemektedir. O ülkeler ki, geçmiþteki Arap uygarlýðýnýn yerle bir olmasýndan açýkça Osmanlý düzenini sorumlu tutmakta olup, Türklerden nefret etmeyi adeta saplantý haline getirmiþ bulunmaktadýrlar. Þimdi, bu tarihsel boyutu burada kesip biraz da güncel politik tabloya deðinelim. Bu alanda gerçek dýþý ilk yaklaþýmlar, daha birinci Körfez savaþý sýrasýnda baþlamýþ bulunuyordu. Turgut Özal’ýn ABD’nin Körfeze askeri müdahalesine Türkiye’nin aktif katký vermesi ile ilgili kazanç hesaplamalarý hatýrlardadýr. Batý Alemi, Türkiye’nin doðu ve güney doðusunu sürekli tartýþmada tutarken ABD’nin bölgede Türkiye’ye hangi çýkarý tanýyacaðý hatýra bile getirilmemiþtir bu dönemde. O ABD ki, zamanýnda bölgede bir Ermeni ve Kürt devleti kurulmadýðý gerekçesi ile Lozan Antlaþmasýný bugün dahi imzalamýþ deðildir. Kaldý ki, ABD’nin Körfez savaþlarýný, baþta petrol olmak üzere bölge egemenliði uðruna yaptýðý, baþtan beri çocuklarýn bile malumudur ve siyaset bilimsel olarak baþkasýnýn olmasý da mümkün deðildir. Bir ülkenin evlatlarýný ölüme göndermesi, yalnýzca ülkenin öz çýkarlarý uðruna olur. Soðuk savaþ sonrasý ortamda, ABD’nin, gerek Orta Doðu egemenliði, gerekse Ýsrail’in güvenliði bakýmýndan Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti kurulmasýný kararlaþtýrdýðý sýr deðildir ve kurulmuþtur da. Bu çerçevede, Türkiye’nin katký ve katýlýmý ne olursa olsun, bu plandan elde edebileceði bir çýkar, ne öncesinde, ne sonrasýnda söz konusu deðildir. Gerek ciddi ABD kurumlarýnda gayrý resmi mahiyette önümüze konulan ve Türkiye’nin güney doðusunu ayrýlmýþ olarak gösteren haritalar, gerekse baþýmýza geçirilen çuval, verdiðimiz ya da vermediðimiz katkýlarla ilgili olmayýp, ABD’nin yaptýðý ve ciddi bir biçimde uygulamaya koyduðu planla ilgilidir. Bundan ötesi kendini, ya da Türk kamuoyunu kandýrma denemelerinden öte bir anlam taþýmamaktadýr ki yýllardan beri yapýlan da budur. Günümüzde Türkiye ve Türkler için tablo, Orta Doðuda büyüme ve yayýlma olmayýp, giderek kendini daha fazla hissettiren bölünme ve küçülme sorunudur. Bazý düþünür ve yazarlarýn bu tabloyu yok sayarak, bir Osmanlý yayýlmacýlýðýný gündeme getirmeleri, “aç tavuk, kendini darý ambarýnda sanýr” özdeyiþini çaðrýþtýrmaktadýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Erasoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |