Bu kitap çok gerekli bir açýðý dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Sevgili ….. Yazdýðým satýrlarda ben hayatýmýn anýlarýnýn ironisinin tadýný alabilecek, sende nostalji yaþayacaksýn. Bir ayrýlýþ hikayesinden arta kalanlar, bunlar… Senden önce; hem okumayý düþkündüm, hem de gösteriþli olmayý seviyordum biraz… Gençken çok sevildim, ama az sevdim. Gerçekte sevginin ne olduðunu da pek bildiðim yoktu hani…Sevda yüzünden acý çekmek, katlanýlmaz bir romantiklik gibi geliyordu bana… Þimdi bakýyorum da; içimde böyle birbirine bu kadar karþýt iki kiþiliði barýndýrabildiðime þaþýyorum, ikisi de ayrý alemde yaþýyor ve hiç rastlamýyorlardý birbirlerine. Biri; ince, duygulu, sevdalý, sevilen kadýnýn gerçek yaþamda yeri olduðunu anlamayan, diðeri; tapýnýlmaya deðer ve sisli bir hayali kaba erkeklerle karýþtýrmak istemediði için kitaplara kapanan!… Aslýnda; büyük bir sevgi gereksinimi duyan, beceriksiz biriydim. Hýrçýndým, çünkü bütün yaþamým boyunca kendimi tutmuþtum. Söz ve hareket serbestliðim hiçbir zaman olmamýþtý. Çok utangaç, çok da alçak gönüllü idim. Hafif ve eðlenceli þeylerden söz edemeyeceðimi anlayýnca, aðýr konulara baþvururdum.Sonra sizsinle karþýlaþtým. Sizde bir insanýn karakterine o kadar çekicilik veren ince bir sevecenlik var, daha sizi ilk gördüðüm anda “Ýyi ki ona rastladým!…” demiþtim. Rastlantýlardan, yalnýzlýktan o kadar sade, o kadar candan bir sempati ile söz etmiþtiniz; ki size karþý büyük bir güven duymuþtum. O anda, okuduðum bir romanda yazarýn söyledikleri geldi aklýma “…sadece rastlantýlar bir þeyler söyler bize, onun diyeceklerine çingenelerin kahve falýna bakmasý gibi bakmalý, içinden karineler çýkartmalýyýz… gereklilikten doðan, olmasýný beklediðimiz günbegün yinelenen her þey dilsizdir!…”demiþti. Gerçekten de; sen benim rastlantýlarýmdaki falda çýkmýþtýn!… Bana sunduðunuz dostluðu minnetle kabul ettim. “…Þimdi ne söylüyorsam, karanlýkta bir fýsýltý gibi sen öðrettin bana…” dizeleri olan þiiri bildiðimi sormuþtun da; arkasýndan da sen “…Yüzde hudutsuz kere yüz…kilometreler kat etmiþtin, bende “…Saçlarýmý dolamýþtým parmaklarýna, baþýma kurtarmam kabil deðildi!…” týpký Atilla ÝLHAN’nýn þiirindeki !... sevgililer gibi idik. . Baþlangýçta; sadece tutku olan aþkýn geniþliðini görmek, deðiþimine yardýmcý olmak, zamanýn akýþýna karþý koymak güzel bir þey olmalý… idi. Biliyorsun ki? Her zaman kolay olmuyor bu!… Sadece bir tek hayat yaþadýðýmýz için bu hayatý öncekilerle karþýlaþtýramaz yada kusurlarýmýzý gelecekteki hayatta gideremeyiz; bu nedenle de ne istediðimizi bilemeyiz… Karþýlaþtýrma fýrsatý olmadýðý için hangi kararýn daha iyi olduðunun sýnamanýn bir yolu yok!… Olaylar nasýl geliþir ise öyle yaþýyoruz. Önceden uyarýlmaksýzýn, rolünü ezberlemeden sahneye çýkan tiyatro oyuncusu gibi… Yaþanacak bir tek hayatýmýz varsa eðer!… Onu hiç yaþamamýþta olabiliriz., fark etmez!…idi.Beraber olmaya baþladýk. Seninle beraber olduktan sonra zaman kavramlarým da deðiþmiþti. Beraberken; zaman, þimdiki zamanýn coþkuyla yüceltilmesi idi, o ana kadar zaman, bana ilerleyen ve geleceði yutan, þimdiki zaman görüntüsü altýnda kendini gösterirdi. Ayrýlýnca: artýk geleceðe el koyan muzaffer þimdiki zaman deðil; yenilmiþ, esir alýnmýþ, geçmiþ tarafýndan sürüklenmiþ þimdiki zaman görüntüsünde idi…Aþýktým. Aþkým ise ;vurgun yemiþ gibi biten, hayatýmýn yavaþ, yavaþ ve bir daha dönmemecesine uzaklaþan en güzel parçasý…idi. Geçmiþin dýþýnda aþka dair hiçbir þey!… yoktu. Ama asýl olan sevgi idi. Sevgi; insanýn gücünden vazgeçmesi demekti. Sevecenlikten daha aðýr bir þey yoktu dünyada!… Kiþinin kendi acýsý bile, baþkasýyla baþkasý için hissettiði imgelemle yoðunlaþan!… ve yüzlerce yankýyla uzadýkça uzayan!… bir acý kadar aðýr gelmez…idi. Bizi çok seven!... sevdiklerimiz vardý. Aþkýmýzdan acý duyuyorduk!... Sonra bir gün ayrýldýk.!...Nedenini hatýrlamýyorum!... Senden sonra; bizleri kaçak ve utangaç kýlan acýyý bile özlüyordum…! Bekleyiþleri…! Vazgeçiþleri…! Þifreli mesajlarý özlüyordum…! Görmek istemeyenlerin kör dünyasýnda; kaçamak bakýþmalarýmýzý, buluþmalarýmýzý özlüyordum…! Özlemim; tükenmedi henüz!… Biliyorsun özlemde; özlenen, hep, sürekli “bura”ya getirilir. Ve özlemin istemi onu kavrar, kuþatýr, ona “sarýlýr” onunla, “beslenir” ama… “Burada” bir anýlar toplamý olan özlenen, bu süreç içinde büzülür, yýpranýr, giderek tükenir. Özlem, beslendikçe tükenir… yani anlayacaðýnýz gibi…! Henüz tükenmemiþtim. Senden sonra; renklerde solmuþtu. Artýk aþkýn kýrmýzýsý, kýrmýzý deðil…! Aðaçlarýn yeþili de yeþil deðil…idi!...Doðada bizim olan renkleri arýyordum!… Seni düþündüðümde; yüzünü unutmaktan, sesini hatýrlayamamaktan korkuyor idim…! Bir sözüne, bir bakýþýna hala ihtiyacým var!…idi.Sonra birden; hareketlerini hareketlerimde hissediyor, kelimelerimde seni buluyordum. Gidenler; sende kendilerinden bir þeyler býrakýyorlardý, iþte buda hafýzanýn sýrrý…! Ýdi. Sýr eðer buysa!… kendimi daha güvencede hissedecektim. Çünkü asla yalnýz olmayacaðýmý biliyor idim. Korkularýmda fazlalaþmýþtý. Hafýzamý kaybetmekten, dokununca, duyumsallýðýmý yitirmekten korkuyordum. Düþünüyorum da; korkudan zevk almayý, bedenimin her yanýna deðen þehveti de sen öðrettin bana…! Yaþadýðýmýz korku ile karýþýk bu bilinmezlik içinde; olacaklarý beklerken, olanlar kadar olmayanlarý da hayal hanemizde yaratýp, onlarýnda tadýný hissedebiliyorduk. Ýhanetlerimiz, ihanete uðramamýþ herkesten ayýrýp yalnýzlaþtýrýyordu bizi…onun için acý çekiyorduk.!... Bunlarý unutup; seni, daha iyi bir dünyayý düþlediðim zamanlar; yeþilin bir aðaç rengi, mavinin gökyüzü rengi, aþkýnda kýrmýzý renginin yasaklanmadýðý bir dünya…olsun istiyordum. Yaþadýðým!... daha iyi bir dünya mý? Ýdi. Bunun daha iyi bir dünya olduðunu nasýl söyleye bilirim!… senin olamadýðýn!… bir dünya için… Yoksa…! Yaþadýklarýmýz erotiklik arayýþý mý?…idi. Erotik dostluk: her iki tarafý mutlu edecek tek iliþki!… duygusallýða yer vermeyen, sevgililerden ne birinin, nede ötekinin birbirlerinin yaþamý ve özgürlüðü üzerinde hak öne sürmedikleri iliþki biçimi…! Kural: Aþk adýna ne varsa yaþamýndan uzak…! Tut…! Günü yakala!…, yaþadýðýn anýn keyfini hisset. Veda et!... Ya…Vedalarýmýz…hep!…Baþarýsýzdý…! Vedalarda baþarýsýz olanlar, kavuþmalardan da pek bir þeyler bekleyemezlerdi. Þimdi düþünüyorum da!… suçlu olan bendim! Tensel aþkýn hafifliðini ve sevimli sýradanlýðýný kavrayamamýþtým. Hafifliði öðrenebilmeyi ne kadar isterdim. Beni kendi zamanýma aykýrý yapanda bu kabuktu. Kabuðu koparamýyordum bir türlü…! Yada; yalan ve ihanetlerle bir araya geliþlerimizdeki, ruhumun ve bedenimin seninle yok olup hafiflemesinin ardýndan oluþan, erdemlerin en yücesi olan annelik içgüdüsünün verdiði aðýrlýk altýnda boðulan ve uykusuz gecelerde açýlan diðer erdem pencerelerinin açýlýp, kapanmasýndaki yok oluþum mu idi,,, yoksa!… sadece ve sadece zevkin getirdiði karanlýk mý?!… O karanlýk; kusursuz düþünceler görüntüsü idi. O karanlýk; sonsuz sýnýrsýzdý… O karanlýk her birimizin içinde taþýdýðý sonsuz edepsizliklerle dolu idi…! Ýstediðin karanlýksa kapatýver gözlerini… yeter! Belki de birbirimizi iyi tanýyamamýþtýk. Kadýn peþinden koþan erkekleri rahatlýkla iki kategoriye ayýrabiliriz. Bazýlarý; kadýnlarda, kendi öznel ve deðiþmez kadýn düþlerinin gerçekleþmesini beklerler. Ötekiler ise; nesnel kadýn dünyasýnýn sonsuz çeþitliliðini ele geçirmek isteði ile davrananlardýr. Sen bunlardan hangisi idin!… çözememiþtim!…, bilinmeyenin tutkularla dolu keþfine çýkmýþtým ama becerememiþtim. Þimdi!...Ben; yalnýz bana ait olan bir düþüncenin mutluluðu ile yaþýyorum!… Yalnýz hayallerle beslenen bir dostluk!… Ne kadar sürer?… Bilmiyorum!…, düþünüyorum!… günlük meselelerin çözülmesinde bir hayalin ne faydasý olabilir!… Zavallý bir ruh, insaný nereye götürebilir?!… Ýnsanýn, ihtiyaçlarýný nasýl karþýlayabilir!… Her gün karþýmýza çýkan canlý, elle tutulur varlýklarla bir ruh nasýl baþa çýkabilir?!… Bir ruhla yaþamak, tek baþýna yaþamak gibi hayal gücü isteyen bir davranýþtýr. Uykusu gelen bir kiþinin uyanýk kalmak için boþuna harcadýðý çaba gibi… Sonunda beden arzulara boyun eðiyor!…ve uyuyorsun. Kocamý, çocuðumu arkadaþlarýmý yok sayacak soyut bir yaþantý ne kadar zor!… tüm olaylar, kendi kanunlarýna uygun bir düzenle insaný alýp götürüyor!… Bunu sende biliyorsun!… Kavrayamadýðým þey; þu ki, çok önemli olduðunu sandýðýmýz tüm duygularýmýz, tüm bu düþünceler aslýnda birer hiç…………mi?!… Sende “…hiç kimse misin, bilmem ki nesin, sen benim hiç bir þeyimsin!… yar!…” dizelerinde ki gibi mi? Yada, ikimizde Tutunamayanlar? mý idik!… Biliyorsun? Tutunamayanlar çoðul bir kelime, unutamadýðý bazý insanlarý birleþtiren bir kelime… Tutunamayan insanlar için; insanlar, soyut kavramlar deðildir. Birlikte bulunduklarý sýrada onlar için ayrý, ayrý bir þeyler yapmak isteði doðar. Yapýlmak isteneni bir türlü yapamamanýn imkansýzlýðý ile uðraþýp dururlar. Yalnýz kalýrlar… Benim çektiðim yalnýzlýklar…! Baþka hiçbir yalnýzlýða benzemeyen, yalnýzca ihanete uðrayanlarýn bildiði bir kimsesizlikti!… Ýçine hiçbir canlýnýn giremediði ýssýzlýktý!… Rastlantýlar bizi öyle bir biçimde bir araya getirmiþti ki birinin mutlu olmasý için öbürünün mutlaka mutsuz olmasý gerekiyordu?!…Bende sürekli yazýyordum. Bu hikayeyi, yazma cesaretini gördüðüm þu rüyaya borçluyum!… Rüyamda; “Kederlilerin bulunduðu bir þehirde beni aradýðýný düþünüyorum…! Beni nasýl olsa orada bulur!… diye. Güzel, kokulu kutularýnýn üzerindeki kadýn resimleri gösteren, hayalleri çalan bir adam beliriyor…! Aradýðým bu deðil diyorum…! Çünkü kutularýn üzerinde hep baþka ,baþka kadýnlarýn resimleri var…! Oysa diyorum…! Benim aradýðým adamýn kutularýnýn resimleri üzerindeki kadýn yüzlerin her biri benim yüzüm olurdu!… diyorum. Adam: “Hayal hýrsýzýyým!… Ben geceleri mýþýl, mýþýl uyuyanlarýn rüyalarýna girer, hoþuma giden hayallerini torbama doldurur, çalarým! Bu yüzden sabah uyananlar, içlerinde bir huzursuzluk hissederler!…, bir eziklik duyarlar…! Ben; kutulardaki resimlerdeki kadýn yüzlerini deðil sadece ve sadece aramayý severim…! Senin aradýðýný ben biliyorum…! Sen kederli þehirlerden, þehirler þehrini arayacaksýn…! Birbirimizi bir daha hiç mi hiç görmeyeceðiz…! Ýnan bana…! Aradýðýn o hayal deðilim…! Ben… hiç…deðilim! Ýnsan senin gibi severse ayný þekilde sevilebilmeyi hayal eder…! Bunu bir umut olarak…! Bunu bir onur olarak yaþar!…Sen bir birine baktýðýnda dünyayý deðil, birbirinizi gören adamý arýyorsun…! O hayal!… onu da ben çaldým” diyor. Düþündüm de; doðruydu adamýn dedikleri. Sen benim için, geçmiþ olarak her zaman yaþayan, ama bugün için ölü bir geçmiþ zaman haline geldin. Giderek benim için; tensel, maddesel, somut görüntünü yitirdin. Bir efsaneye, bir mitosa dönüþtün. Týpký yazdýðým hikayedeki gibi ilk telefonda söylediðim þarký gibi.. “…Geçmiþ deðil, bugün gibi, yaþýyorum hala seni, sen hep benim yanýmdasýn, çalýnmasýn, söylenmesin… sen benim þarkýlarýmsýn!…” artýk þimdi !... de yazdýklarýmsýn. Biliyorsun…! Kalemle yazar arasýnda hiçbir þey gizli kalmýyor. Eðer hafýzan kuvvetli ise bu satýrlardaki yazýlarý zaman, zaman küçük kaðýtlara yazarak hep sana okumuþtum da sen hiç ilgilenmemiþtin. Ýþte… bu küçük kaðýt parçacýklarýndan satýrlar… satýrlardan da “Ýþte bu benim hikayem doðdu”. Ey okur…! Dikkat ettin mi…? Yazar hasta…! Hastalýðýnýn adý ne? Ruh üþümesi!… Nedeni? nostalji yetersizliði!… Nedir nostalji? Doyurulmamýþ dönüþ arzusundan kaynaklanan, kederlenmeden oluþan hüzün… Yani; bilememenin acýsý…! Uzaktasýn…! Ben sana ne olduðunu bilmiyorum? Ey okur…! Benim için kederlenmeyin, ben mutluyum, unutmayýn ki yaþam: sevinçli acýlar çekme hüzünlü neþeler yaþama ve unutulmayan,, anlatýlabilecek hikayelerden oluþur. Sizlerinde anlatýlabilecek hikayeleri olmasý dileði ile. Hoþçakalýn… Nezihe ALTUÐ Ýzmir 4.1.2005 Ýstanbul
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nezihe ALTUÐ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |