Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Kendimi bir an 2023 yýlýna ýþýnladým. Bu gün 29 Ekim, Türkiye Cumhuriyetinin Aziz Atatürk tarafýndan Meclis kürsüsünden dünyaya ilan ediliþinin yüzüncü yaþýný kutluyoruz. Yurdun her yeri þenlik içinde. Doðudan batýya, kuzeyden güneye, en ufak köyden dünya kenti Ýstanbul’a varýncaya deðin hemen her yerde büyük bir coþku yaþanmakta. Cumhuriyetin 10. yýlý nasýl kutlanmýþsa, 100. yýlý da ayný ruhla kutlanmakta. Ben de, bir cumhuriyet bireyi olarak yetmiþinci yaþýmý saðlýkla ve keyifle kutlamaktayým. Osmanlý-Türk tarihinin iki dâhisinden biri Fatih Sultan Mehmet, diðeriyse Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ün daha I. Dünya Savaþý yýllarýnda kafasýnda þekillendirdiði cumhuriyet fikrini, silah ve siyaset arkadaþlarýndan uzaklaþma pahasýna Türk ulusuna armaðan etti. Bu durumda, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun 622 yýllýk küllerinden doðan Türkiye Cumhuriyetini ‘20. yüzyýlýn bir mucizesi’ olarak kabul eden görüþe þapka çýkarmalýyýz! Öyle ya, geçen yüzyýlda Sevr Antlaþmasýyla parçalanan Osmanlý Ýmparatorluðunun ardýndan Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük askeri ve siyasi dehasýyla baþlatýlan Kurtuluþ Savaþýnýn kazanýlmasýyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1991’de Sovyetler Birliði’nin daðýlmasýna karþýn hâlâ dimdik ayaktadýr. II. Dünya Savaþýnda Atatürk’ün ölümüyle Cumhurbaþkanlýðýna seçilen onun en yakýn silah ve siyaset arkadaþý Ýsmet Ýnönü’nün izlediði akýlcý politikalarla ülke yara bere almadan korkunç savaþ badiresini atlattý. Ancak ülkede, Ýsmet Ýnönü’nün 1945’de çok partili yaþama geçiþ kararý, ne yazýk ki 20. yüzyýlýn sonuna kadar sýk sýk yaþanan askeri darbelerle istenen ve beklenen performans gösterilememiþ; çok çalkantýlý geçen 1970-1980, 1990-2000 yýllarý arasýnda nice aydýn siyasi cinayetlere kurban verilmiþtir. Bu cinayetlerin azmettiricileri yoðun ve uzun uðraþlar sonucu ortaya çýkarýlarak toplumsal barýþýn yeniden kurulmasý saðlanabilmiþtir. Çok þükür, ülkemizde siyasal cinayetler de tarihe karýþtý. Kimse kimseyi görüþü nedeniyle ne düþman belliyor, ne de boynuna hain yaftasý asýyor. Yüzlerce yýl teokratik ve totaliter bir yönetimle yönetilen, aydýnlanma, endüstrileþme ve kent- leþme süreçlerinden yoksun bir toplumun yukardan gelen devrimci bir anlayýþla demokrasi deneyimini yaþamasý elbette bu tür acýlarýn da zeminini oluþturacaktý. Türkiye Cumhuriyeti, 20. yüzyýlda kâr hanesine yazacaðý uluslararasý boyutta büyük baþarýlara imza atmamýþ, mehter takýmý gibi iki ileri bir geri giderek 21. yüzyýla gelebilmeyi baþarmýþtýr. Yüzyýllýk bir geçmiþe sahip Cumhuriyetin yeni yüzyýlýn henüz ilk çeyreðini devirmemiþ ol- masýna karþýn, gerek sporda gerekse bilim alanýnda gösterdiði baþarýlar karþýsýnda söy- lenecek söz þu olmalýdýr: ”Evet, biz Türkler, sonunda kurucumuz Aziz Atatürk’ü doðru yo- rumlayarak, onun bize önerdiði çaðdaþ bilimler yolunda önümüze çýkan her engeli aþýp ülkeyi saygýn bir yere taþýmayý baþardýk.” Türkiye 2016’da ilk kez Olimpiyat Oyunlarýna ev sahipliði yaptý. Bu uluslararasý organizasyonda bize en büyük desteði komþumuz Yunanistan saðladý. Artýk komþumuzla olan iliþkilerimizde Kardak krizi benzeri saçma sapan iþlere yer yok. Bölünmüþ Kýbrýs yerine, ortak çýkarlara dayalý bir Kýbrýs’ý hayata geçirmeyi baþarmýþ siyasetçilerimiz var. Eski okul kitaplarýmýzdaki “Bugün 23 Nisan/Neþe doluyor insan” dizelerini nasýl unutabiliriz ki! Bugün, bir Türk yurttaþý olarak 100. yýlýmýzý kutluyor olmaktan benim de içime neþe doluyor Aziz Atam! Bizi 25 yýl amansýz þekilde yoran, zaman zaman bölünmenin eþiðine getiren PKK terörü ve komþumuz Ermenistan’la uzun yýllara dayanan düþmanlýk teorileri de çoktan unutuldu. Atatürk’ün “Yurtta barýþ, dünyada barýþ” ilkesine sýký sýkýya sarýlarak yürüttüðümüz diplo- masiyle Anadolu ve Trakya birer barýþ yarýmadasý durumuna gelmiþtir. Bu sayede hiçbir komþumuzla sorun yaþamýyoruz. Komþu ülkelerle yapýlan sýnýr anlaþmalarý sonucu pasa- portsuz rahatça gelip gidebilmekteyiz. Mayýnlý araziler de çoktan tarihe karýþtý. Ýçinde yaþadýðýmýz ve adýna Altýnova diyerek taçlandýrdýðýmýz Küçük Menderes havzasýnýn yýllar yýlý süren sulama barajý ve ona baðlý sulama sistemleri kurularak devreye girdi. Artýk yeraltý su kaynaklarýmýz derinkuyu pompalarla tüketilmiyor. Ziraatçilerimize yönelik yapýlan bilinçlendirme sonucu organik tarýma geçilmiþ; bu sayede halkýmýzýn hem gelir kaynaklarý artýrýlmýþ, hem de saðlýklý ürün elde edilerek yörede kanser hastalýðýnýn artýþýna engel olun- muþtur. Yine havzamýzýn bir türlü çözülemeyen il sorunu Ödemiþli ve Tireli saðduyulu siyasetçilerin “Küçük Menderes” adýnda uzlaþmasýyla çözümlenmiþ, karar TBMM’ce kabul edilmiþtir. Bu ile baðlý ilçeler, Ödemiþ, Tire, Bayýndýr, Kiraz, Beydað, Ovakent, Kaymakçý ve Gökçen olmuþtur. Yine kuruluþ yasasýna göre: Vilayet makamý, Adliye, Ýl Özel Ýdare Müdürlüðü, Ýl Genel Meclisi, Askeri Alay, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Ödemiþ’te; Defterdarlýk, Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü, Bayýndýrlýk ve Ýskân Müdürlüðü, Ýl Kültür Müdürlüðü gibi diðer kuruluþlar da Tire’de konuþ- landýrýlmasý esasa baðlanmýþtýr. Öte yandan bir hayalimiz de il olmanýn ardýndan gerçekleþti. 2012 yýlý genel milletvekili se- çimleri öncesi halka vadedilen Küçük Menderes Üniversitesi yasasý Meclis’ten geçti. Kurulu- þunun ardýndan kýsa sürede hizmet binalarý tamamlanan üniversite beþ fakülte ve dört yüksek okulla pýrýl pýrýl bir gençliðe hizmet vermekte. Yöre halkýmýzýn okullaþmaya verdiði önem ve deðerin bir eseri olan Küçük Menderes Üniversitesi ile hem tarýmsal, hem sanayide büyük atýlýmlar yaþandýðýný görmekten mutluyuz. Bugün artýk Ödemiþ, Tire rekabetinden çok ‘Küçük Menderes Ýli’nin nasýl daha ileri götürü- lebileceðine iliþkin tartýþmalar Ýl Genel Meclisi salonlarýnda yapýlmaktadýr. Aziz Atatürk! Her þeyden önce, sana, minnet ve þükranlarýmýzý sunmamýza izin ver. Anadilimiz Türkçeyi, Birleþmiþ Milletler beþinci dünya dili olarak kabul etti. Birçok Türk Cum- huriyeti, Türkiye Türkçesini okullarýnda öðrencilerine öðreterek bu dille yazmalarýný ve konuþ- malarýný önermektedir. Türk edebiyatý, Orhan Pamuk’un Nobel’i almasýnýn ardýndan dünyada daha çok izlenir oldu. Türk filmleri Cannes, Berlin Festivallerinin ardýndan Oscar ödülü de almayý baþardý. Sinema salonlarýmýz yerli filmlerle salonlarýný dolduruyor artýk. AB sevdamýz da akýllý siyasetçiler sayesinde gerçek oldu. Nihayet yaþlý ve yorgun Avrupa ön- yargýlarýný ve Ýslam korkusunu üzerinden atýp, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni ortak olarak içine aldý. Böylece Avrupa, Asya kýtasýndaki büyük bir yarýmadayý yani Anadolu’yu da topraklarýna silahsýz katmayý baþardý! Aziz Atatürk! Biz, seni zamanýnda iyi anlayamadýk; kimi sana olan sevgiyi abarttý, kimi yerin dibine batýrdý. Gönül isterdi ki, seni çok küçük yaþlarda doðru anlayabilelim. Ama þu da bir gerçek ki, yaþanan onca badireye karþýn, eðer devlet hâlâ ayakta kalabilmiþse; bu, senin attýðýn saðlam temeller sayesindedir. Bunu, dost düþman herkes kabul ediyor artýk. Bizlerse, ancak bunu yeniden dile getirerek, sana olan saygý ve sevgi borcunu ödemeye çalýþýyoruz. Atam! Bu 100. yýlýmýzda sana tek bir þikâyetim olacak, o da þu: Her alanda gösterdiðimiz üstün performansa karþýn, nedendir bilinmez, siyasetçilerimiz inatla kafalarýndaki ütopyalara bizi mahkûm etmeye çalýþýyorlar. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizi barýþ adasý olmaktan uzaklaþtýracak kamplaþmalara yöneliyorlar. 15 yýl önce olduðu gibi. Ya bizim gözlerimiz miyop ya da onlar bizi anlamaya çalýþmak istemiyorlar. Oysa biz onlara, Diyojen’in dediði gibi “Gölge etmeyin, baþka þey istemeyiz” diyoruz. Onlarsa, toplumu nasýl yaþatmak istiyorlarsa öyle yönlendirmek istiyorlar. Son olarak, aziz þehit kanlarýyla kurulan ülkemizin þanlý albayraðýnýn daha nice yýllar göklerde dalgalanmasý; halkýmýzýn sorunsuz, mutlu ve barýþ içinde yaþamasý en büyük dileðimdir. Bizler göremesek de torunlarýmýzýn devraldýklarý bayraðý ayný inançla taþý- yacaklarýna olan inancýmýzýn pekiþmesi ancak, “Ben ne mutlu Türkiye Cumhuriyeti yurttaþýyým!” diyebilenlerin ortak çabasýyla gerçekleþecektir. Iþýklar içinde yat, ey Aziz Atam!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |